03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22NİSAN2001 SAYI 787 bır ada kenti olarak, pirinç tarlalannm yeşıl duygulanmalarını unutmuş gibi durur. Belleğini kaplayan unutuşla, yeni bır hayatın gürültülenne ayak uydurmaya çalışan bu duyarlıruhlar.aslındabirtür duraksama içindedir. Ama bedenler hızla geçip gider motosiklctlcrin gürültüsüne kanşıp. Deniz kıyılanndaki o tunstik parlaklıklar da yoktur Denpasar'da. tş için adaya göçtnüş Batılının iş merkezidir. Geçmişinde sömürge olan kentlerin ezikliği nedense hep bırbirine benzer. Halkın belleği unutmak istediği kötü izlerle doludur. Gene de sanata kalplerini açmış bu insanlarne denli acı olsa da beyazlann adalanna getirdikleri yenilikleri sabırla anlamaya çalışmaktadır. Batılının onlara duyduğu o küçümsey ici ön yargı onlarda yoktur. Onlar yalnızca anlamaya ve kendüerinı anlatmaya çalışır. ön yargılan yoktur. Tinsel bilgelikle kendilerini bu yeni dünyada var etmeye, benliklerine yapılan saldırıları sanatçı bir ruhlaonarmaya çabalarlar... Belki sokaklan hâlâ tarihin eski mutsuzluklanyla doludur. Taş kalpli beyazlann zulümlerinin görünmezanıtlan vardırmutlaka. Bizgöremeyız. Ama her Balinez' in ruhu bunu görüyor sanıyorum. Bizim gördüğümüzse, yağmur yüklübulutların karanlığı, kalabalık, kaotikbir şehir. Sokak aralanndan çıkıp turist ciplerinin arasına kanşan atom kanncalara benzeyen motosiklet akıntılan gurültüye boğar caddelerini Denpasar'ın. Kjzlat,oğlanlar,birkol lı saldırı daha başka türlü. Kaçmak, kurtulmakmümkün değil gibi. Halk çok küçük paralarlayaşıyor. Tıpkı dünyanın bırtürlü bırleşemeyen tüm yoksul halklan gibi. Adada çalışan küçük çocuklara rastlamadım. Arada köylerinarasındadolaşırken, kimi küçük hediyelik eşyalan satmaya çalışan bırkaç ufaklık gördüm. Dilencı çocuklar, sokak çocukları da yoktu. Çocuklar cllerinde poşete doldurulmuş mango sulannı içerek,deniz kcnarındaki büyük ağaçlann gölgelerinde oynuyordu. Evaralıklannda, eşiklere oturmuş ders çalışıyordu kımi. .okul dönüşlerinde bisikletleriyle motosikletlerin arasına katılıp, erkekkız günlük hayata alıştınlıyorlardı. Kısa pantolonlu, beyaz gömlekli çocuklar... Kuta ve Sanur'da,büyük otellerin arasında kaybolan inpe iplik gibi sokaklarda, halk küçük yüzlü.bir avuç bahçeli artık masallarda kalmış evlerde yaşıyor. Bahçelerinde boyası dökük iskemlelerinde oturup, pirinç lapalannı yiyerek sohbet ediyorlar. Elektriklerin kısıtlı kullanıldığı bu alaca karanlık geceler, yabancılar için bubirmetrelik sokak aralıklan,bazenkorkudehlizlerigibi...Karşınıza çıkanyerlihalk dadurmadansize yardım etmeye çalışıyor nedense. Kim bilir yolunuzu kaybetmediyseniz yabancılar böyle sokaklardan geçmez diye düşünüyorlarherhalde. Sanatçılann gözbebeği tslam dınınin Uzakdoğu adalanna sıçramasından sonra adaya kaçan sanatçı lar burada bir tür Uzakdoğu Rönesans' ı gerçekleştirmişler. Zaten bugün kitsch olmuş kimi heykel figürleri bile onlann, hayatın tüm alanlarına bakışlannı simgeleyen anlatımlarla dolu. Her türlü sanat dalı üzerinde yetkinler. Artık üretimleri her ne kadar ticari olmuşsa da gene de sanata karşı çok duyarlılar. Üretimi paraya çeviren de beyazlar zatcn. Pek çok resim galerisı, Uzakdoğu sanatına özgü kalabalık betimlemelerin neredeyse bir roman anlatımı gibi kullanıldığı resimlerle dolu. Yerli yabancı birçok ressamın yapıtlan çeşitli galerilerde sergileniyor. Okuldan döncn çocuklann hemen hemen hepsi bir sanat dalında yetkinleşmek üzere yetiştiriliyor. Tahta oymacılığı, batik, heykel, dans, tiyatro... Çocuİdar ustalann atöh/elennde bir oyun gibi, sanatla iç içe yaşıyor. Din tüm yaşamları biçimlerken, günlük yaşantılanna sanatın ince duygulannı kazandınyor. Yeniden doğuşa inanıyorlar. Bu da hayatın ebedi hüznünüsiliyorkalplerinden. Yani ölümün değil yalnızca yaşamının hüznü kalıyor geriye. Ve ölülerini bayram coşkusuyla gömen bu insanlar ödünç bedenin küllenni denize savuruyorlar. Her şey görülmeye değer. Maymun ormanları, sürüngen ve kuş parklan,sanatköylen,volkanları, pirinç teraslan, mey ve bahçelen... Bali dekorunda her şey çokfarklu.. tıpkı bizim güney kıyılanmızda yaptığımız gibi el sürülmemiş bir bölgede yenidcn yapılanıyorlar. Bir açık hava Galeria'sı bıle var. Sokaktagezmeyekorkanlariçin, otantikbir Bali dekorunda tatil paketlerini sunuyorlar... Kuta, ilk turistik yerleşim yerlerinden. Ünlügiysimarkalannın bulunduğu mağazalarladolukimı caddeleri var. Tabıi evrensel yıyecek içecek zincirlerinin de olduğucaddelerbunlar. Birde Hard Rock oteli.Uzak doğuda savaştınlan Amerikalılardan kalma Rock müzik tutkusu sonunda, Kuta'nın orta yerinde, Singapurlu bir girişimciye böyle bir komplekskurdurmuş. Havuzadaldığınızda bile rock müzik dinliyorsunuz. Çalışanlar tek tckerlekli sirk bısikletiyle ya da patenle servisyapıyor. tşte biraz BalL.Bizler; yani turistler.bır zamanlann kültür konuklan.. şimdi yürüyen $ 'lanz ne yazık ki. Peki ya kcndi ülkemizde neyiz?En sevdiğimiz akrabamız $ değil mi artık ? ^ [email protected] Çok sayıda galeri var Bali'de... tukta fotoğraf çektirir gibi motorun üstüne dizilmiş çolukçocuk: aileler. Hepsi yeni, sözde modern hayatın atom kanncalandır. Hepsinin yüzünde, yetişmeleri gereken işlerin kaygısı. Arada ışıklarda durduklannda birbirlerine sataşıp, gülerler. Motosikletin parçası olmuşlardırsankı. Ucuzmotorbaşlıkları, naylon yağmurluklanyla onlar için hayatı hızlandıran, kolay laştıran tek araç bu. Tüm Uzakdoğu ülkelennde yoksullann vazgeçilmez ulaşım aracı motosiklet. Araba satıcılan için ne en kötü pazar Uzakdoğu. Tufizmin küreselleşmesiylebirliktevahşi ekonomik reçeteler tüm doğa cenneti beldelerde turistik saldınlara dönüşmekte. Otel zincirleri kendi Bali'lerini yaratmakta. Yiyecek içecek zincirleri de onların peşi sıra geliyor...Bizde Muhteşemözaldöneminde Akdeniz' i bu hale getirmedik mi ? Bali benim gördüğüm kı.çok fazla sayıda olmasa da en güzel ada belkı. Onu güzel yapan sanıyorum insanlarının geçmişi ve bu tarihin onların ruhlannda bıraktıklan. Bunun adını koymak zor. Ama gerçek bir Balinezle konuştuğunuzda algıladığınız o pür duygular, koyu renkli gözlerinde gördüğünüzbuduygulannpanltısı..içlerindedirituttuklan ön yangısız, insanca bir yaklaşımı duyumsatıyor. Yine de her gidışımde hızla turistik kaosasürükleniyor. Acımasızlıklatüketiliyor. Ancak o yüzyıllardırböylesine saldınlara uğramış bir kültürveyüzyıllardır direnmesini biliyor. Ama bu küresel donanım Adanın ayrıcalıklı kıyıları Sanur eski bir kıyı kasabası..ilk turistik merkezlerden biri. Büyük,eski ağaçlann kuytu gölgelen var kıyı boyunca.. .ancak hızla artan hediyelik dükkânlaşma ne yazık ki halkın geçim kaynağı. Üstelik bu geçim kaynağı yalnızca Balililerce kullanılmıyor; ötekı adalardan da günübirlik gıdip gelenlerle dolu ortalık. Endonezya'nın rüşvet, yolsuzluk skandallanyla kurulu ekonomisi, halkı iyicedüşkünleştirmiş.Oysaülkeninmaden zenginliklen, ormancılıkgibi temel ekonomik altyapılan var. Ama kötü kalpli yöneticileri, yıyicileri de öyle çok kı! Amerika'nın eski Başkanı Clinton, ülkemize geldiğinde "Siz de Endonezya gibi gelişmekte olan bir ülkesiniz." demişti. Yani gelişmekte olmak öyle kolay değil işte. Üstkatturizminın enbilinenbölgesi Nusa Dua. Burada önemli otel zincirlerinin oluşturduğu görkemli resort'lar var. Oteller Pirinç teraslan göz alabildiğine engiıu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle