17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

devalüe ederek ihracatı artırabiliyorlardı. Ancak Avro’ya geçişle birlikte bu mekanizmanın kullanımı sona ermiş oldu. Zaten Berlusconi’ye göre ekonomideki kötü gidişin kabahati kendisinde değil Avro’da. Seçim kampanyasında Avro bölgesinden çıkma olasılıklarını değerlendirdiği de biliniyor. Ancak, en kötü durum senaryolarından bahsedenlere göre, İtalya ivedi reformlarla durumunu düzeltemezse, Avro bölgesinden zaten çıkmak zorunda kalacak. Aynı şekilde makro göstergeler böyle devam ederse, İtalya’nın G8’den çıkarılması da gündeme gelebilecek. Teknolojik ilerleme açısından da İtalya, Batı Avrupa’nın en geri kalmış ülkesi. Teknoloji yenilenemeyince doğal olarak verimlilik de artırılamıyor. Mevcut koşullar, Lizbon Stratejisi’ne göre yaratılması gereken 5 milyon yeni, teknoloji yoğun ve kaliteli işi gençlere sunmaktan çok uzak. Genel olarak emek piyasasına baktığımız zamansa istihdamın yüzde 58 olduğunu görüyoruz. Çok parlak olmayan bu rakam, sadece genç istihdamına baktığımızda daha da düşüyor. Emek maliyeti Avro’ya geçişle birlikte yüzde 10 arttığı için işverenler, esnek istihdam koşullarında eleman çalıştırmak istiyorlar. Berlusconi de, "Biagi yasası" adı verilen yasal düzenleme ile emek maliyetini azaltacak ve işverenlerin isteğini yerine getirecek geçici ve kısa dönemli iş kontratı uygulamalarını yaygın duruma getirmişti. Sonuç olarak da İtalyan işçiler çoğunlukla, geçici veya yarı zamanlı işlerde çalışır, işverenler de tam zamanlı ve kalıcı işçi çalıştırmaya yanaşmaz olmuştu. Prodi’nin seçim vaatleri arasında, "Biagi yasasını" yeniden gözden geçirmek ve uzun süreli kontrat ile tam sosyal güvenlik koşulları altında çalışmak isteyenler lehine yeni düzenlemelere gitmek bulunuyor. Prodi, İtalyan ekonomisini eski iyi günlerindeki seviyesine getirmek için ihtiyaç duyulan "acı reçete"yi halka sunma cesaretini göstereceğini ifade ediyor. AB Komisyonu da bu reçetenin daha çok özelleştirme, liberal uygulama, vergi toplama ve daha az korumacılıktan oluşması gerektiğini söylüyor. AB’nin ekonomi politikalarına kişisel bağlılığı bilinen Prodi için bu durumun bir sorun oluşturmayacağı ortada. Ancak, her hangi bir partinin lideri olmadan başında bulunduğu sol ittifaktan kendisine bu konuda ihtiyaç duyduğu koşulsuz desteğin geleceği şüpheli. B başbakanın hatırı sayılır bir süreyi devletin savcılarıyla birlikte geçireceği anlamına geliyor. Ancak Berlusconi’ye yakın çevreler, 5 yıl içerisinde çalınan minareler için kılıfların çoktan hazır olduğunu ifade ediyorlar. "Ben İtalya adındaki şirketin CEO’suyum" diyen Berlusconi ise, yaptığı "satışlar"ın hepsinin yasalara (tabii ki Berlusconi hukukuna) uygun olduğunu söylüyor. İptal edilen oylar Berlusconi’nin talebine uygun olarak yeniden sayılsa bile artık sonuç değişmeyecek ve AB liderlerinin "Büyük Avrupalı" diyerek alkışladıkları Prodi, başbakan olacak. Prodi, "yeniden AB’yi etkileyecek güçte bir İtalya" için seçmenlerine söz verdi. 1999–2004 yılları arasında yaptığı AB ERLUSCONİ HUKUKU Komisyon Başkanlığı sırasında edindiği tecrübelerin bu yolda kendisine çok yardımcı olacağı da kesin. AB İtalya’nın itibarının zedelenmesinde, merkezli politikaların izlenecek olması aynı zamanda, Berlusconi’nin başbakanlığı sırasında, yargı ve Berlusconi dönemine damgasını vuran ABD yanlısı yasama sistemine yaptığı kişisel çıkar amaçlı uygulamalara da son verileceği anlamına geliyor. müdahalelerin de payı büyük. Öncelikle kendisini Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, ülkeyi eski sonra da başı yasalar ile derde girmiş milletvekilleri, parlak günlerine döndürebilmek için çok önemli parti elemanları ve kişisel dostlarını kurtarmak için yapısal reformların yapılması gerekiyor. Bu aşamada, yasa ardına yasa çıkardığı için, Roma hukukunun (lex Berlusconi’nin aksine büyük bir karizma ve iletişim Romana) beşiği sayılan İtalya, basının ironik sorunu yaşayan Prodi’nin iyileşmenin kemer deyişiyle artık adeta Berlusconi hukuku (lex sıkmadan gelmeyeceğini İtalyan halkına –ve tabii Berlusconi) ile yönetilmeye başlandı. Berlusconi’ye kendi koalisyonundaki partilere hangi yöntemle yakın olduğu bilinen kişilere özel getirilen kaçak bina açıklayacağı büyük önem taşıyor. Fransa’da İlk İş affı, vergi borcu silme ve para aklama uygulamaları Yasası’nı protesto etmek için yapılan öğrenci bu dönemde artık kanıksandı. Yaratılan bu hukukî gösterileri, yapısal reforma ihtiyaç duyan bütün karmaşanın ardından yargı sistemi de, son derece Avrupa ülkelerinde endişe ile izlendi. Sert önlemler karmaşık ve yavaş işler bir hal karşısında böyle bir sosyal patlamanın kendileri için aldı. Alman basını, karar de kaçınılmaz olacağını düşünen İtalyanlar, Prodi’nin verme süreci uzun böyle bir krizi savuşturma kapasitesini şimdiden olduğu ve genel sorgulamaya başladılar. Yeni başbakanın arkasında olarak etkin İtalyan halkının yüzde 50’sinin desteği varken olmadığı için karşısında da diğer yüzde 50’sinin muhalefeti olacak. İtalyan adalet Ülkenin seçimlerden sonra ikiye bölünmesine sisteminin değinen Berlusconi de, "iç savaş" imalarında Guatemala bulunmaktan çekinmedi. Bu şekilde Prodi’nin elini adaletinden hiçbir zayıflatmak isteyen Berlusconi, bu konuşmanın farkının hemen ardından da İtalya’yı kurtarmak için iki olmadığını seçim ittifakın birleşip "Alman usulü büyük koalisyon" kampanyaları kurmasını teklif etti. Bu teklifi reddeden Prodi ise tek boyunca defalarca başına ve 5 yıl boyunca başbakan olacağı konusunda yazdı. ısrar ediyor. Prodi’nin Sonuç olarak İtalya’da yeni hükümetin, en erken başbakanlığı Mayıs ayının ikinci yarısında kurulabileceği kesinleştiğinde, belirtiliyor. Bilineceği üzere İtalyanlar, 13 Mayıs’ta Berlusconi’nin yasal bir kere daha, bu kez cumhurbaşkanını seçmek için, dokunulmazlığı da sandık başına gidecek. Şu andaki Cumhurbaşkanı sona erecek. Bu da Carlo Azeglio Ciampi, kalan kısa süre içerisinde eski başbakan ataması yapmayacağını açıkladı. Yani İtalyanların yeni başbakanlarına kavuşmak için cumhurbaşkanlığı seçimlerini beklemeleri gerekiyor. Bu durumda, Mayıs ayının ikinci yarısında dünya kamuoyunun gözleri bir kere daha İtalya’ya çevrilecek gibi gözüküyor. Haziran ayında ise, ayrılıkçı Kuzey Ligi’nin önerdiği federatif bir yapıya geçmeyi mümkün kılacak anayasa Seçimi kaybeden Berlusconi... değişikliği için referanduma gidilecek. İtalya seçimlerinden... C S TRATEJİ 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle