Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt Büyürken \ azılanlar BERAT GÜNÇIKAN C an Bahadır Yüce on dokuz yaşında. Ergenliğe veda etmesinin üzerinden pck fazla bir zaman geçmedi. O da ilk şiir kitabını bu vedaya, geride bıraktıklanna adadı... Dizeleri Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın ilk şiirlerine benzetildi. O kendisine karanlıklan seçti, sevinci şimdilık de olsa şiirinin dışında bıraktı. Yannoralardabıryerlerde... Kuleli Askeri Lisesi'nde okumuşsunuz, bu sizin isteğiniz miydi? Baba isteğinin katkısı var tabii, ama bırakmamın da baba isteği olduğunu söylemeliyim. Pişman değilim, ellı kere daha li seye gitsem, Kuleli 'yi seçerdim. Babanızın kararlarının nedeni ne? Benim askeri doktor olmamı istiyorlardı, ben olmayacağıtn dedim, çünkü beni kan tutuyor ve doktor olmayı istemiyorum. Baştan beri istediğim felsefe okumaktı, doktor olmayınca babam "Devam etme o zaman" dedi, "Kıta subayı olacağına bari felsefe oku". Ben de sevine sevine kabul ettim. Şiir, askeri okuldan nıı çıktı? Yatılı okulda öyle bir şey var herhalde, insan kendini daha rahat keşfediyor. Birçok yatılı okul mezunu şair var, şair sayısıyla yatılı okul mezunu şairsayısını oranladığımızda, bir de Türkiye'deki yatılı okul sayısına baktığımızda çok şaşırtıcı bir oran var. Nâzım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Attilâ tlhan, Hilmi Yavuz, Behçet Necatigil, bunlann hepsi yatılı okulda okumuş şaırler, yatılı okulun bir katkısı olduğunu düşünüyorum ve bu bir tesadüf değil. Nasılbirkatkı? Yatılı okula giren her kişi, şiir yeteneğini kazanmıyor, ama kendini keşfetmesi çabuklaşıyor herhalde. Kalabalığm ıçınde yalnızlık diyorlar ya, o oluyor saruyorum, bende öyle oldu. Bu yalnızlık nasıl, neyle besleniyor? Yatılı okumak, sebepsizhüznüöğretiyor. tlkgençlik her ınsan ıçın güzeldır, ama yatıh okuyan insanlar için çok daha değişiktir, çünkü evinizden uzaktasınız... Kaç yaşında gittiniz yatüıya? Ortaokuldan sonra.. Askeri okul olmasının bir avantajı vardı, kahramanlık şiirleri falan yazardık, 10 Kasım'larda yanşmalar olurdu, öyle başladım... Kimlerin şiirlerinden etkilendiniz? Benim ilk ustalanm eski şair deyimini kullanmak istemiyorum hep geçmişte yazmış şairlerdi. Bana dize yazmayı Yahya Kemal'in öğrettiğini söyleyebilirim... Şiir ölüm gibi olmalı, yanı hem çokeskı, hemherkarşılaşan insan için yeni, insan okuduğunda hem eski hem de yeni gelmeli... Bunu yapabilen şairleri kendime usta görüyorum... Nedenölüm? Bunu, ölümün hem eski hem yeni olduğunu, Babalar ve Oğullar'da okumuştum. Ben şiirin hem eski hem yeni olduğunu düşünürdüm, ölüm de öyleymiş... Buyüzden ustalanmı daha bilinçli seçtim, çoğu, yirminci yüzyıhn başında ve ortasında Türk şiirine yön veren ustalar, birkaç tane de günümüzde olanvar... Yakın dönem şairlerinden sizi uzaklaştıran ne? Gelenekten kopukluk. T.S. Eliot'un deyimiyle "geleneğin yenidcn icadmı" Türk şiirinde ilk keşfeden Yahya KemaPdır. Nazım Hikmet deböyledir,modernbirdil kurmuştur, ama gelenekten beslendığıni kimse inkâr edemez. Günümüzde arhk anlaşılmaz bir şekilde geleneğin inkârı var, bununpek akılhca bir davranış olduğunu düşünmüyorum. Gelenekten beslenmenin önemi ne? Geleneğin darkalıplaniçındekalmaktan değil de gelenekten aldığınız bırikımı modernleştirmeden söz ediyorum. Şiir bir süreçtir, devamlılıktır. Geleneğin önemli birçıkış noktası olduğunu düşünüyorum... Bir şairle ruh akrabalığı kurmanız için ne gerekiyor? Benim için şiirin mayası acı ve hüzün... Ayşe Hanım'ın saçlan için de şiir yazanlar olabilır, ama "Her büyük şiirde acının rüzgân eser" der Necatigil. Benim için de gerçekten böyle ve kendimi yakın hissettiğim şairlerin şiirlerinde de hüzün olduğunu görüyorum, her şiir hüzün töreni gibi oluyor..'. Bu hüzün nereden çıktı? Sebepsiz. Siz de bunu bilemezsiniz, yani hüznün bir sebebi yoktur, bazen akşamla gelir, yerine görc her şeylebeslenir. Böyle düşünüyorum, ama henüz somutlaştıramadım. Sizkimsiniz? Babam subaydı, geçen ay emekli oldu» Erzurum'da doğdum. Babamın görevini bir şans olarak görüyorum, çok yer gezdik, çoğu da sahil kentleriydi. tzmir, Kıbns, Diyarbakır... Bir şehre tıkanıp kalmaktansa gezmek çok daha iyiydi, ama bunun da körü yanlan #