28 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SİYASET84 Gaziantep'ten uçakla baklava geldi, oruçlar açıldı BETÜL UNCULAR Radyodan yüksek sesle saA nkarayayılan Kıır'an sesi, kalabalığın lona uğultusuna karıştı... Beyaz örtülerle kaplı masalann üzerinde vazolar içinde kır çiçekleri... Masanın ortasındaki tabakta zeytin, peynir, pastırma, tereyağı ve " ç e ç " diye isimlcndirilen özel bir bal var... Arıların bir oyunu olsa gerek, bal peteklerinin içi bomboş. ANAP sunar Yepyeni bir hizmet 19 Haziran 1984 salı... Saatler 20.27'yi gösterdiği anda radyodan czan sesi yükseldi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Turgut özal, ezan sesiyle birlikte patlayan flaşların ışığı altında TBMM lokantasının kapısından içeri girdi... özal, Başkanhk Divanı üyelerine ayrılan yerde Orup Başkanvekili Erciiment Konukman ile Genel Sekreter Mustafa Taşar'ın arasına oturdu. Bu sırada ANAP'h milletvekilleri oruçlarını açtılar. Her masaya bir bakan oturtuldu. Grup yöneticileri az sonra başlayacak olan grup toplantısına hazırlık için sıcak bir zemin oluşturmayı amaçlamışlardı... llk olarak mantarh çorba, arkasından pathcan kebap, onu zeytinyağlı fasulye izledi. Genel Sekreter Mustafa Taşar'ın o sabah uçakla Gaziantep'ten getirttiği 50 kilo baklava, toplantı öncesi üyelerin ağızlarının tadını değiştirdi. lftar yemeğinde gözler Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler ile Maliye ve Günrırük Bakanı Vural Arıkan'ı aradı... lftar sonresı ANAP kulisinde kahveler yudumlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli kahveciye seslendi: "Akgün beye bir orta kahve..." Kuliste oturduğumuz masaya Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem kısa bir siire konuk oldu. Yapılan sohbette Erdem, basından yaktndı. Son günlerde hükümet başkanı ve üyelerinin basından yakınmalarının artması, milletvekillerini de etkilemiş görünüyor. Basın mensuplarıyla konuşurlarken çekingen ve dikkatli davranma ifctiyacını duyuyorlar. ANAP grubundaki görüşmelerin bir sonraki gün gazetelerde ayrıntılı biçimde yer alması grup yöneticilerini önlem almaya yöneltti. Bu nedenle üç teknisyenle birlikte grup salonunda titiz bir aramainceleme faaliyetine girişildi, ancak herhangi bir aygıta rastlanmadı. iftar Dini Propaganda Yayınlan Dizisi 1 Başbakan ÖzaFdan îziıısîz sakııı siyaset yapmaym ERBİL TUŞALP özal, yeni demokrasinin iskeletine A nkara Başbakan Turgutcan veriyor görünüyor. Özal, kurnaz yöntemlerle geçiş sürecine yeni işlerlikler kazandırmaya çalışıyor. Örneğin, siyasete yeni sınırlar koymaya çalışıyor. Siyaset yapamayacakları ayıklıyor. Zaman zaman kıvrak bir manevra ile anayasal sınırlamalara atıfta bulunup var olan sınırlamalara ustaca eklemeler yapabiliyor. Başbakan, istediği zaman istediği kişileri siyaset yapmakla suçluyor. lstediğinde duymak istediklerini soyleyenlerin aynı doğrultudaki yaklaşımlanna kulaklarını tıkayabiliyor. Türklş Genel Başkanı ağzını açıp da ek zammı talep etti? özal'a göre sendikacılar siyaset yapıyor. Biracılar bir yasa önerisini mi eleştirdiler? özal'a göre, sanayiciler de siyaset yapıyor. Ancak uygulanmakta olan siyasal ve ekonomik politikalara umut bağlayan demeçler veren TİSK ya da İTO Meclis başkanlarının yaklaşımları siyaset olmuyor. özal'ın lideri olduğu Anavatan Partisi'ne Genel Başkan'ın bu tutumu bir başka biçimde yansıyor. Asıl işi siyaset yapmak olan partilerin Meclis çalışmalarını ustaca engelliyorlar. ANAP'b milletvekilleri Meclisteki siyasi partilerin çeşitli konulardaki genel görüşme isteklerini oyları ile geri cevirip kendi başlarına siyaset yapmayı yol belliyorlar. Bir yasa önerisi mi eleştiriliyor? O zaman hemen "Meclisin hür iradesine baskı'" konusu gündeme getiriliyor. Böylece çok partili parlamenter demokrasilerde hiç görülmeyen bir "eleştiriye allerji kurıımu" oluşturuluyor. özal'ın liberal kafasında siyasete yeni sınırlamalar getirme eğilimlerinin mantığı şöyle oluşuyor: Nasıl eşitlik ve hukuk gibi demokrasinin temel kavramlan birilerinin özgürlüğü, eşitliği ve hukuku söz konusu olduğunda daha çok değer taşıyorsa, serbest siyaset ve özgür eleştiri de özal ve partisine hizmet ettiği ölçüde değer taşıyor. Bu kavramlardan doğru istekler özal ve partisinin çıkarlarının sınırı aşmaya başladığında bunları ilk çiğneyen yine Özal oluyor. Geçiş döneminin Başbakan'ı, "siyaset yapılıyor" diye hırçınlaşıyor. Siyaset yapabileceklerle yapamayacaklar, tek tek ayıklanıyor. Ekonomik koşullardan giderek daha yoğun bir biçimde bunalan insanlar, her geçen gün yeni zorlukları yenme uğraşı veriyorlar. Yaşam koşullannın iyileştirilmesi konusundaki resmi beyanlar olumsuz etkiler yaratırken, vaat edilen iyi günler gittikçe uzak bir geleceği kapsıyor. Doyma uğraşı veren halk giderek resmi beyanlarla bunalıyor. "Halk seçmelidir, halk karar vermelidir" diyerek tarihe geçmeye çalışan Başbakan Turgut özal, bu tutumuyla farkında olmadan tarihe değil coğrafyaya geçiyor. Muhalefet TBMM dışına kaydı Muhalefet Meclis dışına kaydı. Ancak bu yerel muhalefet değil ana muhalefet. TBMM'deki muhalefeti yeterli bulmayan HP tstanbul Milletvekili Yılmaz Hastürk, artık senıt pazarlarında ve Ankara Toptancı Hali'nde muhalefet yapmaya başladı. Hastürk, 16 haziran günü Başbakan Turgut özal'ı bir telgrafla haberdar ederek Yenişehir pazarına çağırdı. Yanında 9 HP'li bir de MDP'li milletvekili ile birlikte cumartesi günü pazara gelen Hastürk, bir saat Başbakan'ı boşuna bekledi. Buııdan yılrnayan Yılmaz Hastürk, 20 haziran çarşamba günü bu kez sabah 07.00'de gene telgrafla Başbakan'ı Ankara Toptancı Hali'ne çağırdı. Başbakan, bu ikinci davete de icabet etmcdi... Hastürk, Başbakan'ı şimdi de bahçeye çağıracağını ve kendisini beklcyeceğini anlatıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle