Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Pilates HEM MUCİ HEM MOD MUGE AYDIN "10 dersten sonra kendinizi daha iyi hissedeceksiniz; 20 dersten sonra daha iyi görüneceksiniz; 30 dersten sonra tamamen yeni bir vücuda sahip olacaksınız." Bu sözler, Joseph Pilates'e ait. Pilates, geçirdiği hastalıklardan dolayı vücudunu güçlendirecekhersporuyapmış. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerika'ya yerleşerek geliştirdiği yöntemi dansçılara ve balerinlere yardımcı program şeklinde sunmuş. Artık beden hareketleri bütününden oluşan egzersizlerin adı: "Pilates". Düne kadar ünlülerin ilgi alanı olan Pilates, gitgide yayılıyor. 2000'den bu yana programı Türkiye'de uygulayan Sedef Eldem ile konuştuk: Pilates'le nasıl tanıştınız ? Boğaziçi Üniversitesi Siyasi ve Idari Bilimler'den mezun oldum. 10 yıl kadar paFotoğrafVEDATARIK zarlama konusunda bir şirkette çalıştım. Sonra kocamın mesleği nedeniyle Amerika'ya gittik.Kendimeuygun bir şeylerbulmak için çeşitli stüdyolara gitmeye başladım. Her zaman jimnastiği, dansı sevdim ama profesyonel olarak yapmayı hayal bile edemezdim. Bir stüdyoya gittim ve karşıma çıkan ilk ders, Pilates oldu. Derste, hareketlere bayıldım. Altı ay devam ettim, özel dersler de aldım. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi MezunlarDerneği (BÜMED) Fitness Center'a geldim; çünkü kendimi burayayakın hissediyorum. Yönetime Pilates'le ilgilitekliftebulundum.Türkiye'dehiçduyulmamış olmasına rağmen kabul ettiler. Eğitmenlik süreci nasıl geçti? Jimnastik, öyle bir şey ki çok fazla hata yapdıyor. Uç sene önce eğitim gördüm ama aralarda Eransa'da, staj niteliğinde dersler ahyorum. Son zamanlarda, "Nasıl yanlış yapdıyor?" üzerindeduruluyor. Aerobik ya da fitness gibi mi ? Aerobik değil, çünkü kalbi yormuyor. Zihin ve beden ilişkisine dayanıyor. Yoga türuşeylerlebağdaştırabilirizamabunun felsefesi yok. Pilates, hep aynı türhareketlerin bütünü. Başlangıçta da aynı hareketleri yapıyorsunuz, üçyıl sonra da. Zamanla nasıl yapıldığını, yapan da kavrıyor. Amaçne? Çocukluğumuzda var olan ama sonra vücudumuzun unuttuğu esnekliği, dengeyi ve kas gücünü tekrar yakalamak. Küçük bir çocuğa tek ayak üstünde durmasını söylerseniz, "Niye?" deyip durur. Daha ileriki yaşlarda dengeproblemioluyor. Gençken ayağınızı taşa çarpar sonra toparlanıp yürümeye devam edersiniz. Belirli bir yaştan sonra taşa çarparak düşer ve bir yerinizi kı Maria Mavrikou 5. sayfanın devamı Ben buna inanırım. Hayat felsefem de bu. Nitekim Anadolu'dangelenRumlarbizizenginleştirdi. AnadoluRumlarıyatüccar, ya işadamı; ya da sanatkârdı. Yunan sanayii ve Yunan entelekrüelizmine büyük katkıları oldu bu insanların. O yıllarda genç bir devlet olan Yunanistan'a çok şey verdiler..." Aslen bir arkeolog ve edebiyatçı olan Mavrikou'yu Ayvalık'a atan rüzgârın bir nedeni de zaten Anadolu kökenli Rum yazar Elias Venezis olmuş,. Venezis hayranı