Katalog

CUMARTESI 16 14/9/06 16:51 Page 1 CUMARTESİ EKİ 16 CMYK Çocuklar modayı değil ruhlarını yansıtsın Çocuklu ya da çocuksuz... Yaşamımız O.Ö. unutmayın! Ben de araştırdım ve içlerinden en (okul öncesi) ve O.S. (okul sonrası) olarak beğendiğim ‘‘çocuk için çocuk giyim’’ satan Melay ikiye ayrılıyor. Okullar açıldı, okullar Çocuk Giyim’in sahibi Aydemir Ağırtaş’la mini bir kapandı, tatil bitti, karne geldi, sezon açıldı, söyleşi yapıp bu sezon çocukların neler giyeceğini sezon kapandı, trafik başladı, trafik rahatladı derken bir öğrendim. ‘‘Çocuk koleksiyonlarında ayrıntılar bakmışız hayat geçmiş, bitmiş. Tatil ilanları okulların son zili oldukça önemlidir. Bol aksesuvarlı giysiler çocuklar çalar çalmaz baskıya verilir, televizyon kanallarının ‘‘yeni yayın tarafından beğenildiği, sevimli göründüğü için bu sezon dönemi’’ ne daha geç ne de erken tam okulların açılacağı hafta da revaçta. Her yerde gördüğümüz kırmızı, gri, çivit mavi, başlar. Borsa okula endeksli. Tribünler tatilcilerin okul için turuncu ve kahverenginin daha yumuşak tonlarını çocuk dönmesi ile dolar. Yaz mevsimini ısrarla yaşatmaya çalışan giysilerinde de göreceğiz. Kız çocukları için hazırlanan ekoloji düşmanı vitrinler şartlı refleks misali ilk ders zili ile koleksiyonlarda nakışlar, danteller, çiçek ve çizgi film değişir. karakterlerinin bulunduğu pamuklu Bizim ‘‘çocuk modası’’ konumuz da zaman ayarlı! Önlükkumaşlardan yapılmış etekler, triko kırtasiye alışverişleri tamamladığına göre sıra geldi kazaklar, mus çorapla giyilen çocuklarınızın, yeğenlerinizin, kuzenlerinizin, spor ayakkabılar, taytlar, bebelerinizin bu sezon neler giyeceğine. Aslında balıkçı yaka pamuklu likralı oyun oynamak isteyen, hareketlerini kısıtlamayan penyeler, el örgüsü renkli kıyafetler giymek isteyen çocuklar için modayı kazaklar, ekose etekler, takip etmek ne derece önemlidir bilinmez uzun yün atkılar, erkek ama bir gerçek var ki; o da çocukların daha çocukları içinse çok ebeveynlerin beğendikleri giysileri annelerinin vazgeçemediği giymek durumunda kalması. Her yıl kargo pantolonlar, rahat olduğu gibi bu sezon da çocuk hareket edebilecekleri koleksiyonlarının bir çoğu büyük düşük ağlı, bol kesimli insan kıyafetlerinin küçülmüş (hiphop) pantolonlar, numunelerinden hazırlanmış. Yani baklava desenli süveterler, benim size tavsiye etmeyeceğim oduncu gömlekler ve denizci büyümüş de küçülmüş modeli paltolar yer alıyor.’’ numunelerden! Bu sezonun bir başka Tamam küçük büyük moda favori parçası ‘‘triko olan renklere, desenlere, hırkalar’’ diyen Aydemir materyallere uyalım ama büyük Ağırtaş ‘‘Her ne kadar koleksiyonlarından hırkalar çocukların pek yorumlanmadan birebir hoşlanmadığı, annelerin ? Kızlarda turuncu uyarlanan frapan, dekolte, ise kendilerini kullanmak ? Erkeklerde kırmızı çocuk ruhundan uzaklaşmış zorunda hissettikleri ? Kızlarda çiçek motifleri kıyafetleri asla çocuklarınıza parçalardan olsa da almayın, alanı da kınayın. armalı, araba desenli ya ? Erkeklerde baklava desenli süveterler Unutmayın ki; çocuk kıyafeti, da erkek çocuklarının ? Üst üste giyilen sweatshirtler sevimli, çocuk ruhunu yansıtan seveceği desen ve renklerde ? El örgüsü kazak ve atkılar ve onların bedenine uygun tercih edilirse zorlanmadan ? Spor ayakkabılar, dağcı botları giysilerden oluşmalıdır. Modanın giyeceklerdir. İster kız, ister ? Erkeklerde de kızlarda da uzun saç çocuk giysilerini direkt etkilemesi erkek olsun eşofman tarzı çok doğru olmamakla birlikte giysiler çocukların ? Kızlarda dar jean, tamamen dışında kalması da mümkün dolabında en çok bulunması erkeklerde bol jean değil. Direkt etkilemesi durumunda gereken parçalardan’’ diyerek ? Kızlara taytlar etrafta büyük giysileri ile dolaşan ve çocuklar için rahat giysilerin ? Hem kız hem bunun etkisinde kalıp öyle davranan tercih edilmesine dikkat çekiyor. erkeklerde ceket çocuklar görürüz (ki sayıları hiç de az değil). ‘‘Bebek modası’’na (varsa) gelince; Onu alma, buna uyma peki çocuklarımıza, her zamanki gibi kız çocuklarına pembe bizim yeğenlere ne giydireceğiz diyeceksiniz. olan herşey, erkeklere ise mavi olan herşeyi Konumuz her ne kadar çocuk modası olsa da onların giydirebilirsiniz. Her hafta yazdığım çocuk olduklarını unutup modanın esiri yapmadan, zorla çocuk ‘‘asla’’larıma gelince; kız bebeklerin kafasına bantlar, modası haline gelmiş kıyafetlerden kaçınarak giydirmenizi saçlarına rengarenk tokalar, minik maşalar, parmağına tavsiye ederim. ‘‘Cız’’ diyeceğim büyük insan modellerinin yüzükler, kolluna bilezikler takmayın! Erkek birebir kopyalarının yanında her dönem modanın etkisinde bebeklere künyeler, maşallahlar, nazar boncukları, kalmadan, kendine özgü çocuk kıyafetlerinin de üretildiğini takmayın! Bırakın dağınık kalsınlar! SİNEM ERTEKİN Fakire toplu konut zengine malikâne A taköy Konakları, Ardıçlı Evler gibi son zamanlarda hayli revaçta olan lüks konutlara malikâne projesi olan ‘Pelican Hill Evleri’yle bir yenisi daha katıldı. Bu kadar lüks evleri kim alır diye içinizden geçirdiyseniz şimdiden 90 tanesinin satılmış olduğunu söyleyelim... İstanbul Büyükçekmece’de kurulan Pelican Hill Evleri ‘başka bir dünya’ sloganıyla ilk etabının kapılarını açtı. KKG İnşaat ve Kaliforniya’nın ünlü mimarlık ofisi RNM Architects ortak çalışmasıyla geçen yıl temeli atılan malikâneler zengin kesime lüks ve kaliteli bir yaşam vaad ediyor. 12 Eylülde gerçekleşen tanıtıma katılan Büyükçekmece Beledeye Başkanı Hasan Akgün bu tip projelerin bir arz talep meselesi olduğuna dikkat çekerek ‘fakirlere toplu konut yapılıyorsa zanginlere de lüks konutlar yapılmalıdır’ dedi. Türkiye’nin en büyük projesi olarak lanse edilen Pelican Hill Evleri Hadımköy Mevkii’nde, Büyükçekmece Gölü ve Marmara Denizi manzaralı 2 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulu. En küçüğü net 500 en büyüğü net bin 100 metrekarelik 713 villadan oluşan