22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 CUMHURÎYET DERGt Galata 11. sayfanın devamı bugünü yaratıcılıkla yansıtan bir "Caz Evi"... Galata'nın ruhu cazın ruhuna uymuş. "Başka biryerde, yani Beyoğlu'nda, Etiler'de Bebek'te caz müziği yapamazdınız " diyen Zuhal Focan, cazın en iyi Galata'da yapılacağı görüşünde. Nardis Caz Kulüp'ün açılması; sanatı ve sanatçıyı Galata Kulesi'yle de buluşturmak gibi bir misyonu da yüklenmiş, farklı ritimler, sesler yükselmeye başlamış, Nardis deGalata'nın çoğumekânıgibi içki ruhsatı alabilmek için yoğun çaba sarf etmiş, kapatılmış, yeniden faaliyete geçmiş. Uzunca bir bürokratik süreçten sonra içki satımı ruhsatı alan Nardis Kulübe, Zuhal ve Önder Focan ev sahipliği yaparak, caz müziğinin yerli ve yabancı seslerini bir araya getiriyor. Pazar günleri hariç 21.3002.00 arasıaçık. Kuledibi, 13.vel4.yüzydlarda,gemici tüccarlann birkaçkadeh yudumlayıp, yorgunluklarınıattıklarıyerdi. 1920'liyıllarda ise Istanbul'un elli üç meyhanesinden yirmi üçüne ev sahipliği yapmış, zamanla da gemi ticareti, bankacıhk ve her türlü ticaretin uğraş yeri olmuştu. Azınlıklartn Istanbul'u terk edişiyle birlikte tarihi Galata apartmanları boşaldı. Evlere Doğu'dan göçle gelen dar gelirli aileler yerleşmeye başladı. 1960'lardauygulanan politikalar Galata'nın mimari, kültürel ve sosyal yapısını da değiştirdi. Deniz ticareti önemini yitirdi, bankacıhk sektörü LeventMaslak bölgesine taşındı. Galata esnafı, 1985 yılında Piyale Paşa'da inşa edilen PERPA binasına gönderildi. Zamanla pavyonların ve fuhuş amaçh otellerin artmasıyla geceleri sokaklarında yürümeye korkulan bir yer olur. O günlerde içine kapanan Kuledibi, şimdi farklı tarzda mekânları hizmete sokarak, Istanbulluları, yerli ve yabancı turisti, sanat ve tarihlebuluşturuyor. Galata Kulesini'nin yanı başında, Anemon Oteli'nin altında bulunan Tenedos, ilginç tarihiyle de dikkat çekiyor. Onceleri Ermeni asıllı güzeller güzeli Madam Angelika Şekerciyan'ın tek başına yaşayarak, yıllarını geçirdiği ve öldüğü evin kömürlüğüyken; şimdi onun tiim bıraktıklanyla hoş bir Galata meyhanesi. Ayrıca duvarlarında, Madam Şekerciyan'a ithafen yapılmış "Gerdek" adlı dört tablo bulunuyor. Zaten içeri girdiğinizde buranın kolay vazgeçilebilecek bir yer olmadığını hissedebiliyorsunuz. Tablolar, şarap kütüphanesi ve oymataşlıduvarlar buranın öyküsünüanlatıyor... Tenedos, Tiirk,Yunan, Bizans mutfağı ile Grek müziği eşliğinde, müşterilerini keyiflendirmeyi amaçlıyor. Yunan mutfağsnı tatmak ve özel şaraplarından olan Tenedos'u yudumlamak isteyenler pazar hariç haftanın altı günü bu Galata meyhanesine uğrayabilir. Tenedos, eski ve eskisi gibi bir mekân... Kuledibi, Galata ile tünel arasında, kendini öyküleriyle saklamış, çoğumuzun VTÖrmediği, duymadığıgözlerden uzakbir tarih.... Kulesi ağırlığıyla ve dinginliğiyle kendi tarihini yaşayıp yıllanırken, kule çevresi ise bu dinginlikten uzak serüvenler yaşamaya devam ediyor. • BERAT GÜNÇIKAN Vehbi Koç, pelür kâğıda yazılmış listeyi kendisine ait bütün şirketlerin görülebilir noktalarına astırdı: "Banaçokaklayakıngeldi, memurlarımaöneririm"... Koç'un önerdiği protein ağırlıkh Dr. Atkins rejimiydi. Her türlü et, her türlü peynir çeşidi, kaymak, tereyağ serbest, sebze ve meyveler de dahil, her türlü karbonhidrat yasaktı. Çalışanlarbu "zengin" listeye itibar etmemiş, daha doğrusu edememişlerdi. Bu, Türkiye için bir ilk rejim listelerinden biriydi ve arkası geldi. Doktorunun, ilk uygulandığı ülkenin, yasaklı ya da serbest maddelerinin isimleri, üçyedion dört günlük süreleriyle anılan listeler ortalıkta dolaşmaya başladı. InternetteTürkçede, şişmanlıkbaşüğı altında 3780, zayıflamabaşlığı altında 5030, diyetbaşlığı altında 37 bin 400, beslenme başlığı altında 44 bin 500 kez aynı durum tartışıldı: Nasıl iyi besleniriz, nasıl çabuk zayıflanz... Beslenme ve şişmanlık dört mevsimde de akıllarda, ama söz konu Türkiye'de 1520yılönce4kişidenbiriya toplu (aşırı ağır) veya şişman iken, günümüzde ancak üç kişiden birisi normal ağırlıkta. 1980'li yıllarda Türkiye'de güncel obezite kadın erkek ayırmadan yüzde 15 civarındaydı. 1990 2000 arasında birdenbire patlama oldu ve2000 yılındaki taramalarda bu oran 25'in üstüne, hatta birçok taramada yüzde 35'e çıktı. 100 Türk'ün 15'i obez dediğimiz 70'li yıllar nerede, 100 Türk'ün 3035 obez dediğimiz bu yıllar nerede? Şişmanlık zamanlarına ulaşmamm sağlayan nedenleri sıralayacak olursak... Hayatın uzaması, şişmanlamaya vakit kalması, diabetten ve enfeksiyondan ölümlerin azalması, diabet ve şişmanlık genlerinin yaydması, yürümenin azalması, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen zamanlann uzaması... Beslenme anlayışımız da mı bozuldu? Beslenme, zayıflama metotları uygulamak değil, enerji almak demektir. Yaşam ile ilgili bütün işlevler ve hareket etmek dışında, düşünme işlevi bile bu enerji ile sağlanır. Doğru beslenme, gerektiği kadar enerji maddesi yanında su, tuzlar, vitaminlerin de yeterli alınmasıdır. Şişmanlar doğru beslenmeyi bilmeyenler J i? mı. Şişmanlık, sadece fazla yemenin, yani ır IFLAMAK subaharolunca.ilgi.merakvehırs daha da artıyor. Çünkü beslenme de bütün alanlar içinde en çok magazine sıkıştırılıyor. BizeKoç'un Atkinslistesini anlatan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Iç ' Hastalıklan Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsrev Hatemi ile konuştuk: Şişmanlığa övgüler düzerken ne oldu bize de zayıflamanın peşine düştiik? Işin gerçeği şu ki, 20. yuzyılın ilk çeyreğine, daha doğrusu 1950'li yıllara kadar, şişmanlığa bugün verildiği kadar önem verilmiyordu. Bu durumdan, önceki kuşakları sorumlu tutamayız. Çünkü, sülfonamidler ve antibiyotik devrinden önce, ortalama yaşam süresi kısaydı. Insanlar tüberküloz, sifilis, sıtma gibi hastaüklardan kınlıyor, bugüne oranla daha az sayıda kişi şişmanlama fırsatı buluyordu. "Bundan elli veya yüzyıl önce şişmanlık yoktu" demek istemiyorum. oburluğun sonucu değil. Şişmanların önemli bir kısmında, onları fazla yemeye iten insülin etkisizliği, böbrek üstü bezi düzensiz çalışması veya tiroid yetmezliği gibi sebepler var. Fakat sebep ne olursa olsun, diyet yapmadan şişmanlık tedavisi mümkün olamaz. Şişmanların, kendilerine diyet tavsiyesi yapıldığında "ben fazla yemiyorum ki canım, benim derdim başka" şeklinde itiraz etmeleri yersiz. Kendilerine rejim tavsiye etmekle onları "obur" görmüş olmuyoruz. Sadece şişmanlık tedavisininzorunlu basamağı oldıığu için diyet veriyoruz. Zayıflamak için uzak durulması istenen maddelerin başında yağ geliyor, bu ne kadar doğru? Yağ bütün ailede.heryaşın beslenmesindesıfırainmemeli. Yağ düşman değil, iki bin yıldan beri yemeklere konulur. Yağ vazgeçilmez bir kalori çünkü içinde y ağda eriyen vitaminlervar. . Şişnıan erkek de kadın da vardı. Fakat bu konuya bugünkü kadar I önem vermek için vakit çok erkendi. Yani biz hep mişigmandık? Karbonhidrat? O da vazgeçilmez bir katkı. Biz onu tamir maddesi gibi görüyoruz. Etoburların başka çaresi yok. Bir aslan biraz da vejetaryen hayatyaşayalım demez. Ama insan diyor... Insan proteini belli bir miktarın altına düşmeden almalı ki vücudunun tamir mekanizmaları çalışsın...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle