Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA2 Mtutafa CANPOLAT CUMHURÎYET BELGELER I I B ugun ellmlzde bulunan en «ski Türkce yazılı belgeler Göktürk yazısıyla yazılmıştır. Tarlhleri blllnen en eskl metlnlerlmlz Köl Tlgln ve Bilge Kagan yazıtlarıdır. Yenisey dolaylarında bulunon iril! ufaklı yazıtların biraz daha eskl olduğu varsayılmaktadır. Köl Tigln yazıtının 732'de, Bllge Kagan yazıtının ise 735'te yazıldığını blllyoruz. Yapılan incelemeler Göktürk yazısının V. yüzyıldan başlayarak Türkler arasında kullanılmaya başladığını göstermektedir. Göktürk yazısının kökenı uzerıne türlü kuramlar ortaya atılmıştır. 1893 yıhnda bu yazıyı llk olarak çözumleyen Danlmarkalı bHgln Thomsen, Göktürk yazısının Araml kökenll olduğunu ilerl surmüştür; sonradan o da, bu yazının Sogd yazısının isa'dan öncekl durumunu yonsıttığını ileri süren Gauthiot'ya katılmıştır. Göktürk yazıtları üzerlnde en cok cahşanlardan blrl olan Radloff ise Araml kokenll olduğunu kabul etmokle blrllkto bu yazıya «runlk» adını vererok «Run» yazısı yoluylo gectlğlni llerı surmüştur. Run, Hitıt, Llkya, Fınlke kökenlı olduğunu ıleri süren bllglnler çıkmıştır. Bunların yanında doğrudon doğruyo Türk boylarının damgalarından çıktığını ve yobnncı bir kökene götürülmesinin doğru olmadığını ılorı suron bllginler do vardır. Göktürk yazısında 38 Im vardır. Bunlardan dördu ünlü, ylrmi beşi ünsüz Imlerdir; dördü bir ünlü lle blr ünsüzü, beşi ise cllt unsüzlerı gösterir. Ünlü eksikliğinı gidermek ıcın unsüzlerin ince ve kalın unlu ile kullanılışlarına göre kalın ve ınce bıcimleri vardır. On ses için kalın ve ince olmak üzere ikişer im kullanıldığından 25 unsuz imıyle gerçekte yalnızca 15 ünsüz karşılanobilmektedir. İnce ve kalın unsüzlerin de yardımıyla 6 ünlü yozılabilir. Unlu ünsüz ve cift ünsüz imleri bir yana bırakılocak olursa Göktürk yazısıyla 21 ses okunup yazılabilmektedır. O ile u'yu, o ile ü'yü birbirinden ayırmak olanaksızdır. Ünlülerın kullanılışı da düzenli değildir. Söz gelişi kalın y imini oy, ya, yı, ly... biçimlerinde okumok gerekebilir. İnce ve kalın biçimleri ayrı olmayan bir c imini aç, ec, cı, çl... gibi bicimlerde okumak söz konusudur. Yine de Göktürk yazısı daha sonra kullandığımız Uygur ve Arap yazılarına göre Türkce yazabilmek icin daha ehverişlldir. Ayrıca her harfin ayrı ayrı yazılışı, boşta. ortada ve sonra bir imin değişik bicimlerde kullonılmayışı onun üstün nitelikleri arasında sayılabilir. Kuşkusuz, yüzyıllar önce bırakılmasa ve ünlü ünsüz oyrımına göre bir gelişme Izleseydi bugün bile bütün gereksinmelerimizi karşıyabilecek bir yazı durumuna gelebilirdi. VD r YAZIM KURALLARI DEĞÎŞMİŞ AMA ARAP YAZISI HİÇ BİR DÖNEMÜE I TİÎRKÇE İÇİN KULLAN1ŞLI BİR YAZI I OLAMAMIŞTI I 8 I BAŞMUALLÎM GAZt MUSTAFA KEMAL berlemek, ya da Arapca kurallarını cok iyi öğrenerek bir sözcüğün kokünde hangi imin kullanıldığını kesinlikle bilmek ve türemiş sozcüğün hangi kökten geldiğıni bir bokışta anlamak gerekir. Harflerin başta, ortada, sonda ve bağımsız yazılışları degıştiginden bir ilkokul öğrencisinin bu yazıyı kabaca öğrenebilmesi bıle oldukça uzun bi r zaman alıyordu. Buna öğretim yöntemlerinin bozukluğu da eklenince bu süre 3 4 yıl gibi blr zamanı buluyordu. Arapca ve Forsçayı bilmeyen bir kişinin Türkçeyi doğru okuyup yazması ise kesinlikle olanaksızdı. Bugün, Arap yazısı ile yazıimış Türkçe metinlerde Varşılaşılon güçlükterse çok daha büyüktür. Yazının bir süsleme sanatı sayılması, bu yüzden oUunaldı olmasından çok güzel görünmesine önem verilmesi büyük güçlükler doğurmaktadır. Padişah fermanlarının yazıldığı «divani» denilen yazı türü, ayrı bir öğrenim gerektirecek ölcüde güçtür. ilk Kıır'an'ların yazıldığı «kufi» yazısı ise sonradan yalnız süslemecilikte kullanılır olmuştur; Arap yazısını okuyup yazabilen bir kimse icin, kufi türünden bir yazıdan bir sözcük blle okuyabilmek olanaksızdır. Arapcada bulunmayan ç. p sesleri çok zaman Farscada kullanılan imler de bir yana bırakılorak c. b biçimlerinde yazılırdı. Eklerin yazılışı kolıplaşmış olduğundan (yani dı, di, du, dü, tı, t i , tu, tü glbl değişik heceler tek bir biçlmde yazıldığından), bu yazı ile yetişen bir kimseye Türkçenin sesbllgisi kurallarını öğretmek de oldukça güctür. İşte, 1 kasım 1926'de kabul edilen Türk obecesi bütün bu guçlukleri ortadan kaldırmış tümüyle sesçil (fotetik) bir yazı getirmiştir. Bu yüzdendir ki, Göktürk yozısından Uygur, Sogd, Mani, Brahmi yazılarına geçiş ya da bu yozılardan Arap yazısına atiayış yalnızca bir abece dizgesi degişikligldir; Lâtin kökenli Türk yazısının kabulü İse, Türkçenin yapısına en uygun dizgenin oluşturulması acısından bir devrimdir. Ceşitli dönemlerde yabancılar ellyle de Türkce belgeler Yunan, Lâtin yazılarıyla yazılmıştır. Bu belgelerdeki yazılar da Türkçenin gercek (Arkacı 11. »ayfoda) Bir yandan Uygur yazısı kullanılırken ote yandan Müslümanlığın Türkler arasında yayılmasıyla Arap yazısı da XI. yuz yıldan boşlayarak Türkceye uygulanmıştır. Arap yazısının Türkceye uygulanması birçok aşamalar geçirmış. durmadan yazım kuralları değişmiş, ama Arap yazısı hicbir donemde Türkce icin kullanışlı bir yazı olamomıştır. Arap yazısında da ancok üc ünlü imi vardır: a, I, o. Türkce gibi 8 unlü imine gereksınme duyulan bir dil icin Arap yazısının yetersiz olduğu oçıktır. Üstelik k = g = ğ = n (burun n'si) sesleri bir tek imle gosterildiklerinden okumada ve yazmada güçlükler dogurmoktaydı Ama Arap yazısının asıl güçlüğü, Türkcede bulunmayan birtokım sesler icin de imle r bulunması ve bir Aropca ya da Farsco sozcüğü yazabilmek icin, bu sözcuğün Arapcadaki, Farscadaki yazımını bilmek zorunluğudur. Aropcoda 4 türlü z, 3 türlü h, 3 türlü s. 2 türlü t sesi vardır ve bu sesler icin ayrı ayrı imler kullanılır. Blr Türk'ün bu sesleri çıkarabilmesı olanaksızdır. Ancak doğru yazabilmek icin her sözcüğün yazımını tek tek ez • • • VIII. yüzyıldan sonra Göktürk yazısı bırakılmaya başlanmış, onun yerini budlst Uygurlarca kullanilan Uygur yazısı olı \ş , tır. Sogd yazısının Türkceye uydurulmuş bir biçimi olan Uygur yazısında 18 im vardır. iki üç imin birleştirllmesi ya da alta üste noktalor konmasıylo 23 sesi korşılomaktodır. Uygur yazısında da en büyuk eksiklik ünlüler İcin yalnızca üç im bulunmasıdır. Sözcük boşında o, e, o, ö sesleri ayrılabllmekle birlikte yeterli değlldir. Türkce gibi ünlü bakımından zengin bir dilin gereksinmeierinl korşıloyocak nitellkte bir abece dizgesi olmaktan uzaktır. Ylne bu dönemde ceşltli bölgelerde kullanılan Sogd, Mani yazıları da Uygurca ile aynı nitelikleri taşımoktodır. Daha dar bir bölgede kullanılan Hint kökenli Brahmi yazısı ise hece dizgesine dayandığından Türkce icin kullanılması hem güc hem de oldukça karmaşık, kullanışlı olmayan bir yazı türüdür. Brahmi yazısının Türk dlli tarihi acısından üstün bir niteliği, her hecede ünlüler değiştiği icin Türkce sözcüklerın eski biçimlerini saptamamızda yardımcı olmasıdır. Uygurca ve Göktürkçe metinlerdeki ünlü eksikliği blr ölcüde Branmi yazısıyla yazılmış metinlorden yarorlonılarok giderilmektedlr.