30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29NÎSAN2001.SAY1788 * | (||PJ. BAŞKENT GUNLERİ ğini öyle güzel anlatıyor ki asl ında başka söze gerek yok. Ama Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü, "DersKitaplanndaCinsiyetçilik" başlığı altında o kadar ciddi bir çalışma yaptı ki, aynntılara girmemek haksızlık olacak. Psikolog Şengül Altan Arslan'ın, ilköğretim okullannda okutulan 337 sosyal içerikli ders kitabındaki metin ve görsel unsurlan cinsiyet rolleri açısından ele aldığı bu çalışmadan çıkan sonuç," Ders kıtaplannda kadın, çoğunlukla anne ve eş rolüyle sınırlanıyor. Erkek ise herzaman meslek sahibi olarak gösteriliyor. Kadınlar, kocalanna ve çocuklannabağımlıkişilerolarakaktanlırken erkekler karar alan otoriteler olarak yer alıyor." Arslan, önce kitaplann özellikle de ders kitaplannın, çocuklann yaşamındaki önemini anlatıyor: "Kitaplar, erken cinsiyet rol oluşumunda önemli rol oynarlar. Çünkü kitaplar, genç çocuklara sosyal değerleri gösterır. Kitaplar yoluyla genç, kendi yakın çevresi dışındaki dünyayı.diğerkızve erkeklerin nelersöylediğini, yaptığını ve hissettiğini, doğruyu ve yanlışı öğrenir. Kitaplar, çocuklara sunduklan rol modelleri ile yetişkinlerin nasıl olabileceklerini, standart davranışlann nasıl olduğunu anlama imkânı venr ve sosyal normlaraişaretederler. Aynı zamandagelecektekı rol ve mesleklerini seçmelerine yardımcı olacak yetişkin modeller sunarlar." Çalışmanın sonuçlanna göre, ders kitaplanndaki metınlerde, erkeklere kıyasla kadınlara daha az yer venliyor. Metınlerde kullanılan kadınlann yüzde 16.9'u, erkeklerin ıse yüzde 82.9'u temel karakter olarak yer alıyor. Arslan, bu sonuçlann, "kız ve erkek öğrenci sayısı hiç değilse ilköğretim düzeyinde hemen hemen eşitken, kitaplar daha çok erkekleri hedef almaktadır hipotezimizi destekliyor"diyor. Eğitim Gönüllüleri'ni izlerken MÜŞERREF HEKİMOĞLU K aç gündür NTV'de Eğitim Gönüllüleri'ni izliyorum. llginç tartışmalara tanık oluyorum. Konular gerçekçi yaklaşımla ele alınıyor. Çözüm yollan açık seçik belirtiliyor. Gönüllülere katılım da hayli yoğun. Sayılar çoğaldıkça karanlık dağılıyor, aydınlanma yolunda yeni adımlarla sesini, soluğunu belirtiyor halkımız. Inandıncı çabalara katkıyı kanıtlıyor. Dahası sevginin üretkenliğini Sevgiyle yeşeren tohum ağaca, ormana dönüşüyor kısa sürede. Çağdaş konutlar, okullan, parklan gerçekleştiren güç sevgiyle oluşuyor ancak. Olağanı aşıyor, masal türü olaylar yaşanıyor. Dinlerken gözlerim yaşarıyor, doğrularda buluşanlar ne güzel yol alıyor diye anımsadım, bahar şarkılanyla kutladığımız 23 Nisanlan. Neşe doluyor insan, çünkü 23 Nisan.. Atatürk'ten çocuklara armağan bu bayram. Dünyada ilk kez ülkemizde kutlanıyor. Meslek dalımızdan Iffet Aslan da bu bayramı evrensel boyuta vardırmak için uğraş veriyor, değişen koşullara karşın, girişimlerini sürdürüyor. Umudunu yitirmeden amacına yol alıyor. Saygın bir uğraş. Ancak bireysel çabalar bir yere kadar. Toplumsal soluğun rüzgârı yoksa yol uzuyor. Acı ama gerçek. Çocuk bayramını ilk kutlayan ülkemizde bayram sevinci soluyor giderek. Kuşkusuz yeniden renklenecek. Ya öğretmen ya hizmetçl... Ders kıtaplannda kadınlar için tanımlanan meslekler de çok sınırlı ve cinsiyet rollerinin devamı niteliğinde. Olağanüstü durumlarda fedakârhközelliğineatıftabulunularakkadınla birlikte düşünülcn askerlik mesleği dışında kadına önerilen işler, öğretmenlik, çiftçilik (ücretsiz ailfe işçiliği konumunda), uşakdadıhizmetçilik, tezgâhtarlık, terzilik ve hafızlık. Erkeklere önerilen işler ise devlet yönetimi, kâşifgezgin, müzisyen, ressam, heykeltıraş, asker, mucit, doktor, diş hekimliği." Kitaplarda, kadınlann itaatkâr ve evcil rolleri, erkeklerin baskın rollerinden daha çok vurgulanıyor. Kadın zaman zaman erkeğin cinsiyet rolüne uygun davranışlarda gösterilsebile erkekler itaatkâr ve evcil rollerde hemen hemen hiç gösterilmiyor. Kadın daha çok şefkatli, fedakâr, çaresiz, uysalpasif, çekingen, erkek ise lider, girişkenetken, başanlı, yetenekli, bılinçli davranan, kararlıkendine güvenli, cesurkahraman, kurnaz, inatçı vcazimli olarak tanımlanıyor. Kadınlar asla bilimsel ve içgüdüsel davranışta bulunan, saldırgan, dürüst, duyarsız, erkekler de nann olarak gösterilmiyor. Şengül Altan Arslan, kadınla birlikte düşünülen işlerin yazann cinsiyetine göre değışipdeğişmediğinideincelemiş. Sonuç, "erkek yazarlann ders kıtaplan ıle karmayazarlı ya da kadın yazarlı ders kitapları arasında farkyok." Her iki yazar grubunda da erkekle birlike düşünülen öncelikli işler, mucitlik, devlet yönetimi, yazarşairlik, askerlik, mimarlık, kaşifgezginlik, doktordışhekimliği. Erkek yazarlı kitaplarda kadın için düşünülen iş sayısı altı, kadınerkek ortak yazarlı kitaplarda ise sekiz. Kadına milletvckilliğinı öneren tck ders kitabı olan Milli Coğrafya'nın yazan ise erkek. Şengül Altan Arslan, çalışmanın sonunda yaptığı genel değerlendirmede, ilköğretim boyunca bu kitaplan okuyan, inceleyen çocuklann ister istemez cinsiyetlerinin aynşacağını, bunun da kız ve erkek davranışlannı etkileyeceğinı belirtiyor. Kız ve erkek çocuklann eşit muamele gördükleri, düşünce, din, inanç ve vicdan özgürlüğüne saygı duyulan eğitici ve sosyal bir ortam oluşturulması gerektiğini vurgulayan Arslan, kız çocuklannın eğitimine aynlan kaynakların çok yetersiz olduğunu, kız çocuklannın eğitimi için ailelerin özendirilmesinin zorunlu olduğunu belirtiyor ve şu önerilerigetiriyor: "Cinsiyete dayalı kişiliklerden bağımsız öğretim malzemelen gehştirilmcli, kız çocuklar toplumda liderlik rolü üstlenmelen için teşvik edilmeli, kadınlann ve kız çocuklannın eğitim hakkı kabul edilmeli ve desteklenmelı. Çocuklann cinsiyetini dikkate almadan kamyon ve bebekle oynamalan sağlanmalı, iki cinse depembemavi giysilergiydirilmeli, eğitim programı, kitap ve iletileri cinsiyete dayalı kalıp yargılardan anndınlmalı, kadın bakış açısına yer veren materyaller eğitim pnmramlarınaenlepre edilmeli " ^ düşünüyorum. Dağları, yokuşlan nasıl aşıyor. Elbet belli uyanları da alıyorum. Toplumdaki özlem, birikim dışa vuruyor birden, Hedef 1 milyon çocuk... eyleme dönüşüyor, güzel biriikteliğe ulaşıyor. Yeni bir ortam oluşuyor, toplumun gerçek dokusu da boy veriyor bu ortamda. Açık seçik ortada. Eğitimdekl boşluğu örtme görevini sivil toplum örgütleri üstleniyor ülkemizde. Yeni bir yapılanmayı gündeme getiriyor. Eskimişliği aşmak yollannı zorluyor. Dahası siyasal yaşamdaki bunalımlara karşın sağlıklı bir gelişme oluşuyor. Tüm değerler yer değiştiriyor bu ortamda. gerçek değerler yerti yerine oturuyor. Olayın özü burada bence. Toplumdaki tepkiyı, birikimi doğru yolda geliştiren, değeıiendiren düşünce ortamında. Tüm değerler yer değiştiriyor bu gelışmede. Dahası siyasal yaşamdaki bunalımlara karşın sağlıklı bir gelişime ulaşıyor. Dipten, derinden... dahası gerçekten. önümde bir kitap. hfet Aslan yazıyor, Mürşide Içmeli resimliyor, 23 Nisan Çocuk Bayramı'na çağn kitabı bu. Beni çok etkiledi. Çocukluk günlerimi Toplumda bir uyanış, dalgalanış başlamış bulunuyor incecikten, ama derinden ve kökten. Gerçek değerlerini yeniden sahipleniyor halkımız. Sahiplenmeyenleri uyanyor. Kimi okuriann "deniz fenerleri" yazımdan söz ederek soruyor: Eğitim gönüllülerinin sevecen ve gülecen "dedesi" Ibrahim Betil hangi denize ışık verdi acaba? Açık ya da kapalı ayrımı yapılamaz. Fener fenerdir, ışığını tüm denızlere yansıtır bence. Sayın Betil de ışığını güzel yansıtan bir fener her şeyden önce. Tüm fenercilere selam... ^ Psikolog Şengül Altan Arslan...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle