Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 PAZARIN PENCERESİNDEN CUMHURlYET DERGÎ Eğitim kampanyası bitti mi? SELÇUK EREZ N TV ve Ibrahim B«til'in yönetimindeki Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın ortaklaşa yürüttükleri "1 Milyon Çocuğa Eğitim Desteği" kampanyası, ekonomik krize rağmen büyük ilgi gördü. Ülkemizdeki desteklenmesi, daha iyi eğitilmesi gereken çocuk sayısının bir milyonun üstünde olduğunu düşünürsek bu kampanyanın hiçbir zaman bitmeyeceğini, bitmemesi gerektiğini kavranz. Aslında bu ülkenin en iyi okullanna giden çocukların bile belli oranda eğitim desteğine ihtiyaçlan olduğu da unutulmamalıdır. Eğitim sadece defter, kalem sağlamak, çocuklara önlük giydirip okula yollamaktan ibaret sanılmamalı. Çocuklara yaşadıklan ülkenin, çağın nitelikleri, defterin, kitabın ötesine taşılarak tanıtılmalıdır. Gorkl'nin "Ekmeğimi Kazanırken"inden bir bölüm, bunun daha iyi açıklanmasını sağlayabilir. "...Beni hastaneye götürdüler. Hastanenin ağır kâbusunu hatırlıyorum: Yataklar tabutlan hatırlattyor, burunlan havada yatan hastalar, ölü serçelere okulda çocuklanmız bir hastaneye götürülmüş, onlara sağlık evinin nasıl çalıştığı anlatılmıştır? Yanrtın ne olacağını önceden kestirmek güç değildir Efendim, öğrenci çoktur, öğretmen azdır. Milli Eğitim'e yazıp sormak gerekir. Tatil bolluğundan müfredatı bütünlemek sorun olmaktadır; bir de böyle fabrika, hastane gezileri çıkanrsak nasıl bitiririz? Sonra, bu kadar çocuğu toplu olarak bir yere götürmenin sorumluluğu da büyüktür. Üşütürler, düşer dizlerini kanatırlar, hesap bizden sorulur. Peki, okullann öğrenci yükleri ve Milli Eğitim'e hâkim bugünkü anlayış elvermiyor diye çocuklanmızı sadece kitaptan edinilmiş teorik bilgilerle mi donatalım? Sonra, doğayı tanımasınlar mı? Doğayı sadece televizyonda görmüş bir kuşaktan yetişenler yann çevre kirienmesi konusunda ne kadar duyarlı olabilir? Peter Kropotkin "Bir Ihtilalcinin Anıları" kitabında, çocukluğunda yazlığa giderken içinden geçtiği ormanı anlatır: "Yolun iki yanında yüz yıllık kızılçamlar yükseliyordu. Ağaç hışıldamalan dışında hiçbir ses duyulmuyordu. Küçük bir su kaynağı vardı. Benden önce buradan geçen biri herhalde sonradan geçenler de içebilsin diye huni şekilli bir kabuk bırakmıştı. Benim doğa sevgimin ve hayatın sonsuz akışını algılayışımın ilk defa bu ormanda gerçekleştiğini söyleyebilirim." Çocuklukta yapılacak doğa gözlemleri kadar kalıcı ve güçlü doğa bilgısi ve sevgısi edinme yolu yoktur. öyleyse Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın kampanyası sona erdi" diye düşünmeyin! Katkınızı sürdürün; kampanya sırasında gönderemediğinizi durumunuz elverdiğinde on beş gün, yirmi beş gün sonra da gönderebilirsiniz... Bunu yapamazsanız, başka yollardan yine çok anlamlı yardımlarda bulunabilirsiniz: Bir okula devam eden çocuklann anne ve babalan ya da o semtin gönüllüleri bir araya gelip haftada ya da on beş günde bir çocuklan alıp kentteki kurumlan gezdiremez, tiyatroya, konsere götüremezler mi? Sonra, kente yakın kırsal ve ormanhk alanlarda dolaştıramazlar mı? Ruslardan fazla örnek verdik; bu konuda başka kaynaklardan da destek bulabiliriz: örneğin M. Arif'in "Binbir Hadis"ine göre Hazreti Muhammed şöyle demiştir: "Bir Müslümanın himayesine mecbur olduğu unsurlara noksanlık geldiğınde ona yardımda bulunmayanı Cenabı Hak aynı duruma düşürür. Yani yardıma muhtaç olduğu bir yerde yardımcısız bırakır." (Hadis No: 721) Yardımların en ulvisi, çocuklanmıza yapacağımız, onlara sadece eğitim değil aynı zamanda yeterli bir eğitim sağlamak amacını güden yardımlardır. Böylece belki de yannki kuşaklar, bizim yanm yamalak ve yetersiz eğitilmiş yöneticilerden çektiklerimizi çekmez, ekonomik krizler içinde boğulmaz, daha akıllıca yönetilen bir Türkiye'nin daha mutlu vatandaşlan olarak sürdürürler yaşamlarını. ^ Finalist takımlar belli oldu, L*** H. SERTAÇ DALKIRAN B fotanbul Özal Okullararası 0. Satranç Takım Tumuvası Geleneksel olarak altı yıldan beri özel Alman LJsesi tarafından başan ile düzenlenen turnuva bu yıl yine 1920 Mayıs tarihleri arasında özel Alman LJsesi salonlannda yapılacak. u yıl Türkiye Ligi karşılaşmalan geçen yıllardan farklı birdüzenlemeiçinegire: rekTürkiye binnci ligi takımlan iki gruba aynldı. Bu gruplardan ilk dört takım final grubuna yükselirken son iki takım ise 2. Lige düştüler. Favori takımlar rahat bir şekilde fınal grubuna yükselirken aradan sürpriz yaparak final grubuna yükselenler de oldu. Beyaz grupta Kütahya'nın, Kırmızı grupta ise Siirt'in başansı takdirle karşılandı. uzellikle sponsorsuz, sadece Kütahya Gençlik ve Spor ll Müdürlüğü Satranç ll Temsilciliği görevini başan ile yürüten Feridun Sankaya'nınşahsıgayretleri ile sponsorsuz takımını fınal grubuna taşıması, takım içinde örnek gösterilecek yarattığı uyum ve arkadaşlık havası gözden kaçırılmaması gereken, takdir edilecekbaşarılıhususlardı. Imkânsız diye bir şeyolmadığınıngöstergesiydi.TSFyeniyönetim kurulunun satranç ortamına getkdiği sakinliğın camiaya olumlu şekilde yansıdığını da gözlemlemekteyiz. Ancak geçen federasyon yönetim kurulunun verdiğizararlantamiretmelerinin pek kolay olmadığını ve bunlan düzeltmenin oldukça zaman alacağını da görmekte, bunlan anlayışla karşıladığımızı açıklamaktayarargörüyorufsi. Beyaz grupta AntalyaÇallı Sporbirinci, İTÜ ikinci, Krd. Ereğli Erdemir üçüncü, Kütahya Gençlik ve Spor dördüncü gelerek fınal grubuna yükselirken bu gruptan Balıkesir Gençlik ve Spor ile Çanakkale Tarım Spor küme düştüler, Kırmızı grupta iseTED Ankara Kolejliler Birinci, Siirt Gençlik ve Spor İkinci, Kayseri DSİ üçüncü, Çankaya Belediyesi dördüncü olurken, Ankara Üniversitesi ve Eskişehir Gençlik ve Spor küme düştüler. Bu sonuçlarla ilgili detaylı haberleri gelecek hafta vermeye devam edeceğiz. Kütahya B«l»dlyesl «, Evllya Ç«I*M Turnuvası Geleneksel olarak sürdürülen turnuva 1419 Nisan tarihleri arasında 135 sporcunun katılımı ile gerçekleşti.Başhakemliğini Feridun Sankaya'nın yaptığı turnuvada ilk üç dereceyi şu oyuncularaldı: 1. Rafael Zakirov, 2. Yalçın Şeker, 3. Faruk Keler. Gençler kategorisinde ise 1. A. Onur Akol, 2. Nida Kutlu, 3. llker Berber ve Enes Doğancı dereceleri paylaştılar. Faruk Keler (Kütahya) Yücel Güç (Bornova Belediyesi) TürWye1.Ligi SiciryaSavunması ' 1. e4 c5 2. Af3 d6 3. d4 Af6 4. Ac3 cxd4 5. Axd4 a6 6. Fe3 b5 7. f3 g6 8. Vd2 Fg7 9.000 0010. h4 h511. Fh6 Fb712. Fxg7 Şxg7 13. e5 Ah714. e6f515. Kg1 Vb616.g4fxg417.fxg4 b418.Ace2hxg419.Kxg4Va520.Af4Kf621. Fc4Ac622.Axc6Fxc623.Kdg1 Fe424.Fd5 Fxd5 25. Ah5+ Şh8 26. Vh6 Kg8 27. Axf6 exf6 28.Kxg6Kxg629.Vxg610 Abdullah llhan (Bornova Belediyesi) Rafael Zakirov (Kütahya) Türkiye I.Ugl IskoçAçılısı 1.e4e52.Af3Ac63.d4exd44.Axd4Af65. Axc6bxc66.e5Ve77.Ve2Ad58.c4Ab69.b3 g6 10. Fb2 Fg7 11. Ad2 d6 12. f4 00 13. g3 dxe514.fxe5Ke818.Af3Fg416.Fg2Vb4+17. Şf1 Kad8 18. Kd1 Kxd1+ 19. Vxd1 Axc4 20. Vd4Fxf321.Fxf3Ad2+22.Şg2Vxd423.Fxd4 Axf3 24. Şxf3 c5 25. Fxc5 Kxe5 26. b4 a5 27. Kd1 h5 28. a3 Kf5+ 29. Şg2 Fb2 30. Kd3 Şg7 31. Fe3 Ff6 32. Ff4 c5 33. bxc5 Kxc5 34. h4 Kc4 35. Kd5 a4 36. Ka5 Fxh4 37. Fd6 Ff6 38. Fb4 Kg4 39. Kxa4 Fe5 40. Ka8 Kxg3+ 41. Şf2 Kb3 42. Ke8 Fd4+ 43. Şg2 g5 44. Kd8 Fe5 45. Kd5 f6 46. Kb5 Şg6 47. a4 h4 48. a5 h3+ 49. Şf 1 h2 50. Şg2Kb2+01^ Etüd Averbah1954 Siyah oynar kazanır Taklrdağ lll Okullar Blrindllfl Küçükler 1. Egemen Can Üze (Çorlu Uncular IÖO), 2. Sare Solaklı (ö. Gürsoylar Kol.), 3. Gökhan Kaygusuzoğlu fTrakya Koleji) Yıldızlar 1. EmirÖztürk(TrakyaKoleji),2. Erinç özçelik (Trakya Koleji) 3. Sevdin Hatipoğlu (M. Akif Ersoy Ana. üs.) Gençlen 1. Sıtkı Bakkal (Trakya Koleji), 2. Dinçer Selen (M. Akif Ersoy Ana. Lis.) 3. Sercan Şahin (Mimar Sinan Lis.) Kombinezon Gargulak Kahan, 1909 Beyaz oynar kazanır a b c d e Ibrahim BetiL~ benziyorlardı. Dedem, bana hastanede insanları öldürdüklerini söylerdi. Hayatımın artık sona erdiğine inanıyordum. Bir hasta, diğerine, 'Haydi iskambil oynayalım!' dedi. 'Elsiz nasıl oynanm?' 'Ya, senin ellerini kesmişlerdi." Anladım: Adamın ellerini, iskambil oynadığı için kesmişlerdi. Gece herkes yatağına çekilip kül rengi battaniyelerin attına gizlendi. Yavaşça kalktım. Koridordaki tahta iskemlede kirpi gibi bir baş sallanıyordu: 'Orada gezen kim?' Kötü bir ses değildi. Yaklaştım. 'Korkuyor musun?' 'Evet!' Burda herkes önce korkar, ama korkacak bir şey yoktur. Dostça ve anlaşılır sözlerle konuşan insanlara çoktan rastlamamıştım. Onu dinlemek hoşuma gitti. Beni yatağıma götürdüğünde, 'Yanımda kal' dedim. 'Olur' 'Sen kimsin?' 'Bir asker, bir Kafkas eriyim..' Gözlerimi kapadım ve uyudum..." Bu satırlar, bir çocuğun tanımadığı bir yerde, bir olgu karşısında bocalamasını, kaygılanmasını iyi yansıtıyor. Bu çocuğun derin kaygılannı bir asker gidermiş. Acaba bugün herhangi birimizin çocuğu, bir hastanede bir süre tek başına kalması gerekse nasıl kaygılarla doluverir, nasıl tasalanır hiç düşündünüz mü? Hangi 8MS 9P*A g • \. A •9ias IPS' qSPV eeqe*v z WS 9JV 8 frPV l Ei "ı