09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 D C S E TRATEJİ oğalgaz gerekçeli RusyaUkrayna gerginliği… Karadeniz’de soğuk savaş Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası asomuncuoglu@tusam.net “ nerji diplomasisini” sürdüren Rusya, indirimli doğal gaz fiyatlarını “dünya fiyatlarına” kadar yükselterek başta Ukrayna olmak üzere, Batı yanlısı politika izleyen eski Sovyet ülkelerine “enerji saldırısını” başlatmıştır. Verilmek istenen mesaj gayet açıktır: Rusya ile “dost” olmanın bir ödülü, “düşman” olmanın bir bedeli olmalıdır. Her ne kadar Rusya’nın gaz fiyatları ve diğer ekonomik araçları, dış politika aracı olarak kullanma eğilimi daha önce ortaya çıktıysa da, BDT içerisinde bu kadar kesin bir ayırımın eşiğine ilk defa gelindi. Yıllardır tartışılan, ancak hayata geçirilemeyen gaz fiyatları konusundaki prensip kararının alınması, eski Sovyet coğrafyasının artık kesin çizgilerle ayrıldığının bir göstergesidir. E ski Sovyet coğrafyasında renkli devrimin gerçekleştiği ikinci ülke olan Ukrayna, Rusya ile sıkıntılı bir döneme girdi. Yuşenko yönetiminin Batıya yönelmesi Rusya’yı elindeki kozları kullanma yönüne itti. Ukrayna ekonomisinin enerjisinin tamamına yakınını karşılayan Moskova, fiyatları artırmak istiyor. Mart’taki parlamento seçimleri öncesinde Yuşenko yönetimini zor durumda bırakan gelişme, Karadeniz’deki üs ve radar istasyonlarını da tartışma alanına yeniden getiriyor. Rövanş tutkusu İki ülkenin lideri 20 Aralık günü enerji gündemili bir araya geldiler. krayna sanayisinin büyük ölçüde doğal gaza bağımlı olması ve bu doğal gazın neredeyse tamamının Rusya’nın kontrolünde bulunması Ukrayna enerji güvenliğini pamuk ipliğine bağlı hale getirmiştir. Ülkesinin enerji güvenliğini sağlamak için bir yıldır çaba sarf eden Yuşenko yönetimi, özellikle Hazar enerji kaynaklarının Ukrayna’ya ve Ukrayna üzerinden Avrupa’ya taşınması konusunda görüşmelerde bulunmuştur. Ancak özellikle Ukrayna’nın mevcut tek alternatif doğal gaz sağlayıcısı Türkmenistan ile sürdürülen görüşmelerin başarısızlığa uğraması, Rusya’nın önümüzdeki yıllarda Türkmenistan’ın ihraç edebileceği bütün doğal gaz miktarına ve Türkmen gazının nakledildiği Özbekistan ve Kazakistan doğal gaz boru hatlarına hakim olmaya yönelik çabaları, Ukrayna’yı büyük bir çıkmaza sokmuştur. Gazprom’un 1 Ocak 2006’dan itibaren Ukrayna için uygulanan gaz fiyatlarını bin metreküp başına 50 Dolar’dan 160 Dolar’a yükseltme talebinde diretmesi, her geçen gün Ukrayna’nın fiyatı tedrici bir şekilde yükseltme önerisinin şansını azaltmaktadır. 1314 Aralık 2005 tarihlerinde bir gün arayla Gazprom yetkilileri, anlaşma sağlanmadığı takdirde 1 Ocak’tan itibaren Ukrayna’ya ihraç edilen gazın kesileceğini, ardından da Ukrayna’nın uzlaşmaz tavrından dolayı 160 Dolarlık fiyatın U söz konusu olamayacağını, fiyatın bin metreküp başına 220230 Dolar olarak belirleneceğini açıklamışlardır. Ayrıca Gazprom, Ukrayna doğal gaz boru hatları sisteminin kontrolünü Rusya’ya verirse, sorunların halledilebileceğini de belirtmiştir. Halbuki Ukrayna’nın eski Devlet Başkanı Leonid Kuçma döneminde alınan bu kararın değiştirilmesi, Yuşenko yönetiminin önemli stratejik tercihlerinden birisi olarak bilinmektedir. Ukrayna yetkilileri, 160 Dolarlık fiyatın Ukrayna ekonomisi için kaldırılamaz bir yük olduğunu öne sürmektedir. Rusya ile yapılan pazarlıkta Ukrayna, ana transit ülke olma kozunu tam olarak kullanmaya çalışmaktadır. Avrupa’ya ihraç edilen Rus doğal gazının yüzde 80’i Ukrayna topraklarından geçmekte ve şimdilik yeterli kapasiteye sahip alternatif güzergahlar bulunmamaktadır. Rusya’nın, Avrupalı alıcılar karşısındaki taahhütlerini yerine getirmesi için Ukrayna ile bir şekilde anlaşması kaçınılmazdır. Ancak sorun zaman sorunudur. Mart 2006’da Ukrayna’da parlamento seçimlerinin yapılacak olması, Rusya için “turuncu devrimden” bir yıl sonra rövanş alma imkanını sunarken, bunun yanı sıra Rusya’nın “doğal gaz savaşında” bir adım önde gitmesini sağlamaktadır. Geçen sene yapılan Ukrayna devlet başkanlığı seçimlerinde Rusya tarafından desteklenen Yanukoviç’in partisinin kamuoyu araştırmalarında Yuşenko ve Timoşenko’nun partilerini tek tek geride bırakması, halkın mevcut yönetimden duyduğu kısmi hayal kırıklığı, “turuncu devrimden” bu yana ekonomik büyümenin yavaşlaması, “turuncu liderler” arasındaki anlaşmazlık gibi faktörler Rusya’ya Ukrayna’da nüfuzunu geri kazanma şansı vermektedir. Seçimlerle ilgisi olmayan ve tamamen meşru olarak görünen konuda mevcut yönetim üzerinde baskı kuran Rusya, seçim sonuçlarını kendi lehine etkilemeye çalışmaktadır. Kuçma döneminde tasarlanan reforma göre 2006’da Ukrayna’nın parlamenter sisteme geçmesi, oyunu kızıştıran diğer önemli bir faktördür. Rusya’nın güvenliği oğal gaz konusundaki anlaşmazlık gittikçe tırmanırken, konu hızla enerji güvenliği alanından milli güvenlik alanına kaymaktadır. Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov, Rusya’nın Ukrayna ile sürdürdüğü askeriteknik işbirliğini askıya alacağını belirtmiş, Ukrayna tarafı ise, şimdiye kadar Rusya’nın askeriteknik işbirliğini sürdürmekten yana olduğunu belirtmiştir. Ukrayna yetkilileri, doğal D gazda dünya fiyatlarına geçilecekse, buna mukabil olarak Karadeniz Filosu’nun Ukrayna’da konuşlanma bedelinin de dünya standartlarına göre ödenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Konu bununla da sınırlı kalmamış, Ukrayna ve Rusya gazetelerinde Ukrayna’nın ürettiği ve Rusya’nın stratejik silahları arasında önemli bir yer tutan SS18 tipi füze sistemleri ile ilgili olarak RusyaUkrayna arasında sürdürülen işbirliğinin durdurulabileceği yönünde haberler çıkmaya başlamıştır. Üstüne üstlük Ukrayna’nın Rusya’nın stratejik savunma sisteminde oynadığı rolü gaz pazarlıklarında kullanabileceği yönündeki haberler de basında çıkmaya başlamıştır. Bu iddialara göre Yuşenko hükümeti, Ukrayna’nın Sivastopol ve Mukaçevo yerleşim yerlerinin yakınlarında bulunan iki radar istasyonuna ABD’li uzmanların girişine izin verecektir. Söz konusu radar istasyonları Rusya stratejik savunma sistemindeki 9 radar istasyonundan ikisidir ve gözlem alanı Karadeniz ve Akdeniz bölgesini kapsamaktadır. Bu radar istasyonlarından bilgi edinmesi karşılığında Rusya’nın ödediği para tutarının yükseltilmesi, perspektifte ise bu istasyonların kapatılması ve dolayısıyla Rusya’nın milyonlarca dolarlık zarara uğratılması gibi konular da öne sürülen iddialar arasındadır. Bu iddiaların bir kısmı spekülasyon, bir kısmı boş tehdit olsa dahi, Ukrayna ve Rusya arasındaki doğal gaz anlaşmazlığının önemli derecede Rusya’nın güvenlik endişeleriyle bağlantılı olduğu açıktır. Bu anlamda Karadeniz Filosu’nun durumu, radar istasyonları ve genel olarak askeriteknik işbirliği gibi güvenlikle yakından ilgili olan konuların, aslında anlaşmazlıkta kullanılan araçlar olmaktan çok, anlaşmazlığa neden olan faktörler olarak önümüze çıkmaktadır. Anlaşmazlığın temelinde Ukrayna’nın NATO’ya üye olma hedefi başta olmak üzere, Rusya’nın Ukrayna’nın dış politikasından duyduğu rahatsızlık yatmaktadır. Ukrayna’nın Rusya ve AB arasında bulunan önemli büyüklükte bir ülke olması, daha da önemlisi, Rusya’nın Karadeniz’e çıkışını önemli ölçüde sağlayan bir ülke olması, Ukrayna’nın jeopolitik önemini belirlemiştir. Bu açıdan Ukrayna’nın NATO üyeliği veya NATO ile sıkı işbirliği bile, Rusya’nın Karadeniz’deki etkisini önemli ölçüde sınırlandırabilir. Bu ise, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra Baltık Denizi’nin önemli bir kısmını kaybeden Rusya’nın, Rus Çarlarının yüzyıllardır mücadele verdikleri ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle