23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21OCAK2001.SAYI774 17 ki de bir elçilik kapma peşindesinizdir... • Entelektüelintemsilleri neyi temsilettiği ve bu düşüncelerin bir dinleyici kitlesine nasıl temsil edildiğı her zaman toplumda sürmekte olan bir deneyime (yoksulların, imtiyazsızlann, sesi çıkmayanlann, temsil edilmeyenlerin, güçsüzlerin deney imlerine) bağlıdır ve bu deneyimin orgarük bir parçası olarak kalmalıdır. Bunlar somut ve devam etmekte olan şeylerdir, bir öğreti, dini fetva, profesyonel yöntem haline çevrilip dondurulurlarsayaşayamazlar... • Entelektüel etrafta dolaşmak, ayakta dunıp otoriteye cevap verebjleceği bir mekâna sahıp olmak zorundadır, bugünün dünyasında otoriteye sorgusuz sualsiz boyun eğmek, aktif ve ahlaklı bir entelektüel hayatın karşısındaki en büyük tehditlerden biridir çünkü... Biz de, Said' in kitabından ve Israil sınınndan öteye taş atmasından yola çıkarak Türiciyeli entelektüele, entelektüelin "taş atması"nm koşullanna dair şu sorulan yönelttik: 1 Sizce entelektüel kimdir? 2 Entelektüel tanım ve tavırda bir evrensellikten söz edilebılir mi? Yaşanılan ülkenin koşullan bir özgüllük yaratır mı? Yaratıyorsa bu nedir ve Türkiye için nasıl birentelektüel tanımı kullanılabilir? 3Entelektüelenasılbirhareketharitasıçiziyorsunuz, daha açık bir ifadeyle, entelektüelin sorumluluğu, bir ifade aracı olarak kullandığı dille (yazı, resim, müzik, sosyal ve fen alanında araştırmalar vs.) sınırlı tutulabilirmi? 4 Edward Said'in, intifadaya katılıp lsraıl'e taş armasını entelektüel tutum olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? 5 Sizin için taş (bu bir başka eylem biçimi de olabilir) atmanın koşullan nedir, hangi koşuldataşıelinizcalırsımz? 6 O taşı atar mısınız? ^ beratguncikan@turk.net Son yıllarda, siyasal muhalif sesler yükseldiğinde » toplumsal öfke, entelektüel düşmanhğı ile yatıştınlıyor. Edward Said'in intifadada attığı taş da ABD'de tartışma yarattı. Soru basit: Bizim entelektüelimiz kim? Sizotaşı atar mısınız? l.Sayfanındevamı Said aslında daha taşı eline almadan kendisine yöncltılen bütün suçlamalan yanıtlamıştı. Yanıtlar, Said' in sonradan "Entelektüel" adıy la kitaplaştınlan, 1993 'te verdigi Reith Konferanslan' nda söyledikleriydi: "... Ben entelektüelin, zayıf olanlann ve temsil edilmeyenlerin safına ait olduğundan eminim. Robin Hood, diyenler olacaktır. Ama o kadar basit bir rol değildir bu, dolayısıyla da romantik idealizm denip bir kenara atılamaz. Sözcüğe bcnım verdiğim anlamda entelektüel ne insanlan teskin etme ne de konsensüs oluşturma derdindedir, çok ciddi bir anlamda, ucuz formülleri, hazır klişeleri ya da iktidar sahiplerinin ve uzlaşımcıların söylediklerinde, yapıp ettiklerinde gözlenen sorunsuz, uzlaştıncı olumlamalan kabullenmeyi istememe anlamında tüm varhğını ortaya koyan biridir. Hatta sadccc bir şeyleri pasifolarak istememekle yetinmez, bunu aktif olarak kamuoyuna söyler de..." lşte, Said'in sınırın ötesine attığı taş da, entelektüel dilinin sembolik de olsa aktifhallerinden biriydi. Aynntı Yayınlan'ncaTuncay Birkan' ın çcvirisiyle yayımlanan "Entelektüel"de diğer haller şöyle anlatılıyor: \/ Entelektüelin faaliyetinin amacı insanın özgürlüğünü ve bilgisini arttırmaktır... %/ Entelektüelin gerçekleştirdiği temsil edimlerinin, topluma bir dava ya da fikri ifade etmesinin asıl amacı cgosunu güçlendirmek ya da statüsünün key fini çıkartmak