Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 ARAL1K 2000. SAYI 771 diye tanımlıyor. Buradan da anlaşıldığı gibi yılbaşının var oluşunun farklı farklı nedenleri var. Kimilenne göre dine, kimine görc hayatın ta kendisine dayanıyor bu neden... Osmanlı'nın uzun ama çok uzun yıllar, hatta yüzyıllardır yılbaşını es geçmesi ise dinden ötürüdür. Bilinen ilk yılbaşı kutlamalan Asurlular tarafından yapılmıştı. Asurlular güz ölümünü (yani eylül ortasını) yılbaşı olarakkabul etmişlerdi. Bu geleneğe Mısırlılar, Fenikeliler ve Persler de uymuştu. Yunanlılar ise nedense güz ölümü yerine kışa geçişi yılbaşı olarak kabul etmişlerdi. Yılbaşının 1 Ocak'aalınması ıseRomalüann cumhuriyet döneminde oldu. Sonrası hep aynı. Yalmzca miladi takvimle, Hicri ve Rumi takvimler arasında bocalayan Osmanlı, üç yılbaşı icad ettiği halde, hiç birini kutlamamayı yeğlemişti. Çoğaltılanyılbaşlannın hiçbirinin hükmü kalmamış, o güzelim sevinçlerle, bir yıllık üzüntüleri def etmenin pratik çözümü bulunamamıştı. Şu Noel Baba. O sevimli ve cömert yaratık. Hep böylesine kırmızılı giysiler içinde, kukulatalı mıydı? Onu kim bu hale soktu? Ya da neden bir dönemden sonra tek tipe bürünüp resmileşti? Oysa ki otuzlu yıllann başına kadar her ulusun ve her çocuğun kendine özgü bir Noel Baba'sı vardı. Aynı olan yalnızcaNoel Baba'nınbeline dek inen sakallanyla sırtındaki o armağan dolu torbasıydı. Yılbaşlannın o küçük armağanlannın Noel Baba'dan değil de kendi babamızdan geldiğinı çok ama çok seneler sonra öğrenebildik. 1930'daHoddonSundblom tarafından Coca Cola reklamları için çizflen kukulatalı ve kırmızı giysili Noel Baba, öylesine tuttu ki, sonunda her çocuğun düşlerindeki Noel Baba yerine işte bu tek tıp elbiseli Noel Baba yaşamımıza girdi. Üstelik onu beklemeye de hiç gerek kalmadı. Çünkü çarşı pazarda, süper ya da süper olmayan tüm marketlerde hep karşımıza çıktı. Tüketim ekonomisi onu tüketmeyip çoğalttı... Şimdi biz yine Noel ve yılbaşı kartlanna dönelim. Tabii ki bu kartlann tümünün üzerine genç ile yaşh motifi işlenmiyordu. Kimi zaman (1900'lerin başlannda) yeni ile eski yıl birbolon ya da gemiyle temsil ediliyordu. Yeni yılı simgeleyen balon gökyüzüne yükselirken, eski yıl balonu yeryüzüne mecburi bir iniş yaparken gösteriliyordu. Gemilı yılbaşı kartlannda da durum benzerdi. Biri suların üzerinde kayıp gidiyor, öburü ise kıç tarafından sulara gömülüyordu. Yüzyılırnı/ın başındakı kartpostal editörlcri yüksclmek ve alçalmak, çıkmak ve batmak ılc acaba nın tümüne yakını gofre (kapartma) tekniği ile yapılmış. Hepsi baskı tekniği ile grafik sanatmın etkileyici örnekleri. O kartları bugünün tekniği ile yapmak neredeyse olanaksız. Bunlar, makine ile el becerisinin uyumluamakısasürenürünleri. 1912'den sonra ise gofre teknıği ortadan kalkmış, yerine fotoğraflı ve çoğunlukla da her biri bir harfı taşıyan çocuklu kartlar almaya başlamış. 1914'te ise savaş yalnızca yaşamı değil, Noel ve Yılbaşı kartlannı da etkilemış. . Bu dönemde kartlann üzerinde çiçek buketleri taşıyan genç ve güzel kızlarla çocuklann yerini; cephede mekrup okuyan askerle, bulutkümesi içindeki sevgilisinin resmi almış. Bunun tersi de işlenmiş; bir yanda mektup bekleyen asker, öbür yanda ise kart yazan sevgilisi. Biraz hüzün, biraz romantizm... 40'h yıllann başında, yani yüzyılın ikinci savaşında aynı motifler bir kez daha işlenmiş. Yine benzer sevgililer, yine kart ve mektuplar... 50'liyıllardaisenedendirbilinmez,Noel ve yılbaşı kartlan kitch sanatın en özgün örnekleri olabilecekbıçımde sevimsizleşmiş. Yeni yılı belirten rakamlann üzerine yıldızlar işlenmiş. Hem sevimsiz, hem de irkitici bu kartlar o yıllarda oldukça tutmuş... Her şeyin değişim dönüşüme uğradığı bir dünyada, yılbaşı kartlannın da ne önemi olabilir demeyin. Geçmişeduyulanözlem, zamanı dondurmak, biriktirme hobisi... Sizhanginiyetlealırsanız... ^ DERGIDEN Merhaba, Gazeteciler için genellikle kötü haber değerlidir. Seller, depremler, okyanusa düşen uçaklar amnda bütün dünyaya duyurulur. ölü sayısı takip edilir, üzerine izlenimler yazılır. Sağ kalanlann gülümseyen fotoğraflan akıllara kazınır. Ama yeni yıl arefesinde, bayramlarda, seyranlarda kötü haber sevilmez. Bu yılın son dergisini güleryüzlü haberlerle donatmak isterdik. Ama kısmet değilmiş. Savaştan çıkmış gibiyiz. 2000yılının son günlerini cezaevindeki gençlerle dövüşerek geçirdik. "Hayat kurtarma " operasyonundan yorgun düşenler şimdi çetele çıkarmaya çalışıyor. Kaç genç öldü, kaçı yaralı daha tam belli değil. Kaçı kendini yaktı, kaçı yakıldı bu da belli değil. Ama belli olan bir şey var. Şiddetten ve ölüm orucundan zarar görenler arasında orta yaşlı ya da ihtiyar denebilecek kimsecikler yok. Sayısız ilde yürütülen ve günler süren cezaevlerini fethetme operasyonlannda öldürülen tutuklu ve mahkumların yüzde 99 'u gençti. Garip bir paradoks ama, son günlerin en iyi iki haberiyine cezaevlerinden geldi. İki buçuk yıldır hapiste olan Pınar Selek, bilirhşi raporu üzerine bayramdan bir gün önce serbest bırahldı. Burdur Hapishanesi 'nde bir operasyon sırasında kolu kopartılan Veli Saçıhk (alttakifotoğraj) da Şarth Salıverilme Yasası gereğince sessiz sedasız tahliye edildi. lnsan sormadan duramıyor. Yasa iki hafta önce çıksaydı, bazılannm ölümlerini değil de tahliyelerini haberyapmayacak mıydık? 21. yüzyıla girerken ortak dileğimiz şiddeti geçen yüzyılda bırakabilmek. CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VEYAYINCILIK AŞ ADINABERİN NADİBSORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)5120505 BREKLAM: MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI: SENEM ÖZTÜRK neyi simgeliyordu? Bilinmiyor, çünkü kartpostal tarihin i konu alan ki taplar o satırları boş bırakmış. Elbette ki bu kartları uluslararası piyasaya sürcrkenbir bildıkleri vardı. 1900 ile 1912 arasındaki yılbaşı kartlan de Cetfi