Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET DERGt ZÎYA ÖZTAN: "İstibdat sona erince perspektif o kadar genişti ki, "Top", "Tüfek", "Kasatura", "Mermi", "Bomba" adlı anarşist yayınlar çıkabiliyordu. Marx'ın resimleri basılıyordu dergilere.. Otorite yıkılınca... ORALÇALIŞLAR iya Öztan, 1968'in Siyasallısı. Gösterilerde yan yana yürüdük. Ortak arkadaşlarımızın bir kısmını çatışmalarda, idamlardayitirdik. Ziya, bizim kuşağın sinemacdarından oldu. Pek çok önemli, tarihsel filme imzasını attı. Onunla, vizyona girdiği andan itibaren büyük ilgi gören " Abdülhamid Düşerken" Hlminin arka planını konuştuk. O farihsel dönemi, tttihaf ve Terakki'yikonuştuk. Cutnhuriyet ve Kurtuluş'tan sonra neden tttihat ve Terakki ? Kurtuluş ve Cumhuriyet'ten sonra gündemde olan demokrasiydi. Bu filmde de demokrasiyi ele alabileceğimidüşündüm. 1908 1909 yılları tarihimizin en önemli yılları. Ravel mülakatı penceresinden bakıldığında o yüzyılın yeniden şekillendiği yıllar. Bugünün o yılları yani... Bugün nasd Amerika dünyayı yeniden şekillendiriyorsa, o yıllarda da Ravel mülakatı, dünyayı yeniden şekillendirmek üzere toplanm ı § 11 la Ingiliz kralının masaya oturmasıyla başlayan çağ oldu. 1. Dünya Savaşının da tohumları atıldı. O çağın şekillenmesi Osmanlı imparatorluğunun paylaşılması anlamına geliyordu. O paylaşım savaşı bugün de sürüyor. 19081909'lu ydlarınbirözelligide33 yıllık bir istibdadın sona ermesi ve ilk demokrasi girişimlerinin başlamasıydı. 1878'den çok daha canlı bir dönem. Perspektif o kadar geniş ki, basınımızda mesela anarşist der gilervardı. "Top", "Tüfek", "Kasatura", " Mermi"," Bomba" adlı dergüer ve gazeteler çıkabiliyordu. Kadın yayınları vardı. Marksist dergiler vardı. Marx'ın resimleri basılıyordu dergilere... Demokrasi açısından zengin bir dönem yaşanıyordu. O yılların ortaya çıkarılması tarihimiz açısından bir anlamda Kurtuluş Savaşımızı veCumhuriyeti hazırlayan bir dönemdi. Ikinci ilginç tarafı, Kurtuluş Savaşımıza önderlikeden veCumhuriyetikurankadrolarınokudu R u s ç any ğu okul 19089 yülarıydı. Bir dönem nasıl bizim Mülkiye(Siyasal Bilgiler Fakültesi) Türkiye'yi yönetenlerin okulu olduysa o yıllarda da 31 Mart veHareket Ordusu; ondanöncedelttihatveTerakki okadroların yetiştiği okul oldu. tkinci MeşrutiyetMecIisinebaktığımızda, Imparatorluğu oluşturan çeşitli milliyetlerin temsilcilerinin de Meşrutiyet Parlamentosu'nda olduğunu görüyoruz. Ama bu orada kalmıyor Nasıl tıkandı ? Yine Ravel Mülakatı'na bağlarsak bence Abdülhamit, împaratorluğun parçalanma sürecine girildiğini de sezdi. Niye imparatorluğu bu kadar kolay teslim etti, diyoruz. FilmdedeTalat'ınbirsözüvardı, "Bizdaha hiç hazır olmadan Abdülhamid birdenbire geriçekiliverdi" diye. Dctidaröylesine ortaya bırakıldı ki ne Abdülhamid'in oldu, Ne îttihat Terakki'nin ne de Osmanlı Paşalannın diyeceğimiz yönetici sınıfın. Çokseslibirparlamentovarkensistem yeniden bir istibdata dönüşüyor. Çok milliyetli bir demokrasi vardı o yıllarda... Ne oldu da tıkandı. Filmde ipuçlanvarmı? Tıkanmanın dabaşlangıcıl902 kongresinde. Filmin bugüne çok göndermeyaptığı yerler var. 1902 Paris'teki kongrede Jöntürklerikibüyükgruba ayrıldılar. "Merkeziyetçiler" ve "Ademi Merkeziyetçiler(Merkeziyetçilik karşıtları)" olmak üzere ikiye ayrddı. Prens Sabahattin ve Ahmet Rıza grubu olmak üzere. Bu grup 1908'den sonraki Meclis'te yineyerlerini az çok aldılar. AhrarFırkası'yla Îttihat ve Terakki; bir taraftanda Abdülhamid vetaraftarları olmak üzere. Abdülhamid tabii merkeziyetçiydi. Ama ademi merkeziyetçi grup Îttihat ve Terakki'nin kapah, zor girilen bir dernek olması nedeniyle Kamil Paşalar vb Ahrar Fırkasına doğru kaydılar. Bu anlamda onların ademi merkeziyetçi oldukları düşünülemez. 30 yıllık Osmanlı iktidarında Abdülhamid'le birlikte at oynatanlarm ademi merkeziyetçi olduklarını düşünemezsin ama iktidar elden gitmeye başlayınca böyleoldular. Parlamento, Abdülhamid'in hem var hem yok olması ve bu arada iktidarın ortada kalması nedeniyle tıkandı galiba. Çatışma da öyle, 31 Mart olayı da buradan kaynaklandı. Bunu demokrasi olarak yine bugüne getirebiliriz. Bugüne de baktığımız zaman bir anlamda BirinciCumhuriyetçilerle Ikinci Cumhuriyetçiler diye bildiğimiz gruplann ana yapısı o dönemdeki ayrdıkları andınyor. Örneğin Ikinci Cumhuriyetçiler o dönemin Prens Sabahattincileridir. O çatışma devam etmektedir bence.