Katalog

Le Mans’la 24 saat CAN İŞBAKAN C SPOR MOTOR SPORLARI OCAK SALI B ir motorsporu tutkunuysanız ve arabalara karşı özel bir ilgi duyuyorsanız hiç durmayın... Hemen şimdi bir bilet alın tabii ki bir de vize ve Le Mans’a gidin... Çünkü birazdan anlatacaklarım bu kente neden gitmeniz gerektiğinin yanıtını verecek... Ben bu ‘aşk’ı derinden yaşayan biri olarak bu kente gitmeyi çok istiyordum. 2007’de yapılacaklar listesinin başında bu kente gitmek geliyordu. Bunun üzerine elime müthiş bir fırsat geçti. Efes Pilsen, Euroleague’de Le Mans’la yapacağı maç için bu deplasmana gazetemizden birini götürecekti. Şefim Arif Kızılyalın’a döndüm ve “Ağabey oraya ben gitmek istiyorum” dedim. O da bu isteğimi kırmadı ve sonuçta Le Mans’ın yolunu tuttum. Günün her saatinde motorsporları heyecanını yaşıyor bu şirin kent... Çünkü içinde Avrupa’nın en önemli müzelerinden birini barındırıyor. ‘24 Saat Le Mans Yarışları’nın doğduğu kent olan namı diğer La Sarthe, bu coşkuyu herkese yaşatmak için bir otomobil müzesi kurmuş. Kentin biraz dışında, pistin hemen yanında... İstanbul’la kıyaslarsak İstanbul Park’ın hemen dibinde kurulan bir müze şeklinde düşünülebilir. Tabii ki o kadar uzakta değil... Dediğim gibi küçük bir yer Le Mans... Kent dışına çıkmanız bile 15 dakika sürüyor. Efes Pilsen’in Le Mans’la oynayacağı maç günü Anadolu Ajansı’ndan meslektaşım Ercan Doğan’ı da kandırarak bu müzeye gitmek için bir taksiye bindik. Taksici İngilizce, biz de Fransızca bilmiyorduk. Bu nedenle ‘tarzanca’ araba kullanma hareketi yaptım. O da “Müze!” dedi. Sanırım beni anlamıştı. Çünkü bir süre sonra kendimizi aradığımız yerde bulduk... 24 Saat Yarışları Pisti’nin hemen kenarına konuşlanmış olan müzeye vardık. Giriş 7 Avro... Gözümüzü kırpmadan verdik. Bunca yolu geri dönmek için gelmedik. Müzeye adımımızı atar atmaz sizi 2003’ün Le Mans şampiyonu bir Bugatti karşılıyor. Gözlerimizi üstünden alamıyoruz. Ancak daha bakılacak çok araç var. Girişte takılmamak gerek. En iyisi eski araçların yanına gitmek. Müzedeki sistem şöyle: 1920’den günümüze dek tüm araçlar girişten çıkışa kadar sıralanmış. Böylece buraya gelen insanlar eskiden yeniye doğru giderken kendini bir anda müzenin sonunda bulmuş oluyor. Sonunda da sizi bir hediyelik eşya dükkânı karşılıyor. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim. Hediyeler oldukça pahalı. Servisteki iş arkadaşlarıma hediyeler alırken 1923’TEN BU YANA G bütçemin yarısını harcadım. Devam ediyoruz... ‘Baba’ filminde Al Pacino’nun, Marlon Brando’nun kullandığı o klasik arabaları görüyoruz. Yeni arabalarla bu müthiş estetik ürünü araçları karşılaştırınca anlıyoruz ki eskiden her şey daha zevkliymiş. Biraz ileride bir Ferrari gözümüze çarpıyor. Ancak bu diğerlerinden çok farklı. Aracın tasarımını Enzo Ferrari’nin tek oğlu Dino yapmış. Enzo da bu araca oğlunun ismini vermiş. Bu arada ilginç bir not daha... Dino 24 yaşında hayatını kaybetmiş. Ancak bu ölüm perdesinin arkasında uyuşturucunun ve bununla bağlantılı olarak da mafyanın olduğu hâlâ konuşuluyor. diğer Le Mans yarışları, n ını lar or sp il otomob aksine dayanıklık n için gerektiren ve bunu açlarla tasarlanmış özel ar süren bu yapılıyor. 24 saat ayla 3 pilot sır ı ac yarışta bir ar lara katılan kullanıyor. Bu yarış en az 25 tane n ini bir r he ın lar araç olması ış tılm sa ve üretilmiş rin ille ob om gerekiyor. Ot on doları değerlerinin 1 mily Le Mans, bulduğu belirtiliyor. de l’Ouest Automobile Club düzenleniyor. n da fın (A.C.O) tara l Park’ta 2005 Bu yarışlar İstanbu nlenmekte. yılından beri düze özümüze Le Mans yarışları hakkında müzenin kenarlarına yapılan küçük sinemalar çarpıyor. Bu haznelere girip görüntüler eşliğinde 24 saat yarışları hakkında bilgi edinebiliyorsunuz. Tabii ki bu müthiş heyecanda yaşanan kazalar ve kaybedilen hayatlar da var. Özellikle de 1955’te 80 kişinin hayatını kaybetmesi, bu yarışların ertelenmesine yol açmış. Bunu antlatıyor sinemalardan biri... Küçük bilgiler de verelim gezimizin arasında... Le Mans yarışları 1923’ten beri yapılıyor. Bu tarihe dek sadece 3 kez ertelenmiş. İlki 1936’da Avrupa’nın yaşadığı ‘Büyük Buhran’ sırasında, ikincisi de 194048 yılları arasındaki İkinci Dünya Savaşı nedeniyle... Üçüncüsü de biraz önce bahsettiğimiz büyük kazadan sonra. Bu yıllar hariç hep devam etmiş Le Mans... Günümüzde de motorsporları gündemindeki yerini koruyor. Hatta geçen yıl İstanbul Park’ta da izleme şansını bulduk. Gezimizin sonuna geldiğimizde Fransızların konukseverliği bizi şaşırtıyor. Hediyelik eşya aldığımız için mi bilemem ama bize pisti gezdiriyorlar. Hatta rahat dönebilmemiz için taksi bile çağırıyorlar. Ne diyelim?.. Biz de onlara ‘Merci’, bu enfes müzeye ‘Au Revoir’ (Güle Güle) dedik... R A L L İ D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N T ürkiye Ralli Şampiyonası’nda bu yıl uygulanacak kuralların bazılarında değişiklikler var. Sonucu ne olur, “bekleyelim görelim” demek en çıkar y Yeni Kurallar teniyor?...” Bir de 2008’den itibaren getirilen yasak var. Bu yasağı ‘Dünya Şampiyonası sınıflarında FIA tarafından yapılan değişime’ de bağlasak, ‘kendimizi uluslararası kurallardan soyutlamayalım’ da desek yine de rahat olmak zor... Bir Türkiye Rallimiz vardı, sponsorundan dolayı Fiat Rallisi ismiyle anılmaya başlanan... Geçen yıl İstanbul’a alındı ve asfalt parkurda yapıldı. Bu yıl ise yine İstanbul’da yapılacak, bu kez toprak parkurda. Ancak puan vereceği FIA’nın yeni icadı (!) Uluslararası Ralli Serisi’yle (IRC) Avrupa Ralli Şampiyonası (ERC) ayrı ayrı dikkate alındığında, elde edilecek kazanımlar ol… Hani WRC denilen, teknolojisi, gücü ve de ederi diğer ralli otomobillerinden çok yüksek olanlar var ya; işte bunları kullananlar dereceye girdiklerinde, o derecenin puanı 0.9 katsayıyla çarpılıp bulunacak rakam dikkate alınacakmış. “Neden” diye soracak olursanız alacağınız en kolay yanıt, “Diğer araçlarla güç dengesi sağlamak” olacaktır. İster kabul edin, ister etmeyin, gelmeyecek mi aklınıza ikinci soru... “Bu otoların yarışmaya girdikleri son 45 yılda kimse bu konuyu gündeme getirmedi de şimdi neden böyle bir karara gereksinim duyuldu, birileri kollanmak mı is kötüye kullanılabilir demek pekâlâ mümkün. Türkiye Şampiyonası’nda iddialı bir sürücü, kendisine en yakın rakibinin kaydını hangi şampiyonaya yaptırdığını izleyip diğerine kayıt yaptırırsa, rakibiyle aynı yarıştan aynı puanı alabilir. Önlemenin yolu yarış tercihini sezon başında yaptırmaktır; uyarmak bizden… Bir de ‘Süper Ralli’ var. Geçen yıl her kafadan başka sesin çıktığı bu konuda bu yıl doğruya yakın şekilde uygulama yapılacak gibi... Bir başka yenilik ise ‘baş ve boyun destek sistemi’ kullanımı. Şimdilik sadece marka sürücüleri için zorunlu tutuluyor. Ancak herkes kullansa daha iyi. Çünkü sürücüyü koruyor, insanı koruyor. Alınması zorunlu önlemlerin de hepsi insan yararına değil mi?.. 23