Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 rak’taki fiili durum: I ABD’nin askeri, İran’ın siyasi işgali Dr. Hicran KAZANCI C S TRATEJİ TUSAMOrtadoğu Masası Araştırmaları ran’da Ayetullah Humeyni önderliğinde 1979’da gerçekleşen İslam Devrimi, ABD'nin stratejik müttefiki olan İran Şahı'nın devrilmesine yol açmıştır. Bu olay, Amerikaİran ilişkilerinin kötüleşmesinin başlangıç noktası olmuştur. Tahran'daki Amerikan Büyükelçiliği’nde görev yapan görevlilerin İranlı bir grup öğrenci tarafından 1979 Ekim’inde rehin alınması da ilişkileri gerilim noktasına taşımıştır. Bu gelişmelere paralel olarak, İran'a ekonomik ve siyasi ambargo uygulayan ABD’nin İranIrak savaşı sırasında Irak'ı el altından desteklemesi, iki ülke arasındaki ilişkileri kronik düşmanlık konumuna getirmiştir. Bahse konu olan dönemde, her iki ülke de diğerini kötü özellik içeren terimlerle sınıflandırmıştır. Nitekim, İran ABD’yi “büyük şeytan” olarak nitelendirirken, ABD ise İran’ı şer eksenin içinde yer alan bir ülke olarak tanımlamıştır. Ancak, 11 Eylül olaylarının ardından, ABD’nin Afganistan’ı işgalinin ve Sünni Taliban İ yönetiminin devrilmesi planının gerçekleştirilmesi, iki ülkeyi birbirleriyle işbirliği yapmaya yaklaştırmıştır. Son dönemde ABD’nin İran’ın nükleer çalışmalarına şiddetle karşı çıkması, iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden gerilmesine yol açtı. ABD’nin Irak’ı işgal etmesiyle İran’a komşu olması, Irak’taki istikrarsızlık ve İran’ın Irak’taki nüfuzunun artması, dahası muhafazakar akımdan sayılan Mahmut Ahmedinecad’ın İran Cumhurbaşkanı seçilmesi, ABD’nin İran’la olan ilişkisini yeniden gözden geçirmesine neden oldu. ‘Şer Ekseni’ne yaklaşan ‘Büyük Şeytan’ BD ile İran’ın ilişkileri 1979’daki ‘İslam Devrimi’ ile A bozuldu. Son döneme radikal Ahmedinecad’ın iktidara gelmesi, nükleer silah arayışları nedeniyle Tahran ile Washington arasındaki ilişkiler yine kritik aşamada. İki ülke Irak işgali nedeniyle komşu olmalarının ardından bu ülke üzerindeki hesapları nedeniyle de çatışıyor. Irak fiili olarak ABD’nin askeri, İran’ın siyasi işgali altında. ABD’nin Irak’tan tamamen veya kısmen çekilme yönündeki olası stratejisi çoğunluktaki Şii nüfus nedeniyle İran’a yönetim üzerinde oluşturdukları baskı, Amerikan yönetimine Irak konusunda geri adım attırdı. Irak’tan çekilme adı altında askeri varlığını azaltma niyetinde olan ABD, Irak yönetiminin başına Amerikan yanlısı Iraklı siyasetçilerin getirilmesini sağlayarak ülkedeki stratejik çıkarlarını garanti altına almak istiyor. Çünkü, askeri açıdan ABD’nin ve siyasi bakımından da İran’ın işgali altında olan Irak’tan ABD’nin çekilmesinden veya askeri gücünün azaltılmasından doğacak askeri boşluğun yerini İran destekli Irak Şiilerin askeri teşkilatı dolduracaktır. Bu gelişme, 1980 yılında gerçekleşen sekiz yıllık İranIrak savaşının uzantısı olacak ve Irak’ın yanı sıra bölgeyi kasıp kavuracak çatışmalara yol açacaktır. Dolayısıyla ABD, Amerika’nın ve batı ülkelerin bölgedeki çıkarlarının tamamen yok olması anlamını taşıyan bu gelişmeyi önlemek amacıyla, bir taraftan Irak diThe Independent 16 Aralık A BD, Irak’ı işgal etmekle başta İran olmak üzere kapalı rejimlerin iktidarda olduğu bazı bölge ülkelerinin yönetimlerinde değişiklik yapılmasını sağlamayı hedeflemiştir. Ancak, Irak’ın işgal edilmesinden bu yana ABD ordusundaki kayıpların giderek artması, Amerika’nın Irak’taki varlığının ülke ekonomisi üzerinde büyük yük oluşturması, Demokrat Parti’nin yanı sıra halkın büyük bir kısmının Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi için renişçileri ile görüşme teklifinde bulunmakta, diğer taraftan da Irak konusunda İran’la anlaşmaya yanaşmaktadır. Bir başka ifade ile, Irak’ta yüze yakın askeri üssünde bulunan yaklaşık 150 bin asker ile stratejik hedefine ulaşamayan ABD, Irak’tan çekilme stratejisi adı altında, bir taraftan İran ve Irak direnişçileri ile anlaşamaya çalışırken, diğer taraftan da Irak savaşının yol açtığı ekonomik ve insan kaybını azaltmaya çalışıyor. Yani, Bağdat’taki siyasal denklemi kontrol altında tutarak Tahran’dan istediğini almaya çalışan ABD’nin planı irde ? Internatıonal Herald Tribune 15 Aralık