17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkiye, Erivan’ı tanımanın yanı sıra birçok jestte bulundu… C S TRATEJİ 11 Adım sırası Ermenistan’da Hasan KANBOLAT [email protected] 91 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası, Türkiye’nin kuzeydoğu sınırında üç yeni bağımsız cumhuriyet (Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan) ortaya çıktı. Türkiye, Güney Kafkasya’da bağımsızlığını kazanan üç devleti de zaman geçirmeden tanıma politikasını benimsedi. Böylece, özellikle 20. yüzyıl başlarında meydana gelen TürkErmeni ve MüslümanHıristiyan çatışmalarını göz önünde bulundurmayan Türkiye, 16 Aralık 1991’de ABD’nin tanımasından iki gün önce Ermenistan’ı tanıyan ilk ülke oldu. Bu tanımanın ardından da Ermenistan’ın dünya ile bütünleşmesini sağlayacak olan bütün girişimlere destek verdi. Söz konusu girişimler çerçevesinde Türkiye, Ermenistan’a insanî yardımda bulundu. Gıda (buğday vb.) ve elektrik verdi. Toprakları üzerinden üçüncü ülkelerin insanî yardım malzemesi göndermesine olanak tanıdı. Türkiye, Ermenistan’ı tanımasından yaklaşık altı ay sonra 25 Haziran 1992’de kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği’ne (KEİ) Ermenistan’ı kurucu üye olarak davet etti. 19 Türkiye, Sovyetlerin dağılmasının ardından Ermenistan’ı tanıyan ilk ülke oldu. Ermenistan ise hala Türkiye’nin doğusunda hak iddia ediyor. Türkiye’nin tüm iyi niyetini görmezden gelen Ermenistan’ın artık olumlu adım atma sırasının kendinde olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Trabzon limanını ithalatihracat için kullanmasına izin veriliyor. 10 Ocak 2002’den itibaren uygulamaya konulan sınırda vize rejimi ile Türkiye’ye girişin önündeki zorluklar kaldırıldı. Türkiye’de Ermenistan vatandaşı yaklaşık 30 bin kişinin kaçak olarak çalışmasına göz yumuluyor. Türkiye’de yapılan uluslararası spor karşılaşmalarına ve kültürel faaliyetlere (Trabzon Tiyatro Festivali vb.) Ermenistan vatandaşları ve kurumları katılabiliyor. Türkiye ile Ermenistan arasında Gürcistan ve İran üzerinden gerçekleşen bir ticaret bulunuyor. Türk ve Ermeni işadamları tarafından kurulan 20 civarında ortak firma faaliyette. Resmi olmayan verilere göre, 1997’de 30 milyon dolar olan iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 200 milyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. İstanbul’da Ermenistan’ın KEİ bünyesinde daimi temsilci (Arsen Avagyan) bulundurmasına izin verildi. Türkiye’nin tek yanlı olumlu adımlarına karşın Ermenistan, iki ülke arasındaki ilişkileri kısa dönemde sınır kapılarının açılması ve uzun dönemde "soykırımın" tanınması üzerine inşaa ediyor. 4 No’lu sınır taşından başlayıp 148 No’lu sınır taşında son bulan TürkiyeErmenistan sınırının toplam AB, kapalı durumda olan sınır kapılarını Ermenistan’ın AB ile entegrasyonunun önündeki bir engel olarak görüyor. Nitekim, 11 Mart 2003 tarihinde AB Komisyonu tarafından hazırlanan ve AB Dışişleri Bakanları tarafından kabul edilen Daha Geniş Avrupa (Wider EuropeNeighbourhood: A New Framework for Relations with our Eastern and Southern Neighbours) programı çerçevesinde, 1 Mayıs 2004 tarihinde AB’nin son genişlemesinden sonra 14 Haziran 2004’te Daha Geniş Avrupa programına Güney Kafkasya ülkeleri de dahil edildi. AB’nin Sovyetler Birliği coğrafyasındaki ikinci genişlemesinin Güney Kafkasya’yı kapsayabileceği olasılıklar içerisinde. SINIR KAPILARI VE ERMENİSTAN Türkiye üzerindeki baskıların artması için çaba gösteren Ermenistan, sınır kapısının kapalı olmasının ülkesinde ekonomik sıkıntı yarattığını iddia ediyor. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) verilerine göre, TürkiyeAzerbaycan ambargosu Ermenistan ekonomisine yıllık 570720 milyon dolarlık bir maliyet yüklüyor. Sınır kapılarının açılması durumunda Ermenistan’ın ulaşım masrafları yüzde 3050 azalacak, ihracatı ikiye katlanacak, Gayri Safi Milli Hasılası (GSMH) yüzde 3038 artacaktır. Dünya Bankası verilerine göre ise, sınır kapılarının açılması halinde Ermenistan’ın ulaşım tasarrufu 6,48,4 milyon dolar, enerji tasarufu 45 milyon dolar olacak ve ihracatında 268,9342,4 milyon dolar artış olacak. Böylece, sınır kapılarının açılmasının Ermenistan’a toplam faydası 320,3395,8 milyon doları bulacak. Ermeni iddialarına göre, sınır kapılarının açılması Azerbaycan için diplomatik bir darbe oluşturacak ve Ermenistan, Karabağ sorununda siyasal bir başarı elde etmiş olacak. Diğer taraftan Ermenistan, Türkiye, Azerbaycan ve Orta Asya arasındaki ulaşımda kilit ülke durumuna gelecek. Türkiye’nin Karadeniz limanlarının, karayolları ve demiryollarının serbestçe kullanımı sayesinde mal dolaşımının temini ise, Ermenistan’ın Avrupa’ya ekonomik entegrasyonunu sağlayacak. Ermenistan’ın Batı ile bütünleşebilmesi ve demokratik dünyada yer alması ise sınır komşusu olan ve demokrasi ile yönetilen Türkiye ile normal ilişkiler kurmasıyla mümkün olabilecektir. Bu nedenle, Türkiye’nin söz konusu olumlu adımları gözönünde bulundurulduğunda, artık Ermenistan’ın bu adımlara karşılık verme zamanının geldiği kabul edilmeli. Azerbaycan topraklarını on yılı aşkın bir süredir işgal altında tutan Ermenistan, BM, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın kararlarının çoğunu ve barış planlarının tümünü reddediyor. Batılı bazı ülkeler, Türkiye ile sınır kapılarının açılmasını ise iç politikaları nedeniyle istiyor. Bu nedenle Ermenistan’da sağduyu ve demokrasinin kazanması, fanatiklerin Ermeni halkı üzerindeki baskısının son bulması arzulanan çözüm olacaktır. ERMENİSTAN’IN OLUMSUZ TAVRI Türkiye’nin söz konusu olumlu adımlarına karşın, Ermenistan bağımsızlığını ilan etmesinden itibaren günümüzde geçmişi yaşamaya başlamış durumda. Nitekim, Sovyetlerin dağılması sonrası çeşitli dönemlerde Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı belirleyen 1920 Gümrü ve 1921 Kars Antlaşmalarının yürürlükte olmadığı iddiasını tartışmaya açtı. Haydat ideolojisini savunan Ermenistan Parlamentosu, 23 Ağustos 1990 tarihinde kabul ettiği Bağımsızlık Bildirgesi’nin 11. maddesinde, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi için "Batı Ermenistan" ifadesine yer verdi. Ermenistan Anayasası’nın 13. maddesinin 2. paragrafında tarif edilen devlet armasında Türkiye’nin bir parçası olan Ağrı Dağı’na yer verildi. 1994 yılına kadar süren AzerbaycanErmenistan savaşı da TürkiyeErmenistan ilişkilerinin biraz daha gerilmesine neden oldu. Söz konusu savaş sonrası Ermenistan’ın işgal ettiği Dağlık Karabağ’dan 40 bin, Azerbaycan’ın diğer yedi vilayetinden 700 bin kişi yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı. Böylece, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal eden Ermenistan yüzünden Azerbaycan nüfusunun yüzde 13’ü kendi ülkesinde göçmen durumuna düştü. Bu bağlamda Türkiye, Ermenistan sınır kapılarını Nisan 1993’de, hava sahasını da 1994’de kapattı. TÜRKİYE GÖZ YUMUYOR Türkiye, Ermenistan ile sınır kapılarını kapatmasına karşın, TürkiyeErmenistan ilişkilerini sadece Dağlık (Yukarı) Karabağ sorununa indirgemeyerek bu ülkeye yönelik tek yanlı olumlu adımlarını günümüze kadar atmaya devam ettirdi. Bu bağlamda Türkiye, Ermenistan’a sefer yapan uluslararası havayolu şirketleri için 1995’den itibaren H50 hava koridorunu açtı. Erivanİstanbul ve ErivanTrabzon güzergahında uçak seferlerinin yapılmasına müsaade etti. Doğu Karadeniz’den Gürcistan üzerinden Ermenistan’a yolcu otobüsü seferleri düzenli yapılıyor. Ermenistan’ın uzunluğu 325 kilometredir. İki ülke arasında kapalı durumda olan iki sınır kapısı bulunuyor: "Alican Karayolu Sınır Kapısı" ve "Akyaka Demiryolu Sınır Kapısı". "Alican Karayolu Sınır Kapısı", eskiden Kars’ın bir ilçesi olan Iğdır merkeze bağlı Alican köyündedir. "Akyaka Demiryolu Sınır Kapısı" ise Kars’ın Akyaka ilçesine bağlıdır. Eskiden Arpaçay ilçesine bağlı bir nahiye olan Akyaka’nın eski adı Kızılçakçak’dır. Bu nedenle, "Akyaka Demiryolu Sınır Kapısı"nın eski adı da "Kızılçakçak Kapısı"dır. Kars’a 66 kilometre uzaklıkta bulunan bu kapı halk arasında "Doğu Kapı" olarak biliniyor. Ermeniler ise bu kapıya "Ahuryan Kapısı" olarak adlandırıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle