17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

varlıklarını yok edecek Annan planının kabulü büyük bir başarı kazanılmışçasına yansıtıldı Türk halkına. NELER DEĞİŞTİ? ? Şimdi tüm bu olanlardan sonra her şey açık ve seçik olarak ortada iken hala Birleşmiş Kıbrıs’tan bahsedenler Kıbrıs’ın Rum egemenliğinde, Rum yönetiminde, Türklerin olsa olsa azınlık haklarını korumaya çalıştıklarının, Rumların tarihsel emelleri belli iken bunu da asla sağlayamayacaklarının ayırdında değiller mi? Birleşmiş Kıbrıs’ın Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs’tan orta erimde tasfiyesi anlamına geleceğinin bilincinde olamıyorlar mı? Soydaşlarımızın bu koşullarda akıbetini bizzat Rum yetkili ağızları zaman zaman söylemiyorlar mı? Yakın tarihin Girit’ine, Ege Adalarına baksınlar. 400 yılı aşan Türk varlığından geri kalan nedir? Türkiye jeopolitiği ve jeostratejisi açısından Doğu Akdeniz’de Rum hakim konumu şayanı kabul olabilir mi? Kıbrıs’ta sorunun kalıcı çözümü için, dil, kültür, etnik yapı, din faktörleriyle aralarında hiçbir benzerlik olmayan, beraberce yaşama konusunda –tarihi gelişimiyle müşterek rızaları bulunmayan iki toplumun bugün olduğu gibi kendi devletleri içinde yaşamaları, barış içinde kendilerini geliştirmeleri modeli uygun olacaktır. Yıllar sonra ikili ilişkiler, TürkiyeYunanistan arasında oluşabilecek iyi ilişkilere koşut karşılıklı eşitlik, saygı üzerinde yumuşayabilir, gelişebilir. Bunların gerçekleşmesi Türkiye’nin güçlenmesine, Yunanistan’ın ve Kıbrıs’ın Büyük Yunan ülküsünü (Bizans İmparatorluğunu ihya etme ülküsü) tarihin derinliklerine içtenlikle gömmelerine bağlıdır. Türkiye bundan böyle bu tezi formüle etmeli ve Dünya’ya deklare etmelidir. Bu tez Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 da kurulurken Türk tezi idi. ENOSİS tezine karşı tarafımızdan özveriyle Birleşmiş Kıbrıs kabul edilmişti. C S TRATEJİ 23 Bu tezin arkasında sonuna kadar durulmalıdır. Bu esasen mevcut durumdur. Bu durum kararlılıkla sürdürülmelidir. Kıbrıs Türkü ile eşit koşullarda bulunmak istemeyen, bir federe yapı altında bulunmayacağını dünyaya ilan eden Rumlardır. Rum’un tavrı, emelleri hiç değişmemişken biz hala neden Rum’la birleşelim deyip dururuz ki… 24 yıldır fiilen bir gerçek olan KKTC yaşatılmalıdır, güçlendirilmelidir. Bunun için diplomasimiz çalışmalı, KKTC’nin uygun ülkelerce tanınmasına olanak sağlanmalı, TSK Kıbrıs’ta barış unsuru olarak varlığını sürdürmelidir. Kıbrıs desteklenerek Rum Cumhuriyeti yanında örnek, çağdaş, kalkınmış bir devlet ve millet görüntüsü vermelidir. Bir turizm, öğretim, eğitim ve tarım ve ticaret merkezi olarak gelişecek Türk Kıbrıs bu şekilde istikrarlı, geleceği umut dolu ve müemmen bir Türk Devleti olarak tarihte yerini alacaktır. Bu Türkiye’nin Doğu Akdeniz güvenliği açısından da yaşamsal bir durumu ortaya koymaktadır. Barış DOSTER S T R A T E J İ K İ T A P L I Ğ I Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2 belirleyici oyun yüzde 17’sini, Dünya Bankası’nda ise yüzde 16’sını elinde bulundurur." Bu sözlerle Perkins, Türkiye’nin yakasını gerçekte kime kaptırdığını da anlatıyor. Dünya nüfusunun yüzde 5’ten azına sahip olmasına karşın, dünya kaynaklarının yüzde 25’ten fazlasını tüketen ABD’nin, her ne kadar ülkeleri doğrudan vergilendirmese bile, şirketokrasi sayesinde gizli bir vergi sistemi uyguladığını ve ABD dolarının, dünya ticaretinin standart para birimi haline geldiğini anlatan Perkins, şunları yazıyor: "Şirketokrasiyi oluşturanlar Beyaz Saray ya da Kongre’yi kimin denetim altında tuttuğundan bağımsız olarak hükümet edenlerdir. Hükümet süreleri ve koşulları yasalarca belirlenmemiştir. Bu modern imparatorluk gizlice ve yasal değerler göz ardı edilerek kurulmuştur. Her gün ortalama 24 bin kişi açlık ya da açlığa bağlı hastalıklar nedeniyle ölürken, dünya nüfusunun yarısından fazlası günde bir dolardan az bir gelirle yaşamaya mahkum edilirken, sınırlı sayıdaki insanın konforlu bir yaşam sürmesi için milyonlarca insan büyük bedeller ödemektedir" Perkins, çok sayıda acı ve ders verici saptamadan sonra kitabının sonunda iyimser olduğunu vurguluyor ve ekliyor: "Dünyayı gerçek anlamda değiştirmek için çabalamaya girişilecek gün, bugündür" ortak olduğumuz yönündeki büyük yalanı ise madde madde verdiği örneklerle bir kez daha çürütüyor. Türkiye’nin kendi iç dinamikleri ile gelişip, kalkınamayacağı, ilerlememiz için AB’nin sopasına gereksinim duyduğumuz şeklindeki özgüven ve vicdan yoksunu yaklaşımı ise halkı aşağılayan, mandacı bir tutum olarak görüyor. Kendi ulusuna güvenmeyip, kurtuluşu başkalarında arayan ve AB fetişizmi yapan zihniyete ise Milli Mücadele dönemini ve Türkiye’nin Kemalist birikimini ve tavrını anımsatıyor. Dumanlı’ya göre, "Kıbrıs’ta ödün verirsek, AB’ye tam üye oluruz" ve "ABD, PKK terörü ile mücadelede Türkiye’yi destekler" şeklindeki yaklaşımlardan, en hafif tabiriyle büyük yanılgılardan ve öngörü noksanlıklarından ibaret. Bu nedenle bağımsız, egemen, eşit bir ulus devletin dış politikasını yansıtmıyor, tersine uyducu ve teslimiyetçi siyasetleri ortaya koyuyorlar. Dumanlı’nın çalışmasında ülkemizin en önemli gündem maddesi olan Irak’ın kuzeyine yönelik bir sınır ötesi harekât konusunda çok önemli ve ayrıntılı bir bölüm de yer alıyor. Dumanlı bu bölümde, teröre karşı kararlılığımızı göstermek için, uluslararası hukuk çerçevesinde, baskın tarzında, kısa süreli, hava gücü ve özel kuvvetler destekli bir harekâtı savunurken, harekâtın etkin bir kamu diplomasisi ile de desteklenmesini öneriyor. Küreselleşme varsıl yoksul uçurumunu derinleştirip, zengin Perkins’in iki kitabı da önemli. Örneğin; Venezüella’nın ülkeleri daha zengin, yoksul ülkeleri daha yoksul yaparken, ABD emperyalizmine karşı mücadelenin günümüzdeki ülkelerin kendi içinde de sınıflar arası uçurumu büyütüyor. simgelerinden biri olan lideri Hugo Chavez, BBC televizyoAma liberaller bu süreci övüp, kutsamayı sürdürüyorlar. nuna verdiği mülakatta, Perkins’in kitabından söz etmiş ve Sosyal demokratlar ise Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleekonomik tetikçilerin kendisiyle de ilişkiye geçtiğini anlatrin, küreselleşmenin sunduğu fırsatları değerlendirip, yaratmıştı. Chavez, "ülkesi üzerinde gözetleme uçuşları yapılmatığı tehdit ve riskleri asgariye indirerek, süreçten yararlanası ve ABD danışmanlarının varlığını kabul etbileceklerini savunuyorlar. Ama hayatın gerçekleri bu savmesi halinde, kendisine, kimi fonların kullanıları doğrulamıyor. Küreselleşmenin en çok kazanan aktörlemına açılacağının teklif edildiğini" söylemişri, sürecin yarattığı kimi sorunlarla boğuşsalar bile gelişmiş ti. Bu teklifleri reddetmesine rağmen de ekokapitalist ülkeler ile artık güçleri ve servetleri pek çok ülkenomik tetikçilerin vazgeçmediğinin altını yi geçmiş bulunan çokuluslu şirketler (ÇUŞ) oluyor. çizmişti. Bu şirketlerin dünyayı nasıl sömürdüğünü, yer aldıkları Perkins çalışmasında, Türk ulusu olaya da yönlendirdikleri uluslararası örgütler yoluyla siyaseti rak yakından tanıdığımız Dünya Bankası nasıl etkilediğini, hem de bu şirketlerde uzun yıllar çalışmış için şunları yazıyor: "Dünya Bankası olan birinden, John Perkins’ten öğrenmek de, nasıl bir çargerçekte dünyanın bankası değil, kın işlediği hakkında, konunun meraklıları için ilgi çekici ABD’nin bankasıdır. oluyor. Daha önce çıkan "Bir Ekonomik Tıpkı onun en yakın Tetikçinin İtirafları 1" adlı kitabından çalışma arkadaşı John Perkins, ar: Yaz sonra, kitabının devamı niteliğinde olan konumunda olan ıncılık2007, 400 sf. Yay il Apr "Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları 2" kardeş kuruluşu IMF gibi. Yöbaşlıklı çalışmasında da Perkins, herkese netim kurullarındaki 24 temsilciden 8 tademokrasi olarak yutturulan "şirketokrasiyi ve ondan kurnesi ABD, Japonya, Almanya, Fransa, Brezilya, Suudi Aratulmanın yollarını" anlatıyor. Ekonomik tetikçiler, çakallar, bistan, Çin ve Rusya’nın temsilcileridir. Öteki 184 ülke, geDünya Bankası ve IMF hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor. ri kalan 16 yönetici tarafından temsil edilir. ABD, IMF’de Ulusal Güvenlik Sorunlarımız Irak’ın kuzeyinden ülkemize yönelen tehdit başta olmak emperyalizm olduğunu saptaması, emperyalizmle mücadeüzere Türkiye’nin ciddi ulusal güvenlik sorunlarıyla karşıle etmek için de laikliğe, devletçiliğe, halkçılığa sahip çıklaştığı günümüzde, konuyla ilgili çalışmaların sayısında da, mak gerektiğinin altını çizmesi Dumanlı’nın bilimsel ve siniteliğinde de önemli bir artış gözleniyor. Bu kapsamda yasal tavrını ortaya koyuyor. Afganistan ve Irak’ın ABD tadikkat çeken çalışmalardan biri de Cihangir Dumanlı’nın rafından işgalinden NATO’nun Riga Zirvesi’ne, AB’nin "Ulusal Güvenlik Sorunlarımız" adlı çalışması. Türk Silahgüvenlik politikalarından Avrasya’daki askeri olulı Kuvvetleri’ne uzun yıllar hizmet ettikten sonra tuğgeneşumlara, Türkiye’nin müttefiklerinden yediği karallikten emekli olan Dumanlı, Ankara zıklardan Ege’de Yunanistan’la Üniversitesi Hukuk Fakültesi diplomasıyaşadığımız sorunlara, Bush NLI, na da sahip. Mektebi Mülkiye’de yük Yazar: Cihangir DUMA Doktrini’nden İran’ın nükleer sek lisans yapan, Gazi Üniversitesi’nde Bizim Kitaplar Yayınevi çalışmalarına dek dış politika uluslararası ilişkiler alanında doktorasını gündemine ilişkin önemli sosürdüren Dumanlı, güvenlik meselesine runlarda hem saptama yapan, hem de çözüm hem bir asker, hem bir hukukçu, hem de bir uzman olarak öneren Dumanlı, dış politikadaki zihinsel bubakmaya çalışıyor. lanıklığı ve bağımlılığı önemli bir zaaf olarak Dumanlı’nın hem meselenin kuramsal boyutuna değindiği, saptıyor. hem de tarihsel ve güncel olayları işlediği makalelerinde Dumanlı, Türkiye’nin ABD ve AB’ye süCumhuriyetçi ve ulusalcı bir duruş egemen. Türkiye’nin rekli ödünler vererek, barışsever ve uyumkarşılaştığı sorunlara ve yakaladığı fırsatlara eğilirken, halu bir ülke olmaya çalışmasını eleştiriyor, yalci değil, gerçekçi bir tavır öne çıkıyor. Soğuk Savaş artıbu yöntemle ulusal amaçlara ulaşılamayağı olan paradigmanın ve düşünce kalıplarının sürdürülmecağını yazıyor. Büyük Ortadoğu Projesi içinde eş sini eleştiriyor, bu konuda yapılan yanlışları sıralıyor ve ezbaşkan olarak görev almanın, ılımlı İslam Devleti sıfatını berleri bozmaya çalışıyor. ABD stratejilerini eleştirmesi, içine sindirmenin, ABD projelerinde rol üstlenmenin Türulus devlete ve Cumhuriyet’e yönelik tehdidin kaynağının kiye’ye asla yakışmadığını vurguluyor. ABD ile stratejik STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle