Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGl Yaşlılık hep huzurla birlikte anıhr ya, onlar da yaşlıhklanna Lape'yi seçmişler. Piyano çalıyor, Italyanca öğretiyor, ara sıra Maçka'ya yemeğe gidiyorlar. Geçmiş, birer fotoğraf olup, yırtılıp atılmış bu kapıdan girilmeden evvel, ama yine de aktanlan anılar... Ikinci Savaş'ta üç yıl Mısır'da, Rommel'in esir kampında kalan Suriyano, tütün eksperi kocasının peşinden Fransız Lape Hastanesi'nin Huzurevi'nde kalanların engenci 47yaştndaki Cem CizravL, dünyayı dolaşan Pavloviç... Bîr nıasalı n son kahranıanları YAZI VE FOTOĞRAFLAR: YILDIZ ATEŞ F ransız Lape Hastanesi 'nin Huzurevi'ne girildiğinde Mario Levi 'nin "lstanbul Bir Masaldı" adh romanı geliyorakla. Romandaki kahramanlar gibi buradaki insanlar da "Geçmişi sessiz, sabırlı biryolcukimliğiyle, içinde, tüm savaşlardan arta kalanlarla taşımayı..birhikâyeyibirtekcümleyleta şimayı..." biliyorolmalılar. Marcella Cazaretto, Maria Pavloviç, Augustino Suriyano, Cem Cizravi ve diğerleri... Birçoğuhayatıpaylaştığı insanlannı yitirmiş, bazıları ise yaşlandıkları için sevdikleri tarafından buraya getirilmiş. Yine de ömürlerinin geri kalanını tüketnıeye çalışmıyorhiçbiri. Aksine80'liyaşlarına rağmen hayata yeni anlamlar yükleme çabasındalar. Kimı arkadaşlarına Italyanca öğretiyor, kimi piyano çalıyor, kimi de bi 1854 TEN BUGUNE... Şişli'deki Lape (La Paix) Hastanesi'nin ilk temelleri 1854 yılında atılmış. Saint Vincent de Paul kuruluşunun rahibelerinin, Kırım Savaşı'nda yaralanan Fransız ve Osmanlı askerlerinin bakımını üstlenmeleri üzerine, Sultan Abdülmecit kendilerine Şişli'de 40 dönümlük bir arazi tahsis etmiş. Rahibeler, burada önce kimsesiz çocuklara ve yaşlılara bakmışlar. Daha sonra da Fransız ve Amerikan hükümetlerinin yardımıyla içinde seksen yataklı, üç kattan oluşan bir huzurevi de bulunan Lape Psikiyatri Hastanesi kurulmuş. Hastanede 15 rahibe, 150 personel görev yapıyor. Huzurevinde kalanlardan, herhangi bir yerden geliri yoksa ücret alınmıyor. Diğerleri ise gelirlerine göre 100300 dolar arası aylık ücret ödüyor. ^ Huzurevi, hayata yeni anlamlar yükleme yeru limteknikkitaplarındanedindiğibilgilerle yeni buluşlarpeşinde... Onların lstanbul'da yaşadıkları masal, Lape Hastanesi'nin Huzurevi'ndesürüyor. Fransız usulü avlu içinde avlu; binalann ortasında bir bahçe, onun ortasında Meryem Ana heykeli ve çardağıyla ayrı bir bahçe... Huzurevinin yeşil renkteki ilk katı erkeklere, pembe ve vişne renkli katları ise bayanlara ayrı lmış. Alışılmışındışında bir huzurevi burası... Insan şaşırıyor, "O hiçevlenmedı amayirmi iki kocası var burada" diyerek, bakıcı rahibesinden sevgiyle söz eden yaşlı beylere. Müdire Sir Janiene'niniyiliğiniiseanlataanlatabitiremiyorlar. Etrafta en küçük bir toz zerreciği bile görünmüyor. Yemekhane, oturma odaları, koridorlar çiçeklerle bezenmiş. Odaları mümkün olduğunca sıcak bir yuvaya dönüştürme çabasıyla süsleyip, özel eşyalannı özenle yerleştirmişler. Televizyon, mini buzdolabı, gardırop, kitaplık, geçmişten kalan birkaç fotoğraf, çiçekli masa örtüsü, misafireikramedilecekçikolatalar... Her biri enazüç dil biliyor. Bazen Fransızca, bazen Rumca, bazen Türkçe, bazen de Italyancaediliyorsohbetler, anlattıkça tekrartekraryaşananhayathikâyeleriyle örtülüyoryalnızlık... Katerına Sebat, 75 yaşında; Yunanistan kökenli, Galata'da varlıklı bir ailenin beş çocuğundan biri olarak dünyaya gelmiş. Saint Benoit Lisesi 'nden mezun. Çocukluğu ve gençliği, tüm akrabalanyla Kınalıada'daki yazlıklarında geçmiş. Babası, o zamanların büyük fabrikası Lüks Makarna'nın sahibiymiş. Varlık Vergisi alındığı sıralardafabrikaaskeriyeiçinçalıştınlmış, sonra dakapanmış. Yaklaşık on dokuz yıl önce, kocası Lape Hastanesi 'nin muhasebecisiolunca buraya yerleşmişler. Çocukları olmamış. Diğer dört kardeşi de vefat etmiş. Ailesinden hayatta olan bir tek yeğeni var, o da Yunanistan'dayaşıyor. "Kocam öleli sekiz sene oluyor. Yunanistan 'daki yeğenim, her cumartesi günü mutlaka arar. Ondan başka akrabam kalmadı.Buradaarkadaşlarımla,rahibelerle birlikte yaşıyoruz. Her akşam yemekten Maria Pavloviç, beş dil konuşuyor... Augustino Suriyano, eski birpapaz...