09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C S yandan ABD’nin BM Temsilcisi John Bolton 13 Aralık’ta yaptığı açıklamada, “Güvenlik Konseyi üyeleri ile birlikte Suriye’nin BM Komisyonu ile tam bir işbirliğine gitmesi için bu ülkeye baskı uygulanmasına devam edilmesi yönünde çalıştığını” ifade ederek, “Suriye’nin üst düzey yetkililerinin eylemlerini ört bas edemeyeceğini ve yaptıklarının sonuçlarından kaçınamayacağını” belirtmiştir.[1] ABD Suriye’ye karşı kullanabileceği tüm hukuki zeminleri kullanma eğilimindedir. Hukuki altyapının bir kez sağlamlaştırılmasının ardından ABD’nin Levant bölgesindeki muhtemel askeri varlığını meşrulaştırması öngörülebilecek bir davranış şekli olacaktır. Bu halde de, Lübnan’nın egemen bir devlet olarak uluslararası güçleri yanında görmek istemesi doğaldır ki, ABD için de arzu edilen bir durumdur. Suriye, her ne kadar, Hariri ve diğer suikastlerle ilgisi olduğu iddialarını Beşer Esad düzeyinde reddetse de, mevcut uluslararası konjonktörde kendi tezlerini kabul ettirebilmesi oldukça zordur görülmektedir. ABD, BM savcısı Detlev Mehlis ve ekibinin yardımıyla, Hariri suikastının faillerini çoktan tespit etmiştir ve suçlulardan delillere ulaşma yolunda hızla ilerlemektedir. ABD’nin bu hızlı ilerleyişinde bireysel düzeyde hedef aldığı kişiler ise, Suriye liderinin en yakın akrabalarını oluşturmaktadır. Uluslararası diplomasinin son dönemlerdeki Suriye’ye karşıtı tutumu gözönüne alındığında, Mehlis raporunun Suriye aleyhine ifadeler içereceğinden, neredeyse emin olan Beşer Esad ise kendisi ve yönetimi açısından, en azından dünya kamuoyuna sesini duyurabilme adına, raporun yayınlanmasından önce uluslararası medyaya bir dizi mülakat vermiştir. Esad bu mülakatlarda, BM’in yürüttüğü soruşturmanın teknik açıdan hatalar içerdiğini, araştırmanın siyasallaştığını ve somut hukuki delillere ulaşamadığını söylerken, Hariri suikastına iştirak ettiği “kanıtlanan” Suriyelinin en ağır şekilde cezalandırılacağını da eklemiştir. Ancak Esad’ın asıl vermek istediği mesaj, “Suriye’nin suçsuzluğu ve BM tarafından Suriye’ye yönelik uygulanacak olası yaptırımların bölgenin istikararı açısından doğuracağı muhtemel zararlar” üzerine olmuştur. Suriye’nin bu tavrı ABD yönetimi tarafından rahatlıkla, “meydan okuma” olarak değer TRATEJİ 9 “kredibilitesi” konusundaki bilgilerin bir Alman Televizyonunda yayınlanan belgesele dayandırılmasıdır.[3] Bu eleştirilerin başında ise Mehlis’in çalışmalarını ABD’nin istekleri doğrultusunda yürüttüğü gelmişti. Suriye’nin soruşturmanın başından beri dile getirdiği, komisyon çalışmalarının “siyasal temele dayalı yürütüldüğü ve maniple edildiği” yönündeki iddiaları yine Mehlis’in kendi ifadeleri ile destek bulacak gibi gözükmesidir. Mehlis, 10 Aralık tarihinde bir Arap gazetesine verdiği mülakatta[4] , “ABD’nin kendisine soruşturma süresince bir baskı uygulamadığını” ifade etmiştir. Ancak Mehlis bu kez 17 Aralık’ta yine bir Arap gazetesi Asharq alAwsat’a verdiği mülaktta ise, Suriyeli yetkililerin ve onların Lübnanlı müttefiklerinin Hariri’nin ölümünde yer aldıklarını belirtecek şekilde raporun yeniden yazılmasını kendisinden isteyen ülkeler bulunduğunu ancak, bunu reddettiğini belirtmiştir. Mehlis yine bu mülakatında, kendi kanaati olarak, Hariri suikastının ardında Suriye’nin bulunduğunu ilk kez net bir şekilde dile getirmiştir. Böylesi bir kanaatin araştırmaya taraf olan bir komisyon başkanı tarafından dile getirilmesi önemlidir. Belki de daha da ilginç olan Mehlis’in 2006 Ocak ayı içerisinde “kişisel güvenlik tedbirlerinin yoğun bir şekilde uygulanmasının kendisinde yarattığı rahatsızlığı” ileri sürerek görevi bırakacağını açıklaması olmuştur. Bu durumda da Mehlis “görevini” yapmanın huzuru ile, kendisinin yerine geçeceği yönünde haberler bulunan Belçikalı hukuk adamı Serge Brammertz’e kişisel ön yargılılarla benzenmiş bir komisyon başkanlığı devredecektir. [1] US Department of State, 13 Aralık 2005, http://usinfo.state.gov/xarchives/display.html?p=washfileenglish&y=2005&m=December&x=20051213180941ndyblehs0.2782862&t=livefeeds/wflatest.html [2] Trish Schuh, “Faking The Case against Syria”, http://www.counterpunch.org/schuh11182005.html [3] “The Framing of Syria”, http://www.radicalleft.net/blog/archives/2005/11/4/1334091.html [4] Al Hayat, 10 Aralık 2005, http://english.daralhaat.com/Spec/122005/Article2005121015e6cdd8c0a810ed00412f4b73371a11/story.html H ariri suikastına ilişkin BM raporları, planlama ve uygulama aşamasında Suriye’yi işaret ediyor. Bu durum, ABD’nin elini güçlendiriyor ve müdahale için hukuki zemin hazırlıyor. Hariri suikastı raporlarını hazırlayan Detlev Mehlis’in de güvenilirliği sorgulanıyor. lendirilebilecek bir anlam taşımaktadır. Mehlis Raporu: İkinci Bölüm ariri’nin ölümünü araştıran uluslararası komisyonun başkanı Mehlis, 12 Aralık itibariyle raporunun ikinci bölümünü BM Genel The Economist 17 Aralık Sekreterine sundu. Mehlis’in yeni raporunda, birincisinde mektedir. Aynı paragrafta, Suriye’de olduğu gibi, Suriye yine araştırmanın yüoluşturulan araştırma komisyonunun rütülmesini engellemekle suçlandı. Haaraştırmalarını bağımsız, şeffaf ve protırlanacağı gibi, birinci raporda en önemfesyonel bir şekilde yapıp yapmadığı, li tanıklardan birisi olarak yer alan Hussorgulandığı da ifade edilmektedir. sam Tahir Hussam, daha sonra ifadesinin Raporda, güvenilir olduğu kanaatine baskı altında alındığını belirtmiş ve buvarılan yeni bir şahidin verdiği ifadede, nu Şam’da düzenlenen bir basın toplan“Lübnanlı ve oldukça üst düzey Suriyeli tısı ile dünya kamuoyuna duyurmuştu. yetkililerin öldürme olayı ile ilgilerini beAncak Mehlis’in ikinci raporunda Huslirttiği” yer almaktadır. Raporun 35. pasam’ın BM’e verdiği ifadesini değiştirragrafında ayrıca, üst düzey bir Suriyeli mek için, anılan akrabalarının Suriye’de yetkilinin, Lübnan’da Hariri suikastı sontutuklanarak tehdit edildikleri de belirtilrasında, kamu düzenini bozmak amacıymektedir. Sözkonusu raporda yine somut la bazı gruplara ve kişilere silah ve müdelillendirmelerden ziyade bulguları tehimmat sağladığı da belirtilmektedir. mel alan bir varsayım dilinin hakim ol Raporda, 12 Ekim 2004’de Japonduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. ya’da çalınan bir kamyonetin (Japon yetYeni raporda yer alan bilgiler ışığında kililerin bu bilgiyi doğruladığı da ifade raporun geneli hakkında şöyle bir değeredilmektedir) öldürme olayında kullanıllendirme yapılabilir: dığı da belirtilmektedir. Suriyeli şahıslar hala en önemli şüp Lübnan ve Suriye güvenlik örgütleri helilerdir. arasındaki ilişki gözönüne alındığında, Suriye’nin araştırma komisyonu ile böylesi büyüklükte bir eylemin gerçekyeterli işbirliği göstermemesi sorgulanleştirilmesi için diğer üçüncü bir tarafın maktadır. bulunma ihtimali oldukça düşüktür. Rapor 19 şüphelinin kimliğinin belirRaporda komisyon tarafından ise 4 telendiğini belirtmektedir. Raporda bu kimel konuda önerileri getirilmektedir: şilerden, “öldürme eyleminin planlama Komisyonun görev süresinin uzatılsı ya da eylemin gerçekleştirilmesi aşaması. masında yer aldıkları” iddia edilmektedir. Suriye’nin şüphelileri tutuklaması. Raporun 25. paragrafında, 5 üst dü Suriye’nin komisyon ile tam ve şartzey Suriyeli yetkilinin “şüpheli” olarak sız bir işbirliğine gitmesi. sorgulandığı” belirtilmektedir. Aynı paragrafta, 2 şüphelinin, “Lübnan ile ilgili Şüphelilerle yapılacak mülkatların tüm istihbari bilgileri içeren dokümanlayeri ve şeklinin komisyon tarafından berın yakılarak yok edildiği” şeklindeki ifalirlenmesi. delerine yer verilmektedir. Bu durum, Bu öneriler birinci rapordaHariri suikastı ile ilgili olarak Beşer Ekine benzer bir sürecin yansısad’ın emri ile Suriye’de kurulan araştırması niteliğindedir ve temelma komisyonu başkanı de Suriye’nin baskı altına Hada Murad’ın Mehalınmasını kolaylaştırmayı lis’e gönderdiği mekamaçlayan bir mantıksal sütupta da belirtildiği gireci içermektedir. bi, “Hariri’nin öldürülmesi olayı ile ilgili Mehlis bağımsız mı? olarak Suriye’de istihbari doküman bulunM’nin araştırma komismadığı” ifade edilmekyonu başkanı Alman tedir. savcı Detlev Mehlis, göreve 30. paragrafta Husbaşlamasının ardından özelliksam’ın Suriyeli yetkile “tarafsızlığı” konusunda bir liler tarafından yönlençok eleştiriye maruz kalmışKomşularından destek arayan Esad 20 Aralık günü dirildiği de belirtiltı.[2] İlginç olan ise Mehlis’in Mısır devlet başkanı Mübarek ile. H B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle