Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET DERGİ Vedat Türkali' nin Güven romanı üzerine ^ yapılan tartışmada TKP geleneğinden gelenler ve o günleri araştıranlar vardı. Orijinal bir TKP belgesinin çoğaltılarak dağıtılmasına Istanbul polisi ilgi göstermedi... Anlatılaıı Kitapta adı en çok geçenlerden Hikmet KıvılcımL hikâyendîr perfozlara, dallara takılarakyere oturmuş. Tabii etrafına toplanmışlar, bir kalabalık, gürültü, hengâme. Arkadaşı Dursun geçiyormuş.odameraketmiş. Gelmişyanına; Temel; 'ne varburada?' Temelyanıtlamış: 'Vallabilmiyorum, bendeyenigeldim!' Işte, biraz ben de buradaki gibi, yeni geldim. Birazşaşkınım da..." Güven romanına ilişkin sohbeti aktarıyoruz. Beyanatı "başlığını taşıyan on birsayfadan oluşantarihikararın 'orijinali', TKParşiVedat Türkali 'nin "Güven "romanı Türki vinden çıkarılarak, toplantıya gelenlere daye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı 'nin (TÜS ğıtıldı. 'Güven' TKP'nin, 'desantralizasyon TA V) düzenlediği kahvaltılı hirsöyleşide tar karan' üzerine kurgulanmış bir roman. Türtışıldı. Söyleşiye, Vedat Türkali, tarihçiProf. kali söyleşinin bir bölümünde, romanın kurgusunu oluşturan TKP 'nin bu tarihi karaMete Tunçay ve tarihçiyazar Rasih Nuri 1leri katıldı. VakıfBaşkanı olarak TKP 'nin rındansözetti ve "bugün, burada TÜSTAV tarafından sizlere dağıtılan bu belgeyi biz o son Genel Sekreteri Nabi Yağcı (Haydar zan\anlar hiçgörmemiştik. O tarihlerde VaKutlu) ve TürkiyeBirleşikKomünistPartisi liliklerde vardı herhalde. .."diyerekparti kaTBKP 'nin Genel Başkam Dr. NihatSargın (TtP Genel Sekreteri) da toplantıya katılan rarının kulaktan kulağa ulaştığını vurgulalar arasındaydı. Vedat Türkali 'ye TKPtari dı. Katılımcılarıntamamınayakın birbölümünün kitabı okumuş olarak toplantıya kahinigündemegetirerek tartışılırhlması nedeniylevakfınbirplaketiverildi. 15 Ağustos tıldıklarım öğrenınce, Türkali bir Temelfikrası anlattı: "Temel, yedinci kattan ayağı 1936tarihli, "TürMyeKomünistPartisi 'nin, Yeni Taktikasına Dair Merkez Komitası 'nin kayıp düşmüş. Fakat, talihi yaver gitmiş, YALÇIN ERGÜNDOĞAN nümleri yanı sıra bir de 'insan' yanlan var. Ben romanımda bu iki yan arasındaki ilişkileri sergilemeye çahştım. Genellikle bir yanIışımız vardır. O iki yan arasına yabir takım dinamitler koyar atarız, hiç dikkate almayız. Yahut da onu çok fazla abartınz. İnsan yanlanndaki bazı eksiklik ve zaaflan politik çizgi üzerindekı aşamalannda, sanki ışık tutucu imiş gibi; ön plana çıkarma çabasına gireriz. Ben ikisinden de kaçınmaya çahştım bu yaptığım işte. Bu roman fikri bende çok eskiden var. Biliyorsunuzbenbiredebiyat öğretmeniyim. Bu mesleği edebiyatçı kişiliğimin gereği olarak seçtim. O zamanlar gencim. Aşık olmuşum filan. Şiir yazıyorum. Bir roman yazayun ve adı da 'ltimat' olsun diye düşündüm. llk romanım olacaktı yani bu. O zaman biliyorsunuz dildahaeski, 194445 yılları. Sonralarıbaktımdabu'ltimat' sözüçokeski di. O zaman dakendikendime 'Güven' olsun