17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cavid VELİEV TUSAM Yakındoğu Araştırmaları Masası [email protected] fganistan’ın SSCB işgaline karşı direnmesinde önemli rol oynayan Pakistan, günümüzde terörizmle mücadele açısından önemli bir coğrafi konuma sahip. 2001 yılında müttefiki Taliban’la ABD arasında tercih yapmak durumunda kalan Pakistan, bu hakkını ABD’den yana kullandı. Terörizmle mücadelenin sadık üyelerinden olan ve hatta dünya güvenliği için hem sınırları dahilinde hem de haricinde mücadele eden Pakistan, son dönemlerde terörizmle mücadelede yetersizliği konusunda eleştiriliyor. Bu konuda en fazla eleştiriyi ise komşu devlet başkanı Hamid Karzai’den alıyor. Kimilerine göre Karzai tek başına değil. Aynı zamanda ABD’den aldığı talimatlarla Pakistan’a yönelik eleştirilerinin dozunu artırdı. Afganistan’ın eleştirilerine ve ABD’nin baskılarını reddeden Pakistan, terörizmle mücadelede yetersiz olmadığını ve terörizmle kendi yöntemleri ile mücadele ettiğini ifade ediyor. ABD ve Afganistan’dan sert eleştiriler geliyor C S TRATEJİ 11 bulunmaya başladı. Pervez Müşerref ’i Veziristan Anlaşması konusunda eleştiren Hamid Karzai, ABD’de üç taraf arasında yapılan 27 Eylül 2006 Zirvesi öncesi eleştirinin dozunu azalttı ve anlaşma ile ilgili bekleme pozisyonunda olduklarını belirtti. Zirve sonrası Pakistan’ın Dawn gazetesinin verdiği bilgiye göre Pervez Müşerref ve Karzai’nin Pakistan ve Afganistan sınırındaki kabilelerle toplantılar yapacağı konusunda bilgi vermesi, Veziristan Anlaşması’nın Taliban veya ElKaide üyeleri ile değil Vezir kabileleri ile yapıldığının göstergesidir. Kısacası şimdiki aşamada Pervez Müşerref bu anlaşmada haklı olduğuna ve kabile üyeleri ile işbirliğinin terörizmle mücadelede etkili olduğuna Hamid Karzai’yi ve ABD Başkanı Bush’u ikna etmiş görünüyor. A Pakistan, terörizmin pençesinde Afganistan’daki El Kaide ve Taliban ile yapılan mücadelede kilit konumda bulunan Pakistan, son dönemde ABD ve Afganistan’ın eleştirilerine hedef oluyor. Müşerref’in Afganistan sınırındaki Veziristan kabileleriyle yaptığı anlaşmaların terör örgütlerine yaradığı savunuluyor. ELEŞTİRİLERİN OLASI SONUÇLARI VEZİRİSTAN’IN ÖNEMİ Pakistan’ın istikrarı, Afganistan güvenliği ve ABD’nin terörizmle mücadelesi açısından önemlidir. Taliban ve ElKaide’nin Pakistan içerisinde en fazla destek aldığı bölge Kuzey Veziristan bölgesidir. PakistanAfganistan sınırında bulunan bölge ElKaide ve Taliban üyeleri için kolay geçiş noktasıdır. Veziristan, ElKaide ve Taliban’la ilişkileri bakımından terörle mücadelede önemli bir konuma sahip. Bölge, Pakistan yönetimleriyle dini örgütler arasındaki rekabet ve çatışma açısından önemli tarihi kökleri barındırıyor. Veziristan, 1980’li yıllarda Sovyet işgaline karşı Afganistan’da savaşan örgütler için merkez konumunda oldu. Bölgenin güneyi özellikle Vana ve Şikay çevresinde 2004’de ElKaide’nin 15 büyük kampı bulunduğu biliniyordu. 2004’ün Mart ayında ElKaide’nin burada yaptığı zirve Veziristan’ın terörizmle mücadele açısından önemini ortaya koyuyor. Bu zirvede Londra’da gerçekleştirilen metro saldırıları dahil olmak üzere bir sonraki dönemde bombalanacak hedefler planlanmıştı. Pervez Müşerref ’in 5 Eylül 2006’da Veziristan bölgesinde bulunan "güçlerle" yaptığı ateşkes anlaşması dünyada birçok eleştiriye neden oldu. Veziristan Anlaşması’nın ElKaide ve Taliban’la yapıldığını öne süren Afganistan Devlet Başkanı Karzai söz konusu anlaşma ile bölgede ElKaide’nin ve Taliban’ın pozisyonunun kuvvetleneceğini savundu. Anlaşmanın peşinden Afganistan’da ElKaide ile koalisyon güçleri arasında yaşanan şiddetli çatışmalar ve koalisyon güçlerinin verdiği ağır kayıplar anlaşmaya yönelik eleştirileri daha da şiddetlendirdi. Pervez Müşerref, anlaşmanın