17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 Ukrayna’da parlamento seçimlerinin sonuçları… C S TRATEJİ Bölgesel ayrılık pekişti Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası [email protected] krayna’da "turuncu devrimden" bu yana geçen bir yıl içerisinde Rusya’nın rövanş almaya hazırlandığı parlamento seçimleri önemli bir sürprizle sonuçlanmadı. Seçim öncesinde de beklendiği gibi, 2004 yılında gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinde Viktor Yuşenko’nun rakibi olan Viktor Yanukoviç’in partisi birinci oldu. Resmi olmayan sonuçlara göre 26 Mart 2006’da yapılan seçimlerde Yanukoviç’in Bölgeler Partisi toplam oyların yüzde 32,12’sini, Yuliya Timoşenko’nun Bloku yüzde 22,27’sini, Yuşenko’nun Bizim Ukrayna Partisi bloku yüzde 13,94’ünü, Ukrayna Sosyalist Partisi yüzde 5,67’sini ve Ukrayna Komünist Partisi de yüzde 3,66’sını aldı. Rusya yanlısı olarak nitelendirilen Yanukoviç’in, rakiplerini açık ara geride bırakması, "turuncu devrimin" başarısız olduğuna dair değerlendirmelere yol açtı. Gerçekten de, Yuşenko’nun iktidara gelmesinden bu yana özellikle turuncu kampındaki anlaşmazlıklar, yolsuzluk ve "devrim ideallerinin ihanete uğratılması" iddiaları, bir yıl içerisinde çiçeği burnunda iktidarın halk nazarında yıpranmasına neden oldu. 2004 yılının son aylarından bu yana devam eden siyasi karışıklığın, ülkenin ekonomik zenginliklerinin yeniden paylaşımının doğal sonucu olarak ekonomik büyüme oranlarında keskin bir düşüş yaşandı. Rusya ile yaşanan "doğalgaz savaşı", akabinde imzalanan anlaşma ve söz konusu anlaşmanın ülkenin milli çıkarlarına aykırı olduğu iddiası Yuşenko’nun iktidarını yıpratan diğer gelişmelerdi. Bu arada Ukrayna’nın Avrupa ile bütünleşme isteğine karşılık AB’de yaşanan anayasa krizi ve genişlemenin durdurulması, Yuşenko’nun AB hedefinin bir hayal olduğunu ortaya koydu. Turuncu devrimin üzerinden bir yıl geçmesinin ardından Yuşenko’nun yitirdiği oylar eski başbakanı Timoşenko’ya yönelmiş görünüyor. Seçimlerin en önemli sonucu ise bölgesel ayrılıkların daha da pekişmiş olması. detli güvenlik endişelerinin bulunması Batı ülkelerinin buradaki nüfuzlarını güçlendirmeleri için uygun bir zemin hazırlamıştı. 2003–2004 döneminde Ukrayna, Moldova ve Gürcistan ile Rusya arasındaki ilişkilerin etkitepki şeklinde seyretmesi ve bu cumhuriyetlerin ABD ve Rusya arasında güç mücadelesine sahne olmaları, 1990’lı yıllar boyunca izledikleri denge politikalarının terk edilmesine neden oldu. anlaşma ile Sovyet Karadeniz Filosu Rusya ve Ukrayna arasında bölündü, Karadeniz Filosu’nun Kırım’da üslenmesi (uzatılabilse de) 2017 ile sınırlandırıldı. Kuçma döneminde imzalanan anlaşmalar bugün Rus Karadeniz Filosu’nun kullandığı tesisler konusunda Ukrayna’nın Rusya’ya karşı iddialar yöneltmesine hukuki temel hazırlıyor, en önemlisi Ukrayna’nın Kırım üzerindeki egemenliğini tartışmalı olmaktan çıkarıyor. U RUS DOSTLUĞUNUN SINIRLARI Anımsatılması gereken önemli bir konu da, rotalarını kesin bir