Katalog

CUMHURİYET DERGİ Bölgedeki herkes gibi çalıştılar, erzak taşıdılar, çadır kurdular, enkaz kaldırdılar. "Artık buralarda sanat „;""'"' r yapılamaz!" sözleriyle büyük kentlerde onlan bekleyen işlere koşmadılar. îzmit Şehir Tiyatrosu'nun perdesini "Nasreddin lloca" (Yön: l)ilKasapoğlu, Türkçeye uyarlayan: Melih Düzenli).. natçı ve topluluk oyunlanm oynadı, çalışmalarını, deneyimlerini paylaştı. "Gökkuşağı Projesi" çocuğun olduğu her yerde umudun olduğunu fark ettirdi. Ağıtlann yakıldığı yerlerde yeniden çocuk kahkahalannın yükselebileceğıni gösterdi. Çadırkentlerde sürdürülen bu çalışmada aktif görev alan Izmit Şehir Tiyatrosu oyuncusu Banş Falay, projeyi'TiyatroYaşam' ilişkisibağlamında örnck tcşkil edebilecek bir çalışma olarak tanımhyor: "Bence, günümüzde tiyatro yaşamdan giderek kopartıhyor. Yaşamdan uzaklaşan tiyatro, dolayısıylayalnızlaşan insandan da uzaklaşıyor. Kendı yüksek gururlannı tatmin eden 'Tiyatro Sanatçılan' sayesınde ihtıyaç olmaözelliğini yitiriplükstüketimhalinialıyor. Bizbudüşünceyle yola çıktık. Ve bir anda evleri yıkılan, yaşamlan altüst olan insanlara, onlar gibi depremzede olan bizler tiyatro yoluyla 'Merhaba, yaşam devam ediyor' dedik. Şimdi geriye dönüp baktığımda, bu felaketi yaşamış biz lzmitli depremzede tiyatrocular, nasıl buluyorduk oynayabilme gücünü diye soruyorum kendime. Belki de, çektikleri acılara ve uykusuz gözlerine rağmen çocuklann ve hatta büyüklerin gülümseyen sıcak ifadelerle' Yine gelin, hep gelin, bir dahaki oyun ne zaman?' demelerıydi. Yaşam devam ediyordu." Projede görev alan insanlann ellerinde sihirli değneği yoktu; sevdiklerini, evlerini, barklarını geri getiremiyordu. Ama tüm çilelere rağmen insan olduklannı, iyiye layık olduklannı ve ne olursa olsun yaşamın devam ettiğini hatırlatıyordu. Onlan tekrar gülümsetebiliyor, sanatın iyileştirici gücünü kanıtlıyordu. Tiyatronun Genel Sanat Yönetmeni Işıl Kasapoğlu projeninuygulanmasısırasında Türkiye 'deki birçok sanat kurumu ve sanatçı tarafından yalnız bırakıldıklanna değiniyor: "Gerçekten uluslararası birproje oldu. O ana kadar ilişkide bulunduğumuz, turneye gelmiş ya da bizim turneye giderek tanıştığımız birçok topluluk projeye destek verdi. Ispanya'dan, Hollanda'dan, Fransa'dan, Almanya'dan... Açıkçasöylemekgerekirse bizim ülkemizdeki destekten kat kat fazlaydı. Büyük kurumlar büyük laflarettiler, ama hiçbir şey olmadı. Eleştiri olsun diye söylemiyorum, bu sadece bir tespit. Gelenler çeşitli sanat atölyeleri kurdular çocuklarla iletişimi geliştirebilmek içın, oyunlar oynadılar, TIR'larla yardım malzemesi getirdiler. Kendinihiçgöstermcdcn gelenler vardı. Bir ruhla yapılmış bir çalışmaydı. Gclmck istcyenlere hayır demiyorduk, ama yatak bile veremedik. Ya tiyatroda yattılarya da tiyatronun önündc çadır kurdular. Projedcn sonra dabuilışkı devam ctti.Gidcnler tekrar geliyor. Fransa'dan gclcn ve çocuklarla kukla atölycsi çalışacak olan bir sanatçı bugün hâlâ Izmıt'tcçalışıyor." Bu çalışmanın göz ardı edilmediğı kesin; Gökkuşağı dcpremzedelere yardım etkinliği