Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
eemal nadir'den StYASfT 84 MEHMED KEMAL eliyle iktidara kendl getirmiştır, yakınmaya hiç hakkı yoktur. Nıtekim demokratik yöntemin başlıca ölçusunün seçımlerde çoğunluğu sağlamak olduğunu çok iyı bılen Başbakan da bunu dile getirmektedir. Bu nasıl Liberalizm Yalnız dikkati çeken bır nokta var, ızlenen ekonomiy6 liberal deniyor. Bu nasıl lıberal ekonomidir ki, faizleri hükümet ayarlar, fıyatları hükumet ayarlar, ıflas eden işletmelere hükümet arka çıkar? Dahası var, muhalefete göre hükümet devleti blr holdıngı yonetir gıbı yönetmektedir. Belki iktidardakilere, "Hah, blzlm de dileğimiz buydu," gibilerden holdingçilik nıtelendırmesi şlrin görünebılir. Ardından da domates ekonomisi eleştirılerine kızılıyor. Halk birkaç hal kabzımalcısına yenik düşmüşse; yönetim ne olmuştur? Hal kabzımalı çoğu kez yönetimleri izlediği politikayla alt etmiştir. Özal'ın liberal ekonomisi de hal kabzımalına yenik düşmüştür. Nıye kızılıyor? Domates demokrasisi yararlanacaklarını, ancak bildikleri S ayın Başbakan, yapılan eleştirilerden yoldan dönmeyeceklerıni söylüyor. Halkın tçkisi yok, kumarı yok... Çapkınlık etmez. Yalan dolan bilmcz. Sağa yatmaz, sola bakma/. Elliyc karışma/, sutluye karışmaz. pahalılık dedigı, Başbakanın fiyat ve para ayarlaması diye niteledığı olay herkesin belinı bükmektedir. Pahalılıktan, her iktidar boyunca yakınılmıştır. Pahalılık her dönemde vardı. Ama özal dönemi pahalılık ve enflasyonu ekonomi polıtika olarak benimsedı. Seçimlere gırerken de kimseden çekinmeden, sakınmadan pahalılık polıtikası izleyeceğinı açıkça söyledı. Bugun pahalılıktan dargelırlı halkımız yakımyorsa, bu ekonomi polıtıkayı Bir zamanlar ıspanak vardı Adnan Menderes'ın ekonomi politikası da bir zamanlar ıspanağa yenik düşmüştü. Pahalılık için domates yerine ıspanak göstertlmiştı. Ispanak almış başını gidiyor, iktidar da hiçbır şey yapamıyordu. Sonunda Menderes'ın boğazında düğümlenen şu sözlerle eleştiriler karşılık gördü: "Ne oluyor size, ıspanağı alan da Türk, satan da Türk değil mi?" Eh, işin ucu bir kez Turklüğe dayandırıldı mı bütün eleştiriler durur! . Başbakan, "Sorun domates, kiraz, erik sorunu değil," diyor. "Her gün fiyatlar el yakıyor diye yazılıp çizilirse, bazı şeyleri önlemek zor hale gelir." Belki Başbakana göre sorun domates, kiraz erik sorunu olmayabılir. Ama halk için sorun domates, kiraz, erik sorunudur Bir başka gün gelir, et, süt yumurta sorunu olabılir Ekonomiyi nordeyse kökünden değiştirmeye niyetli ve kararlı görünen bir yönetim domates, kiraz, erik fıyatlarına yenik düşerse, asıl büyük sorunlarda ne yapabılir ki? Ülkemız polıtıkacılarının bır hastahğı vardır kı, durmaksızın polıtıkacıya geçer durur. O da şudur: Bır şeyı eleştirdiniz mi, verdikleri yanıt şöyle olur: "Aman, durun bekleyin, şimdi sırası değil!" Eleştırdığınız konuda gerıledinız, iktidara fırsat verdiniz mi, şimdı sırası değil dediklerinin hiçbir zaman sırası gelmez. Hatta buzlukta dondurulmaya bırakılır, hiçbır zaman anımsanmaz. arsiv koniKiıvor Pazar önemlidir Pahallllk Var yok mi, ntU? Şunu unutmamak gerekır. Faizlerin ayarlanması idi, enflasyonun lastık gibi çekılip uzatılması, kısatılması idi, ulusal paranın dolara göre durmaksızın aşağı doğru kayması idi, halk bunların hıçbırıne bakmaz, pazara çıktı mı avucundakı paranın nereye gittiğini, karşılığında fılesıne gireni gözler. Halk verdiğinin karşılığını göremedi mi, iktidarlar ağızlan ile kuş tutsalar bir daha gözünde yoktur. Ancak, son konuşmalarında Sayın Turgut Özal, demokrasıden, edınilen sıyasal deneylerden, halkın karar vermesınden söz etmektedır. Evet amaç, her kesım ıçın demokrasidir. Ancak demokrasiye egemen olan güçler, bır kesıme demokrası tanırlar, ötekı kesıme tantmazlarsa amaçlanan ıstenıldığı kadar özlensın gerçekleştirmek zor olur. Halka, halkın çogunluğunun özlemleri doğrultusunda yanıt verilirse demokrasinin işleme olasılığı vardır, Yıllardır halk pahalılıktan yakınır, iküdarda olanlar da sabır öğütlerler. Aman bekleyin, bir süre sonra ucuzluk olacak, derler. Bırakın ucuzluğun gelmesini eskifîyatlara bile razı olunur. Çok değil bundan 1520 tersi olursa dıledığınız kadar demokrasiye sarılın yerinde bulamazsınız. Demokyıl önce pahalılığı gösteren fiyatlara bakın, kara zeytin 430 kuruşa, karpuz otuz kuruşa satıhyordu. Gene rasi, sıkışıldığında laf ebeliğı etmekle pahalı gelmiyor muydu? olmaz.