03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 p+ dın yan yana gömülürler. Kızın başına beyaz, erkeğin başına kırmızı birgül fidanı dikilir. Bir süre sonra kente gelen suyla ilk iş olarak o gül fi danlan sulanır..." Athena tapınağının hemen yukansında Pergamon'un şöhretli kütüphancsi... 200 bin tomarlık büyükkütüphane o zamanlann bütün bilginlerinin Bergama'ya akın etmesine neden olmuş. Yazılar Mısır'dan satı n alınan papirüslere yazıhyor. Bu papirüsler rulo halinde saklanıyor, bir yapıthk rulo demetine de tomar deniliyor. En görkemli yıllannı yaşayan Iskenderiyeliler, Pergamon'un şöhreti karşısında kıskançlık duygulanna kapılınca, Mısır'dan papirüs satışı duruyor, Bergamalılar kâğıtsızbırakılmakisteniyor. AncakKrates adındaki bilgin, hayvan derisinden bir kâğıt üretiyor. Roma'da yapılan bir yarışmada Mısır'ın papirüsünden daha dayanıklı olduğunakararverilince, Pergamon kâğıdı parşömen, bütün dünyada tanınıyor. Başlangıçta Ümlt Kıvanç, Ragıp Duran, Cenglz Turhan, Kemal Gökhan, Ender Özkahraman glbl gazeteci, yazar ve çlzerler AGOS'a destek vermlş. Altı yaşına basan gazete artık hem tlrajıyla hem de içeriğlyle göz dolduruyor. AGOS Genel Yayın Yönetmenl Hrant Dink, 'Artık Türkiye Ermeni cemaatinln sözü var' diyor. AGOS'un beş yıllık serüveni... Küitür ve sanat kentl Pergamon Kültür ve sanat kenti Pergamon'da 34 bin kişilikten 50 bin kişiliğe kadar çok sayıda antik tiyatro var. Bu tıyatrolarda bayram günlerinde kahramanlar ve ülkeye hizmeti geçenlcrle ilgili şıirlerokunuyor, Sophokles'in trajedıleri oynanıyor. Akropol'dekı 15 binkişilik tiyatro, dünyanınendık tiyatrosu olarak bılıniyor. Şadan Gökovalı, bu tıyatroda herkes için oturma yerlerinin belırgin olarak ayrıldığına dikkat çekip sürdürüyor: "Bu tiyatrolarda aynı zamanda halkın temsilci lerinin katı lımıy la önemli kararlar da alınırdı. Her evden bir temsilci bu toplantılara katılırdı. Oturma yerleride geneldebukatılımcılarınsayısınayaklaşıkolurdu. Her aileyi 34 kişi kabul edersek bunu da oturma yerleri toplamıyla çarptığımızda yörenin yaklaşık nüfiısu bulunabilir." Akropol'deki en önemli durağımız yalnız temel taşlan ve üzerinde iki görkemli ağaçla mahzun kalan Zeus Sunağı. Galatlar Bergama'yı da haraca bağlamak ve talan etmek istiyorlar. Bergamalı I. Attalos, Bakırçay vadisinde Galatlarl a karşılaşıyor ve büyükbirzaferkazanıyor. Bergama Krallığı'nın en kuvvetli ve zengin döneminde Ikinci Eumenes (tö 197159) bu galibiyetin sımgesi olarak Zeus Sunağı'nı yaptırıyor. Akroporün ikinci terasında 300metre yükseklikteki bu antik yapı yüzlerce yıl toprakaltındakaldı. 1877yıhndabaşlayan kazılarla tapınağın dört bir tarafını süsleyen mermer kabartmalar ortaya çıkanldı ama Almanya'ya kaçınldı. Baraj sulan altında kalmaya mahkum edilen Allianoi antik kentinin bulunduğu yeregitmedenönceBergamalıların"Kızıl Avlu" dedikleri bazilikada soluklandık. Diğer tüm yapılardan farklı malzeme ve mimari tarzıyla dikkati çeken Kızıl Avlu, kentin içinde, kıstınlmış izlenimi veriyor. Yalnız kırmızı topraktan tuğlayla inşa edilen yapının ne maksatla kullanıldığıyla ilgili çeşitli varsayımlar var. Bazilika, Roma hamamı, agora, tapınak kitap sarayı ve adliye sarayına benzetilen yapının ayakta kalan kısmı her geçen gün doğa şartlanna yenik düşüyor. Yörcde kazı alanının daha da genişletilmesiyle önemli bulgulafra rastlanabileceğibelirtiliyor. Gördük ki Pergamonlular mutlu, huzurlu, sağhklı ve sanatla iç içe yaşamış. lar. Onlann torunları ise pek mutlu görünmüyor. Hatırlasanıza,siyanürlealtınaramayasoyunanlan, Zeus Sunağı'nı yeniden kaıdesine döndürme savaşını, en sonunda da tarihi tehditedenbaraj gırişimini...^ [email protected] Maksat diyalog... DUYGU YAZICI AGOSGazetesi 'nin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 'i televizyonlardaki tartışmaprogramlanndan tanıyoruz. Ermeni sorunuya da azınlıklar konusu nezaman gündemegelse Hrant Dink 'ten bilgi altnıyor, onun danışmanhğına başvuruluyor. Ermeni cemaatinin Türkçe gazetesi AGOS 'un altıncı yaşına bastığını öğrenince Hrant Dink ile birsöyleşiyaptık. Türkiye Ermeni cemaatinin en genç gazetesi AGOS'un kuruluş günlerine şöyle bir geri gidelim isterseniz. Her şey dönemin Türkiye Ermenileri Patriği 2. Karekin'in birkaç arkadaşı Patrikhane'yedavetetmesiilebaşladı. 9495 yıllanydı. Kendisıni çok rahatsız eden bir konu vardı. Türk basınında çıkan birtakım asılsız haberlerde Türkiye Ermenileri PKK ile ilişkilendiriliyordu. O günlerde dc Sabah gazetesinin manşetinde Apo'nun Ermeni bir din adamı ile çekilmiş fotoğrafi yayımlanmış ve işbirliğininkanıtı olarak sunulmuştu. Haber asılsızdı, Patrik Hazretleri çaresizdi, gönderdiği tekzipler yayımlanmıyordu. Bize "Ne yapmalıyız?" sorusunu yöneltti. O toplantıda gazeteci Anna Turay, avukat Luiz Bakar, Harutyun Şeşetyan, ben ve Patrik Vekili olan Mesrob Srpazan vardık. Ortak noktamız şu oldu: Ermeni cemaatinin kapalı bir toplum halindc yaşıyor olması, kendini içinde yaşadığı büyük topluma tanıtamıyor olması çok büyük bir handikap teşkil ediyordu. Bu böyle gıdemezdı. Kapalı yaşam Ermeni toplumunu erımekten kurtarmıyordu. Mııtlakabiraçılımsağlanmalıydı.Bunun Sahibi veyazıişleri müdiirii Av. D. Bakar. için de Türk basını ile diyalog kurmak önemh biryöntem olmalıydı. Bu saptamanın ardından Sabah' ın manşetine ciddi tepkı gösteren önemli bir basın toplantısı düzenledık. Orada gazeteciler Patriği bir ara Karabağ'daki AzeriErmeni çatışması nedeniy le sıkıştırmaya çalıştılar. Yerimde duramadım, mikrofonu kapıp "Bundan sonra bu tür sorulannıza Patriklik Basın Komisyonu adına ben cevap vereceğim" dedim ve o gün o mekanda bir gazetede çıkan olaya açıklık getirmek için basın toplantısı yaptığımızı ve Apo ile Ermcniler arasında bır ılişki olmadığını, o din adamının aslında Ermeni de olmadığını, Halep 'te yaşayan bir başka dine ait bir kişi olduğunu, Ermeni olmayışımn sırfkıyafetinden bile anlaşılabileceğini anlattım. Bu açıklama basında geniş yankı yarattı. Bunu daimi kılmak noktasında arkadaşlarlabırliktePatrikhane'yi basın dünyasıyla buluşturan aylık tanışma toplantılan düzenledik. Bu arada belirtmelıyim ki bu toplantılan da yetersiz buluyorduk. Sadece bu nedenden değil, birkaç önemli nedendenötürü Türkiye Ermeni cemaatinin bir Türkçe gazeteye ihtiyacı olduğunu giderek daha fazla düşünmeye başladık. Gerekçelerimizden biri gerektıği anda cemaatin savunmasını yapabilmekti. Bu sadece bir savunma da olmayacaktı, Ermeni toplumunu kültürü, dili, sosyal ve günlük yaşantısıyla ve her yönüyle içinde yaşadığı topluma tanıtacaktık. Bir diğeri cemaatin kendi arasındaki iletişimsizliği gidermekti. Anadolu'dan gelen çok sayıda insan Ermenice bilmiyor ve günlük Ermenice basını takip edemiyorlardı. Burada ortaya çıkan ıletişımsızlik okullanmıza, hayır kurumlanmıza yardım toplama konusunda daha az katılım olması gibı olumsuzbir açıdan da toplum yaşamınayansıyordu. lletişimkurabilmekbu açıdan yaşamsal öneme sahipti. Bir önemli neden de Ermeni cntellektüelleryetişmesindetıkalıolankanallarıaçmaktı. Sadece Ermenice ile sınırlanmış bir basın bu entellektüellerın açıhmlar gerçekleştirmesine yetmiyordu. Bu toplumda Türkçe düşünüp Ermenice yazan, Ermenice düşünüp Türkçe yazan ve Türkçe düşünüp Türkçe yazan Ermenilerdeolabılirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle