Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ ORAL ÇALIŞLAR Klasik müzik alanında düzenlediği konserler ve çevirileriyle tanınan Panayot Abacı ile geçmişe yolculuk... • "77 yıl önce Galata'da Kölemen Çıkmazı'nda doğmuşum. Babam dedem Dimitri aslen Rizeli imiş. Atina'ya göç eden dedem Panayot ise Alman işgali sırasında partizanlar safında savaşırkenöldü..." 107yaşındaöldü." Hacı Ali Sokak'tan yukarı çıkıp Doğan Apartmanı'na döndük. Panayot Abacı, Doğan Apartmanı'ndan "Doğan Han" diye söz edıyordu. "Yazar ve felsefeci Sakallı Celal burada otururdu. Çok güzel mey çalardı. Onun bir sözü hâlâ belleğımdedir ve bugünkü durumumuzu da güzel açıkhyor. Sakallı Celal şöyle derdi: "Türkiye Batı'ya doğru giden bir gemi. lçindekiler ise Doğu'ya doğru koşuyorlar." Panayot, Dıbek Sokak'la Yazıcı Sokak'a paralel bir çıkmaz sokağa gırınce, "Burada annemin teyzesi Fani ve onun kızlan otururdu. Bu apartmandı" diyerek, sokağın başındaki apartmanı gösterdi. "Annemin teyzesi I P ) 60 yıl on Galata'da kim kimdi? anayot Abacı, Istanbul Filarmoni Deraeği'nin 50 yıllık sekreteri. Panayot, 52 kitabı Türkçeden Yunancaya, Yunancadan Türkçeye çevirenbirsanatadamı. Ünlüîspanyolbestecisi Rodriguez'ıyıllar önceTürkıye'yegetiren, Melina Mercuri'yi, Mikis Teodorakis'i bizlere tanıştıran bir müzik insanı. Panayot Abacı, Istanbul'un en eski semti Galata'dadoğmuş. 1930'lu, 1940'hyıllann Galatası'na onunla bırlikte yolculuk yaptık. Bir pazar günü sözleşip onun doğduğu evi bulduk ve Galata sokaklannı gezdik. Panayot'la yolculuğumuza Dıbek Çıkmazı'ndanbaşladık.Osokağagirergirmezduygulandı. Sokağın başındaki BannYurt'u (Yahudiler için açılmış yaşlılar evi) görünce, " Burası Yahudi ilkokuluydu" dedi. O yıllarda kendısıyle aynı keman hocasından, Goldenberg'den ders alan Yahudi kızı Ester'ı unutmamıştı. Yahudi okulunun müdürünun kızı olan Ester'i birdaha hiç görmemiştı. 70 yıl sonra o günleri anlatırken "Ester' ın gözlerimavıydi.Çokiyibirkemancıydı" dedi. Panayot, 1924 yılında, yanı tam 77 yıl önce, DibekSokağı'nınbirüstundeki Kölemen Çıkmazı'nınıkinciapartmanında doğmuştu. Hem doğduğu ev duruyordu hem de teyzelerinin, komşulannın evleri. Bakımsız, boyasız, kınk dökuk olsalar da evler yerli yerindeydi. Panayot'unbabası Kirillo, Konya'dan gelmişti. Yuksekkaldınm' ın Galata Kulesı tarafındaki sokağının başında dükkânı vardı. Yaşlandığında Kurtuluş'a taşındı. Tüccar terziydi. Kirillo Abacı öldüğünde 85 yaşındaydı. Panayot, söz babasından açılınca Konyalı olan dedesinin öykusunü anlatmaya koyuldu... "Babamın babasının adı da Panayot'tu. 1922 yılındakı mübadelede Atına'ya gitmişti. 7 çocuğu vardı; beşi erkek, ikisi kız. Panayot dcdem, tkinci Dünya Savaşı sırasında Yunanistan, Almanlar tarafından işgal edilınce Yunan Komunıst Partısı saflanna partizan olarak katılmıştı. Dırenış sırasında Almanlar tarafından yakalanmış ve kurşuna dizilmişti." Panayot'la yeniden Galata'mn sokaklanna döndük. Annesınin babası, yani Dimitri dedesi, Galata'mn eskılerindendı. Anneannesi Anika'yla beraber, onlar da Yazıcı Sokak'ta oturuyorlardı. Şimdi Kısmet Han olarak bilınen bınanın önüne gelince Panayot, uzak geçmışlere yöneldi: "Dedem Dimitri marangozdu, dükkânı Beyoğlu'ndaydı. Ash Rizeliymiş. Çok içki ıçerdi,eskidensutaşıyanbirgemisi varmış. Çok sarhoş olduğu bir zaman, onu oyuna getiripgemisinielindenalmışlardı. Dedem neşeli bir adamdı. Bıze guzel Karadeniz hikâyeleri anlatırdı." Panayot, Yazıcı Sokağı'nın Rizeli Dimitrisi'nı, dedesını anlatırken heyecanlanıyordu. Onunla bu sokakta belli ki guzel günler geçirmişti. Kuleye doğru yururken dedesinin içkiciliğini anlattı: "Dedem Dimitri, sürekli içerdi. öğleyin dukkândan eve gelir, Kayıni şantbı içerdi. Kayıni şaraplan Karaköy'de sattlırdı. Dedem öğleleri 2.5 litrelik bir Kayıni'yi devirirdi. Akşamlan ise bir okkalık Dimitrikopulo rakısını içerdi. En az da üç paket asker sigarası. Asker sigarasını sert olduğu içın tercih ederdi. Dedeme ne kadar içki içtiğini sorduğumda şöyle cevap vermişti: Benim içtiklerim Marmara Denizi'ni dolduran suya denk gelir. Okula gitmediğı halde okuma yazma öğrenmişti.çokkitapokurdu. Banane kadar şarap içtiğini söylediğinde 104 yaşındaydı. ;. * " tüccar terziydi. Marangoz Puuıyot Abmct, Panayot dedesi ile AÜna'da.