olan Mavrikou: "Ayvalık'tanl4yaşındaayrılan yazar hayatının sonuna dek Midilli'de yaşadı.." diye anlatıyor. Olene dek Ayvalık'a karşı kıyrdan bakmış, Ayvalık sahilleri ve Ayvalık ışıklarını seyrederek yaşamış Venezis. Ayvalık'a gelirgelmezMavrikou'nun yaptığı ilk iş de Venezis'in meydanda, kili seyebakanevinibulmak olmuş. Belgeselde anlattığı Rum göçmenlerin dedeleri Venezis'in kitaplarında konu ettiği ailelerdenmiş. Kamerasıyla once Asimaki ve Antigoni kardeşlerin Ayvalık'a yaptıkları"veda yolculuğuna " eşlik ediyor Mavrikou. îki kardeş bir hayalet kente dönüşen Ayvalık'ın Rum mahallesindeki evlerini, okullarını, kiliselerini elleriyle koymuş gibi buluyor, hasret gideriyorlar. Harabeye dönüşen eski binalar arasında dolaşıyor, bir daha geri gelmeyecek "anıları" yokluyorlar. Bir avuç Girit toprağı... "Yolculuk"un Yunanistanayağındaiseçoluk çocuk, torunlar birgrup Cundalıyla Girit'euzanıyorMavrikou. Bubölümhemen nerdeyse 90'lık Ismet 1 lanım'a adanmış. Girit'ten 12 yaşında ayrılan ve Rumcayı ana dili gibi konuşan Ismet Hanım doğay a mey dan okuyor. Esp rileriyle kırıp geçi ri yor. Özlemiyle ağlatıyor. Enerjisi, karizma sıyla yürekleri fethediyor. Yaşamda ancak "bir kez gelen bayramI ardan " birini yaşayan Ismet Hanım'ın serüvenini" Ayvalık'tan Midilli 'ye geçtik önce" diye anlatıyor Mavrikou: "Ordan Atina'yauçtukvegemiyleGirit'egittik. Kaptan yol boyu Girit'in eski göçmenlerine özel ilgi gösterdi. Şarkılarsöylendi, danslar edildi Liman'dabizi 'Küçük Asya MültecilerDerneğiBaşkanı'karşıladı.Oncebir sorun çıkar mı diye çok endişe ettim. Bu Giritli Türk göçmenlerle Yunanistan'a yapılan 'bir ilk sefer', ilk yolculuktu. Ama tersine, her şey mükemmel gitti. Unutulmaz birdörtbeşgünyaşadık...." "Bekledim degelmedin!" Asımakı ve Antigoni kardeşler gibi tıpkı Ismet Hanım da Girit 'teevini.okulunu.camiini buluyor. Girit'in Resmo mahallesindeki cami Avyahk'taki kilise gibi harabe olmamış. Restore edilmiş ve bir kiliseye dön üştürülmüş. Ne var ki komşular yıllara da yanamamış. Ya taşınmış, ya bu dünyadan göçmüşler. Ama onları da azimle anyor Ismet Hanım. Birbir... isimisim... "Bir avuç Ayvalık toprağıyla" dönüş yolculuğuna koyulan Asimaki, Antigoni kardeşler gibi; Giritli Cundalılar da sonunda "bir avuç Girit toprağıyla" "baba ocağından " ayrılıyorlar. Geçen ay, 93 yaşında, yaşama veda eden îsmet Hanım bu belgeseli; " Yolculuk "une yazık ki görememiş. Ege'nin bir yakasında Rumca, diğer yakasında Türkçe söylenen "Bekledim de gelmedin!" şarkısıyla sona eren "Yolculuk"u Mavrikou "yaşamının projesi" olarak ranımlıyor. Beş yılda tamamlanan ve " Abdi lpekçi Barış Ödülü" nü alan belgeseli "aramızdaki korku duvarınıyıkmak" için yaptığını söylüyor. Mavrikou'nun şimdi en büyük arzusu Yunan TV'lerinde gösterilen belgeselin Türkiye'de de geniş izleyicikitlelerineulaşması "Korkuyu" diyor Mavrikou: "Ancak böyle, birbirimizi tanıyarakyenebiliriz..."#