Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir başbakanın evrakı bitpazanna düştü. Kısa bir pazarlıkla, komik bir paraya satıldı. Hasan Saka'nm aile albümü bir naylon torbanm içindeydi. Fotoğraflara tarih ve isim düşülmemişti. Ama sahibi çıkarsa hepsi geri verilecek! *• 1 . Sayfanın devamı Melahat ve Hasan Saka.., FuatSaka, 29 Temmuz 1960Ha 7Syaşında öldü. naylon çöp torbasına dönelim. Günlerdir orada kalakalmış. Dükkân sahibi evin eşyalannı, birkaç tabloyu, gümüş aksesuvarlarla yemek takımını alırken bu siyah çöp torbasına da bakmadan alıp dükkânına getirmiş. Gümüş ve cam eşyalar hemen, mobilyalar ise yavaş yavaş satılmış. O evden yalnızca içine baİcma zahmetine gerek görülmeyen bu çöp torbası ve içindekiler kaltnış. Çöp torbasının içini açınca ağzına kadar fotoğraf, mektup ve kartpostallarla doluolduğunugörmüş. Sonrada "bunlan da kim alır" diyerek ağzını kapatıp eski yerinekoymuş. Dükkâna girince ilk gözüme çarpan, bu garip çöp torbası oldu. tşinibilirbitpazan esnafı, sanki bu torbayı alırsan üstüne para veririm gibi bir şeyler söyledi. Kısa bir pazarlıktan sonra torba ve içindekiler benim oldu. Hemdekomikdenecekbirparaya... Birephemeracı için (kâğıtarkeologlannın uluslararasıadı)bilinmeyenleriçindedolaşmak, yolculuklann en tadına doyum olmazıdır. Burada (yani torbanın içindekilere bakarken) yalmzca ucuza kapattığınız bir malın keyfini değil, onun da ötesinde kendi bilginizi, birikiminizi sınarsınız. BİR DONEMİN FIRST LADY'SI MELAHAT SAKA. Melahat Saka, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarından 1950'lere uzanan zaman diliminde adı çok geçen bir kadın Ankara'da. Lozan Konferansı'ndan başlayarak devlet yönetiminde önemli görevler üstlenen, Dışişleri Bakanlığı da yapan Hasan Saka'nın ikinci eşi. Güzel bir kadın, bir hanımefendi, beyazperdenin ünlü çocuk yıldızı Shirley Temple'a benzetiliyor. Ince çizgileri, güzel elleri, uzun bacakları, omuzlanna dökülen dalgalı saçlan var. Şık bir kadın, Olgunlaşma Enstitüsü'ndeki defilelerde en çok onun elbiselerini taşır mankenler. O zaman yerli malı modası var, ama Bayan Saka'nın kumaşlan dışandan gelir, salonda çarpıcı bir rüzgâr estirir. Bir Melahat Saka modası sunar gibi çalışır atölyeler, Açık yakalar, bol drapelerle, dar etekler. Yalnız dışanda değil, evinde, yatağında da çok ştk, güzel işlemeli gecelikler, ipek sabahlıklar giyiyor. Görenler masal türü anlatıyor. Zarif sofralar kuruyor konuklanna. Çiçekler, mumlar donatıyor, seçkin kişiler buluşuyor o sofralarda. O dönemde çok gencim, uzaktan izliyorum onu. Dostluğumuz Istanbul'a yerleştikten sonra başladı. Gazeteciliğimin ilk döneminde. Ayazpaşa'da bir katta oturuyordu. önce Dışişleri'nden Güler ve llhan Bakay nedeniyle, sonra Prof. Dr. Cihat Abaoğlu ve eşi Emine Abaoğlu, Muazzez Ipar, Ülviye Bengisu, Malike Akbay, Berin Insel ile yoğun birlikteliğimiz döneminde. Bir aralık Kabil Büyükelçimiz olan llhan Bakay'ın eşi Güler Bakay'ın teyzesi Melahat Saka. Birkaç kez buluştuk bir yemekte. Teyzeyeğen ilişkilerinde de belli bir protokol var. Koşullar değişse de yaşam biçimini korumak istiyor Melahat Saka. Güzelliğinin bilinci içinde, geçmişini de taşımak istiyor geleceğe. Oğlu Can en büyük aşkı, ama sonuna kadar yaşayamadı annesi. Evlenmesi gündeme gelince onay vermedi. Sıcak ilişkiler soğudu, neredeyse buzlandı. Can Saka buzlar ülkesine, Isviçre'ye yeıieşti sonra. Beni hâlâ düşündürür bu olay. Melahat Saka hoşgörüsüz bir kişi miydi acaba! Nasıl uzak kalabildi oğlundan? Yalnız bir yaşamı nasıl göze MUŞERREFHEKİMOÖLU Melahat Saka, Shirley Temple'a benzerdi. Melahat ve Hasan Saka kardeşleriyle birlikte.