Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Osmanlı Imparatorlugu bir ziraat ve ham madde memleketi idi. Bu vasıfta olan bir memleket, en iyi ham ve ziraat maddelerini istihsal etse bile, yine müstemleke olmak vasnndan kurtulamaz. Halbuki tmparatorluk, geri bir ziraat ve ham ınadde memleketi idi. Istihsal, kredi, mübadele ve maliye bakımından garp istismannın pençesine düşmesindeki sebep işte budur. Osmanlı Imparatorlugunun yükseliş devrinde, memleketimizde Avrupadaldne denk gelen bir el ve ev sanayii vardı. Fakat Avrupada raakine, bthar ve elektriğin sanayie tatbikı ve teknik seviyenin yükselmesile kütlevî istihsale gsçmiş memle•^••i^s^s^s^^™^^ *. "«^M*da^^kadi^ddMk * ketler, Osmanlı ImpaSanayiniz Osmanlı tmparatorlugunda sergicilik te, cabiacüe» ratorluğunun o zaman teabih, baharat ve misvak Bergilcrine inhisar ediyordu! ki gümrük kapılannı kapitülasyonlarla açmaga muvaffak olduktan sonra el ve ev sanayiini rekabet edemez bir hale getirdilcr. Ve bütün Osmanlı Imparatorluğun kendi fabrikalarının müşterisi yaptılar. Engelhart, Türkiye ve Tanzimat adlı eserinde diyor ki: "19 uncu asnn ortasına kadar Türkiyeden gerek transit, gerek ihracat suretile çıkanlan emtianın miktarı Avrupanın Türkiyeye yaptı^ı ithalâtın çok fevkınde idi. Tfirk ihracatının mfihim bir kısmını da yerli mamulâtından çuha kumaş, iplik seklindeki sınaî mamulât teşkil ediyordu. 1850 seneleıinde Turkiyenin ihracatı ithalâtına mfisavi \»tr dereceye duştu. 60 sene sonra yani 1910 senelerinde ise ihracat, ithalâtın ancak üçte birine varabiliyordu. İhracat maddelerinde ise sınaî mamulâtın yerini ziraî mahsulât tuttu.» Bu sözler, Osmanlı Imparatorluğununfmüstemlekeleşmesi seyrinin veciz bir ifadesidir. 42