değildir. lktıdann bürokrasilerinde hizmet vermek, cömcrt hizmetkârlar olarak çalışmak da değildir... Entelektüel temsil edimlcrı, kuşkucu.kendinidurdurakbilmeksizinakılcı sorgulamaya ve ahlaki yargıya adayan bir tür bilince yaslanan faaliye.tlerdir, bu da insaru sürekli tetikte olmaya zorlar. .. %/ Yirminci yüzyıldaentelektüelleryada entelijansiyafikirlerikarşılığıparaalanyöneticiler, profesörler, gazeteciler, bilgisayar ya da hükümet uzmanlan, lobiciler, allameler, sendikalı köşe yazarlan, danışmanlar adı verilen genel birgruba ait olan insanlann sayısındaki artışla birlikte, insan artık, bağımsız bir ses olarak entelektüel birey var olabilir mi diye sormak zorunda kalıyor. • Ister Batı'da olsun ister Batı dışında, entelektüele yönelik asıl tehdit ne akademiden, ne varoşlardan, ne de basının ve yayınevlerinin insanın kanını donduracak ölçüde ticarileşmiş olmasından gelir, ben asıl tehdidi profesyonelizm dediğim tutumda görüyorum. Profesyonelizmle kastettiğim şey, bir entelektüel olarak yaptığınız işi geçim kaygısıyla, sabah saat dokuz ile akşam saat beş arasında yaptığınız bir şey diye düşünmenizdir, dcnizi bulandırmamanız, kabul edilmiş paradigmalann ya da sınırlann dışına çıkmamanız, pazarlanabilir ve öncelikle de "prezantabl" olmak uğruna kendinizi "aman bir tatsızlık çıkmasın da" diye düşünen, apolitik ve "nesnel" biri haline getirmenizdir... «/ Bugün entelektüel biramatörolmalıdır, toplumun düşünen ve ilgili bir üyesi olmak için kişinin, ülkcsinc ve iktidanna, ülkesinin kendi yurttaşlan ve diğer toplumlarla ilişki kurma tarzına dair en tcknik vc profesyonelleşmiş faaliyetlerin bile özünde yatan ahlaki meseleleri gündeme getirmeye yükümlü olduğunu düşünen biri.. . */ Entelektüelin tek dayanağı ödünsüz düşünce ve ifade özgürlüğüdür. Bu özgürlüğü savunma hattını gevşetmek veya dayandığı temellerden herhangi birinin kurcalanmasına göz yummak, entelektüelin işine ihanet etmesi demektir. i/ Bütün entelektüel hilelerin en bayağılanndan biri bir başkasının kültüründeki bozukluklar hakkında ahkâm keserken kendi kültüründeki tam tamına aynı uygulamalara mazeretler bulmaktır... t/ Bugün herkcs için eşitlikten ve uyumdan dem vuran liberal dili kullanmayan yok. Edward Said.., Entelektüelin sorunu ise bu kavramlan, eşitlik ve adalet laflan ile o kadar da hoş olmayan gerçeklik arasındaki uçurumun son derece büyükolduğu fiili ile ilişkilendirmektir. • Bir mesleğe ya da milliyete sığınmak eninde sonunda bir şey lere sığınmaktır sadece, hepimizin salt sabah haberlerini okuyarak bile olsa sinirlendiğimiz şeylere yanıt değildir... • Bence hiçbir şey, entelektüeli sakınganlığa, doğru olduğunu bildiği ama benimsememeye karar verdiği güç ve ilkeli bir konuma tipik bir biçimde sırt çevirmeye iten zihınsel alışkanlıklar kadar takdire layık değildir. Fazla politik görünmek istemezsiniz, adınızın oyunbozana çıkmasından korkarsınız, patronunuzdan ya da bir otoritcden onay almanız gerekir; dengeli, nesnel, ılımlı biri olarak kazandığınız ünü korumak istersiniz, kendisinc fikir sorulan, danışılan biri, bir yönctim kurulu ya da prestij li bir komiteye üye olmak, sorumluvasatlar arasındanaynlmamak gibi bir umudunuz vardır, günün birinde bir şeref payesi, büyük bir ödül, hatta bel Edward Said, ** yazsınırda Israll sınınna taf attı ve suçlandı. Oörevden alınması Istendl, oysa taş ellne yakışmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle