Katalog

31 ARALIK 2000. SAYI 771 • <s«. nin oyunculannı seçtiği sırada "tosladığını" bir yana attıklannız denli, nelere tutunmayı yeğlediğinizle nelere hayır dediğinizle ilsöylüyor. "The Man Who Cried" filmindegili bir şey bu." Demek, başarı yolunda tırki rolü kazara aldığını dile getiriyor. Insan mandıkça seçimleri konusunda daha bilinçbu söylediklerine inanmayabilir, ama li davranmayı öğrenmiş. Blanchett alaya alınmayacak denli gerçek. Bu kadın hiçbir şeye karşı çıkmıyor. Bu "Insanlar sizi yargılıyorlar. Geçen yıl Ipsonun derinliksiz olduğu, görüşlerini asla de wich'ten bir hanım bana birmektup göndeğiştirmediği ya da gizleri olmadığı anlamı rerekAlmeida'yıziyaretisırasındaKraliçenagelmiyor. Blanchettçokkomikbirinsan. yinecuretleselamlamadığımısordu. Oysa Kahkahası ortalığı çınlatıyor. Son derece iç ben sarayı arayıp.'Daha önce Kraliçe ile hiç tenlikli. Şansa inanıyor, tangoyu ve yurdu karşılaşmadım.Neyapmarngerekir?' diye Avustralya'yı çok seviyor. Ağzının tadını sormuştum. Bu yüzden mektupta hanımın biliyor. Ona gerek sahnedeki, gerekse ek ne demek istemeye çalıştığını pek kavrayarandaki kı vraklığını veren de belki yere sağ madım. Bana bu toplantmın resmi olmadılam basmasından: "Pushing Tin" filminde ğı, insanların Kıraliçeyi eskiden selamlaki o süslü püslü kraliçe edası, "An Ideal dıklan söylenmişti. Husband" filmindeki eşsiz dürüstlüğü, Blanchett'in büyükbir desteği de var. Se"The Talented Mr. Ripley" filmindeki ür naryo yazan kocası Andrew Upton ile 1996 kekbakışları. yılında tanıştı. Yoğun iş tempolanna karşın birbirlerine olabildiğince zaman ayınyorlar. "Ripley" filminin yönetmeni Anthony Minghella onda "doğrudan yüreğe ulaşan Londra'da yaşayan çift meslekleri yüzünden sık sık seyahat etmek zorunda kalıyor. bir hat" olduğunu dile getiriyor, "Kamera Ya, çoluk çocuk? "Çocuk sahibi olmaya can devreye girer girmez çarpıcı bir değişim oluyor. Ruhunun derinl iklerinden gelen ba atıyorum. Ama onca işin arasında çocuk sakışlan, zaman zaman beliren neşe ve acı pı hibi olmayı düşünmüyorum. Zamanı gelinnltılan sanki sizi gizlerini paylaşmaya çağı ce o da olacak," diyor. Londra'da yaşamak rıyor. Elizbeth rolündeki o solgun ışıltı işte hoşuna gitse de, ülkesini özlcdiğini dile getiriyor. Avustralya'da lngiliz geleneklerinin bundan kaynaklanıyor," diyordu. Blanchett'a göre oyunculuk iğrenç bir öykü anlat geçerli olmasına hoşgörüyle bakıyor, ama Hovvard hükümctinın şimdilcrde sanata mak gibi bir şey. "Oyunculuğu yalnızca ilkarşı takındığı tutumdan ötürü öfke duyuginç bulduğum için yaptığımı, sonucunun yor. Olimpiyatlarda madalya kazanan, beni ilgilendirmedığini söyledığimde inAvustralya yerlilerınin haklarını savunmak sanlar dürüst olmadığımı sanıyorlar," diyen için bir kampanya başlatan Cathy Freyıldız "hırslı" birı mı? Keskın bir tavırla, eman'ahayranolduğunubelirtıyor.Çeşitli "Ne dcmck istıyorsunuz? Bunun ııc denli konulara ilgi duyan vc bılgı sahibi olan kötübirsözcükolduğunubılıyorsunuz. InBlanchette göruşlerini açıklamaktan pek sanlar bu soruyu sorduklarında aslında işin hoşlanmıyor. "Sanınm herkes açıklıktan içine biraz acımasızlık katmak istiyorlar. Bense acımasız bıri olduğumu hiç sanmıyo hoşlanıyor. Açıklık ınsana güven veriyor. rum," diyor. Ama hırs tutkuyu da ıçinde ba Ama ben anlaşılması ınanılmaz güç biriyim. Bu yüzden insanlar bölük pörçük cümnndıran bir kavramolabilır. Acaba "kazara" lelerle yetinmek zorundalar," derken yine o edindiği mcsleğine tutkuyla bağlı olduğu söylenebilir mi? "Boğuşmaktan ve başım kendisine özgü kahkahayı patlatıyor.^ dan büyük işlere bulaşmaktan çok hoşlanıThe Guardian 'dan çeviren: yorum. Sanırım, bu da kazanın ta kendisi; RİTA URGAN BAŞKENT GUNLERİ Sanal gezi... MÜŞERREF HEKtMOĞLU eni "Körfez Ana" diye adlandıran bir okurumuz var. Mavi bir dost, kimi zaman birkaç satırla seslenir, başkentin geriliminden uzaklaşır Körfezin maviliğine dalanm birden. Ida tepelerine tırmanınm, ya da Assos'ta güneşi uğurlanm. Safo'nun dizeleri çınlar kulağımda, sevgili dostum Hamit Batu'ya selam çakanm. Son mektup Edremit'ten. Uzun tatilde güzel bir durak Körfezin kalbinde. Uyansı da var duyansı da, dahası yeni pencereler açıyor hepimize. "Bugün Edremit'e indim", diye başlıyor mavi dostun mektubu. Hani Sabahattin Ali'nin Edremit'ine. Ne zaman gitsem evini ziyaret ederim. Kuyucaklı Yusuf sanki bayram yerinde dolaşıyor! Romandan kalıntılar yerii yerinde. At arabaları yıkık değirmen. 1920'lerin Türkiyesı. Işbirtikçi kaymakam birazdan gelir. Evinin önüne adını yanlış yazmışlar! Sebahattin. Olsun. Ne yapalım, bugün iyimseriz. Buraya bir heykeli dikilse, altına yaşamı özetlense, ne iyi olur! Hasanboğuldu'ya ınsanlar pikniğe gidiyor, öyküsünü bilenler de var ama bunun Sabahattin Ali'nin o yürek parçalayan hikâyelerinden biri olduğunu okusalar, ilçeye turistik bir katkısı da olur. At arabalarıyla, dereleriyle, evinin bulunduğu bayram yerini ziyaret, sonra Ida'nın bağrında Hasanboğuldu'da piknik. Tam bir gezı programı. Bu arada otobüste romandan pasajlar okunacak. Edremit'in içınde Selçuklulardan kalma Kurşunlu Camii de gezilebilir. Ünlü Cumhuriyet Lokantası'na da uğramadan olmaz. Halis zeytinyağından yapılmış sebze yemekleri, sakızlı sütlaç önerilir. llçede bir de güzel park var. Yunus Emre Parkı. Son gittiğimde havuzunda bir kuğu yüzüyordu. Bu zarif dansçıya da merhaba demek gerekir. Eğer pazanna denk gelirseniz Beyoba'dan, Ortaoba'dan Tahtakuşlar'da bir buluşma. Soldan sağa: kara mantolu kadınların Server Kudar, Oktay Akbal, Esnta Bacı, Alibey bağırmalannı duyarsınız: "Amud Kudar, Kemal Kurdaş ve M. Hekimoğlu.alın, amud!" Umanm Körfezi özlemişsinizdir, sizi üstleniyor, çoksesli, çok renkli eylemleıie biraz gezdireyim dedim. Mektubun içine yol alıyor müzik dalında. özümüzü, biraz kekik koydum, Ida kekiği. Dilerim özlemimizt, yolumuzu, haritamızı, kokusu uçmadan ulaşır size. Kireçli yanlışlan, doğrulan daha iyi yargılıyoruz. günlerinizden bir an olsun uzaklaştınr. Borusan da bu yolda bir kuruluş, müzik Sayfanın köşesinde bir de ek var: "Sanınm evden çıkamıyorsunuz. Sanal da devrimi ne büyük ilgisi ve katkısı var. Yıllarca önceden Istanbul Kültür ve Sanat olsa gezmek iyi gelecektir size." Mavi Vakfı'nın kuruluş döneminden başlayarak dostuma teşekkür ediyorum. Sanal gezi bugünkü düzeye ulaşan bir ilgi bu. güzel bir armağan bana. Uzun tatili hayli Istanbul Festivali'nin yaşlı kuşak boyutlandırdı. Mavi dostun tasansı da izleyicileri, Yıldız Sarayı'nın küçük ve şık güzel bir çağn hepimize. Edremit'in yerel tiyatrosunda verilen Mozart konserini yöneticileri, sivil toplum örgütleri bu anımsar sanınm. Mezzo soprano Inci tasanyı yaşama geçirebilir. Edremit Paige ile tenor Norman Paige, Aydın gezisiyle renkli bir gelenek kurulur, turizm Gün'ün özel çağrısı, Asım Kocabıyık'ın dalında da yeni ürünler oluşabilir giderek. Mavi mektupta Sabahattin Ali'nin kızı Filiz parasal desteğiyle Kansas'tan Istanbul'a geldi, Mozart'ın komik aryalanndan bir Ali'ye de bir gönderme var bence. demet sunarak hoş bir seda bıraktı Saray Edremit gezisi bir müzik olayıyla Tiyatrosu'nda. Ikisi de Metropolitan seslenebilir. Filiz Ali'nin girişimiyle Operası'nın yaz konserierinde söylüyor, gerçekleşen yaz okulu Ayvalık'tan üniversitede şan öğretimi yapıyordu o Edremit'e uzayarak Sabahattin Ali anısına zaman. Inci Paige ABD'nin en başanlı şan bir konser verebilir. Orkestra olmaz da bir öğretmenlerinden biri şimdi. Ünlü beşli, bir üçlü olur, ya da birkaç şan operacılara ders veriyor, belli tarihlerde de sanatçısı güzel şarkılaıia seslenir Israil'de yaz okullannda buluşuyor Sabahattin Ali'ye. öğrencileriyle. Fazıl Say'ın son konserinden, NTV'deki Belli olmaz, bir yaz günü de Körfeze gelir, söyleşilerinden esinlenerek yazıyorum Edremit gezisinde mavi dostlarla buluşur, bunlan. Müzik devrimi giderek önem Ida'nın doruğunda da şarkılar söyler. Belki taşıyor ülkemizde. Belli kuruluşlardan ilgi 2001 yazında. ve destek görmesi de sevindirici bir olay. Teksesliliğe karşı çoksesli bir tepki gibi. Dinlemek umudu ve güzel dileklerimle, Yani orkestralar kuruluyor, güzel konserler nice yıllara... ^ düzenleniyor. Borusan Rlarmoni Orkestrası da güzel bir örnek. Yılbaşı örtcesi konserierde siyasal olaylann gerilimini aşarak yeniden doğuşa yöneldi müzikseverler. NTV radyosunda yayımlandı, evde yalnız izledim Borusan konserini. Pencerede kar, tuşlarda bahar, beyaz tınılaria annıyor, yaşama yol alanlara selam yolluyorum. O konuya değinmek istemiyorum ama ölüme yol almak çok ters geliyor bana. Insan olmak, yaşamak değil mi her şeyden önce. Borusan'a dönüyorum yeniden, müzik sevgisini kurumlaştırmak güzel bir olay gerçekten. Ülkemize, insanımıza güzel bir bakışı, çağdaş bir yaklaşımı kanıtlıyor her şeyden önce. Teksesliliğe karşı çoksesli bir tepkiyi yansrtarak güzel konserler, değerli yöneticiler, yorumcularla karşı devrimcileri de uyanyor. Konseri NTV'den izlemek de güzel bir olay kuşkusuz. Salonların ötesinde geniş bir çevreye çalıyor sanatçımız. Bence Ismet Paşa da dinledi bu konseri, sonra da nasıl sevgıyle, onurla kucakladı Fazıl Say'ı. Müzik devrimini çok içten destekleyen bir devlet adamı Inönü. Her hafta konserde, her konserden sonra sevgıyle selamlar çalgıcıları. O tür selamlar verilmiyor artık. Devlet adamları soğuk ve donuk ama müzik devrimi sahipsiz değil. Gençler