Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURJYET DERGİ tş, fetih ve aş konulanna geldi mi, bir yerden bir yere gitmenin ağırlığını yaşayan atalanmız ne umman dinlerlermiş ne de hattı üstüva, yani ekvator. Işte Alamancılar ve Avustralya göçmenleri... Bu anlaşılmaz gözü karalık, gezginler için de geçerli... Hele de 70'li yıllar... Vizenin kolay almdığı yıllardan bugüne Zimbabwe 'de Afrikalı çocuklar... Avrupalı ülkeler istedikleri kadar vize vermesin, dünya insanlarına kapısını açart öyle ülkeler var kL.. uzun soluklu bir macera... Şu gezgiıılik ne mene bir şey NADİR PAKSOY R ahmetli babaannem, sırtçantastnı yüklenip de her yola çıkışımda arkamdanseslenirdi:"Ayoğul! Bak bizimBilecik'tebirOsmanlıdeyişi vardır, sakın ha unutmayasın: Çok gezen tavnk kümesine çöp taşır..." Babaanncmin bu uyanstnı, "dönerken bir gâvur kızını beraberinde getirmeyesin" şeklinde hafifalaycı türden bir takılma olarak algılardım. Yıllar geçince anladım ki, babaannem "çok gezen tavuk çöp taşır" derken torununu "gâvur kızlanndan" koruma kaygısından öteye; Türklerin geziye, gezmeye bakışını yansıtıyormuş. Reşat Nuri Güntekin' in hikâyelerinden biliyoruz ki, eski lstanbul'da Aksaray'dan kalkıp Erenköy'deki halalan, amcalan ziyarete gitmek bile, günler öncesinden başlayan telaş, hatta tedirginlik yaratırmış hane halkında... Sepetlere neler konacak, Karşı'ya geçmek için sandalcı nasıl ayarlanacak; sağ salim karaya ayak basıldığında arabacı nereden bulunacak gibi daha nice kuruntu beyınlere yerleşir; yolda çıkan cn ufakbiraksılikağızdalaşınadönüşür, sonunda Erenköy'deki amcanın köşküne vanldığında sankı Bağdat'a gelinmiş gibi kızgın, yorgun ve bitkin düşülürmüş... llk gece şöyle böyle, hoş beşle geçermiş ama ertesi sabah erkenden dönüş kaygılan zihinlerde uçuşmaya başlarmış!.. Bu yüzden de çok gerekli olmadıkça kolay kolay hiç kimse öyle "denizaşın", daha doğrusu "Boğaz aşın" keyfı yolculuklara çıkmayı hem istemez hem de cesaret edemezmiş. Keyfı yolculuklara dedim, dikkat ederseniz. tş "fetih veaş" konulanna geldi mi işdeğişiyor. O vakit ne umman dınlermış atalanmız ne de "hattı üstüva ekvator"... Neresi olursa olsun; gözü kara bahklama atlarmışız evvel Allah. Hoş şimdilerde fetih kalmadı ama "aş sevdası" yetip de artıyorbıle!.. Işte Alamanya maceramız. Türklerin ne kadar serüvenci.ne kadar cesurgezginlerol duğunu gösteren bundan iyı örnek mi ohır? Ashnda"örnek"nekelime,başlıbaşına"fenomen"bu... Ya 60'h yıllarda Avustralya'ya gıdenlere ne demeli? Senkalk, Çorum'dan, Yozgat'tan yola düş, taa Avustralya'lara git. Çorum'un,. Yozgat' ın içinden olsa yine bir şey değil; sözgelimıKargı'nm, Sorgun'unbilmemnekal sabasının bılmem ne köyü. Üstelik il merke • zinehayatındailkkezvedebelkıbirkez,oda • pasaport almak için iniyor. Ardından ver elini Avustralya. Kaptan Cook bile bu kadanna cesaret edemezdi. Hele geçenlerde duyduğum bir olay var ki bütün bunlann hepsine şapka çıkarttırır: Milenyuma en son giren Pasifik adalarından Samoa... Yıl 198688. Afrika'da Mozambikstnınnda, baobab ağacının alttnda iki Türk...