03 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 StYASET 83 Arafat Filistin CENGİZ ÇANDAR : S ayın Arafat, haıiran ayında Suriye' den sınır dışı edildiginizde içinizde eziklik hisseltiniz ıni? Ekım ayının son gunu. 31 Ekim 1983. Trablussam'ın hcınen kuzey çıkışındaki Beddavi isimli Filıstin Mülteci Kampı'ndayız. Filistin Kurtuluş örgütü sözcüsü Ahmet Abdurrahman'ın büro olarak kullandığı evinın salonunda lider Yaser Arafat ıle sohbet cdıyoruz. Altı gazeteci, 2 TV kameramanı ve bir foto muhabırı salona yayılmış, Arafat kanepede. Hemen sağında, Filistin mucadelesınin iki numarası, Başkomutan Vekili Abu Cihad oturuyor. Bız de yersizlıkten kanepenın dibinde, Arafat'ın hemen önunde yere çökmüş FKÖ liderini suzüyoruz. Arafat gülümsüyor, " N e farkeder ki?" diyor. "(ieçcn yıl Beyrut'ta İsrail kuşatması altındaydım. Şimdi Suriye kuşatması altında. Bunlardan daha agır değildi ya. tlk kez de kuşatılmıyorum. Daha kimhilir kaç kuşatma yaşayacafcım..." sert bir mizaç ve yufka yureklilik. Acımasız siyasi kararlar ve çocuk sevgisi. Şeytani bir zekâ ve cocuksu bir saflık. Biraradadırlar. Evden çıkıp, Trablusşam'a yukardan hukmeden, denız kıyısının az ötesınden birdenbire 680 metre yuksekliğe tırmanan Turbul Tepesi'nin eteklerinde askerı mevzıleri dolaşıyoruz. Bu mevzilerin 48 saat sonra cehennemi bir roket ve top mermisi sağnağı altında kalacağını o sırada hiçbırimız düşünmüyorduk. Çünkü bir aydır süreklı olarak Suriye saldınsmın eli kulağında olduğunu, 48 saat içinde başlayacağını açıklayan Abu Ammar (Yaser Arafat) ve Abu Cihad (Halil ElVezır) artık inandırıcılıklarını yitirmişlerdı. Hem zaten o gıın Arafat son bir aydır olmadığı kaclar iyımscrdi. Suriye ile bir uzlasma umudunu her fırsatta dile getırıyordu. Bu yöndekı her soruya "Inşallah savaş patlamayacaktır, Çatışmanın onııne gevilccektir" karşılığını verıyordu. O gevşek hava içinde, kameramanların ve foto muhabırlerinin ısteklerıni kırmadı. Mevzilerde, sıperlerde, Suriye Gizemli kişiliği gibi, özgeçmişı de bilinmiyenlerle doludur. I929'da Kudüs'te doğmuştur. Kudüs'ün büyük ailelerinden Hüseyni ailesine mensuptur. Ingıliz televizyon muhabirinin sorusunu böyle kar>ıladıktan sonra şakalaşıyor. Zaferden emin olduğunu, ergeç Filistin topraklanna muzaffer bıçımde döneceğini söyluyor ve kendisine soru yönelten lngiliz ga7eıecıye davetiye çıkarıyor: "Si/i de Kudüs'te beklerim. Misafirim olursunuz. Kabul ınıı? " Arafat'la yıllaıdır tanışıyoruz. Kendisiyle defalarca Beyrut'ta, ayrıca Ankara'da, Tunııs'ta, C'e/ayır'de karşılaştık, beraber olduk. Ne denli usta bir " a k t ö r " olduğunu hem gö/lemiş, hem de yakınlanndan sayısız ömeklerle defalarca dınlemişizdir. Son savunma mevziınde, kader savasına başlamadan 48 saat önce Trablusşanı'ın Beddavi adlı banlıyösunde, yu?ünde o ünlü gulucuğıl hâlâ zaferden söz etmesı, Kudüs'te göruşmek üzere cömertçe davetıyeler çıkarması kendı.sının çok iyi bildiğimız oyun gucünun, aktörlüğünun bir tipik örneği ıdı. Yaser Arafat'ın icinden geçenlerı gerçekten so/Icrınde yansıttığı görülmemıştır. Ne /aman gerçek duygularını dile getirdiğini aıılamak mumkün değildir. Ancak yıllann deneyimıyle biliyoruz kı, Arafat konuşurken dudaklarına değıl, gözlerinin içine bakmak gerek. Konuşurkcn yuvalarının etrafında sureklı bir devınım halındeki zeki gözlerinin gerısınde, çok dikkatlı bakarsanız, k u r n a / h ğ m örttuğu huznü yaka layabılırsiniz. Arafat gülerken gö7bebeklerı a^lar. Yüzü, velisik ve çatışık duyguların garıb bir birleşiınidir. Cesaret, öfke, kararlılık, kurnazlık, entrikacılık, dürustluk, sevecenlik hiç de yakışıklı olmayan ama tuhaf bir karizmaya sahip yüzünde bırarada bulunurlar. Kişiliği de öyledir. Entrikacılığa varan bir kurnazlık. Dostlarına sadakat. Otoriter, kuşatmasına rağmen Trablusşam'a sızdırılan yeni silahlann, roketlerin, gerı tepmesiz topların önünde bol bol poz verdı. Kâh mazgallara girip, elinı alnına götürüp deniz ufkunda tsrail savaş gemilerinı süzer gibi yapıyor, kâh doğu yönüne bodur zeytin ağaçlarıyla kaplı engebeli toprakların berisindekı Suriye mev?ilerine bakarken kaşlarını çatıp, elındeki asayla ışaret edıp, yanıba^ındakı Abu Cılıad'la askeri taktıkleri tartışır gibi yapıyordu. Bir foto muhabiri bir saate yakın suren nıevzi "denctiemcmui" tam bir shovv idi diye nıteledı. Aslında, bu "show", Arafat'ı Beyrut'taki görkemlı gunlerinden bu yana tanıyan bazılarımız ıçın biı haylı ıstıraplı geçmıştı. Çılekeş ve kahraman biı halkın, Fılıstın'ın direnen halkının lıderı, ulusal simgesı, Arap dünyasının en carpıcı lıderi bu hale duşsündu. Trablusşam çevresindeki zeytınlıklcrde bir shovvman halınc gelsindi. Bir söz vaıdır. "Kartallar tavukların ııçtuğu yüksekligin altından uçabilirler ama tavuklar asla kartalların ulaştığı yukseklige ulaşama/Iar." Arafat bir kartaldır. tşte Arafat 31 Ekim 1983 günü Trablusşam ve Beddavi varoşlarında bir "shovvman" g^rüntusü veren Arafat, 3 Kasım 1983 gunu sabaha karşı başlayan ve belki de yayımının en zorlu silahlı saldırısıyla birlıkte, bilinen lider Arafat kimliğine buründti. Tüm dunyanın gözleri yıne onun üzerindeydı. Beddavi ile Trablusşam arasmda yağmur gıbı yağan top mermileri ve roketler altında sürekli hareket ediyor, kendisini terketmeyen YENİ TARİH SA\ h ASI Veni bir tarih doncmi Arufat'ı du, lKÖ'yü de sahnenin dışına cıkanyor. Bundan boyle ard arda gelen bir diıi orsclenmeden sotıra ya Suriyc ku>atmasından kıırtulmu:,ama kolıı kunadı kırık hir Arafal'ın onderligindc o bildigimi/ FKÖ'dcn farklı bir KKO'yıı uluslararası siyaselin bir koşesinde Uleyeceği/, ya da Sııriye giıdümunde yine bildiğimi/ FKÖ'den farklı bir KKO'yıı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle