Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yeni parlamentodaıt yeni hükümete Bir yandan iktidar olma uğraşı veren Özal, bir yatıdan da partisinin yeniden örgütlenme çalışmalarını planlıyor. ERBİL TUŞALP tidar ilan etti. Sonra da "şansı yaver gitmiş" bir lider görünümune büründü. StYASET 83 KULISTEN Semra Ozalhn duyurlığı Semra özal eşi lurgut Özal'ı, Anavatan Partisi'nin seçim propagandalan süresince bir an olsun yalnız bırakmadı, Seçim otobüsünün sol ön kısmında TUrgut özal'ın yanında oturan Semra özal'ın eşine karşı duyarlığı çok yüksek. Örneğin TUrgut özal, konuşma yapmak için otohüsün üzerine ceketsiz çıkmaya kalksa hemen uyarısını yapıyor: TUrgut üsüyeceksin, aman ceketini giy. Zaman zaman TUrgut özal, seçmenleri ile tokalaşmak için otobüsün ön kapısının açılmasını istiyordu ama isteğin hemen ardından Semra özal'ın sesi işitiliyordu: TUrgut açmasınlar kapıyı. Açmayın kapıyı. Sonra geç kalıyoruz TUrgut. Kapasınlar kapıyı TUrgut. Bir iki seçmenin eli sıkıldıktan sonra yola devam ediliyordu. Semra özal da, iyi bir lider eşi olduğunu, her gömlekli konuşmaya çıkışta ya da ön kapının açılışında kanıtltyordu. S eçimler ülkenin kendine özgü arayışları içinde yaşandı. Beklenmedik bir biçimde noktalandı. Şimdi sıra, çok partili demokratik yaşamımızda eşine ender rastlanan bir oy çoğunluğu elde eden Anavatan Partisi'nin yeni hilkümeti oluşturmasında. Yeni hükümet zorlu geçecek bir ya da iki haftanın sonunda ancak biçimlenebilecek. lerinde şimdiden birikmeye başlayan iilkc sorunlanna çözüm arama ile başlayacak bu dönemc "yeni demokrasi dönemi" demek daha doğru. Bu döneme gircbilmenin bir başka deyişle seçimlere ulaşabilmenin öneminin tek sorun sayılması, seçimler sonunda başlayacak yeni sürecin önemini hiç dc azallrnıyor. Yeni döneme iktidarda ve muhalefettc damgasım vuracak siyasi partilerin iç sorunları, göründüğünden daha karmaşık ve çözümsüz. Kişiliği Anavatan Partisi ile bütünlcşen Turgut özal'ın, propaganda döneminin son günlerinde şansı birden yaver gitti. Özal ve genç ekibi beklenmeyen oy potansiyeline utaştı. Özal, yapılan hesapları hiçe sayarak, miting meydanlarında kendini dinleyenleri cski alanlarla karşılaştırma gereği görmeyerek 6 kasımdan iki gün önec "bu iş bilmiştir" diyc kendini ik Bir anı olarak kalacaklar Bir yandan iktidar olma uğraşı veren Özal, bir yandan da partisinin yeniden örgütlenme çalışmalarını planlıyor. Sağ elini sol eli ile birleştircrek, "birlik ve beraberligi" simgelcyen Özal'ın şimdi tek isteği, bir elini lıavaya kaldırabilecek parti içi yapının kurulması. özal'a yakın bir Ankara milletvekili, "parti kurucuları bir anı olarak kalacaklar" dedi ve "bize damgalannı vuramayacaklar" diye eklcdi. Seçim sonrası yoğun bir çaJışnıa içine giren özal'ın genç ekibi, "bize yarar, bize yaramaz" ayıklamasını çok crkcn başlattılar. Buna bir çekinmenin neden olduğu söyleniyor. Milletvekili genel seçimlerine katılamayan partilerin ilk yerel seçimlere katılmalarının gerçekleşnıesi durumunda, Anavatan Partisi'nin, 1973 ve 1977 seçimleri öncesi iktidar partisinin durumuna düşmesinden korkuluyor. Yeni sürecin önemi Mayıs ayı ortalannda kaldığı yerden başlatılan sıııırh siyasi örgütlenme, üç parti ile somutlaşıp, sandıktan geçerek TBMM kapısına dayandı. Geçiş sürecinin TBMM'sinde artık Anavatan Partisi, HP ve MDP var. Partiler ikidar, ana muhalefet ve muhalefet gruplannı oluşturup, ön 7 KA5!M 3*3 ^, ( HERKES S Nl r L i . . A ^ \ I>OS1 OLSA... Calp'in yeni HP için şansı büyük Ana muhalefet partisi lideri HP Genel Başkanı INccdel Calp'in deyişi ile "6 kasımın bir son değil bir başlangıç" olduğunu kabul eden siyasal gözlemciler, başlangıçtaki yeni güç dengeleri arasında en geçerli siyasi partinin HP olduğu görüşünde birleşiyorlar. HP birçoklarına göre demokrasiye geçiş sürecinin emniyet subabı. HP'nin "satlırmayız" dediği kanlu mallarının Anavatan Partisi'nce satışa cıkarılması ile başlayacak siyasi çekişmenin parlaınento dışı muhalefetin HP'nin çevresinde toplanmasına neden olacağı söyleniyor. 6 kasım gecesinin keyfi içinde "partisinin kabuk degiştirecegini" rahatlıkla açıklayan Calp'in yeni bir HP uğraşı için büyük şansı olduğu gözleniyor. Türkmen'in atanması Turgut Özafın seçimleri ezici bir çoğunlukla kazanmasının yarattığı sürprize, 8 kasımda Resnü Gazete'de çıkan küçük bir kararnamenin sürprizi eklendi. Dışişleh Bakanı tlter Türkmen, Türkiye'nin BM'nin Cenevre Ofisi nezdindeki daimi temsilciliğine atanmıştı. Türkmen, seçımlerden sonra bir yurt dışı göreve gideceğini söylüyordu. Ancak bu görev yerinin neresi olacağı pek belli değildi. Dışişleri bürokrasisinin büyük bir bölümü de kararı Resmi Guzete'den ögrendi. Gelgelelim, kararnamenin yayınlandığı gün Türkmen'in Cenevre'ye atanmasından burukluk duyan Dışişleh mensuplarmın sayısı bir hayli fazlaydı. Bir o kadart da Türkmen'in bakan kalabileceği söylentileh karşısında, "insallah kalır" diyerek beklentilerini ifade ediyordu. MDP'de durum "İhtisası dışında büyük bir başarı elde ettigi" söylencn Turgut Sunalp'in MDP'si çalkantılı günler geçirecek gibi. Öyle ki S. kez toplanan Kurucular Kurulu'nda bir Disiplin Kıırulu oluşturulması bile parti içi çekişmenin ilk habercisi. Partinin çaycısından genel başkan yardımcısına kadar, "triumvira" diye anılan KasaroğluŞentürkÖgün ekibi, başansızlığı kolayca partinin başına yükleyiveriyorlar. Genel Mcrkc/'in bir odasında ise Ahmet ihsan Kırımlı, Sabri Keskin'i bir gazeteciye "Seçim işleri ile sorumlu genel başkan yardımcımız beyefendi" diye tanıştırırken, acı acı gülüyor. Kırımlı, "biz bilmiyoruz, onlar biliyor" diye ekliyor. Bunca acı üstüne si? kimsiniz onlar kim diye bilc sorulmuyor. Sunalp Paşa da, kısa sürede açık politikanın yararlı olduğuna inanmış bir göıünümde. tstihbaratçı havasını bir yana bırakarak "Başarısızlıgımın nedenlerini şimdi açıklayamam, daha sonra. Aklıselim ile düşünülürse benimkine başarı bile denilebilir" diyor. Sunalp'in umudu, seçinıe katılmayan partilcrin ilk ycrel seçimlere katılmalarında nokıalanıyor. Sunalp'in hcsabına göre Anavatan Partisi ile HP'yc vcrilen "emanel oylar" geri dönerse MDP büyür. Sunalp şimdi bunu düşünüyor... "7~ /GUZ.ELOLAM "Ben gidiyorum sen de git" 6 kasım gecesi MDP Genel Merkezi'ne il ve ilçe örgütlerinden sık sık telefon geldi, Seçim sonuçları veriliyordu. Gece 24.00 sıralannda Urfa, Siverek İlçe Yönetim Kurulu'ndan bir MDP'li aradı. O sırada bir gazeteci, gazetesine haber yazdırdığı için santral araya girerek konuşmayı kesti ve Siverek'teki parliliyi gazeteciye bağladı. Aloo... Genel Merkez mi? Beyefendi bir saniye... Arkadaş, burda onda biriz, sen de bırak ben de bırakıp gideyim." Karşıdaki gazetecinin hiçbir şey söylemesine fırsal vermeden telefunu kapatan SivcnKİi kırsal kesiınin oyunun ne olduğunu böylece anlatmış oldu. iıil, çıkan seıjlrciler birblrinden n«fre1 ellller... „