Katalog

6MAYIS2001.SAYI789 mışnebüyüklerimleçalıştım. Onlar, sanki yaşadıklanndan siz mesulmüşsünüz gibi sizı eritebilirler. Elbette ki hepsi değil ama aralanndabazılanvarkiiii...Oysabüyüklük, hele ki aktörlükte, yaşadığınız zorluklan sizden sonraki nesillere sevgi ve samimiyetle zerk etmektir. Ama Erol abiyle beraberken sadece oyunculukla ilgili değil, hayata dair her şeyle ilgili sonsuz bilgiler ediniyorsunuz. Hiçbirsorunuzyanıtsızkalmıyor. Bu benim gibi genç bir aktör için bulunmaz bir fırsat ve ben bu şansa eriştim, o nedenle de hem Erol abiye hem de, bana onunla oynama fırsatı veren sevgili Semih abiye minnettanm. önümüzdeki sene Şehir Tiyatroları' nda görev alacağım. En büyük hayalim Erol abiyle aynı sahneyi paylaşmak ve onunla eğitime devam etmek. Sanırım usta oyuncuların yanına usta prodüktörümüzü, Semih Kaplanoğlu'nun deyişiyle "sinemamızın annesi" Leyla Özalp'i de eklemek gerekiyor... Evet... Evetyani obiranne. Hani anneler çocuklannı doktoragötürürveçocuklanna destek olurlar ya... Semih abi doktor,ben çocuk ve Leyla ana... Biryandan bizim kararsız anlarımızda "korkma geçicek" diye bizi teskin ediyor, diğer yandan da doktora eğilip "iyi olacak değil mi doktor bey?" diye sağlamasını yapıyor. Yapıyorçünkü işini seviyor ve her şeyi garantiye almak istiyor. Her şeyden haberdar, sete girdiği zaman "ben geldim" demeden kendini hissettirenbirinsan.Çokkahırçekti.yorulduama o dabu işin kahırçekilerek veyorularak yapıldığını en iyi bilen insanlardan biri. Peki Amerika'dan bir davetvar mı? tşte şimdi yarama parmak bastın. Yaklaşık bir buçuk ay önce akademiden bir yazı geldi ve hocalanmdan Tommy Lee Jones'un Eylül ayında bir filme başlayacağını ve benim için de minik bir rolü olduğunu öğrendim. Fakat ne yazık ki önümüzdeki sezon Türkiye'deki işlerim nedeniyle gidemiyorum. Ben hâlâFAA adındaki kuruluşa burada yaptığım bütün çalışmalan bildiriyorvegerekirseonlardanizinahyorum.O nedenle çalışmalarımı yakından takip ediyorlar. En son geçen ay, oradaki okulumun tanıtımı için Türkiye'ye gelen Güzel Sanatlar Bölümü Başkanı bana okulumda asistanlık teklifi yaptı, fakat uzun bir süre Türkiye 'den aynlabileceğimi pek sanmıyorum. En azından burada yapacağım işler daha bitmedi... Aslındadahayenibaşlıyor. Eee, Herkes kendi evinde güzel. Gençliğin bu Amerika sevdası nedir? Eskidenbelli başlı mesleklervarmış, mesela benim mcsleğimi icra ediyorsanız kolay kolay kız vermezlermiş. Ama artık gençlik bilinçli ve hedefleri var. Sadece anababası istiyor diye kimse bir iş yapmıyor. Ve yaptıklan işin gerek eğitiminin gerekse sağladığı çalışma imkânlannın dışanda daha güven verici ve ciddiye alındığının farkındalar. Ve bu son derece mantıklı birdüşünce. Fakat! Eğereğitimialıpburaya, yani sizin siz olduğunuz toprağınıza dönüp, bu tecrübeyi bir ömür boyu eleştirdiğiniz bozukluklan onarmak için kullanıyorsanız. Sadece, birtakımsıkıntılar var diye, hayatta hiçbir dönem etliye sütlüye karışmadan yaşamak için buradan ve buranın gerçeklerinden kaçıyorsanız, yolunuz açık olsun. Bence özünden korkan kimse için göz yaşı dökmemek lazım. Zira ben de bu sebeple döndüm. Çünkü ben burda benim. Ve iyisiylekötüsüyle burada yoğrulduğum zaman kendimi yaşamış sayıyorum. Filmde, Selim' in de bir Amerika saplantısı var. Ama saplantısının ona nelere malolduğunu görüyoruz. Ben kaçayım, sen kaç, kim kalacakbumemlekette? ^ 19 "Pir Sultan'ım der varalım / Anda günahlar görelim /Azrail'e bir soralım / Kendi canın kim alacak?" O sadece bir Alevi Dedesi değil, aynı zamanda bir ozan ve haksızlıklara direnen bir halk önderi. Bu nedenle de o sahipli... güzelim renkleri kara çarşafa sokacak, bir güç var mıdır acaba?..." Bir heykel, taş, demir, çimento, mermer veya polyester midir? Yoksa o, bir ruh, bir anlayış, fikir, ide, ülkü, yaşam mıdır?... Hangi ustanın elinden çıktığına bağlı olarakyanıtlardeğişirkuşkusuz. Hem Banaz'da ki, hem de Narlıdere'deki Pir sultan heykelleri, öylesine canlı ki; yerlerinden kalkıp halkın arasına kanşacak, sazlannı dizlerinin üstüne koyacak, bir türkü tutruracak gibi ler... "Pir Sultan'ım der varalım / Anda günahlar görelim / Azrail'e bir soralım / Kendi canın