dedim. Hatta, şimdı rahmetli oldu, Yusuf Atılgan; çok sevdiğim bir arkadaşımdı, o dabiliyordu projemi. Bana çok kızdıydı. "Ne o lan, sigorta şirketi mi kuracaksın" dedı. Bana aynı şeyi roman yazıldıktan sonra, mesela Server Tanilli de söyledi. Romanı okudu, çok beğendi. Övücü sözler de söyledi. O da ismine takıldı. "Bu sigorta şirketi gibi bir ad" dedi. Ben hiç değiştirmedım. O söze bir takıntım vardı. Hiç değiştırmedim. Kıtabı okuduklannda o sözün nasıl çok değişken anlamlar taşıdığını ve nasıl boyutlu bir söz olduğunu ve romanda neyi anlatmaya çahştığını görmüşlerdir. ltiraf edeyim ki; zaten her yazar biraz da taklıt ile başlar. Benım de taklit etmeye özendiğim bir yazar vardı: Andre Malraux. Onun 'insanhğmHali' dıye bir romanı vardır. Kırklı yıllarda Ulus gazetesınde tefrika edıldi. Ona çok özenmıştim. Bir kavga romanı. O zaman, Malraux'yu tabii biz bugün tanıdığımız gibi tanımıyoruz. Biredebiyat devi olarak görüyoruz. O tarihte özendim de. Oturdum üçbeş sayfa yazmaya da kalktım. Yazmaya oturunca da anladım, 'Bu iş zor'. Neyse, yıllar geçti. Ben sinemaya girdim. Sinemada çahştım. Tiyatro ileuğraştım filan. Sıra romana geldi. Ama bu ara bir de yaşlanmıştımtabii. Oturdum, 'BirGunTek Başına'yı yazdım. Daha Güven'e giremiyorum. Sonra biliyorsunuz üçdört roman yazdım. Bütün çabalarım 'müsvedde' gibiydi benim için. Roman yazmasını öğrenmek ve bu arada da y azmak istediğim konuyu anlamaya çahşıyorum. Ben eski bir TKP 'liyim. O zaman tabii her şey gizlilik içinde. Romanda biliyorsunuzgençler var. Partiyiararlar.O seriiven bizim serüvenimizdir bir anlamda. Yahuz romanda görürsünüz, özellikle 1936 'dan sonra desantralizasyon karan ile, Parti artık gizliliğe son veriyor. Biz de o tarihlerde, 'Devlet ve thtilal'.'Proletaryalhtilali ve Dönek Kautsky" gibi Lenin' in kitaplannı, Doktor Hikmet'in kitaplannı filan okuyoruz. Biryandanda kulakdolgunluğu ile duyup öğrendiğimiz şey ler var, biz anlamıyoruz tabii. Olayı bütün boyutları ile de kavrayamıyoruz. Hepimiz Parti' yi suçluyoruz, 'Parti varsa da çahşmıyor zaten' diye. Bizim arkadaşlardan Zehra Kosova vardı, onun kocası Mustafa Iskender. O Samsun'a gelirgiderdı.Bize anlatıyordu: 'Buyenikarar. Halkevleri'nde çalışılacak. Öyle, gızli bağlar falan kurulmayacak. Gerekirse CHP içinde çalışılacak. Başka Parti de yok zaten. Tam monolıtik bir örgüt, devlet örgütü. Valiler dc o sırada parti başkanı filan oluyor. öyle bir durum işte, spor kulüpleri filan var, oralarda çahşmayabakılacak. Pekineyapacağız? Antıfaşışt, demokratik, Sovyet dostubir hareketyaratılacak. Söyleşinin sorular bölümüne geçildığınde, yöneltilen tüm sorulara aynntıh yanıtlar Vedat Türkali: llk roman olacaktı E vet ben de bir roman yazdım. Insanların politikyanlan var. Toplum içinde verdikleri bir kavga var. Bu kavgayı yapan insanlar var. Bu kavgayı yapan insanlann politik görü 7955 tarihini taşıyan bufotoğraf, bir duruşmadan. Soldan ikinci sıranın başındaki Reşat Fuat Baraner, bir sonraki ise Vedat TürkalL.