şekilde Batı’ya yöneltmelerinin öncesinde de söz konusu ülkelerin eski Sovyet alanının en Batı yanlısı ülkeleri olmasıdır. Dolaysıyla Batı’dan yana tercih kullanmaları sadece kamuoyu çalışmalarının anlık sonuçları değil, bu ülkelerin içinde hareket ettikleri objektif çevre faktörlerinin ve tehdit algılamalarının doğal sonucudur. Daha önce Rusya yanlısı olarak tanımlanan siyasetçilerin işbaşına gelmelerinden sonraki icraatları da bu ülkelerdeki Rusya yanlılığının ve Rusya’nın yapabileceklerinin sınırlarını açıkça göstermişti. 1990’ların başında Moldova, Azerbaycan ve Gürcistan’daki ilk bağımsızlık YENİ DENGELER 2006 seçimleri de Ukrayna’da Rusya yanlılığının göreceli bir anlam taşıdığını gösterdi. "Rusya yanlısı" Yanukoviç, herkesle diyaloga açık olduklarını açıkladı. Üstelik Yanukoviç’in rakibi Yuşenko ile bir koalisyon kurma ihtimali ortaya atılan en muhtemel iki koalisyon senaryosundan bir tanesidir. Yanukoviç iktidara gelse dahi, "Rusya yanlısı" olarak dağıttığı seçim vaatlerinin çoğunu gerçekleştirmesi mümkün olmayacaktır. Ukrayna’da Rusya lehine yaşanabilecek en olumlu gelişme, ülkenin tekrar denge politikasına döndürülmesidir ki, bu da aslında Ukrayna’nın NATO’ya giden yolunu kesebileceği için bu aşamada Rusya’yı fazlası ile tatmin edecektir. Başbakanlıktan alındıktan sonra iyi bir zamanlama ile muhalefete geçen ve parlamento seçimlerinde Yuşenko’yu geride bırakan Timoşenko, "devrimin ideallerini" Yuşenko’dan daha tutarlı bir şekilde savunmaya devam ediyor. Dolayısıyla bütün olumsuzluklara rağmen, bölünen eski "turuncuların" toplam oyları göz önünde bulundurulursa, "devrimin" başarısız olduğuna dair değerlendirmelerin aceleci olduğu ortaya çıkıyor. Tersine, bu seçimlerle eski "turuncu" ortaklar ülke politikasında geçici bir güç olmadıklarını, bölünmüş olsalar da, reel bir güç olduklarını bütün dünyaya gösterdiler. Kaldı ki, "turuncu cephe" içerisindeki derin görüş ayrılıkları baştan beri bilinen bir gerçekti. Yuşenko ve Timoşenko’nun bir araya gelmeleri bile sadece ortak düşmanları eski rejimin ve Batı’nın baskılarının sonucunda mümkün olmuştu. Seçim sonuçları genel olarak değerlendirilirse, Ukrayna halkının halen Kuçma döneminde bulunduğu çizgide yani Doğu ve Batı arasındaki ince çizgide bulunduğu söylenebilir. Ancak 2006 yılında Ukrayna’nın resmen parlamenter demokrasiye geçmesi, yeni seçilen parlamentonun içinde "Rusya yanlılarının" tek başına iktidar olacak sayıya ulaşamamaları ve eski "turuncu" ortakların kazandıkları toplam milletvekili sandalyesi açısından sayıca üstün olmaları Rusya’nın rövanş isteğinin şimdilik boşa çıktığını göstermektedir. Bununla birlikte "Rusya yanlıları" da etkili bir siyasi güç olduklarını kanıtlamışlardır. Ukrayna’da hangi koalisyon kurulursa kurulsun, dünyanın bugünkü bölgesel/küresel sistem çerçevesinde ve Ukrayna’nın jeopolitik konumu ve diğer objektif çevre faktörleri göz önünde bulundurulduğunda Rusya tarafından arzulanan RusyaUkrayna entegrasyonunun gerçekleşmeyeceği