kim alacak?" diye soracak gibiler... Yetinmeyip; bugünkü yöneticileri, dara kaldırıp; Be hey bedbahlar; sizin hiç aklınız, fikriniz, izanınız, deneyiniz, planınız, programınız, teknisyeniniz yok muydu ki; ülke ekonomisini IMF'cilere, Dünya Bankası'nın adamlanna emanet ettiniz dc, Türk parasını beş para kcrtesine dönüştürüp, bu halkı perişan ettiniz, diye soracak ve onlan "düşkün" ilan edecek gibiler... Heykelin açılışı "Aşure Günü"ne denk getirilmişti. Halk bir yandan aşure yiyor, biryandan da kendi aralanndakonuşuyorlardı. Bir cümleilginçti: PirSultan'ın heykellerini ne kıranlan unutuyoruz, ne de dikenleri... Pir Sultanı 400 yıl öncesinden, çağımıza taşıyan asıl güç nedir? Kuşkusuz sevgidir. Doğaya, insana, y aşama dair sevgi. Insanın bir soyu "Benim tannm sevidir" diye sevgiy i kutsarken, öbür soyu da, kendisine benzemeyen her insanı, her değeri düşman kabul eder. lnsan soyunun en eski kavgasıdır bu. Pir Sultan da bu kavganın simge isimlerinden biridir. Şimdi o, Izmir'de, tzmirliler'le birlikte yaşıyor. Banş, kardeşlik, eşitlik, sevgi aşılıyor. Yıldız Dağı'ndakı çiçekleri, inancı, direnci ve bilinciyle besleyip büyütüyor.^ Nasıl ayakta olmasın ki... ALİ BALKIZ oca Pir Sultan kalkmış Sıvas 'ın Banaz'ından, Tokat'ı, Yozgat'ı, Kınkkale, Ankara, Eskişehir, Afyon, Aydın' ı geçmiş, her geçtiği yerde türküler söyleye söyleye Izmir' e gelmiş. Izmir Narlıdere'ye konuvermiş. Sırtında kaftanı, havaya kaldırdığı sazı, yüzünü Anadolu'ya çevirmiş, gelip geçtiği yollara doğru bir kez daha sesleniyor: Gelin Canlar Bir Olalım. tkinci Pir Sultan Abdal Heykeli 7 Nisan günülzmirNarlıdere'de.NarlıdereBelediyesi'nin öncülüğünde Pir Sultan Abdal Parkı'nadikildi. llkheykel Yıldızeli Banaz Köyünde, 12 Eylül öncesi, köylülerin gayreti ve Kültür Bakanlığı'nın katkılanyla yapılmıştı.BuheykelCahitKoççoban'ın ellerinde şekillenmişti. Narlıdere'dekini ise, Zafer Dağdemir, Derya Ersoy ve Ali Yaltır gerçekleştirdiler. Bir yanşma sonucu yirmiyi aşkın eser arasından, bu sanatçılannki seçildi. Bir başka Pir Sultan Abdal Heykeli, 1 Temmuz 1993 günü Sivas'ta, Kültür Merkezi'ninönüne, Kültür Bakanlığmcadikilmiş, ertesi gün ise bildiğimiz şeriatçı kalkışmada "PUT" addedilerek parçalanmıştı. Bu olayın üstünden 8 yıl geçtikten sonra Izmir'deki heykel anlamlıdır. PirSultan'ın ayakta olduğunun işaretidir. Nasıl ayakta olmasın ki?... O sadece Alevilerin Pir Sultan'ı değildir ki?.. Bilindiği üzere o sadece bir Alevi Dedesi değil, aynı zamanda bir ozan ve haksızlıklara karşı direnen bir halk önderidir. Bu üç sıfattır, Pir Sultan'ı Pir Sultan yapan ve herkesin sahiplenmesinc ncden olan. Pir Sultan, Banaz'da yaşamış, şiirlerini Yıldız Dağı'na doğru söylemiştir. Yıldız Dağı, Banaz'ın tam karşısında, başı bulutlan delip göğe yükselen yüce bir dağdır. Hele de şu bahar günlerinde, tüm yamaçlan, çiğdem, nergiz, navruz, papatya, gelinciklerle, kimi yeşil, kimi san, kırmızı, mor, turuncu, al renkleriyle zenginliklerdiyandır. Yıldız Dağı'nın her bir çiçeği, aynı topraktan gıdalanır, aynı buluttan sulanır, aynı güneşten ışılanır, ayru rüzgârlaırgalanırlar... K Anadolu Yıldızdağı gibidir. Türk'ü, Kürd'ü, Çerkez'i, Boşnak'ı, Arab'ı, Ermenisiyle, Alevisi, Sünnisi, Hınstiyanı, Yahudisi, inananı, inanmayanı ile birrenkler, güzelliklerarmonisidir. Anadolu bu nedenle güzeldir. Ozanlan, yazarlan bu nedenle güzeldir. Pir Sultan, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Emrah, Veysel bu nedenle güzeldir. Ozarüar birleştiricidir. Heykelin açılışında da öyle oldu. Karşıyaka, Bornova, Buca, Menemen, Marmaris, Milas, Bodrum... Neredeyse tüm Egeliler...EgeOrduKomutanıOrgeneralÇetin Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina, sanatçı Yavuz Bingöl ile başlanndayazmalan hafıfpermalı saçlan ile, binlerce Anadolu kadını Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'un konuğu oldular. Birbirlerine soruyorlardı sanki: "Bu Gece sessizliğinde birbirleriyle fısıldaşırlar, yalnızlıklannı giderirler. Birinin başına bir hal gelse, öbürü de solar, kendini garip hissederler... Bir arada olmanın mutluluğunuyaşarlar. Izmir Narlıdere 'deki Pir Sultan Abdal anıtu.. (Fotoğraflar: ALİ BALKIZ)