Katalog

StYASET 83 p> MEHMED dan yaymıştır. Bununla da yetınmemış, birkaç seçım boyu bir kınama politıkası olarak sıcak tutmuştur. Evet, 1946 seçimlerinde hile olmustur ama,iktidarı yerie bir edecek bir hıle yoktur. Bu hılelerı de iktıdar partisınin kodamanları değil, alt düzeydeki yöneticileri kotarmışlardır. Sandıklar kaçırılmış, oylar değiştirılmiş, kimı oylar yakılmış yerine yenileri konmuştur. Ama bunların hıçbırı bir iktidarı değiştirecek nitelikte hıleler değıldır. Mademkı hile yapılmıştır, bu hıle her zaman yüze vurulacaktır. 1950 seçimleri için herkes dürüst ve hilesiz bir seçim der. Acaba bir iktidarı değiştirip, yerine yeni bir iktidarı getirdiği için mi hilesiz derler? Bunun da payı vardır. Fakat bu seçimler gerçekten hilesiz olmuş, uygulanan yöntem bakımından hıle yapılması olası değıldi Yargıç guvenliğı altında, tarafsız davranan bir hükümetin yönetımınde seçımler yapılmıştı. 1950'den sonra yapılan ıkı seçımın bırisinde ıktıdar partisi bileğının hakkı ile seçimleri kazanmış, ıkincisınde seçimlere gölge düşürmüştür. Seçim öncesınde de, seçimde de, seçim sonrasında da çok mızıkçılık yapılmıştır. Eğer dönemin iktidarı bu mızıkçılıkları yapmamış olsaydı siyasal bakımdan ülkemız demokraside çok uzun mesafeler alabılirdı. İktidar partisi yerini seçimle değiştırmeyı hıçbir zaman göze alamadı. 1957 seçımlerınden bıraz söz etmek gerekir. 1957 seçimlerinde, seçim öncesınde çok baskı yapılmıştır. Muhalefetın güçbırlıği yapması engellenmıştir. Adaylıklarını koyacak yurttaşlara baskı yapılmıştır. İktidar partisınden ayrılan milletvekillerinin bir başka partıden aday olmaları önlenmiştir. Daha bir alay ayrıntı sayılabilır. Seçimlerden sonra da olaylar çıkmıştır. Mersin'de Mahmut Boytunç adında bir partıhyı karşı partıden Zeki Budur ve Murat Sevlm adında ıkı mılıtan ellerinde tabancalarla, herkesin gözü önünde, kovalamışlar, sonra bir köşeye sıkıştırarak öldurmüşlerdır Bunlar tutuklanmışlar, fakat katılın içel mılletvekili HUseyin Fırat olduğu soylentıleri çıkmıştır Yıllar sonra da olay aydınlığa kavuşmamıştır Hatta olaya etnık duşmanhklar da karıştırılmıştır. 27 ekim seçimleri sonucu Gazıantep'te 29 Ekim'de bir partili grup Atatürk anıtına çelenk koymuş, ellerinde bayraklar geçıt töreninın yapılacağı alana gelmişlerdir Bu kalabalığa daha başkaları da katılmış, gıttikçe sayılan artmıştır. Bunu gören valı, askeri kuvvetle kalabalığı ıstasyon yakınlarına ittırmıştir Burada bir suvarı bırlığı ile de halkın çevresinı sardırmıştır. Seçımler dolayısıyla ve hıle yapıldığı açıkça bılinen eylemlerden sonra halkın zaten sinirlerı gergındır. Homurdanmaya başlamıştır Bu kez de valı arazözlerle halkın üstüne su sıktırmıştır. Sıkılan sudan suvarilerin atları ürkmüş, halk kaçışmaya başlamış, kordonlar yarılmış, meydandakı kalabalık bırbırine karışmıştır. Elbette arazözler parçalanmış hortumları kesilmiş, belediye bınasına hücum edilmiş, camlar, çerçeveler kırılmış, halk elindeki bayrakları oraya buraya asmaya başlamıştır. Olayda yaralananlar olmuş, halktan başka bir sivil komiser, bir polis memuru yaralanmıştır. Valinin evi de sarılmış, taşlanmıştır. Olaylar büyüyünce vali, "Isyan" çıktı diye merkeze haber vermiş, askeri birlikler karışmış, ısyan değilse de gösteri bastırılmıştır. Merkez sokağa çıkma yasağı koydurmuş, bir tür sıkıyönetim ılan edilmiştir Muhalefet Partisi burada 700 oyla seçimleri yitırmıştir kı, bu yüzden seçimlere hılelı denilmiştır Seçimlerin başlangıcı kadar sonucu da onemlidir. „ N Seçimlerin Başı Sonu S eçimlere önceleri ile değil, hep sonuçları ile bakılır. Seçim sonucunda elde kalan ne, elden giden ne? Bu dökümler yapılarak seçımler değerlendirilir. ikincı Meşrutıyet seçimlerinde ittihatçılar yitireceklerini anlayınca her türlü kavgalı, sopalı, bağırmalı çağırmalt yöntemlere başvurmuşlardır. Hatta ünlü şaır ve filof Rıza Tevfik dayak yemiş, yankısı seçım sonrasında da bitmemıştır. Serbest Fırka genel seçimlere katılamamıştır. Ancak girdiği belediye seçimleri kanlı, kavgalı, gürültülü patırtılı olmuştur. Genel seçimlere gırilmeden de kapatılmıştır. 1946 seçımleri de tatsızdır. Muhalefet bu seçimlerin hileli olduğunu bıkıp usanma ARŞIV KONUŞUYOR tktidarı verecek mi, vermeyecek mi? Demokrat Parti 1950 seçimlerini eıici bir çoğunlukla kazanınca herkesin kaja.sındakı soru CHP, acaba iküdan kolaylıkla verecek mi, vermeyecek mi? oldu. O dönemin CHP yöneticileri resimde toplu halde: (sol baştun) Cevat Dursunoğlu, Mebrure Aksoley, Ferit Melen, Keyıt Şemsettin Sirer, tsmet Inonu, Cavit Oral, Zihni Betil, Kemali Bayazıt, Cahit Zamangit. Bir sure beklenildikten, Meclis açıldıktan sonra CHP iktidarı kolaylıkla DP'ye hıraktı. Secmenler de, kuşkuya duşenier de rahat bir nefes aldılar. Ancak on yıl iktidarda kalan DP, iktidarı bir turlu muhalefete bırakmak istemedi.