Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ashit, Türkiye'nin en önemli punk gruplarından biri. Tarzında Türkiye'de isim yapan vepopüler müzik piyasasında punk albümü çıkaran tekgrup. Buna karşın o underground ruhu kaybetmeyen Rashit, çıktığı ilk günden bu yana muhalif tavrından tavizvermeden ilerliyor. 1993 yılında Istanbul'dakurulan grup, underground piyasada çıkan demolannın dışında ilk yasal albümlerini 1999'da "Telaşa Mahal Yok" adıyla çıkardı. MüzikJerinde oryantal ritimleri de kullanan bu çocuklar, böylece Türk usulü punk'a da imza atmış oldular. Şimdilerde ikinci albümleri" Adam Olmak lstemiyoruz"u Ada Müzik'ten çıkaran Rashit, punk'ın kirli sounduna sadıkkalarak, hayatın kirli taraflarına şarkılarıyla işaret ediyor. Albümde sıkça tüketimin çağın hastalığıoImasındansözediyorsunuz.Siz kendinizi nasıl koruyorsunuz? Tolga: Az tüketerek, kullanılmış mallar alarak, çöpleri değerlendirerek... Her çıkan malı almak yerine, demode olanları tercih ediyorum. Örneğin VCD veya DVD player yerine video kullanıyorum. Bülent: Bizler bütün endüstriyel gelişimi.küreselleşmeyiyaşamışgençleriz. Küreselleşmiş şirketlerin üzerimizdekibaskılarını anhyoruz, sokaklarda halay çekerek değil, satın almayarak, McDonald's'ta yemek yemeyerek, onların ürünlerini giymeyerekbaltalamaya çahşıyoruz. Kısacası kapitalist sisteme karşısınız. Yeni Diinya Diizeni'nden hoşnut değilsiniz, yaklaşımınız anarşistçe... Bülent: Anarşizm, komünizm, hatta ka pitalizm bile kalmadı. Buna küreselleşme diyorlar artık. Oğuz: Ortodoks bir kitle olduğunu zannetmiyorum.Birçokkesimden beğendiğiniz fikirleri alıp, kendi kafanızda yeni bir şey oluşturabilirsiniz. Bülent: "Nanarşi"diyebilirizbelki. Yani diinya kötiiye mi gidiyor? Oğuz: Bencebir yeregitmiyor... Bülent: Evet, durdu her şey. Tarih süreci sonaerdi. Üretimde durdu. Punk'ın ana felsefesi olan "No Future", yani "Gelecek Yok" sözüne cuk oturuyor bu söyledikleriniz. Bülent: Artık no future değil, no future is over (gelecek bitti) diyoruzona. Oğuz:Yadafütursuzcayaşamak... Dünyada punk, bir tür nostalji olarak kaldı. Bir hiphop fırtınası esiyor. Bülent: Popüler müzik olarak evet. Bu da bir moda aslında. MTV bunu pompalıyor. Ciddi bir "hiphop" bombardımanı yaşandı. Dahaöncede "numetal" bombardımanı vardı. Içini boşalttıktan sonra şimdi tekrar punk'a dadandılar Türkiye'de müzik piyasası, alternatif gruplann durumu ne? Tolga: Ebru Gundeş dururken, kimse alternatif bir gruba albüm yapmak istemez. Ticari kaygıyla bakıyorlar. Hep çöp basıyorlar. Ucuz prodüksiyonlar çıkıyor ortaya. Oklannızı basına, medyaya da doğrultuyorsunuz. Gerçekten çok mu kötüler? Tolga: Ne gazete okuyorum, ne televizyon izliyorum. Sorun güncellikse, zaten yaşadıklarımın tekrarı bütün bu olanlar. Muhalif olmak neleri gerektiriyor? Bülent: Kendimizi çok derindeymişiz gibi hissediyoruz, ama her şey yüzeysel. Olay kopmuş bir kere. Evet, yaptığımız müzik açısından alternatifiz, ama bir yandan da bir şeyle ilgilenmiyoruz. Bence ara yol bulmakgerekir. Muhalif olmak, budoğrultuda derinleşmek gerekiyor. Tamamen anndırılmış bir hayat yok. Her şeyi tamamen reddetmek de doğru değil. Oğuz: Albümümüz çıkınca, biz de ticari metaoluyoruz. Bunuengelleyemeyiz. Hiç olmazsa boşolmamasıgerekir. Bülent: Insan, gücunün bilincinde olmalı.Bunukullanmalı. Sınırlannıdabilmeli. Teknolojiyi kullanmadan, teknolojinin karşısında durmak bana anlamsız geliyor. Örneğin hacker'lar teknolojiyi çok iyi kullandıkları için, teknoloji karşısında ciddi bir varoluşları.duruşlarısözkonusu. Yaptığımız müzik de böyle. Oğuz: Kendi varlığımızla ayakta durmak istiyoruz. Başka şeyler de yapabilirdik. Eğer başka bir ideolojimiz olsaydı; arabamız, evimiz, paramız olurdu. Hayata bakış açımız farklı. Yalanmıherşey? Oğuz: Öyle. Doğduğumuz andan itibaren yalanlabüyütülüyoruz. îleriki yaşamımızın güzel ve varlıklı olması için, birtakım yalanlara yöneltiliyoruz. Nasıl zengin ya da başarılı olacağımıza yönelik kurallar baştan belirleniyor. Peki, Atnerika, Irak'a saldırmak üzere. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bülent: Bu savaşa karşı kolektif şekilde bir araya gelinmesi bana pek inandıncı gelmiyor. Ne yapsan boş gibi. Tolga: Ağbi, karar verilmiş zaten. Televizyonu açıp seyredeceğiz bombalamayı. Elbette karşıyız. Sonuçta bu bir savaş. tkinci albümünüz, ilkine oranla biraz farkhlaşmış. Punk'ın detone vokali daha lirik, romantik bir yoruma kaymış... Oğuz: Yaşlanıyoruz herhalde Belli bir amaçla yapmadık. Punk'la ve hayatla ilgili özellikle söylemek istediğiniz bir şey var mı? Bülent: Türkiye'de punk'ı, alternatif müziği genelde zengin çocukları yapıyor. Biz onlardan değiliz. Zorlukla, inatla bu işi yapıyoruz. Biz bir virüsüz ve insanlara da bu virüsü bulaştırmaya çalışıyoruz. Tolga: Adam olmak adına önümüze böyle bir heykelkonuluyorsa; biz adam olmak istemiyoruz!# dendur66@hotmail.com