Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Inkılâp, Türlc dilinin de t Türlc milletinin olduğu gibi, kayıtsız ve fftrtaız istiklâUni ilâıı ctıniştir. Osmanlı tmparatorlu&unun son yıllarında Türk dilinin kurtulufu namına düşünülmüş çarcv sadcce kaideleri Turkçeleştirmekten ibarettî. Gazinin yüksek reisliği aihnda toplanan Dil Kurultayt davayi gtniş bir dil inktiâbt halinde ortaya atnuşttr. Turkçe örnekler: Tek mektep dokuz yaşındadır. Arap harfi bilmiyen okumuş çocuklarııı sayısı 400,000 i geçti. Dolaba attığımız son feslerin kırmızı çuhalan ve kara püskülleri çürüdü. Tecvit ve şedde, Acem terkipleri ve Arapv baplarıf eski şark işlemelerine döndü. Son mcdreselinin saçı ağardı. Bizim bütün gençligimizce süren kavganın adı, eskiyeni kavgası oldu. Bu ad yaıılış konmuştur. Bu kavganın asil dogru adı eski ve yeni degil, iki medeniyet, iki kültür, iki çag kavgasıdır. Bizim ismimiz gâvur, karşımızdakilerin ismi mürteci idi: Haç ve hilâl gibi çarpışıyorduk. Falih Rıfkı. Artık Türk dili davaaı bir Türk rönesans aıTanelerinden biri olmuştur. Şimdi Türk dili kelimelerile, sarf ve nahvt, kısaca bütün bünyesile yeniden tnşa olıınan içtîmaî bir tnfieaseaedir. Bu bflyük davanın olgunlaşmasına millct içinde bir seferberlik manzaraaı vcrcn yeni dil harcketi, Gazinin kcndi elile idare ettigi bütün davalar gibi, millctin cn derin kaynaklarında ktıvvetler ve hamleler uyandıran bir inkılâp manası taşımaktadır. Bu artık bir dil reformu değildir. But bir dil inkılâbıdır. Bu harckct yemîşlerini şimdidcn vermeğe başladı. Inkılâp Türkiyesinin edebiyatı, milletin içtimai örgüsünü aksettirmege ve köklerini memlekete ba&iamaga doğru giden canlı bir harekettir. Cihan edebîyatına orijinal bir Türk edebiyatı katmak şerefi inkılâp san'atkârına nasip olacaktır. M Aşk n diye ne bir Tanrı adına varacağız Ne gözleri yeşil bir kadına varacağız. Ergenligin düşünü gören genç adam gibi Topragı altetmenin tadına varacağız. Behçet Kemal. Türkiye nasıl zenginleşir l Bu suale cevap vermek için düşünüyorunı: gözümün önüne zenginleşecek güzel yurdum gcliyor. Cennet gibi ovalar, şen, mes'ut yuvalar, parlak mavi göküoü fabriku dumanlanndan bulutlar kaplamış şehirler, şen şarkıiarla çalkanan gUzel evli köyler.. Bu hayali hakikat yapmak yoluna büyfik öncümüzüu işaretile girdik. tkinci hedef: İktısat. Şu Raydıklanmı hepimiz yapacağız. Yurdumuzun mallarını, nıilli mallarımızı Kullanacağız. Ham madde yetşitiren memleketimiz sanayi yuvasi olacak, çiftçinin eline para girecek, işsizlik, sefalet kalkacak. Ziraat yeni aletlerle daha geniş yapılacak. Kasabalarda, yerine göre dokuma tezefthları, iş yuvalan, konserve fabrikalan kurulacak. Behin Ankara Ticar&İ Liw»wi taltbeai m Yabanm dan: Geçetı gün bir cephanenin cepheye nanl ta$ındığını gördüm. Uzun bir kağnı kafilesi, ahf ne hazindit bu kagnt kafilesi... Gıcır, gıcır... Ve sııka mandaların kalça kemikleri o kadar eivrilmiçti ki9 yer yer derile* rini dclmistt. Bu deliklcrin üfitiinde sineklerin yürü kalkıp yüıü oturuyor* Kafileyi sevkeden insanlar ite bu lineklerin azmanı gibidir. Ne gekilleri insan §ek» line, ne yürüyüfleri insan yiirüyüşüne, ne tesleri insan •iesinc benser. Bu iki direk iki tekerlekten ibaret arabalar ranki onların gövdelcrinin bir ekidir. Bunların içinde yacarlar. Yatakları, yorganları. yiyecek ve içecekleri bunlann içindedir. Kaplumbağanın kabugu belki kaplumbajgadan ayrılabiiir, fakaı» bu arabaları bu adamlardan ayırmamn irokânı yoktur. Yakup Kadri. Goclerimde panltıu bakır bir tMin Kuluklarım komfularm ajrak «csinde. Varsın lıana bir yudum an veren olmaaın Baf ucamdan biri bana an yok desin de. Kcmalellln 33