söylenebilir. Aynı zamanda Ukrayna’nın Batı hayali devam edeceğe benziyor. Birkaç yıl içinde Ukrayna’nın Rusya ve Batı arasında daha dengeli bir politika izlemesi ihtimaller dahilinde olsa bile bu denge sadece geçici ve konjonktürel olarak Rusya lehine bozulabilir. BÖLGESEL AYRILIK Son seçimlerin en önemli sonucu, Ukrayna’da 2004 seçimlerinde ortaya çıkan bölgesel ve etnikkültürel ayırımın bu seçimlerle pekişmesidir. Yuşenko iktidarı döneminde Rusya ile Ukrayna yaşanan sorunlar ve Rus kültürünün idame etti seçimlerinde rilmesine karşı alınan önlemler Doğu ve Güney propaganda dönemi Ukraynalıların tercihlerini sabitleştirdiği gibi, ‘renkli’ geçti. ülkede gözle görülür bir değişimin yaşanmaması da aynı etkiyi yaratmıştır. Buna karşılık iktidarda yıpdönemi milliyetçi liderlerin iktidardan düşmeleri Rusranan Yuşenko, başkanlık seçimlerinde kendisine destek ya’nın zaferi olarak tanımlanmıştı. Ancak iktidara gelen veren bölgelerin neredeyse tamamını Timoşenko’ya kap"Rusya yanlıları" Rusya’yı hayal kırıklığına uğratmakta tırırken, Ukrayna’nın diğer bölgelerinden oldukça farklıgecikmedi. Bunun en son örneği ise, 2001 yılında "Ruslık gösteren en uçtaki, üç batı bölgenin desteğini korudu. ya ile dostluk" sloganıyla halk tarafından iktidara taşınan İleride bölgesel farklılığın, Ukrayna’yı bölünmeye Moldova Komünist Partisi’nin 2003 yılına gelindiğinde götürmesi ihtimali zayıf da olsa, Rusların çoğunlukta olülkenin rotasını Batı’ya doğru kırması oldu. duğu Kırım’da sorun çıkıp çıkmaması tamamen RusUkrayna’ya baktığımız zaman ise, 1994’te iktidara ya’nın tutumuna bağlı. Sovyetlerin dağılması sırasında ve geldiğinde Rusya yanlısı olarak lanse edilen Leonid Kuçhemen sonrasında Kırım’da önemli sorunlar yaşanmıştı. ma, iktidarı sona erdiğinde hala bu "ünvanı" taşıyordu. Ancak Kırım’ın sağladığı Karadeniz çıkışının stratejik Ancak, Kuçma, Rusya’ya muhtaç olduğu dönemlerde biönemine rağmen, Rusya, Rus kültürünün baskın olduğu le Ukrayna’nın NATO tercihi konusundaki ısrarını sürMoldova’nın Dniyester bölgesinde veya Gürcistan’ın aydürdü. Kuçma, Rusya’nın olumsuz olarak baktığı Parılıkçı Güney Osetya ve Abhazya bölgelerinde uyguladıpa’nın Ukrayna ziyaretine önayak oldu, Rusya önderliğı politikaya benzer bir politikayı Kırım’da uygulamakğindeki Ortak Ekonomik Alan’a katılsa da farklı hızlarla tan kaçındı. Üstelik Rusya’nın Ukrayna, Moldova ve entegrasyon konusunda diretti. Bu açıdan Kuçma Rusya Gürcistan’a yönelik izlediği farklı politikalara rağmen, için her zaman "kötünün iyisi" olarak kalmıştı. Rusya sisonuç itibariyle aynı sonuca varıldı. Milli kimliğin güçlü yasi ve askeri elitinin bir kısmının içine sindiremediği olduğu bu üç eski Sovyet cumhuriyeti de Batı’ya yönelKaradeniz Filosu üzerindeki anlaşma, Kuçma’nın "Rusdi. Söz konusu cumhuriyetler için bağımsızlığın anlamıya yanlısı" olması sayesinde gerçekleşmişti. Söz konusu nın "Rusya’dan bağımsız olmak"la eşdeğer olması ve şid
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle