19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 TEMMUZ 2006 CUMARTESİ 5 Müziği ve yaşamı bir kez daha düşüneceğiz BÜLENT ERGÜDEN ‘‘Çaldığın şeydeki ve onu nerede çaldığındaki değil, müzik yapma edimindeki cesaret. Sanırım derinde yatan gerçek insani problemlerin çözümünde böylesine bir cesarete ihtiyaç var.’’ Yaşayan en önemli piyanist ve şeften biri olan Daniel Barenboim, sanat ve yaşam felsefesini böylesine farklı bir cesaret anlayışında buluşturmakta. Çoğunluğu İsrail ve Arap, 17 ülkeden 100 genç müzisyenin oluşturduğu DoğuBatı Divanı Orkestrası, tam da alıntıdaki anlayışını doğrulayacak bir proje. Müzik ve yaşamın böylesine güzel buluştuğu orkestrayı, 16 Ağustos akşamı Aya İrini’de dinlemek belki de daha ötesinde deneyimlemek şansına sahibiz. İsrail’in Lübnan’a saldırılarının yoğunlaştığı şu günlerde konserde çalınacak Mozart ve Brahms senfonilerini, çatışan ülkelerin gençlerinin seslendirmesi bakalım nasıl bir burukluk yaratacak? Ya da müzisyenin, insan olmanın cesaretinin ne anlama geldiğini, hep güzellikle özdeşleştirmeye çalışılan sanatın daha ötede bir olay olduğunu çok seslilik bağlamında öznel ve ortak bilincimizde hissedebilecekmiyiz? Daniel Barenboim, Rus Yahudisi bir ailenin çocuğu Şef olarak Arjantin’de doğdu. Daniel Daha sonra İsrail’e Barenboim yerleşti, ama yaşamının çoğu Chicago, Berlin, yönetimindeki New York gibi sanat çoğunluğu Ortadoğulu, şehirlerinde ve tüm 17 ülkenin gençlerinden dünyayı dolaşarak oluşan Doğu Batı Divanı geçti. Müzik Orkestrası 16 Ağustos’ta kariyerini genel doğu ve batının hatlarıyla anlatmaya çalışsak, bu yazının buluştuğu kent olan alanını oldukça aşarız. İstanbul’da bir Sadece en iyi konser Beethoven, Mozart, verecekler. Wagner yorumcularından olduğunu ve hem piyanist, hem de şef olarak işinin zirvesinde olduğunu belirtelim. Barenboim’i önemli yapan diğer bir yanı ise felsefi ve siyasi duruşu. 1990 yılında Londra’da bir otel lobisinde rastlantı sonucu tanıştığı Edward Said’le olan dostluğu onun yaşamla ilgili siyasi, felsefi tavrına ivme getirmiş. Colombia üniversitesinde hocalık yapan, edebiyat ve sanat kuramcılığının yanında, amatör müzisyen ve müzik eleştirmenliği de yapmış Said’le olan konuşmanın sonucunda, İsrail/ƒ Filistin konusunda aynı görüşlerde olduklarını farketmişler.Böylece Ortadoğu bakışı ve müzik konularındaki düşünce paylaşımına dayalı dostluklarını (kendi deyişleriyle ruh arkadaşlıklarını) devam ettirmeye karar verirler. Bu dostluk, 1999 yılında Almanya’nın Weimar kentinde Ortadoğulu genç müzisyenlere yönelik ustalık sınıflarının düzenlenmesine yol açar. Doğdukları günden itibaren birbirleri için düşman düşünülen gençler, kendilerini bir nota sehpasında notaları paylaşırken buluverirler. Böylesine bir duygusallığı yaşadıktan sonra birbirlerine eskisi gibi bakamazlardı. Sanat iç dünyaya olduğu kadar ötekine yapılan bir yolculuktur. Bugün Bach’ı anlamak ve yorumlamak için Alman olmak gerekmiyor. Dünyanın en ünlü Bach yorumcusu (bence aynı zamanda en iyisi) Kanadalı piyanist Glenn Gould olmuştur. Burada ulusal ve kültürel mirasları küçümsemek gibi bir durum sözkonusu değil. Tersine farklı kültürlere verilen değer, kültürlerin kardeşliği, çeşitliliğinin yaşamasını sağlar ve insan ortak paydasında anlam kazanır. Derslerin sonunda öğrencilerin konsere çıkmaları, çalışmalarını seslendirmeleri giderek kalıcı bir orkestra düşüncesine yol açmış. Weimar, Goethe’nin DoğuBatı Divanı adlı şiir kitabını yazdığı kent. İslamiyeti Arapça ve Farsça kaynaklardan keşfetmiş, Fars şiirinin etkisiyle öteki hakkındaki olağanüstü şiirlerini ortaya çıkarmıştı. Orkestranın adı da bu bağlamda belirlendi. Şef Barenboim yönetimindeki DoğuBatı Divanı Orkestrası 2005 yılında Filistin’de, Ramallah Kültür Sarayı’nda tarihi bir konser gerçekleştirdi. 2001 yılında, yarım asır sonra İsrail’de ilk kez bir Wagner operası sahneleyerek tabuları yıkan Barenboim, bu kez Filistin’de İsrail’li gençlerin de içinde bulunduğu orkestrayla barış adına önemli bir iş daha çıkarıyordu. 17 ülkeden farklı kültürlerden gençlerin müzik aşkıyla bir araya geldikleri bu konserin CD ve DVD kayıtları tüm dünyada insanlara sunuldu. 2003 yılında Said’in ölmesinden bir yıl sonra, BarenboimSaid Vakfı kuruldu. Bu kuruluş çocukların ve gençlerin hangi ulustan ve sınıftan olduklarını dikkate almadan, onlara müzik eğitimi vermekte. Müzik eğitimi almak insan doğasını öğrenmeye çalışmanın en önemli yollarından biridir. İyi müzik yapmak için kafanız, kalbiniz ve karnınız arasında denge kurmak zorundasınızdır. Bunlardan biri eksik ya da çok fazlaysa ortaya iyi müzik çıkmaz. Bu tarz bir çalışma eğitimin en güzel yoludur. Barenboim ve Said’in müzik, edebiyat, siyaset, külür üzerine konuşmalarını içeren ‘Paralellikler ve Paradokslar’ adlı kitap geçtiğimiz günlerde ülkemizde de yayımlandı. Onlara göre müzik sadece seslerin bir organizasyonu değildir. Aynı zamanda dünyanın algılanmasıdır. Sözlerle anlatılamamak anlamsızlık anlamına gelmez. Müzik sadece seslerle oluşur, ama ses müzik değildir. Kitapta müzik konusunda detaya girmenin ne anlama geldiğini görmekteyiz. Eğer müziğin daha güçlü olmasını istiyorsanız tempoyu düşürmeniz ve daha yumuşamanız gerekiyor. Aynı şey yaşam için de geçerlidir. DoğuBatı Divanı Orkestrasının konseri ve bu kitap bağlamında müziği ve yaşamı bir kez daha düşünmeliyiz. Nasıl oluyorda sesler anlam kazanıyor ve nasıl olur da yaşam anlam kazanır? Unutmamak gerekiyor ki her iki soru da cesaretle ilgili. K onser Goran Bregoviç Açıkhava’da Goran Bregoviç, ‘Kalbini Hoşgörüye Aç’ projesiyle 26 Temmuz Çarşamba akşamı saat 21.00’de 17. Most Açıkhava konserleri kapsamında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda sevenleriyle buluşacak. Bregoviç, 3 dinin Müslüman, Hristiyan, İbrani müziklerini bir çatı altında birleştirip 40 kişilik dev orkestra ve çok sesli koroyla birlikte bu çok özel projeyi müzikal ayin tadında izleyenlere sunacak. (0216 556 98 00, biletler 88, 67, 56, 45, 34 YTL) Minik Serçe ile bir yaz akşamı Sezen Aksu, 28 Temmuz cuma akşamı saat 21.15’te Bodrum Antik Tiyatro’da sevenleriyle buluşacak. Yıldızlı Turkcell geceleri kapsamında sanatçının unutulmaz şarkılarını bu tarihi mekanda dinlemek isteyenler için gecenin bilet fiyatları 75, 65, 55 YTL. (0216 556 98 00) Alaçatı’da New York esintisi bulenterguden@hotmail.com ‘In The Buzzbag’ albümüyle hem Amerika’da hem de Türkiye’de büyük çıkış yakalayan Brooklyn Funk Essentials bu yazın en heyecan verici konserlerinden biri için Hüsnü Şenlendirici ile birlikte bu gece saat 23.45’te Babylon Alaçatı’da sahnede olacak. Grup, çeşitli kültürler ve sesler arasında bir köprü oluşturuyor. New York müzik arenasının aranan isimlerinden biri olan Brooklyn Funk Essentials ile klarnete hem hüzünlü hem de eğlenceli bir kimlik kazandıran Hüsnü Şenlendirici bu gece müzikseverlerle buluşacak. (0216 556 98 00, biletler, tam 39, öğrenci 29 YTL) Dolu dolu geceler ŞİRİN GÜVEN Haftanın alternatifleri İstanbul’da müzik konusunda alternatiflerimiz her geçen gün artıyor ki bizler de sizlere alternatif müzik etkinliklerinden sözedebiliyoruz. Öncelikle bu gece saat 22.00’de Bodrum Bianca Beach’deki ‘Global Deejays’i anlatalım. Dj Taylor, Dj Mikkel ve Flow’dan oluşan dj grubu 1990 yılların başlarından beri birlikte. Turne kapsamında 15 Temmuz’da Çeşme’de müzikseverleri coşturan Global Deejays, 28 Temmuz’da Antalya Ceila’da sahneye çıkacak. Grupta, Dj Taylor ‘house’ ve ‘electro’ müzik üzerinde dururken, Dj Mikkel ve Flow daha çok saf ‘house’ üzerinde yoğunlaşıyor. Grup, ‘What A Feeling’, ‘Sound of San Fransisco’ gibi unutulmaz parçalara yaptıkları ‘cover’larla dikkatleri üzerlerine çekiyor. Şimdi tarzımızı biraz değiştirip rock müziğe gelelim. 26 Temmuz saat 17.00’de İstanbul Üniversitesi Rock Kulübü tarafından düzenlenen ‘Epica’ konseri de haftanın alternatifleri arasında. Refresh’de konser verecek Hollandalı grup, vokalisti Simone ile de dikkat çekiyor. Etkinlik günü, Epica’dan önce, ülkemizin çeşitli rockmetal grupları da sahneye çıkacak. 28 Temmuz Cuma günü ise liste oldukça kabarık aslında: Whitesnake, Claude Challe, Orishas ve Rebel Moves. Whitesnake ile başlayalım söze... Dünya turnesi kapsamında ilk kez Türkiye’ye gelecek olan Whitesnake, David Coverdale, Doug Aldrich, Reb Beach, Uriah Duffy, Timothy Drury ve Tommy Aldridge’den oluşuyor. Parkorman’da 21.30’da konser verecek grup sevenlerine hem işitsel hem de görsel bir müzik ziyafeti yaşatacak. 28 Temmuz gecesinin ikinci ismi ise Claude Challe. Dünya sosyetesinin bir numaralı dj’i olarak kabul edilen Claude Challe, aynı zamanda Paris’in ‘Les Bains Douches’ ve ‘Buddha Bar’ gibi dünyaca ünlü kulüplerinin yaratıcısı. Geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan 3 cd’lik ‘Best of Claude Challe’ albümünün dünya turnesi kapsamında 28 Temmuz’da İstanbul Sapphire’de, 29 Temmuz’da ise Çeşme Shayna Beach’de sevenleriyle buluşacak olan Challe, ‘Les Bains Douches’, ‘Buddha Bar I ve II’, ‘Nirvana Lounge’ gibi albümlerle milyonlarca müzikseverin beğenisini kazandı. Claude Challe, doğu ezgilerini ‘house’ müzikle harmanlamasıyla ve Jack Nicholson’ın Hollywood’daki bir daveti reddederek New York’a bir geceliğine gelmesine neden olmasıyla da merak uyandırıyor. Gelelim Orishas’a... Babylon Alaçatı’da konser verecek grup, 90’ların sonunda Havana’dan Paris’e giden Ruzzo ve Youtel’in kurduğu dört kişilik bir rap topluluğu. AfroKüba ve popüler rap ritim ve tınılarını biraraya getiren grup, hareketli sahne performanslarıyla tanındı ve 2000 yılında çıkardıkları ‘A Lo Cubano’ albümüyle de adını tüm dünyaya duyurdu. Bugüne kadar Compay Segundo, Orquestra Aragon, Iggy Pop, Cypress Hill, Macy Gray ve Marcus Miller ile aynı sahneyi paylaşan Orishas, son albümleri ‘El Kilo’yu geçtiğimiz yıl yayımladı. Peki hiç mi Türk grup yok önümüzdeki hafta diyorsanız, Rebel Moves tam size göre... 2000 yılında Hakan Özer, Cem Özkan, Ömer Ahunbay ve Oğuz Kaplangı olarak kurulan gruba, 2001 yılında Erol Çay ve Kerem Eye katıldı. Çubuklu Hayal Kahvesi’nde sahneye çıkacak olan grup ‘Rebelce’ diye adlandırdıkları kendilerinin yarattığı dilden şarkılarının yanısıra Tükçe ve İngilizce parçalarla da sevenlerini coşturacak. sirin.guven@gmail.com Anjelika Akbar ile Bach a l’Orientale Ünlü besteci piyanist Anjelika Akbar’ın Bach’ın ölümsüz eserlerinden uyarlayarak oluşturduğu ‘Bach a l’Orientale’ projesi, yarın akşam saat 21.00’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda müzikseverler ile buluşuyor. J. S. Bach’ın çok bilinen ve sevilen eserlerini doğu sazları ve ritimleriyle yeniden yorumlayan ‘Bach a l’Orientale’ projesi; Akbar’ın yanı sıra her biri geniş kitlelerin hayranlığını kazanmış ünlü müzisyenlerin yer aldığı 21 kişilik dev bir orkestradan oluşuyor. (0216 556 98 00, biletler, 67, 56 ve 45 YTL) MFÖ yaz turnesine çıktı Efsane grup MFÖ, BKM’nin organizasyonuyla gerçekleştirilecek Efes Pilsen Yaz Konserleri kapsamında Türkiye’nin çeşitli illerinde hayranlarıyla buluşacak. Mazhar, Fuat, Özkan üçlüsü, kısa süre önce çıkardıkları AGU isimli albümdeki şarkıları ve gönüllere taht kurmuş eski şarkıları da seslendirecek. Grup turne kapsamında ilk olarak bu gece saat 21.00’de İstanbul Kuruçeşme Arena’da sahneye çıkacak. MFÖ 1 Ağustos’ta Antalya’da, 3 Ağustos’ta Çeşme’de, 5 Ağustos’ta Bodrum’da, 5 Eylül’de İzmir’de sevenleriyle buluşacak. (0216 556 98 00, Kuruçeşme Arena bilet fiyatları 45 YTL) HAFTA SONU 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle