Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K C S amboçya ve Laos deneyimleri ışığında TRATEJİ 7 Suriye’ye askeri müdahale Burak Çınar Hacettepe Üniversitesi, Tarih ABD doktora öğrencisi on aylarda ABD’nin Suriye’ye yönelik siyasi sıkıştırmaları arttığı için olsa gerek bu ülkeye yönelik Amerikan saldırganlığının savaşla sonuçlanabileceği düşüncesi yeniden yoğunluk kazandı. Hatırlanacağı üzere, 2003’te Irak Savaşı’nın genel harekat aşamasının tamamlanmasından sonra aynı tartışma ilk kez gündeme gelmiş ve ABD’nin Irak’tan sonra Suriye’yi vuracağı konuşulmuştu. Ancak Irak’taki kötüye gidiş bu tartışmaların ertelenmesini sağlamıştı. ABD’nin Suriye ile ilişkilerini şekillendiren olayın öncelikli boyutu, Irak Savaşı’ndan önce İsrail’e dayandırılabilirdi. ABD’nin “haydut ülkeler” kılıfında Suriye’yi de vurabileceği zaten senelerdir saklanmıyordu. Suriye’de 1990’larda Rusya Federasyonu’ndan sızdırılarak ülkeye sokulan biyolojik ve kimyasal silahların üretildiği ve geliştirildiği bilinmekteydi. Suriye’nin elindeki IRBM’lerin (orta menzilli balistik füzeler) varlığı da öncelikle İsrail’e yönelik bir tehdit niteliğindeydi. Ancak ABD’nin Irak’a girmesinden sonra Suriye’nin Irak direnişine verdiği ya da göz yumduğu destek, doğrudan Irak’taki Amerikan antigerilla harekatlarını tehdit eder boyuta geldiği için ABD’nin doğrudan müdahalesiyle karşılaşabileceği söylemleri dolaşmaya başladı. S ABD’den gelen Suriye’ye yönelik baskılara ülke içnden ABD karşıtı eylemlerle yanıt veriliyor. (25 Kasım) uriye, son bir yıldır ABD’nin siyasi baskısı altında S bulunuyor. Suriye’de iç ayaklanma ve toplumsal gösterilerle iktidarın değişeceği, askeri müdahale yapılacağı gibi senaryolar tartışılıyor. ABD’nin Irak’ta 130150 bin askeri bulunuyor. Burada istikrarın sağlanamaması ABD askerlik sistemini zorlamaya başladı. Bu durumda yeni yedekler veya ortaklar bulmadan Bush’un Suriye’ye harekat gerçekleştirmesinin zor olasılık olduğu düşünülüyor. masının pek olası gözükmediğini söyleyebiliriz. Müdahale ne getirir? ncak “denize düşen yılana sarılır” misali, ABD’nin Suriye’yi her ne pahasına olursa olsun vuracağı düşüncesinden yola çıkarak, Amerikan Ordusu’nun Suriye ile savaşabileceğini düşünebiliriz. Böyle bir savaşın harekat aşaması Irak’a oranla benzer bir seyir izleyebilir. Ancak ABD’nin Suriye’de vermesi muhtemel kayıpların da Irak’ta verdiği kayıpların daha üstünde olması beklenmelidir. Çünkü İsrail ile savaşlarından ciddi deneyimleri olan Suriye’nin ordusunu Türkiye ve İsrail gibi batılı ve kuvvetli askeri güce sahip iki ülke arasında kalarak geliştirmeye çalıştığını göz önünde bulundurmak gerekir. Ancak SSCB’nin dağılmasıyla birlikte, borçlarının da etkisiyle Suriye’nin elindeki bir çok savaş aracında parça sıkıntısı yaşaması bir dezavantaj olacaktır. Yine de Suriye’nin elindeki araç sayısı Irak’a göre daha fazladır ve Suriye Irak gibi uzun süre ambargoya maruz kalmamıştır. Suriye’de olası bir askeri harekatın süresini ve şiddetini ise belirleyebilecek en önemli etkenin Irak’ta da olduğugibi bu ülkenin iç dinamikleri olduğunu söyleyebiliriz. ABD’nin Suriye’de yönetimi devirerek savaşın harekat safhasını başarıyla tamamlamasından sonra gelişmesi muhtemel gerilla harekatının Irak’takinden daha cılız kalıp kalmaması ise Suriye’deki Sünni çoğunluğun Amerikan işgalini benimseyip benimsemeyeceği gibi riskli bir olasılığa bağlıdır. Irak’ta Şiiler’den benzer bir desteği bulamamaları Amerikalı liderleri bu olasılık üzerine bayağı düşünmeye sevk ettirecektir. Kamboçya ve Laos gerçeği lasılık dahi olsa, ABD’nin Suriye’ye müdahalesinin benzerini daha 35 sene önce yine Amerikan Ordusu tecrübe etmişti. Vietnam Savaşı’nda ağır kayıplara uğramış ve “Vietnamlılaştırma” politikasını yürürlüğe yeni koymuş olan ABD, bir yandan ordusunu Vietnam’ın kıyı kesiminde toplarken diğer yandan da Kamboçya ABD Suriye’ye müdahale edebilir mi? rak’taki Amerikan birliklerinin savaşı izleyen aylarda 100.000’in altına inmesi planlanmıştı. Ancak Irak Savaşı’nın gidişatına bağlı olarak bu sayı sürekli revize edilerek 130.000 ila 150.000 arası bir seviyede tutuldu. Güney Kore ve Almanya’dan sınır birliklerinin gelmesi ve Ulusal Muhafızlar’ın da bunlara eklenmesine rağmen ABD’nin Irak’taki harekatları çıkmaza girdi. Bugünlerde Amerikan savunma yetkilileri bu sayıyı artırabilmek için program üstüne program yapıyorlar. Buna rağmen Amerikan birlikleri hem sayı olarak hem de savaştan yorulan birlikleri değiştirmede yetersiz kalmaktadır. Bundan yola çıkarak ABD’nin Suriye ile bir savaşa tutuş A I O ve Laos sınırlarını kullanarak sızmak suretiyle Güney Vietnam’da gerilla harbini iyice alevlendiren Kuzey Vietnam Ordusu’nun bu desteğini kesmek için Kamboçya ve Laos’a iki ayrı harekat düzenlemiştir. 1970’in Nisan ve Mayıs aylarında Amerikan Ordusu ile Güney Vietnam Ordusu birliklerinin Kamboçya’nın doğu kesimine yönelttikleri harekatta 11.000 Kuzey Vietnam askeri öldürülürken, 2.500’ü de esir edilmiş, çok yüklü miktarda silah ve mühimmat ele geçirilmiştir. Harekat boyunca 338 Amerikan askeri ölmüş, 1.525’i de yaralanmıştır. Amerika’nın müttefiki Güney Vietnam ile birlikte ölü sayısı 976, yaralı sayısı ise 4.534 olmuştur. Harekat askeri açıdan başarıya ulaşarak Güney Vietnam Ordusu’na güçlenmesi için zaman sağlasa da, sosyal ve siyasi açıdan ABD’ye ciddi bir kayba mal olmuştur. Kamboçya’daki harekatın ardından Amerika’daki savaş karşıtı hareket iyice alevlenmiş ve Kongre de 24 Haziran’daki oturumunda altı yıl önce ABD’nin Vietnam’a fiziki müdahalesinin yolunu açan Tonkin Körfezi Kararnamesi’ni feshederek Vietnam Savaşı’na desteğini resmen çekmiştir. Kamboçya’daki askeri başarıyı Laos’ta tekrarlamak ve aynı zamanda “Vietnamlılaştırma” programını da test etmek amacıyla bu ülkenin doğusundaki, Kuzey ve Güney Vietnam’ı ayıran sınırın güneybatısında kalan bölgeye Amerikan Ordusu ile Güney Vietnam Ordusu birlikleri yeni bir harekat düzenlemişlerdir. Laos sınırının 30 km kadar içine yapılan ve OcakNisan 1971 Aralık ayında cereyan eden Lam Son 719 harekatında, 108 Amerikan helikopteri düşüp, 618’i de zarar görürken, 215 Amerikan askeri ölmüş, 1.187’si de yaralanmıştır. Güney Vietnamlılar ise harekata başladıkları 17.000 askerden toplamda 7.682’sini kaybetmişlerdir. Kuzey Vietnamlılar’ın toplam kayıpları 20.000’i bulmuştur ki, bunların önemli bir bölümü kitlesel hava saldırıları sonucu olmuştur. Harekat böylece tam bir başarısızlığa uğramıştır. Ancak ABD Başkanı Richard Nixon Lam 719 harekatından sonra 7 Nisan’da yaptığı televizyon konuşmasında gerçeği örtercesine “Vietnamlılaştırma” programının başarıya ulaştığını söylemiştir. Görüldüğü gibi bu harekatlar ABD’ye ağır kayıplara mal olmuş, buna rağmen Vietnam’dakikötü gidişatı değiştirmemiştir. Sadece Güney Vietnam’ın düşmesini biraz geciktirmiştir. Bununla birlikte Amerikan ekipmanını ve uzun süre eğitimini ?