Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ lilikkuramına gidenyolun ilktaşlarını döşemiştir Bu deney, bırbirlerine dik doğrultuda ilerleyen ışık ışınlarımn yol uzunluğunun ölçülmesi esasına dayamyordu Işıkhızının esiregöresabıt olması durumumda, Yer'in hareketi doğrultusunda ilerleyen ışığın hızı ile bu doğrultuya dikyol alan ışığın hızının karşılaştırılması suretıyle Yer 'in esir içindeki hareketinm belırlenebileceği düşüniilüyordu. Ama dikdoğrultulardakı bu ıkı ışığın hızları arasında herhangi birfarkbulunamadı. Busonuç, esırkuramının terkedilmesineve 1905 'teEinsteın 'ınözelgörelilik yasasını ve ışık hızının sabitolduğunu önermesıne gıdenyolu açtı. Tabiat Âlemi dergısı, Türkçeleştırdığim bu piyesin 1926yılmda, Amerika Riyaziye Cemiyeti 'mnyılhktoplantısında sahnelendiğini belirtmektedır. (O. Bahadır) Şahıslar: Beşenyet [insanlık], Ziya [ışık], Michelson, Morley, Miller, Einstein, dört hey'etşinâs [astronomı âlimı], beş âlet. Ziya Hanım, herkese faydalı birçok fazilet ve meziyetlere malik olmasından dolayı umumun muhabbetini [sevgisini] kazanmıştır. Şems [güneş] ile aralannda geçenbir vakıadan [olaydan] dolayı hey'etşınâslann [astronomi âlimlerinin] ithamına uğramış ve mahkemeye celp edilip [çağmlıp] beşeriyet [ınsanhk] hâkıminın huzuruna çıkanlmıştır. Perde acıldığı zaman beşenyetin, hâkim sandalyesinde oturduğu ve tnüddeî [davacı] vaziyetinde olan hey'etşınâslann hâkimin sağında yeraldıklan görülüyor. Vakıa ile alâkadar olan şahıslar solda duruyorlar. Ziya Hanım ise solda, ılerde maznun [sanık] sandalyesinde oturuyor. Beşenyet: Siz hey'etşinâslarZiya Hanım'ı ıtham ediyorsunuz. Bızi tenvırediniz [aydınlatınız], yoksa gözümüzden düşersiniz. Birerbirercevap veriniz. Sizkimsiniz? Birinci hey'etşinâs: Ben, muhterem beşenyet, Darülfünun' a mensup ve herkescemaruf[bilinen]bırhey'etşinâsım... tkinci hey'etşinâs: Ben, muhterem reıs bey, pek büyük bir âlım ve pek uzaktan görenbirhey'etşinâsım... Üçflncü hey'etşinâs: Ben, muhterem reıs bey,... ısmındekı hey'et [astronomı] kıtabının müellifi [yazan] olan büyük bir hey'etşinâsım... Dördüncü hey'etşinâs: Ben meşhur... .. rasathanesinınmüdürüyüm... Beşeriyet: Bınncı hey'etşinâs iddianızı dermeyan edınız [açıklayınız]. Birinci hey'etşinâs: Muhterem reis bey, biz büyük taharri [araştırma] memurlanyız. Hiç kımse bizım kadar uzaklan göremez. Biz etrafa bakanz, gözümüzden hıçbir şeykaçmaz... (Hep birlikte yavaşça "bakanz, bakanz, bakanz" dıye seslenirler.) Birinci hey'etşinâs: Biz başkalannın ölçemeyeceği şeyleri ölçeriz. (Hep birlikte "ölçeriz, ölçeriz, ölçeriz" diye seslenirler.) Birinci hey'etşinâs: Biz uzun zamandan beri Ziya'nm ahvâlinı [durumlannı] tetkike koyulduk. Kendisı genç ve güzel; bakılmaya değer. Siz de bıhyorsunuz b , bu gümamıştı. Hep böyle bıliyorduk. Fakat maa teessüf [ne yazık kı] hata etmışız. Güneşın yakınından geçtiğini gördük. Aletlerımızı kendısine çevirdik. Küsuf [Güneş tutulması] zamanlarında cenup [güney] denizlerine, Meksika dağlanna, kum sahralanna ve kutuplara giderek onun ahvâlini tetkik ettik. Güneşin yanından geçerken doğru yoldan aynldığını gördük. Hepsi birlikte: tşte âletler, hantalar ve Izafîyet Dramı tzafıyet Dramı adlı bu piyes, ülkemizin ikincıpopülerbihm dergisi olan TabiatAlemı 'nın Teşrinı Sâni [Kasım] 1926 tarıhh 11. sayısındayayınlanmıştır. Cumhuriyetin ilkyılları, bılımebüyükönem vertlen vebilimin, bilimsel düşünebilme becerisıninyaygınlaşması için yoğun çaba gösterılen bir dönemdır. Fen Alemi ve Tabıat Âlemı gıbi popüler bılım dergileri de halkın bılimi anlaması vesevmesi ıçın buyöndeyayınyapmaktadır. tştetzafıyetDramı adlı piyes de bu çabamn birparçası olarak, Einstein 'in ünlü genelgörelılık (izafiyet) teorisini, alegorik bır tarzda ve bır duruşma mızansemnde sunmaya çalışmaktadır. Albert Einstein (18791955), genel görehlikkuramını 1916'da açıkladı. Bu kuram, kütleçekimıninogü'ne kadar düşünüldüğü gibı birkuvvetdeğıl, bırkütlenin varlığıyüzünden oluşan eğrılmış bıralan etkisi olduğunu ileri süriiyordu. Bu hipoteze göre büyükkiitlelerinyakınındangeçenışıkışınlakıyordu. Einstein 'ın bu öngörüsü 1919'da gözlemle doğrulandı. Einstein 'ın genelgörelilikkuramımn temelınde ışıkhızım ölçme girişımleri vardır. Albert Abraham Michelson (18521931) adlı Amenkah birfızikçi ile Edv/ard Williams Morley (18381923) adlı Amerikah bir kimyacının 1881 de gerçekleştırdikleri ve bilım tarıhınde MıchelsonMorley Deneyi olarakamlandeney, Einstein 'ıngenelgö're nmndoğrultusundabirsapmaolmasıgere zel harum şimdiye kadar doğru yoldan aynl