projesi Avnı Dıllıgil Jüri Özel Ödülü'ne layık görüldü. Her ne kadar yaşanan çok acı bir deneyim de olsa, yerel yönetimlerin sanata, kültüre vermeleri gereken önemın çok önemli bir örneğıydi Izmit Şehir Tiyatrosu çalışması. Sanayilcşmenin gittikçc arttığı ülkemizdc dileriz birçok bclediye kendı tiyatrosunu kurmanın gerckliliğine inanır. Kasapoğlu1 na görc kuruluş aşamasından bugüne gelişin yoludoğru stratejiden geçiyor. "Hcpimiz bu yorgunluğun altında ezildık, tekrar canlaııdık. En önemlısı, depremin olduğu ılk gunden bugüne kadar hiç durmadık. Ve sonuçlarını görmeye başladık.Amabütünbunlarbirtesadüfdeğil.Bu, baştançızılmışbırkültürpolitikasınınüzerindeyürümenin sonuçlarıdır. Bu kadar bü hep açık tuttular. kaldı HAStBE EREN • zmit Şehir Tiyatrosu ekibi depremin acı yüzüyle tanıştığında ödenekli bir kurumun büyük kentlerden yeni gelmiş ve sanat beğenisini yüksek tutmaya çalışarak tiyatro yapmaya çalışan insanlardan oluşuyordu. Deprcm onlan da sarstı. Ama "Artık buralarda sanat yapılamaz!" sözleriyle büyük kentlerde onlan bekleyen işlere koşmadılar. Izmitliydiler artık. Henüz orada ya I şamaya başlayalı çok az zaman geçtniş olsa dakendilerini Izmitli sayıyorlardı. Ilk şoku atlatamadan onlar da bölgedeki herkes gibi çalıştılar:erzaktaşıdılar,dağıtımdaçalıştılar, çadır kurdular, kimileri enkaz kaldırmada görev aldı... Bu tür çalışmalan profesyonel ekipler üstlendikten sonra kcndi kendilerine depremde tiyatronun ne işe yarayabileceği sorusunu sordular. Ve "Gökkuşağı Projesi" adını verdikleri çalışma başladı. Dcpremzedelere yardımın farklı birboyutuydu "Gökkuşağı Projesi". Çadırkentlerde çocuk oyunlan oynandı, geceleri sinevizyonlaçizgi film gösterimleri, animasyon göstcrileri yapıldı, çocuklarla yaratıcı drama oyunlan oynandı. Psikolog, psikiyatr, yazar veya oyuncu; projeye destek olmak isteyen her sanatçı için olanaklaryaratıldı,organizasyonlaryapıldı. Şehir Tiyatrosu sanatçılan vc Izmit halkı arasında çok güzel bir bağ kuruldu bu projeyle. Yurtiçinden veyurtdışındanbirçoksa NELER OYNANIYOR? Ekim ayında prömiyeri yapılan Brecht'in ünlü oyunu "Üç Kuruşluk Opera"nın (yön: Malcolm Keith Kay) dışında "Sokağa Çıkma Yasağı" (yaz: Civan Canova, yön: Cüneyt Çalışkur) ve "Kamyon" (yaz: Memet Baydur, yön: A.Yaşar Özveri) seyircisiyle buluşmaya devam edecek. Nâzım Hikmet'in ünlü yapıtları "Kuvayı Milliye Destanı" (yön: Melıh Düzenli) ve Sevdalı Bulut (yön: Jean Pierre Cornouaille) kuklalarda can buluyor ve Izmıtli çocuk seyirciye bu dızelerin tadına varma olanağı tanıyor. Genel Sanat Yönetmeni Işıl Kasapoğlu... Istanbul Tiyatro Festivali'nde izleme olanağı bulduğumuz ve deprem nedeniyle Izmit'te oynanamayan Bernard Marıe Koltes'in "Roberto Zucco" adlı oyunu (yön: Işıl Kasapoğlu) bu yıl tekrar sahnelenecek. 2001 'in ilk aylarında perde diyecek yeni projeler ise şunlar: "Kadın Oyunlan" (yaz: Dario Fo, yön: Semih Çelenk), "Şahmeran" (yaz: Aslıhan Ünlü, yön: Ebru Kara), "Bir Varmış Bir Yokmuş" (yazyon: Işıl Kasapoğlu). Internet adresi: www.izmitbld.gov.tr/sanat/tiyatro.