27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMARTESI 16 7/9/06 16:31 Page 1 CUMARTESİ EKİ 16 CMYK Sonbahar modası için son çağrı ajanda Triko Hem ince hem de kalın. Hem kısa hem çok uzun. Hem kazak hem de elbise olarak karşımıza çıkacak trikolar bu kış hiç olmadığı kadar bu moda olacak. Benden söylemesi; uzun triko tuniklerin altına tayt giyenlerle bu kış çok karşılacaksınız. Gardırobunuzda kırmızıya yer açın! Bu sezon kırmızı hariç bütün canlı renkleri sandığa kaldırabilirsiniz. Çünkü kırmızı yeni sezonda bir kez daha zirvede? Kıvrımları ortaya çıkaran daracık jean’ler, mini etekler, yarasa kollar, tunikler.. 80’li yılların havası, hemen hemen tüm podyumlarda hissedildi. Öykünecek başka sene mi bulamadınız deyip kızmayın. Bu 80’ler, Serpil Çakmaklı görüntüsünden çok uzakta? Kate Moss tarzı bir olgunlukta diyebiliriz.. [email protected] Moda sektörüne gönül veren biz moda SİNEM editörleri, tasarımcılar, moda fotoğrafçıları, ERTEKİN modeller, moda yazarları kısaca ‘‘Moda kurbanları’’ olarak hep birarada yaşadığımız için her sezon koleksiyonlardan neleri beğendiğimizi nelerden nefret ettiğimizi konuşuruz. Sezonun son defilesinin hemen ardından yapılan bu açık oturumlarda yüzlerce kıyafet ve aksesuvar görmekten bıkmayan bizler hangi parçaları alacağımızı da belirleriz. Bu sezon, sohbet konumuz her zamankinden çok daha derindi! Hangi tasarımcıya ‘‘Luksembourg ten point’’ diyeceğimizi, hangi koleksiyonu sevdiğimizi, neyin moda olduğunu, kimin neyi beğenip alacağına bir türlü karar veremedik. Çünkü artık tasarımcılar, zevk konusunda insanları bağlayıp neyin moda olduğunu belirleyerek onları kalıplara sokamıyorlar. Hal böyle olunca, ‘‘bu pazarda herkes kendine göre birşeyler bulabilir, kendi modanızı kendiniz yaratın’’ düşüncesiyle bir sürü seçenek sunup reklam filmdeki teyze gibi ‘‘yiyin garii’’ diyorlar. Aslında bakarsanız, 20062007 sonbaharkış koleksiyonlarında çok çeşitlilik kadar sıradan ve düz bir hal de var. Hatta biraz daha ileri gidip gelmiş geçmiş en basit sezonlardan birindeyiz diyebilirim. Renkten, desenden, fırfırdan, payetten yorulmuşlara müjde! Podyumların, ‘‘sadelik’’ diye haykırdığını modadan anlamayanın bile farketmemesi mümkün değil. 80’ler Kırmızı çekerim, her Leopar Dikkatinizi sezon moda olan ‘‘hayvan baskılar’’ demedim. Sadece leopar dedim. Ben her ne kadar sev(e)mesem de görevimiz tehlike diyerek bu akımı da sizlere aktarmayı borç bilirim. Dikkat ederseniz ‘‘tayt’ı 80’lerin başlığı altında yazmadım. Çünkü tayt ayrı incelenmesi gereken bir moda harekatıdır! 80’lerin temel parçası da diyecebileceğimiz tayt, bu kez trapez kesimli elbiseler, kabarık etekler, uzun trikolar kısaca herşeyin altına giyilecek? Tayt Bu sezon modacıların ortak görüşü ‘‘Ne kadar çok, o kadar iyi.’’ Trikoların üzerine yine trikolar, tişörtler, paltolar, eldivenler, atkılar, şapkalar giyip arkadaşlarınızla rekor denemeleri yapabilirsiniz. Benim gibi grunge akımını sevenler bu modanın kilolu mu göstereceğini yoksa katların bin ayıp mı örteceğini göreceğiz.. Kat kat Tasarımcıların ‘‘Koza görünümü’’ diye de tanımladıkları balon etekli elbiseler, bol kesimli paltolar sonbaharkış koleksiyonlarının en güçlü unsurlarından. Hacim Altın ÇANTALAR GÖSTERİŞLİ Sonbaharla birlikte kıyafetler sadeleşirken çanta ve ayakkabılar daha da gösterişli hale geldi. Çantalar bavul diyebileceğimiz kadar büyüdü, ayakkabılar ise bilekte biten botlara, platform Leopar’dan sonra pek topuklu modellere dönüştü. Elbiselerinizin, olmadı ama küçük ceketlerinizin ve hatta paltolarınızın üzerine hanımefendiler gibi dolaşmaya hazır olun. kemer takmaya bu sezon da devam. Modası hiçbir zaman geçmeyecek binici çizmesi ve Yalın kesimler, elegan siluetler, incecik okul ayakkabılarınız yani loafer’lar bu sezon bluzlar, pudra renkleri, küçük siyah çok moda... elbiseler, kadife etekler tüm zarafetiyle Leydi Bu sezonun hakimi ‘‘sadeliğe’’ zıt bir akım olarak karşımıza çıkan altın materyalleri hem kıyafetlerinizde hem de aksesuvarlarınızda kullanın. UZUN VE DERBEDER SAÇLAR gündemde. Trendlerin saçlara yansımasını ise, ‘‘Ne kadar kişinin cesaret ettiği uzun, ne kadar derbeder, o kadar iyi’’ olarak (eminim onların da yadırgandığı) pelerinleri açıklayabilirim. Geçen yıllarda son derece bu sene gönül rahatlığıyla giyebilirsiniz. yapılı, derli toplu olan saçlar, bu kış tam ‘Ekstra Larç Modası’’ ile tıpkı anlamıyla kontrolden çıkıyor. Chanel, Alexander gençliğinizde yaptığınız gibi McQueen vet Yohji Yamamoto podyumlarındaki Rapunzellere bir göz atarsanız ne demek istediğimi babanızın, ağabeyinizin pantolonlarını, anlayacaksınız. kazaklarını hatta paltolarını giyebilirsiniz. Pelerin Geçmiş sezonlarda bir kaç XL ‘ TIRNAKLAR OJESİZ ‘‘Hiç yokmuşcasına sade’’ hatta hiç yapılmayanı diyebilirim. Tırnakların kısa ve ojesiz olacağını söylemiyorum bile! Cetvelle kontrole geleceğim! Uzun paçalar, beli bol pantolonlar, kolları sarkmış kazaklar kimseyi rahatsız etmez. 70’lerin sonu, 80’lerin başı punk döneminin belli başlı sembollerinden olan ekose tekrar gündemde! Ekose etekle yine ekose bir ceket... Ekose Kürk İlk yurtdışı mağazasını Saraybosna’da açmaya hazırlanan Serdar Hotiç’le modadan yeni hedeflere... Hotiç’e Arjantin’den (!) yeni yüz Hotiç markası her sezon birbirinden farklı ve iddialı Yeni reklam kampanyanızdan modelleriyle ayakkabı sözeder misiniz? tutkunu kadınları vitrinlerin Güzel bir ikiliyle çalıştık. Mehmet önüne topluyor. Mağaza sayısını 42’ye çıkaran, Günsür ve Cansu Dere’yle. Onlarla başarısını aile şirketi olmasına ve iyi bir tasarım çok beğeni kazanmıştı ekibiyle çalışmasına bağlayan Serdar Hotiç kampanya. Her şey olduğu gibi o yurtdışında mağazalaşmayı hedefliyor. Tasarım da eskidi maalesef. Yeni ekibinin başı Selin Haktanır da ortaklaşa bir projeyle arayışımızda kendine has bir Saks Fifth’de Asila Bragan markasıyla yer aldıklarını, tarzı, duruşu olan Prada ve Gucci’yle yan Berrak Tüzünataç ile yana satıldıklarını, anlaştık bu yıl için ve Beymen’in Türk üretimi erkeğin de kendisinin olduğunu bilmeden olmasını istedik. Hem sipariş verdiğini belirtti. erkek, hem de kadın İlk mağazasını olarak kullandık. memleketi olan Fotoğrafları da Okan Saraybosna’da açacak Bayülgen çekti. Çok olan Serdar Hotiç’le değişik ve ilginç oldu. Nişantaşı’ndaki Berrak gerçekten mağazasında görüştük tanınmayacak gibi oldu, Hotiç markası yakışıklı bir Arjantin, nasıl oluştu? Latin erkeğine Babadan gelen çok dönüştü. eski bir mazisi var Hotiç’in. 1938’de aile şirketi olarak küçük bir atölyede başladık. 