Taliban veya ElKaide üyeleri ile değil bölgedeki kabile reisleri ile yapıldığını ileri sürüyor, amacının ise çatışmaları durdurarak ElKaide veya Taliban’ın kabile reisleri ile daha da yakınlaşmasını engellemek olduğunu dile getiriyor. Veziristan Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref terörizm ve bölücülerle mücadelede, Batı tarzı mücadeleden daha farklı bir yöntem benimsemiş durumda. ABD askeri müdahaleyi tek çözüm yolu olarak görürken Pervez Müşerref Pakistan’ın terörizm konusunda sorunun sadece kuvvet kullanmak yoluyla çözülemeyeceğini; ısrarla birkaç cepheden birden savaşmak gerektiğini dile getiriyor. Veziristan Anlaşması’nı da bu mücadele yönetmelerinden biri olarak tanımlıyor. Bu nedenle ABD ve Afganistan kadar acele etmenin kalıcı bir çözüm sağlayacağı düşüncesinde değil. Gerçekten de SSCB’nin Anlaşması’na göre eskiden Taliban ve ElKaide’ye Afganistan’ı işgal ettiği yıllardan itibaren ABD’nin ve yardım eden kabileler işbirliğini durduracak bunun Suudi Arabistan’ın yardımları ile Pakistan’ın siyasi ve karşılığında ise tutuklanan kabile üyeleri serbest askeri alanlarda pozisyonunu kuvvetlendirmeyi bırakılacaktı. Bazı siyasi yorumcular ise kabile başaran "mücahitler" günümüzün teröristi olarak üyelerinin aynı zamanda ElKaide üyeleri olduğunu tanımlanıyorlar. Taliban ve ElKaide, stratejisinde iddia ediyorlar. Aslında Veziristan Anlaşması’nın ince ayar yaparak Pakistan ticari çevreleriyle de yapılmasında Pakistan’ın diğer bölgelerindeki ilişkilerini geliştiriyor. Bu da sıradan halkın içine sorunların da etkili olduğu söylenebilir. Bölücülük, kolayca sızabilen terör örgütleri ile mücadelenin terörizm gibi birkaç cephede birden savaşmak kolay olmadığının göstergesidir. Pervez Müşerref zorunda kalan Pakistan, Veziristan Anlaşması ile Pakistan’da terörü radikalizmin beslediğini öne birlikte hem Taliban ve ElKaide’nin bölgeye girişini sürerken aşırlıkla mücadele etmeninin birinci planda engellemek için Vezir kabilesi üyeleri ile görüşme yer alması gerektiğini vurguluyor. ABD ve Karzai’nin fırsatını buldu hem de diğer bölgelerdeki devlet Pakistan’a yönelttiği eleştiriler ise Pakistan’da reform karşıtı güçlerle olan mücadelesini kuvvetlendirmek ve Batı yanlısı olan ve modern düşünce yapısına için fırsat kazanmış oldu. sahip aydınların ve sıradan halkın düşüncelerini ABD, Afganistan ve Pakistan devlet başkanları değiştiriyor. Aslında günümüzde radikal eylemlerle arasındaki gerginliğin terörle mücadelenin başarı hem de ayrılıkçı hareketlerle mücadele yürüten ve oranını düşürdüğüne inanıyor. Bu nedenle Afganistan Afganistan için kilit konumda olan Pakistan’ın hem ve Pakistan’ın bir sürtüşme içinde olmasından maddi hem de manevi desteğe ihtiyacı varken endişelenen ABD, terörizme karşı iki devlet arasında eleştirilmesi ülkenin daha modern ve ılımlı ortak cephe yaratmak için çeşitli girişimlerde yönetimini de radikal gruplar karşısında yalnız bırakabilir. Pervez Müşerref yönetimine yönelik aşırı sert eleştiriler, Pakistan’da kimsenin istemediği bir sonuç doğurabilir. Başka bir deyişle, aşırı eleştiriler Pakistan’da 2002’de yapılan yerel seçimlerin sonuçlarının (seçimlerde Pakistan’ın Kuzey Batı ve Punjab bölgesinde İslami partilerin koalisyonundan doğan yönetim ortaya çıkmıştır) veya Filistin’de yapılan seçimlerin benzeri bir sonucun Pakistan başkanlık seçimleri için tekrarlanmasına neden olabilir. Buna neden olan ise ABD’nin terörle mücadele stratejisidir. Benazir Bhutto’nun Pakistan Halk Partisi ve Navaz Şerif ’in Pakistan İslam Ligi gibi Bush’un laik çizgiyi benimseyen partilerin Müşerref Pakistan siyasi yaşamında etkisiz ve Karzai ile olmaları durumu daha da görüşmesinden... kötüleştirmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle