Katalog

CUMHURİYET DERGt Şarkının içindeki dünya DİDEMILGIN TUTAL GÖKÇE UYGUN "Gözlerim, düşüncelerimden efkârh..." "Feridun sorar, insan neye yaşar?" "özlem, aşkın mı acının mı öykösü?" "Maskeler yalnızca şarkılarda düşüyor." "Yarimin yüzüne çiğ düşüremem..." "Kara vagonlu trenimin içinde savrularak..." Bu sözler, melodilerle bezenerek onun deyişiyle hüznün mutluluğunu hissedenlerle paylaşılıyor. Bu paylaşımın başrol oyuncusu, "Hüznün Adamı" Feridun Düzağaç... Onu "Lavinia" ile tanıdık. özdemir Asaf'ın "Lavinia" adlı şiirini tınısıylabuluşturarak müzik sektöründeki yerini aldı. "Beni Rahatta Dinleyin", "Köprüden önce Son Çıkış" adlı kasetlerindeki sembolik dili ve özgün ifadesiyle sektördeki diğer sanatçılardan sıyrıldı. Universite yıllannda amatörce başladığı müzik yaşamı bugün "melodileri, hüznü ve iyimser burukluğu" ile onu dinleyenlerinin vazgeçilmezi kıldı... tstiklal Caddesi'nde, yüksek volümlübir müziğin kulaklanmızı doldurduğu bir mekândabekliyoruzFeridun Düzağaç'ı... Simsiyah kıyafetiyle beliriyor kapıda. Yeni kaset hazırlıklan içerisinde ya, yorgun görünüyor. Ama o, "Bu tatlı bir yorgunluk, çünkü sevdiğim şeyi yapıyorum." diye karşılık veriyor. ''Kimdir Feridun Düzağaç?" diye soruyoruz. Şarkılar içinde dünya kurmuş bir adam olarak tanımhyor kendisini. "Ben yıllar önce, şarkı söylerken kendimi iyi hıssettiğimi anladığım an, kendime şarkılar içinde bir dünya kurdum.Şarkılarla oynadığım bir oyun..." "lçimdeki hayat ve dışandaki hayat arasında çok ciddi farkJar var" diyerek devam ediyor; sesi titriyor: "Tüm alanlarda sadece tınıyla iletişim kuran insanlar, hayata karşı daha kınlgan, hassas ve yalnız duruyorlar. Çünkü dışanda devinip duran gerçek bir hayat var, tüm çıplakhğıyla ve acımasızlığıyla... Bu nedenle iletişime açık biri değilim; incinmekten ve incitmekten korkuyorum." Hayatı notalara aktararak iç dünyasımn kapılannı kendi deyişiyle "acımasız dünya"ya açnuş. Ama bunu "paylaşım ve hazzın doruğu" olarak görerek ticari bir kaygı taşımıyor. llk kaseti "öğrenci Indirimi", Feridun Düzağaç'ın universite yıllannda dahil olduğu Tını adlı müzik grubundan bir arkadaşının atılımıyla çıkmış. Bu işe soyunmasını şöyle özetliyor: "tçimizden biri durumu abarttı!" Muzip bir ifadeyle Grup Tıru'yı ve öğrenci Indirimi'ni anlatmaya başlıyor. "Universite yıllannda ıçimde banndırdığım müzik kavramım Grup Tını' yla hayata geçirdim. Gruptaki dostlanmızla gittiğimiz her yere, özümsediğimiz şarkılan da götürüyorduk. Böylelikle hermekânda kendimizden izlerbırakıyorduk. Işıklıydık, gençliğımizin coşkusuyla müziğin coşkusu birleşiyordu." Universite bitince Grup Tını dağılmak zorunda kalmış. Ancak grubun beş üyesinin müzik öyküsünü kalıcı kılmak için içlerinden biri tstanbul' a gelir. Bu paylaşımın ürünü şarkılar bir arayatoplanırve "öğrenci tndirimi", 1993 yılındapiyasadaki yerini alır. Bu kaset Feridun Düzağaç' ın geleceğini etkiler ve bir süre sonra rock müziktekı yolculuğuna tek başına devam etmesinı sağlar... Çukurova Üniversitesi tngilizce tşletme Fakültesi'nden mezun olmasının ardından askere gider. Orada, "tanımlanamayan yaşanmışlıklann etkisi" diye adlandırdığı üretimindcn vazgeçmediğini ve durmadan yazdığını ifade ediyor. Aşklanndan hüznüne, gizemınden ısyanına dcğın tüm hıslerini kelimelerin notalara kanştığı kâğıtlara döker. Askerlik sonrası kendi deyişiyle bir' dünyalı'dır artık... Yedi ay boyunca müzikle ilgili olmayan bir işyerinde çalışır. Ne var Iri, yüre Özdemir Asaf ın Lavinia adlı şiirini müzikle buhışturunca tanıdık onu. Hüznün adamı Feridun Düzağaç yeni kasetinde yer alacak şarkılara 'îtiraflarım' adını vermiş. Lavinia'dan önce ne vardı, sonra neler olacak diye sorduk. îşte yanıtlan... ğinden hüznünü sökememiştir. Bir gün, arkadaşı Haluk Levent'in götürdüğü Prestij Müzik'le yanm kalan serüvenine devam eder. "önce içimizdenbiri abartmıştı, ardından Haluk Levent, sonra da ben abarttım. Şimdi bu paylaşımın içindeyim." Yoluna melodisindeki hüzünle, sitemle tek başına devam eder. 1996 yılında çıkardığı, "Beni Rahatta Dinleyin" adlı kasetle içindeki farkh yüzlerini ortaya koyar. Çıkış parçası "Lavinia"ya video klip hazırlanır. "Pekiyi neden Lavinia?" "Lavinia, ilk bestemdi. Bizde yeri olan, grupla özdeşleşmiş bir şarkıydı. Vefa borcuydu belki de... Ayrıca insanlann şiire aşinalığı ticari bir avantaj sağlıyordu. Üstelık, hüzün ve kaybetmişlik kokuyordu. Benim içindeözeldi..." Ancak, şarkı dinleyenlerine ulaştıktan sonra yapılan eleştiriler Feridun Düzağaç' ı bıraz düşündürmüş. "Başkasının yazdığını onun ruh halini iyice kavramadan bestelemek, video klibinde bir bayana yer vererek insanlann hayalindeki Lavinia fotoğrafim değiştirmek doğru muydu?" gibi. Bu eleştiriler üzerine kendisine bir öğreti edinmiş: "Başkasının yazdığını bestelemeden evvel bir kez daha düşün!" Kasetle ilgili beklentilerine ilişkin soruyu şöyle yanıtlıyor: "Bir şey ummadım ki..." ve bir süre sessizlik... Ikinci kaseti "Köprüden önce Son Çıkış"la hislerinin bir lokomotife benzediğini ve içinde farklı yaşamlan banndıran odalardan oluştuğunu ama hepsinin aynı yöne gittiğini anlamış. Sanatçının kaset kapağının içindeki şu sözleri dikkat çekiyor: "Bu albümü, içimdeki aykınnın suyuna ve oksijenine: Mazhar Alanson'a ithaf ediyorum." "O, öykündüğümdür, idolümdür... Benim için tanımsızdır. Beni çok ıyi büyüttü, ondan kendim olmayı ögrendim. O, bir üniversiteyse, 'ben ondan mezun oldum' diyebilirim. Lavinia'y1 bestelememi ona borçluyum, 'Arkadaşım Şeytan' filminin bitiş sahnesinde o şiiri okumasından etkilenmıştim... Kaseti ona ithafetmekte bir hesapyoktu. Haberi olmalı mıydı, hayır..." "Ben eritirken sen erirken, bulacağız birbirimizi..." Rock müzikte kendi ifadeleriyle yol alan Düzağaç, Bülent Ortaçgil'in, "Sevgi" adlı şarkısını seslendirerek çizgisinde bir ilki gerçekleştıriyor. Ortaçgi 1' in seçme şarkılannın birçok yorumcu tarafından seslendirildiği albümü şöyle anlatıyor: "Bugüne kadar, keşke tanışsam dediğim insanlann çoğu beni hayal kınklığına uğratmıştı. Fakat Bülent Ortaçgil'le tamştığımda yanıldığımı anladım; özel birinsandı. Bozburun'useslendirmck istedim ama Ortaçgil'in yaşadığı yeri anlattığı için özel kalmasını ısteyebilirdiye vazgeçtim. Ve Sevgi'de kararkıldım." "Feridun Düzağaç hedeflediği yerde mi?" Bir soluk alıyor ve Türkiye platformunda müzik sektöründeki durumu değerlendirerek şunlan söylüyor: "Bir 'şeyler' söylemekten yoksun olanlar hep bir' şeyler' söyleme çabasındalar... Sunulan ürünlerde, üslupta özgünlük, belirgin bir tarz ve ruh yok. Daha çok ticari kaygı ön planda. Günümüzde insanlar, müziği vakit dolduran bir eğlence aracı olarak görüyor. Müzikteki motifleri ayırt edemiyor ve seçici olabiliyorlar. Teleressamı tanıtan bir programı kimse izlemez. Ancak, düzeysız iki insanın tartışması saatlerce sıkılmadan izlenebilir. Bu, gelişmekte olan ülkelerin kültürseviyesindeki duruma bağlanabıiır. Kapitalist düzenin bir sonucu olarak düşünülebilir. Bu durumun simasını değiştirecek, yenileyecek güçte olan medyadır. Ama halka rehber olması gerekenler, farklı kazanımlar peşindeler..." vizyonda iyi müzik yapan bir grubuya dabir