19801987 benim, 87’den sonra da diğer kardeşlerimin katılımıyla geniş bir ekiple çalışmaya karar verdik. İlk olarak Selin Hanım’la bugünkü duruma geldik. Hem üretici, hem de mağazacıyız. Her tanıştık ve yaklaşık 10 yıldır da birlikte çalışıyoruz. 1995 iki tarafı da yürütmeye çalışan bir marka oluşturduk. yılından itibaren genç, üniversiteyi yeni bitirmiş arkadaşları da Siz de ayakkabı tasarlıyor musunuz? kanalize ettik. Şu anda da hala aynı ekiple çalışıyoruz. 1980’den 1997 yılına kadar kendim tasarlıyordum. Daha sonra İnsanların ayakkabılarına bakıyor musunuz? bu işin tasarım tarafını öğrendik. Koleksiyonun nasıl olması Maalesef önce ayağa sonra yüze bakıyoruz. gerektiğini yaşaya yaşaya öğrendik. Öğrenmekle birlikte tabii Refleksle bunu yapıyoruz. yıllar geçiyor ama benimle birlikte hayat yaşlanmamalıydı. Daha Her ne kadar bir hayvansever olarak bu maddeyi yazmak zor olsa da elçiye zeval olmaz. Kürk, bu sezon da moda. Kürkü olduğu gibi giymek değil de, ceket, palto, anorak, trençkotların manşetlerinde ve eteklerinde detay olarak yer alması makbul(müş.) Okul günlerinizi hatırlattığı için uzak durduğunuz griye bu sezon alışsanız fena olmaz. O kadar da kötümser olmayın. Gri gibi nötr tonlar, doğru kullanıldıklarında çok şık ve sofistike olabilirler. SABİHA KURTULMUŞ Türk kadınının ayakkabı alışkanlığı nasıl, tercihleri neler? İddialı bir modelinizi kolaylıkla satabiliyor musunuz? Gösterişli ve kullanışlı ayakkabıları tercih ediyorlar. Bizim hedef müşteri profilimizde iddialı olanlar da var ama daha çok çalışan iş kadınları. Dolayısıyla iddialı modellere biz çok daha az yer veriyoruz. Kemik bir müşterimiz var ve hep doğru tepkiler alıyoruz. Bizim başarımızın en büyük nedeni, müşterimize göre koleksiyon hazırlamayı öğrenmiş olmamız. Çok iddialı ayakkabıların mağazada durduğu yer belli, iş kadınlarının, daha babet, günlük ayakkabıların yeri bellidir ve müşteri bakacağı yeri bilir. Ayakkabı sektöründe durum nasıl? Bir rekabet başladı özellikle Uzakdoğu’yla ve bu bize iyi geldi. Çünkü biz de daha kaliteli ayakkabı yapmaya yöneldik. Zaten başka türlü rekabet etmek mümkün değildi ve ilk olarak biz iyi ve kaliteli ayakkabı üretmeye başladık, sektörde de herkes buna yönelmeye başladı artık daha kaliteli ayakkabılar üretiliyor. İhracatınız var mı? Farklı bir marka üretimi yapıyor musunuz? İhracatımız çok az da olsa uzun yıllardır var. Biz daha çok iç piyasada yer almayı tercih ettik. Ülke genelinde 42 mağazamız oldu. Yakında bu sayı yeni açılacaklarla birlikte 60’ı bulacak. Kendi markamızla yurtdışında olmak için hedef koyduk. İlk olarak Saraybosna’da babalarımızın topraklarında yurtdışına açılışı yapacağız. Daha sonra sırada bekleyen projeler Azerbaycan, Üsküp, Güney Afrika, Almanya, Ukrayna ve oralarda mağazalar açmayı düşünüyoruz. Ama çok acele etmiyoruz, 2008 sonuna kadar hedefimize ulaşmış olacağız. Yeni sezonda kadınlar neler giyecek? Dumanlı renkler var. Gri tonları bu kış çok fazla yer alacak. Kırmızının bordoya kaçan tonları var. Biraz daha erkeksi, maskülen bir kış. Moda diye bakıyorsunuz ama 6 ayda değişiyor. 23 ay sonra daha farklı renkler de çıkacak. Gri RİFAT MUTLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle