Katalog

C RÜZGÂR GİBİ GEÇTİ SPOR FUTBOL OCAK SALI WALTER ZENGA A H M E T S İ VA S L I Ü nlü İtalyan Walter Zenga’nın ülkemizden başarısız ve adeta kaçar gibi ayrılması beraberinde birçok soruyu da akıllara getirdi. Daha önce başka vedalarda da gündeme gelen bu soru işaretleri belki de ülke futbolunun dinamiğini ortaya koyuyor. Beynimizdeki bu pürüzlere değinmeden önce Walter Zenga’yı ve kariyerini daha yakından irdelemekte fayda var… BİR İTALYAN KLASİĞİ 517 dakika gol yemeyerek rekoru elinde bulunduran Zenga, İnter ile özdeşleşmiş bir isim. Daha önce oynadığı takımlardaki agresif hareketleriyle dikkat çeken Zenga hırçın ve saldırgan kişiliğiyle tanındı. Eşinin Rumen olması nedeniyle teknik direktörlüğe Romanya’da başlamak isteyen Walter Zenga’nın ilk durağı National Bükreş oldu. Onun Romanya’da teknik direktörlüğe başlaması ülkede büyük yankı uyandırdı. Romanya’da kısa sürede kendini sevdiren genç teknik adama ülkenin en iyi takımı olan Steaua Bükreş’ten gelen teklif onun adına onur vericiydi. Steaua’ya ilk sezonunda şampiyonluk yaşatan Zenga basınla arasının kötü olmasından dolayı eleştirilere dayanamadı ve bo calama evresi geçirmeye başladı. 2005 yazında da Steaua yönetimi ona kendisiyle çalışmak istemediklerini ilettiklerinde rota SırbistanKaradağ’dı. Kızılyıldız’ı hem kupada hem de ligde mutlu sona taşıdı. Her şey iyiydi, güzeldi ama eşinin Sırbistan’a alışamadığını halkı tahrik edici sözlerle basınla paylaşması ülkede birçok kesimin tepkisine neden olmuştu. Ve 14 Haziran 2006’da G.Antepspor’la 3 yıllık bir anlaşma imzaladı. Zenga’nın Antep’e gelmesi futbol sevdalısı kentte büyük sevinç ve heyecan yaratmıştı. Zenga’nın yanı sıra Fransa’da kaydadeğer bir isim olan Diawara’nın, Meksika’nın önde gelen yeteneklerinden De Nigris’in G.Antep’e kazandırılması da ilk yarı öncesi yapılan değerlendirmelerde G.Antep’in Avrupa Kupaları’na oynayabilecek bir kadro oluşturduğunu söylüyordu. Ama ne var ki Celal Doğan’dan sonra gelen yönetim kendini ispatlamak adına yeni ve deneyimsiz bir ekip kurmuş, oyun henüz oturmamıştı. Yıllarca takımı sürükleyen Lazarov, Jaziri, Bouazizi, Gökhan Zan gibi isimler son 2 yılda kaybedilmişti. Şampiyon teknik adam olarak gelen Zenga ilerleyen günlerde hem bazı ilkleri yaşayacak hem de hiç beklenmedik yenilgilerle karşılaşacaktı. İlk başlarda her şey yolundaydı ancak 6 hafta Zenga’nın takımdaki kaderini derinden etkiliyordu. Son 6 haftada alınan 5 yenilgiyle G.Antep’te hem Zen ga’nın gönderileceği dedikoduları konuşuluyor hem de yönetimden çatlak sesleri yükseliyordu. Ve G.Antep’te ilk yarı hüsranla bittikten sonra, Zenga ailesiyle birlikte tatil için Dubai’ye uçuyor ve yönetimin ku lağına da İtalyan teknik adamın Birleşik Arap Emirlikleri’nden bir takımla görüştüğü haberleri geliyordu. Ve Zenga’nın sözleşmesi bu nedene dayandırılarak karşılıklı olarak fesh edilmişti. Artık Türkiye’de bir İtalyanın macerası daha hüzünlü bir şekilde sona ermişti. Walter Zenga’lı G. Antep ilk yarı sonunda topladığı 20 puanla 13.sırada yer aldı. Yüzde 45 topla oynama oranı yakalayan takım ligin en kötü derecesini elde ederken, yüzde 62’lik pas yüzdesiyle ligin en kötü ikinci performansı olarak değer kazanıyordu… Daha önce Avrupa’nın iki kalburüstü liginde şampiyonluklar yaşayan ve teknik direktörlük kariyerinde 3 maç üst üste yenilgi yüzü görmeyen Zenga’nın Türkiye macerası kötü sonlanmıştı… G.Antepspor Başkanı İbrahim Kızıl ise Zenga’nın vedasını “Tam bir Avrupalıydı. İyi profesyoneldi. Bildiğini söyleyen, kimseye eyvallah etmeyen, kendini ispatlamış bir teknik adamdı. Ama aramızda doku uyuşmazlığı vardı” şeklinde değerlendirmişti… DOKU UYUŞMADI enga’nın yanı sıra yakın dönemde Nevio Scala, Zdenek Zeman gibi ülkemizde görev yapan İtalyan ve İtalyan ekolünü benimsemiş teknik adamların ortak özelliği kuşkusuz Türkiye’ye beklentileri karşılayamadan veda etmeleri... Dışa kapalı bir İtalya’nın ülkemize gönderdiği bir avuç teknik adamın Fenerbahçe, Beşiktaş gibi ikinciliği bile başarı saymayan takımlarımıza oynattıkları futbol eleştirilerin odak noktası haline gelmişti. Futbol otoritelerine göre onlar defansı gereğinden fazla düşünüyor, büyük takımları sahada küçültüyor, Z tekniği yüksek olarak değerlendirilen Türk futbolcularını birer makineye dönüştürüyorlardı . Onlara göre Zeman’la Scala’nın takımları tribüne insan çekemiyor, gol atmaktan öte yememeyi düşündükleri için futbolun güzelliklerini, estetiğini sahaya yansıtamıyorlardı. En sonunda teknik direktörlük kariyerinin başında olan ve belki de isminden dolayı bu noktalara bu kadar çabuk gelen Zenga da ülkemizden apar topar ayrıldı. Geride mutsuz bir Gaziantep bırakarak... Ve Zenga da Türk Futbolu’na uyum sağlayamayan diğerleri gibi bir İtalyandı. 6