Pelican Hill, Türkiye’nin en büyük ve temalı malikâne projesi olma özelliğini de taşıyor. Peyzajı İtalyan Paolo Spaziani tarafından gerçekleştirilen Amerikan, Akdeniz ve Anadolu mimarilerinin sentezinden oluşan villalar büyüklüklerine göre 980 bin ile 1.6 milyon dolardan satışa sunuluyor. Projenin ilk etabını oluşturan 161 malikânenin 90 tanesi tanıtımı bile yapılmadan satıldı. En gözde 11 Emina Jahovic, Sırbistan’ın genç ve yetenekli şarkıcısı Novi Pazar’ın Penelope Cruz’u SABİHA KURTULMUŞ Hepimiz onu milli basketbolcu Mirsad Türkcan’ın kardeşi ve daha çok Mustafa Sandal’ın sevgilisi olarak tanıdık. Oysa Emina Jahovic, Penelope Cruz’a olan inanılmaz benzerliğiyle kendi ülkesinde çok tanınan genç bir şarkıcı. Müzik okulunu bitirdikten sonra yöresel folklorla ilgilenmiş ve daha sonra da yüksek okulda ilk tiyatro denemesi ‘‘Antigona’’da yer almış. Canlandırdığı şarkıcı rolü, aslında yapmak istediği tek şeyin şarkı söylemek olduğunu anlamasını sağlamış. Kendi sözlerini yazacak kadar iddialı ve yeni albümüne hazırlanıyor. Halen Belgrad Braca Karic Üniversitesi’nde Management öğrencisi. Aşkı uğruna tüm kariyerini, ülkesini geride bırakan ve İstanbul’u da en az ülkesi kadar çok seven Emina asılsız haberlerle Türk basınında nasıl yer aldığını anlayamıyor? güzel ve büyük bir aşk vardı en azından benim için. Ama ayrılık sonrası tabii ki kariyerime önem vermem gerektiğini anladım. Beni seven, bana inanan, şarkılarımı dinleyen insanlara sırtımı çevirmek istemedim.’’ Sırbistan’daki yeni ilişkiniz yüzünden ailenizden ve özellikle müslüman hayranlarınızdan tepki aldığınız doğru mu? Türkiye gazetelerinde de bu aşk ilgili yer aldınız.. Sizi Mustafa Sandal’ın sevgilisi olarak tanıdık, Emina Jahovic kimdir? ‘‘Evet, ben İstanbul’da Mustafa Sandal’ın sevgilisi ve Mirsad Türkcan’ın kardeşi olarak tanındım. Ama kendi ülkemde 18 yaşımdan beri müzikle ilgileniyorum. İlk olarak 2000 yılında katıldığım gençlik festivalinde birincilik ödülü aldım. Daha sonra da ilk albümümü ülkemin çok tanınmış ve başarılı grubu Dino Merlin’le birlikte yaptım. Sırbistan ve Montenegro’da katıldığım festivalde birincilik ödülü aldım, şarkım herkesin dilindeydi ve hemen arkasından ilk albümümüm ‘Taçka’yı yaptım. 2003’de de Sarajevo’da yapılan ‘Golden Star’ yarışmasını kazandım. Müzik kariyerimde başarılı bir çizgi yakaladım ve ülkemde çok tanınan ve dinlenen bir şarkıcı oldum.’’ Albümünüzdeki şarkıları kendiniz mi yazıyorsunuz? ‘‘O haberler çıktığında gerçekten benim için çok zor dönemdi. Tabii ki alışkınım asılsız haberlere. Burada da paparazziler Türkiye’den farklı değil. Ben bahsedilen kişiyi okuduğum üniversiteden tanıyorum. Habercileri de anlıyorum onların işi bu ama gerçek olmadığı zaman yazılanlar üzücü olabiliyor. Kısaca; yazılanların hiçbiri doğru değil. Mustafa’dan ayrıldığımdan beri hayatımda kimse yok. Sadece kariyerimle ilgileniyorum ve konserlere hazırlanıyorum. Uzun bir ilişkiden çıktım ve kendimi toparlamam için de zamana ihtiyacım var. Türkiye gazetelerine gelince... Birkaç ay önce kendi ülkemde çıkan haberler aylar sonra Türk basınında nasıl yer aldı, bu da gerçekten benim için de enteresan bir durum.’’ Türkiye’de yaşamak ister miydiniz ve burada çalışmak? ‘‘İstanbul benim şehrim gibi, Türkiye de benim memleketim. Mirsad zaten uzun zamandır Türkiye’de ailesiyle birlikte ve yaşamaktan da çok mutlu. 1,5 sene sürekli yaşadım, şimdi de devamlı gidip geliyorum. Yemeğini, insanlarını, denizini, havasını çok seviyorum. Hiçbir kariyer benim İstanbul’a gelmeme engel olamaz. Benim iş hayatım kendi ülkemde Türkiye için özel bir planım yok. Ama başarılı ve içinde olmaktan mutlu olacağım bir proje gelirse tabii ki değerlendirebilirim.’’ Yeni projeleriniz neler? ‘‘Son albümümdeki şarkıları kendim yazdım. Her zaman en iyi müzisyenlerle çalıştım. Hari Mata Hari ve Dino Merlin ülkemin en başarılı ve sevilen müzisyenleri, onlarla çalıştım. Son albümüm en çok çalınan ve gençler tarafından en çok dinlenen albüm oldu. Şarkılarımın çoğu aşk üzerine. Çünkü aşka inanıyorum ve aşk üzerine yazmayı çok seviyorum.’’ Konser programınız nasıl, Türkiye’yle ilgili planınız var mı? ‘‘Ekimde konserler başlıyor. Aynı zamanda film müziği yazıyorum. Başka sanatçılar için de şarkı sözleri yazıyorum.’’ ‘‘Aslında biz Dino Merlin’le bu yaz Türkiye’de küçük bir konser verdik. Şimdi turneye hazırlanıyorum tüm eski Yugoslavya’yı kapsayan Sırbistan, Montenegro, Makedonya ve Slovenya’da. Daha sonra da konser kayıtlarından oluşan bir albüm düşünüyorum.’’ Uzun zaman İstanbul’da yaşadığınız, kariyerinizi etkilemedi mi? ‘‘Türkiye’de yaşadığım hiçbir dönem kendi ülkemde olduğu gibi şöhretimle basında yer almadım ve hakkımda konuşulsun istemedim. Ben sevdiğim adamla yaşamak için buradaydım ve sanatçı kimliğimin önemi yoktu o dönem için. Kendi ülkemde tanınmış olmak benim için yeterliydi, Türkiye için öyle bir arzum olmadı. Hiçbir zaman röportaj da vermedim.’’ Mustafa Sandal’la durumunuz nedir, ayrıldınız mı? Türkiye’nin en ünlü iç mimarlarından Mahmut Anlar, Hülya Döşer, Hakan Helvacıoğlu, Dara Kırmızıtoprak, Hasan Mingü, Eren Talu, Mustafa Toner ve Eren Yorulmazer tarafından dekore edilen 8 farklı tipteki malikane Pelican Hill’i Mimarlık Müzesi’ne çevirdi. Her bir iç mimar zaten görkemli olan malikâneleri kendi stilleriyle donatarak adeta sanat eserlerine dönüştürdü. Her türlü spor, sağlık ve güzellik hizmetinin sunulduğu bir rekreasyon merkezine sahip olan Pelican Hill, Büyükçekmece Gölü kıyısındaki Wattabe doğa sporları merkezine olan yakınlığı sayesinde, sakinlerine evlerinin yanı başında rüzgar sörfü ya da 4x4 offroad yapabilmenin keyfini de sunuyor. İlk etapta 161 evin satışa sunulduğu Pelican Hill’de yaşam 2007 yılından itibaren başlayacak. Projenin tamamının beş yıl içinde bitirilmesi planlanıyor. ‘‘Yaklaşık 6 aydır ayrıyız. Birlikte olduğumuz sürece çok RİFAT MUTLU