27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 HAZİRAN 2000. SAYI742 sinin arasında bir zaman Meke'ye yakışmaz. Çünkü bu uçsuz bucaksız ovada insanı saran boşluk hissi, gölün kıyısına inince, çevresini tamamen saran yüksck yamaçlar arasında iyice katmerlenir. Yukanda gökyüzü, bulutlar ve rast gelirse birkaç alıcı kuştan başka bir şey görunmez. Düzlük içindeki bir çukurun dibinde, durgun ama ışıltılı bir su kıyısında başka ne hissedi lır. Meke 'de eğer mevsimiyse, göl kıyısına inerken önce sesleri duyulur, sonra sazlıklardan ince uzun bacaklı, lacivert telekli, kırmızı gagalı irili ufaklı kuşlar havalanır. Burası göçmen kuşlann konakladığı kendi çapında bir kuş cennetıdir. Aynı zamanda uzun yıllar bölgenin tuz ihtiyacını karşılayan bir tuzladır. Tiız üretimi durduktan sonra, göl kıyısında kum çeken inşaatçılar yerel yönetimin karanyla engellenince, Meke'nin sessizliği, kuşlara, arada bir gelen meraklılara, bir de Karapınar'ın ehlikeyflerinekalmıştır. Isabetdoğrusu... DUek Demirci'den... Resim, heykel ve seramik dahnda 14 sanatçının "Son îşler"i 25 Haziran'a kadar Harmony Sanat Galerisi'nde. 'Ben yeşil bir Li Düğunevl Karapınar'da o gece Taç'lann düğunü vardı. Daha doğrusu o gece düğünün telaşı vardı da ertesi sabah, erken saatlerden başlayarak kurulacak "sofralann" hazırlıklan sürüyordu. Düğün evine gittik. Karapınar' ın yuzyıllardan süzülmüş "ev" anlayışının son örneklerinden biriy di düğün evi. Avlu kapısından girince tam karşıya, büyük biraileyeyetecekhacimdemutfakbölümü kurulmuştu. Duvara gömülmüş ocaklan, dev kazanlan ve ortalıkta dönüp duran halalan, yengeleriyle düğün evinin mutfağı, ertesi günkü ağırlamarun heybetini yansınyordu. Tencereler, hele o tencereler, hele o tencerelerin içindeki serçe parmaktan küçük, nakış özeniyle dizilmiş dolmalar... Düğün evine vakitsiz gelmiş misafirlere kurulan sofra, o sofrada yenilip içilenler, yiyip içenlere afiyet olsun ben size Sekizli Obruğu'nu anlatayım da yazı bitsin. Obruk denilen yeryüzü yarasının nasıl bir şey olduğunu coğrafya derslerinden ha. tırlarsmız. Platonun ortasında toprak, durup dururken hıçkınrsa, derin çukurlar açıhyor. Derinden maksat, yetmiş metre, yüz metre... Daire şeklinde, dimdik inen uçurumlar. Uzaktan hiçbir şey fark edilmiyor, ancak yanlanna yaklaşırken, toprağın derinliklerinden kuşlar havalanıyor. Obruğun başına gelince, aşağıda dönüp duran şahınleri, güvercinleri tepeden seyrediyorsunuz. Dibine taş düşürmek mesele değil, attınız mı gidiyor da, taşın düştüğü yeri görmek için, obruğun kıyısına yanaşmak yürek istiyor. Tıpkı, yalçın dağlann zirveleri gibi obruklann dipleri de insanı çekiyor. Bir tuhafruhhaliişte. Sekizli Obruğu, Avarende Köyü'ne giderken, yol aynmına konmuş hayratın tam karşısında. Kavşakta vasıta bekleyenler, köye gitmek için dolmuştan inenler, küçük kerpiç kulübenin içindeki küpte hiç eksik olmayan sudan içip serinliyorlar. Bir de Sekizli Obruğu'nun başında yüreği ağzına gelmiş meraklılar, uçuklamış dudakJarını bu suyla ıslatıyor. Hahlanndan, nakışlı çoraplanna, tülü dokumalanndan, bir vakitler mağaralarında insanlann yaşadığı Çıralı Göl'üne kadar görülecek çok yer çok şey var. Obruk da bir tane değil, yeryüzü bu coğrafyada süreli hıçkırık halinde... Karapınar Belediyesi bu ara yoğun faaliyette. 1617 Haziran 'daki "Erozyonu önleme, Besicilik ve Turizm Şenlikleri"nin hazırlüdan sürüyor. Halkla tlişkiler Müdürii tbrahim Fethi Karadeniz "Karapınar Kitabı"nın son düzeltmelerini yapıyor. Adres kolay, ister gitmek için, isterkitaptan edinmek için. "KarapınarKonya." Birmerhabanızyeter.^ dal buldum...' en Kuzguncuk'ta yeşil bir dal buldum, ona tutundum" | diyorya şairCan Yücel, sanatçılar da ünlü şairin izinden gidiyorlar. Can Yücel' in bulduğu o yeşil dala tutunuyorlar. Kuzguncuk'taki Harmony Sanat Galerisi.yenimekânında 14sanatçı ile ikinci sergisini düzenliyor. Sergide resim, heykel ve seramik sanatçılannın "Son îşleri"i yeralıyor. Sergiye Artin Demirci, Dilek Demirci, Cansen Ercan, Yusuf Kâtipoğlu, Alev Ermiş Mavitan, Biles öcal, Eray özcan, Emel Şahinkaya, Sabahattin Tuncer, Su Yücel resimleriyle; Bihrat Mavitan, Cengiz Yüzsever, Nilhan Sesalan heykelleriyle, Ayla Yüce Tuncer ise seramikleriyle katıhyor. Bu arada Harmony Sanat Galerisi'nde Kuzguncuk'ta yaşayan sanat' çıların rehberliğinde atölye çalışmalan yapıhyor. Resim, heykel, takı, vitray ve seramik dallanna ilgi du Su Yücei'den... « ii B yanlar "Hiç yapmamış olmamz, hiç yapamayacağınız anlamına gelmez" sloganıyla yüreklendiriliyor. Sergiye "Bırakahm da Silah mı Yapsınlar" isimli ilginç çahşmasıyla katılan sanatçı Bihrat Mavitan silah dipçiklerinden yapılmış heykellerini sanatseverlerin beğenisine sunuyor. "Silah zayıf adamın işidir, zayıf adam süahlanır" diyen Mavitan silah, savaş ve arbede karşıtı olduğunu belirterek "Elime geçen dipçıkler bende heykel etkisi bıraktı. Bırakahm da silah mı yapsınlar düşüncesiyle onlan heykel yapmaya karar verdim. Böylece dünyadan da 12 silah eksilmiş oldu" diye konuşuyor. Harmony Sanat Galerisi içinbu heykelleri yaphğını belirten Mavitan, bütün silahlann heykel olması dileğinde bulunarak "Bu silahlara bakmak için ruhsat gerekmez" diyor. Sanatçılannçalışmalanwww.sanalgaleri.com isimli web sitesinden de izlenebilir. Sergi,25Haziran'akadarsürecek.^ Artin Cansen Ercan 'dan... Emel Şahinkaya'dan (üstte)... Bihrat Mavitan'dan (en üstte)..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle