17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S ‘istikrarı’ tehdit ediyor… TRATEJİ 13 hesaplaşma sağlam bilgilerin bulunduğunu söyleyerek ülke içinde bir korku havası yaratması akıllara yeni hesaplaşmaların başlayabileceğini getirmekte. Bu hesaplaşmanın Saakaşvili’nin karşısına daha güçlü ve bütüncül bir muhalif yapı çıkaracağını ve bu yapının, Batı dünyası Saakaşvili’nin yanında durdukça, Rusya ile işbirliğine girişeceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Abazya Yeni Afyon’daki kilise Rus turistlerin akınına uğruyor... GÜRCÜRUS İLİŞKİLERİ Rusya ile Gürcistan’ın arası kısa ara geçiş dönemleri hariç aslında hiçbir zaman iyi olmadı. Yaşanan anlaşmazlıkların temelinde de neredeyse her zaman dondurulmuş sorunlar olarak nitelenen Abhazya, Güney Osetya ve zaman zaman da Çeçenistan’da yaşananlar yer aldı. Genelde Gürcistan Rusya’yı Sovyet mirası yaklaşımla hala emperyalist politikalar izlemekle suçlarken Rusya’da Gürcistan’a aşırı milliyetçi, Rusya karşıtı dış politika izlediği yönünde eleştiriler yöneltti. Bu şekilde Rusya Gürcistan’ın bağımsızlığının önündeki en büyük engel, hatta düşman olarak nitelendi. Gürcistan’ın bağımsızlığın ilanından günümüze yüzünü sürekli olarak Batı dünyasına ve örgütlenmelerine dönmesinin, daima bir el istemesinin, GUAM tarzı Rusya’yı dengelemek amaçlı örgütlenmeleri iteklemesinin nedeni basitçe budur. Gürcistan’ın beklediği bu eli her zaman ve sorunsuz biçimde bulduğu söylenemez. Özellikle Şevardnadze iktidarının erken döneminde başta ABD olmak üzere Batı dünyasının Gürcistan’ı çok da önemsediği, Rusya’ya karşı Gürcistan’a ilgi gösterdiği bir ortam söz konusu değildir. Bu durum Şevardnadze’yi dengeli bir politika izlemeye, Rusya’ya en azından ters davranmayarak ılımlı davranmaya mecbur bırakmış hatta BDT üyesi olmaya zorlamıştır. Bu dönemde Gürcistan’a NATO ya da AB’den bir sinyal yakılmamıştı. Bunun Gürcü askerleri eğiten ABD’li komutanlar... dönüm noktası Rusya’ya alternatif olarak ortaya atılan Hazar enerji kaynaklarını Kafkasya üzerinden Batı Dünyasına ulaştıracak enerji koridorunun inşası projesidir. Gürcistan’ın bu tarihten itibaren Batı desteğini hayal ettiğinin ötesinde bulmaya başladığını, gerek askeri gerekse siyasi Batılı temsilcilerin birinin gidip birinin geldiği, yeni projelerle ayağa kalkan bir Gürcistan’ın doğduğunu görmekteyiz. Bir anda beliren NATO üyeliği ihtimali ve bunun sağladığı yeni vizyon, AB’nin Romanya ve Bulgaristan’la birlikte Karadeniz’e kıyıdaş hale gelmesi ve enerji meseleleri nedeniyle Kafkasya’ya artan ilgisi Gürcistan’ın beklentilerini daha da üst seviyeye çıkardı. 2003 Gül Devrimiyle iktidara gelen Saakaşvili’yle birlikte Gürcistan’ın bir demokrasi ve barış adası projesi olarak tanıtılmaya başlamasıyla bu süreç aslında daha ‘eğlenceli’ bir düzeye taşındı. Bu nedenle bugünlerde yaşananlara bakıldığında gelişmelerin ardında tek suçlu olarak Rusya’yı görmek yerine Gürcistan’daki politikacıların Batı desteğiyle yürüttükleri pervasız ve hesapsız politikaları da göz önüne almak gerekiyor. SAAKAŞVİLİ’NİN SON UYGULAMALARI Saakaşvili iktidara gelirken arkasında gördüğü ABD öncelikli Batı desteğinin rüzgârını son dönemde koşulları zorlarcasına kullanmaktadır. Fakat bu rüzgârın Gürcistan’ın Rusya’yı dengeleyebilecek bir etki yaratması kuşkulu gözükmektedir. Nitekim Rusya’nın yukarıda değinilen uygulamaları ve Saakaşvili’nin geri adım atmak zorunda kalması bunun en açık sinyalidir. Ukrayna’da meydana gelenleri de iyi bir örnek olarak akılda tutmakta fayda bulunmaktadır. Saakaşvili’nin demokratik, özgürlükçü ve bağımsızlıkçı liberal duruşunun her geçen gün milliyetçilik ve hesapsız politikalarla gölgelendiği
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle