Katalog

CUMHURİYET DERGİ ÎNCÎ ARAL kadınlardan korkuyor" OYLUM GÖLBAŞI rkekler ve kadınlar. îki ayn cephe. Niyebirbirlerinianlamıyorlar? Kadınlar şeytan mı? Erkek Ierkabasabaacımasız yaratıklar mı? Bu sorular bitmez. Son romanı Mor' da înci Aral erkekleri, 'erkekolma hali' n i sorgulamış ama yoğun bir halden anlama duygusuyla yapmış bunu. Çünkü o, asıl yargılanması gerekenin insanlar değil, toplumsal şartlamalarla, eskimiş gelenekgörenekler olduğunu düşünüyor. Beş öykii kitabı, beş roman yayımladınız. Okuruyla kendi çabasıyla ve doğrudan yakınlık kurmuş "sessiz ve derinden"giden biryazarolarak yayınevinizinMor içinyaptığı genişçaplı tanıtıtn konusunda neler söyleyeceksiniz? Bunun karşısında ve dışında olmam söz konusu değil. Günümüz dünyasında kitap, sanayi ürünü durumuna gelmiştir. Buoluşumdan ve piyasakoşullarından Türkiyedeetkileniyor. Bunun dışında kaldığınızzaman yazdıklannızın niteliği ne olursa olsun, okura ulaşmakta zorlanıyorsunuz. Bana gelince, otuz yıldır yazıyorum ve bu süre içinde okurumla aramda sevgivegüvenüişkisi geliştirmiş olduğuma inanıyorum. Şimdiye kadar genel olarak çok satar olmak yerine uzun süreli okunmayı yeğledim. Yayınevim hakkım olduğuna inanarak böylebirtanıtım yapmayı istedi. Burada amaç yok olmaya yönelmiş rekabet hakkına sahip çıkmak, okunmayı hakedeni, geridekalıp silinmekten korumaktır. Okurunuzu içtenliğinize inandırmtş biryazarsınız. Bununeölçüde zorlanarakbaşardınız? Yoksa kendiliğinden mi oldu? Yapaylığı, kapı arkasından konuşmayı sevmiyorum. îçtenlik okura çok çabuk geçen bir özelliktir. Yazar kendini inanılır kılmak ve yazdıklarını okuruyla kolayca ten bakıyorsunuz. Sert, hoyrat, yargılayıcı bir bakış değil bu. Erkekler için gerçekten üzülüyormusunuz? Her iki cins için de üzülüyorum. Şartlandığımız kadınlık ve erkeklik rolleri, aradaki yakınlaşmayı etkiliyor veengelliyor. Kadınlarla erkeklerin birbirlerine açılmalarını, zayıflık ve güçsüzlüklerini içtenlikle paylaşmalarını önlüyor. Bu acınasıbirdurum. Uzunca bir süredir kadınlar dolayısıyla erkeklere de bakıyordum.Kadınlannbellibaşlı acılarının yaratıcısı olan bu cins kadın mutsuzluğundan, farkına varmadan fazlâca payalıyordu. Çünkü kadının mutsuz olduğu yerdeerkeğin mutlu olması olanaksızdır. Bunun nedenlerini erkek bilincinden irdelemek istedim Mor'da. Onların altından kalkdması zor bir erkeklik rolü içinde maskelerle, zırhlarla dolaşmaJarımn, kadınları çeşidi biçimlerde kontrol altında tutmaya, ipleri elden kaçırmamaya yönelik olduğunu anladım.O zırhları delmeye, içinegöz atmaya kararveren herkesbugerçeğigörebilir. Yani sizce erkeklerin kabuklarını kazısak, çok farklı, duygusal insanlar mı çıkacak ortaya? Bu o kadar kolay değil. Erkekler güçlü savunma sistemleri geliştirmişler. Pek çoğunun çocuk kalmış, saf biryanları var. Asıl gizlemek istedikleri de erkeklik rolüne hiç uymayan bu kırılganlık zaten. Öylebir gizlenme duvarı örmüşlerki sıvadaki küçücükbir çatlak bile çokürkütüyoronları,paniğe, çok farklı tepkileresürükleyebiliyor. Yani kabuk kazımak o kadar kolay değil. Çok ust a olmak gerek. Kadınlar isteristemez küçükhile ve şeytanlıklarla erkeklerine ulaşmaya zorlanıyorlar. Eh, ne de olsa, ezilen herkes, hayatta kalabilmek için belli taktik " Kadının mutsuz olduğu yerde erkeğin mutlu olması olanaksızdır. Bunun nedenlerini erkek bilincinden irdelemek istedim Mor'da..." înci Aral, asıl yargılanması gerekenin insanlar değil, toplumsal şartlanmalarla, • eskimiş gelenek görenekler olduğunu düşünüyor. bölüşebilmck için çıplaklık derecesindedürüst veaçıksözlü olmalıdır. Ama hiçbiryazar, yazdıklarını tümüyle yaşadıklarıüzerinekuramaz, çünkü bu malzeme çabuk tükenir. Tek başına içtenlik de yeterli değildir. Ben kendimden başkalarını da anlatabilmekaçısından sınırlarımı sonuna kadar zorlamaya çalışıyorum. Araştırmalc,olcumalc, dinlemek ve görmeyi öğrenmek, yazabilmenin temelkoşuldur. Mor'un fonunda, ülkemizin son kırk elli yıllık değişim sürecini kişileriniz üzerinden aktarıyorsunuz ve erkeklere ve "erkeklik durumıT'na içler, yöntemler geliştirmek zorundadır. Erkeklerin en acımasız olduğu durumların bile aslında bir acizlik belirtisi olduğu izlenimi çıkıyor romanınızdan... Evet, öyle. Mor'un Attila'sı ve Gülcan'ınzifafgecesi budurumabirörnek. Erkekler, erkekliklerini çokönemseme ve sürekliyüceltme doğrultusunda yetiştiriliyorlar. Bu nedenle egemenliği kadınakaptırmaktan ürküyorlar. Kabalaşabiliyor, dayatmalara, şı'uaete kalkışıyorlar. Erkekler kadınlara karşı ezik ve her zaman bir şeyler ispatlama çabası içindeler öyle mi? Benim gözlemim baştan beri şu oldu: Erkekler kadınlardan korkuyorlar. Kadının hayatını herkoşulda sürdürebilme konusundaki doğal donanımından, dayanıklılığından.olaylara.durumlarapra