Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 P+ " Sen bu yaz resim yap bana getir, akademiye göndereceğim." Resim vermedi Muzaffer. Dedesi izin vcrmezdi çünkü. Ortaokul üçteydi. Genelliklekapah olan resim atölyesine düştü yolu. Yerler onlarca resim dolu, çoğunun üzerinde de " Muzaffer Erdost" imzası.Amahiçbirionundeğil. Şaşırdı önce, sonra anladi durumu. Resim öğretmeni akademiy i kazansın diyc, başkalannın güzel resimlerini de onun imzasıyla gönderirmiş tstanbul'a... Müzikle başı dertte. Halis Cinlioğlu'nun pansiyonunda cumartesi geceleri herkes türkü çığınyor, Muzaffer'den ses yok... Cinlioğluüstünedüşüyon Oğlumbirşeylerde sen söyle. Iıh. Çok ısrar edilirse, eni konu kedi taklidi yapıp miyavlıyor... Okuldaki durum ise feci. Notayazdınlıyor, sonra da okunuyor. Birinci sıra kızlar, ikinci ve üçüncü sıralarerkekler. Muzaffer üçüncü sırada ve arkalarda. Okuyan 10 alıyor. Birisi kötü okudu, 5 aldı. Herkes gülüyor. Muzaffer de... Sıra onda. Okudu notalan. Bütün sınıf kıkırdıyor, ama Muzaffer kendinden emin, 10 alacak... öğretmen "Sıfır" diyor. Bütün sesleri " d o " sesiyle okumuş da, ondan. CUMHURİYET DER« V V A ; / Bodrum'a yaz tatili için gidenlerin son uğrak yeri ne yeni bir disko ne de yeni bir bar. Bu mekân, son yıllannı Bodrum'da geçiren Zeki Müren'in evi... Sahne kostümleri hayran mektuplan, < " • gramofonu, taş plaklanyla ondan kalan pek çok şey Müren evinde sergileniyor. Müze eve gidenleri bahçedeki Müren Dede Korkut üzerine... Edebiyatagelince... tlkokul ücte "Han Duvarları"nı ezberlemişti. Ortaokuldayken, tatilde, Artova'da Köy Enstitülü bir öğretmen daktiloileyazılmışbirdosyaşiirbırakmıştı ona. Nâzım' ın şiirlerini. Sonra gclip istemişti: Şiirlerin işibitti mi? Tokat'ta lise yoktu. Sıvas Kongresi'nin yapıldığı Sıvas Lisesi 'ne gitti. Lisede, Mustafa Kemal Palaoğlu'nun çıkardığı duvar gazetcsinde şiiri yayımlanıyor. Ertesi yıl, Ekrem Kangal, Yekta Güngör özden ile duvar gazetesini sürdürdüklerini hayal meyal anımsıyor. Şiir yazıyor sürekli. Varlık' ı, Yeditepe'yi, Yücel'i izliyor. Yücel'de, Sıvas'ta yayımlanan Ülke gazetesinde şiiri çıkıyor. Ardmdan Kemalettin Kamu ile ilgili bir yazısı. Edebiyat öğretmeni Bedriya'nım, öğrencilere "konferans" olarak sunmak üzere konularveriyor. Muzaffer'ede "DedeKorkut Masallan"nı. Sıvas Lisesi'ninkitaphğında, Halkevi Kütüphanesi'nde, sonraki bir iki kitaplık daha buluyor oralarda, Dede Korkut ile uzak yakın ne varsa irdeliyor, notlarçıkanyor. Tahtaya, Dede Korkut masallannın geçtiği yörenin haritasını çizerek başlıyorkonusunu sunmaya ve iki ders sürüyor söyleşisi. Bunun ilk araştırması olduğunu söylerken, o günkü sıkılganhğını da anımsıyor. Ayaklarındakı kösele ayakkabı değil, "cızlaved" lastik. Şiire tutkusu, beden eğitimi dahil biriki dersten takmasma neden oluyor. Yine bir şiirtutkunu arkadaşı Yılmaz Omurtak ile birlikte Çorum Lisesi'ne, son sınıfı okumaya gidiyor. Çorum Lisesi'nde fen bölümünde ama edebiyat derslerinde epey önde. Edebiyat öğretmeni, divan edebiyatından bir beyit yazdınyor, "Vezni bulun" diyor. Bilen, "Sıvaslı" Muzaffer. Burslu okumak zorunda... Ziraat Fakültcsi 20, Veteriner Fakültesi 100, SBF 40 kişi ahyor o yıl burslu. SBF'ninki sınavlı. Ziraat ve Veteriner fakültelerine başvuruyor. Listesini ilk açıklayan Veteriner Fakültesi'ne giriyor, 100 lira burslu öğrenci olarak. Fakülteyi tamamladığı yıl, ilkokulu bitirdikten sonra Kuran kursuna gönderilen kardeşillhanileeşiRana'yıahyoryanına,Ankara'yaîlhan'ı okutacak. Pazar Postası'nda ve Son Havadis'tegazeteciliğebaşlıyor. Yaşamı üzerine hiç planlaryapmadı Muzaffer tlhan Erdost. Yalnızca kurgulan oldu, çocukluktantaşıdıklanyla... «^ Evin bahçesindeki Zeki Müren heykelini Tankut öktem yapmış. heykeli karşıhyor. Bir demet yasemen YELtZERKBLIÇ G eceleri yaşayan, sabah uyuyan Bodrum'da Zeki Müren'in evini anyoruz. Halikarnas'tabircaddeye adı verilmiş Müren'in. Çevremizde evini ararken dev bir Zeki Müren heykeliyle karşı karşıya kalıyoruz. "Işte evi bulduk" diyerek heykele yaklaştıkça Müren'in "Bir Demet Yasemen" parçası kulağımızaçalınıyor. Taşlarla örülü ev duvarlannda iki ayn tabela asılı. Birinde şöyle diyor: "Zeki Müren SanatMüzesi".Diğerindeiseşunlaryazılı: "Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı tarafından 15 Haziran2000'de Kültür Bakanhğı 'na devredilmiştir. 8 Temmuz 2000 tarihinde müze olarak açılmıştır". Tarihlere bakarak yaptığımız küçük bir matematik işleminden sonra her şeyin 23 günde kotanldığını anlıyoruz. Müren'in son yıllannı gecirdiği iki katlı evine, dar vc taştan yapılmış bir merdivenle giriyoruz. Karşımıza çıkan ilk şey bir kolaj. Merdivenlerin bitimindeki mutfak duvanna Mü ren 'le ilgili basında çıkan haberler derlenerek asılmış. Bu çahşmada, Müren'in ilk altın plak ödülünü aldığında çıkan haberden tutun da ölümüne kadar bir yaşam dökümü çıkanlmışkupürlerle. Neleryokki... Sahne kıyafetleriyle çekilmiş fotoğraflar, filmlerinden sahneler, plak kapaklan... Bahçede yer alan ve uzaktan bile görünen dev Zeki Müren heykeli, evin müze olarak açılmasından 10 gün önce bitirilmiş. Fiberden yapılan bronz, 3.5 metre boyundaki Müren heykeli, Tankut Öktem imzalı. Bursa Gemlik'te yaşayan heykeltıraş, Külrür Bakanlığı'nın heykellerini yapan isimlerdenbiri. En az ev kadar ilgi çeken bu heykelde, Müren, elinde mikrofonuyla şarkı söylerken canlandırılmış. Evi gezmek için gelenlerin çoğu heykeli büyük bir ilgiyle izleyip fotoğrafını çekiyor. Çımlendirilmiş bahçede heykel kadar olmasa da ilgi çeken diğer nokta evin beyaz boyalıdışduvanndaki Müren'in elyazısı kullanılarakhazırlanmış"SevgilerimleZeki Müren" yazısı. Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdür lüğü'nde teknik eleman olarak görev yapaı Erol Öztürk, "Ev, mirasçılan Mehmetçil ve Türk Eğitim Vakfı tarafindan Kültür Ba kanlığı'na 49 yıllığına devredildi. Eviı müze olarak açılmasını ise bakanlığa bağl Güzel Sanatlar Müdürlüğü üstlendi" diyor Kültür Bakanlığf na evin bakımsız olduğu haberi gelince bakanlık hemen vakıflarla iletişime geçmiş ve evin kendi yönetimine bırakılmasını istemiş. "20 gün boyunca küçük bir bütçcyle yoğun bir şekilde çalışarak tadılatı tamamladık. Müren'inlstanburdakievindenpirinç koltuk takımlannı, aldığı ödülleri, taş plaklannı, sahne kostümlerini getirdik. Bu evdeki eşyalan arasmdan da en çok sevdiği ve kullandıklannı seçtik." Müren'in Bodrum'daki evin açılışı için gönderilen davetiyeleresanatcamiasından "Müren'e vefa borcum var. Ben bugünlere onun sayesınde geldim" diyen Zekai Tunca dışında katılan olmamış. Ama cv ziyaretçilerledoluptaşmış. Gittiğimizde Müren 'ın evine insan akını sürüyordu. Bir köşede durup uzun uzun