Katalog

CUMARTESI 01 7/9/06 16:14 Page 1 CUMARTESİ EKİ 01 CMYK Seç, beğen, al modası Pokemonlar gibi parlak renklere büründüğümüz yaz günleri geride kaldı. Bu sezon ayağınıza taytınızı, üstünüze kocaman kazağınızı geçirip kendinizi sokağa atabilirsiniz. Ya da lahana bebek gibi kat kat giyinip en çok kim giyinmiş yarışı yapabilirsiniz. Tasarımcılarda nedense bir adam sendecilik bir vurdumduymazlık! Sanki bu sezon tasarımcıların yerine ofisboy’ları çalışmış gibi. SİNEM ERTEKİN YIL: 1 SAYI: 15 Hotiç’in yeni yüzü Fotoğraftaki ‘yakışıklıyı’ tanıdınız mi? O Hotiç’in yeni yüzü. Her sezon iddialı modelleriyle ayakkabı tutkunu kadınları can evinden vuran Hotiç, yeni reklam kampanyasında ‘Arjantinli’ (!) bir modelle çalıştı . Kadınların gösterişli ve kullanışlı modelleri seçtiğini söyleyen Serdar Hotiç ilk yurtdışı mağazasını ise Saraybosna’da açacak... SABİHA KURTULMUŞ 9 EYLÜL 2006 PARASIZ ÖZEL EK Arka Sayfada Bir rockçı gitarı bırakıp kalemi alınca ne olur? Türkiye’de rock denince akla gelen, her kültürden, kademeden ve yaştan insanın bildiği Erkin Koray, kendini ve derdini anlatmak için gitarının bırakıp kalemi eline almış. Erkin Koray, ‘‘Mezarlık Gülleri’’ adını verdiği kitabını ‘‘Bir dokümanterle karışık hikâye kitabı’’ diye tanımlamış. Siz okuyunca ne dersiniz bilinmez ama Erkin Koray’ın dünyasını, mücadelesini, yaşamını, kızgınlıklarını engelsiz ve berrak bir şekilde bulabiliyorsunuz. Erkin Koray, kitabı yazarken böyle anlaşılırım, şu küser vesaire diye düşünmeden samimi bir şekilde kitabını oluşturmuş. Rastlantıyla gelen güzellik Kırışıklar kimilerinin kurtulmak istediği korkunç çizgiler. Kimileri için ise onlar yaşamın belirtisi, anılar ve olgunlaşmanın vazgeçilmez işaretleri. Kırışıklarından kurtulmak isteyenler soluğu estetik cerrahlarda alıyor, kurtulmak istemeyenler onlarla mutlu mesut yaşıyor. Bizim sözümüz çizgileriyle bir türlü barışamayanlara... Kanadalı doktor çift Jean Carruthers ve Alastair Carruthers, ünlerini Botoks’un estetikte kullanılmasını bulmalarına borçlu. Kadın hastasının gözünü tedavi ederken botoks kullanan Jean Carruthers anlatıyor: ‘‘Hastalarımdan bir kadın bir gün bana ‘Geçen sefer alnıma o iğneyi yapmadın. Her yaptığında yüzüm son derece sakin, dinlenmiş bir ifade alıyor. Güzelleşiyorum’ deyince beynimde bir şimşek çaktı.’’ LEYLA TAVŞANOĞLU İkinci sevgilim şarap Şarabın rengine bakıyor, canlı ve parlak mı? Bardağı hafifçe sallıyor ve havayla temasını sağlıyor, kokluyor. Bir yudum alıSayfa yor ve ağzında çeviriyor. Şarap dengeli ve sağlıklı mı? Sommelier Raci Bostancı’nın yanındayız. ZUHAL AYTOLUN Sayfa 3 Sayfa 2 4 APTÜLKADİR ELÇİOĞLU İzmir’in Temaşası’nın eski tadı kalmadı İzmir’in 16. yüzyıldan kalma semti Temaşalık burası. Kadifekale’nin eteklerinde yer alan tarihi mekândan seyre dalındığı söylenir İzmir’in en keyifli halinin. Bu yüzdendir semtin adının Temaşalık olması. İsmini keyifli seyir anlamına gelen temaşa fiilinden alması haksız da değil. Ama semtin eski tadı yok, seyre dalanlar bırakıp da gitmişler Temaşalık’ı. Günümüzde İzmir’e uzak diyarlardan göçenlerin ilk adresi Temaşalık... Orta yaşlı ve vakur bir kadın gençlerin Taichi yaptığı bir parkta. O bana sessizce bakarken bir aristokrat olduğunu sanmıştım. Bu fotoğrafı 200 mm.’lik telelensli bir Nikon’la çekerken sadece gözleri hareket ediyordu. En sevdiğim fotoğraflarımdan biri. Çin, Pekin, Nisan 1965. Çağın kanlı şakası İstanbul’da bir duayen Gökşin Sipahioğlu, İstanbul Modern’de, tam da 67 Eylül olaylarının yıldönümünde açılan ‘Doğru Yerde Doğru Zamanda’ adlı sergisiyle yine gündemde. Sergi kataloğu için bir önsöz kaleme alan Özgen Acar yazısında şöyle diyor: 1955’te akşam gazetelerinin en önemlisi olan İstanbul Ekspres’in başında Gökşin vardı. 6 Eylül 1955’te Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin bahçesinde patlayan bomba üzerine akşam gazetesi olarak atlatma haberi ile baskı üzerine baskı yapmıştı. O gece İstanbul ve İzmir’de “trajik” 67 Eylül olayları yaşandı. Bazı çevreler Gökşin’i “tahrikçi” olarak suçlayacak, ancak bombayı atan gerçek tahrikçilerin başkaları olduğu daha sonra saptanacaktı. Hiç kuşkum yok, benzeri bir durum olsa Gökşin bugün de yine “salt habercilik” anlayışıyla aynı başlığı haklı olarak atmaktan çekinmeyecektir. ZÜLAL KALKANDELEN ? ? ? ? ? ? ? ? ? Sayfa 5 Sayfa 8 Zor iştir acıyı kurgulamak Biri sosyal yaralara parmak basan üstüne üstlük şok bir sona sahip Five Fingers (Beş Parmak), diğeri neredeyse tüm Goya ödüllerini toplayan savaşın acılarını sarma güzellemesi La Vida Secreta de las Palabras (Sözcüklerin Gizli Yaşamı) ve en sonuncusu da sosyalist yönetmen Ken Loach’ın (Cannes’de bu yıl Altın Palmiye’ye uzandı) İrlanda’nın kurtuluş mücadelesini aktardığı The Wind that Shakes the Barley. Emperyalizmin, kapitalizmin, savaşın, işgalin, CIA’nın, işkencenin, tecavüzün ve her türlü melanetin başrolü kaptığı bu üç film yakında gösterime girecek. ALPER TURGUT OZAN YAYMAN Sayfa 10 Uçaklar Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kulelerine çarptığında ve daha sonra kulelerin yıkılışını yüzlerce kez izlediğimizde hep gerçeklik duygusundan koptuğumuzu düşündüm. Kıyamet kopuyor gibiydi. Biraz sonra dünyanın geri kalan kısmı da patlayacak ve her şey sona erecekti. İsrafil surunu üflemişti belki de. GÜRAY ÖZ Sayfa 9