Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 KASIM 2000. SAY1 766 Merkezi'nedönüşür. Pekiyi, Orhan Kemal'in kitaplanmn satışı ne durumda? Ben de mcrak ettım ve yayınevlerine mektup gönderdim. Orhan Kemal okunuyor mu, en çok hangi kesimlerce ve hangi kitaplar okunuyor, diye. O araştırmadan aldığım izlenim, Orhan Kemal' inhâlâ okunduğunu gösterdi. Stabilitesi var. öyle gidiyor. Bazen artabiliyor, mesela en çok öğretmenler öğrencilere ödev verdiklerinde artıyor. Tanıtım önemli tabii. Bu nasıl yapıhr? Yayınevinin de tavn önemli. Gençlere özellikle yönelmekgereldi diye düşünüyorum. Tejevizyonun etkisi zamanla azalabilir ve yeniden kitap okuru artabilir. Burada neler yapılabileceği üzerinde ciddi olarak durmak ve araştırmalar yapmak gerekiyor. Vakıftan söz etmiştiniz. Ne zaman kurulabilir? Bir hazırlık var mı? Öncelikle, şu kurulan kompleksin oturması gerekiyor. Oldukça masraf yapıldı. Devlet yardımı filan almadık, istemedik de. Vakıfdaha sonraki aşamalarda düşünülebilir. Benim sizden ve mcdyadan ricam, burayı olabildiğince gündemde tutmanızdır. Para yardımı önemli (Jeğil. Buraya gelinsin, kahvemizde oturulup çay, kahve içilsin, kitap alınsın. O kadar. Tabii bir de gönüllü çalışanlara ihtiyacımız var. Daha çok da bu. *** Sarhoşlar, Üç Kâğitçı, Bir Filiz Vardı, Ekmek Kavgası, Murtaza, El Kızı, Bereketli TopraklarÜzerinde... VeFransızca, Almanca, tngilizce, Rusça ve Bulgarca gibi yabancı dillere çevrilenler. ..Bir vitrinde kırka yakınkitabımn, ilkbaskılan... Hemenyanında Orhan Kemal ve sanatı üzerine yazılmış, Nurer Uğurlu, Asım Bezirci, Fikret Otyam, Kemal Sülker, HaldunTanerkitaplan. YazarTekin Sönmez, Yansımadergisinde (1972) onun için: "...Kısaca: Yaşamış.yazmış; yazmış ve yaşamıştır" diye yazar. Yine aynı yazıdan şutümcelergeliyorusuma: "... Orhan Kemal' in sanatı 195060 döneminin gerçekçi aynasıdır...Sait Faik'te görülen küçük burjuva duyarlılığını; Sabahattin Ali 'de. görülen küçük kasaba emckçılerinin gerçekliği ile yoğurmuş ve yeni bir bileşim yaratmıştır..." Binadan çıkarken "...Ikbal Kahvesi kapanmış. Turistikmağazaolmuş... Mermer masalan,tahtasandalyeleri,tozluaynalan, kenan kınk fincanlan yok artık. Onun yerini hiçbir kahve tutmamıştı" diye hayıflanan yazann hayalindeki kahvenin yerini tutmasını dileyerek aynlıyoruz. ^ 19 PAZARIN PENCERESINDEN sergilenmesi, kitaplanmn gclccek kuşaklara taşınması, otuz yıllık düşümüzdü. Şu andaki bina da alınınca, üç yıldan ben daha somut olarak düşünmeye başladık. Alt kattaki ıki dükkânı, giriş katını nasıl kullana.cağımızı tartıştık. Bu arada Sayın Doğan Hızlan' ın bir yazısını okuduk. Yazıda, bu konuda ailelere görev düştüğünü bclirtiyordu. En son geçen mayıs ayında da Sayın Feridun Andaç'la konuştuk. O daOrhan Kemal ailesinin elini eteğini çekmiş olduğundan söz etti? Ben, bununyanlış olduğunubelirterek yapılanlan anlattım. Bizi anlamaya başladı. Haziran ayında aile olarakbu işe soyunduk. Ben daha öncc yaptığım için biliyorum, inşaat işi zordur. Ama girdik ve kısa sürede bu kompleksi oluşturduk. Şu anda müzemiz, onunla bağlantıh olarak kitap satış bölümümüzün açılışı yapılmış durumda. Kısa zamanda da tkbal Kahvesi açılacak. Biliyorsunuz bu adla kahve, literatüre geçmiştir. YazarNurerUgurlu'nun kitabı olarak. Aynca Turhan Selçuk da bu kahvenin adını kullanmıştır. Bizim ilkhedefimizbunlardl. Bunaulaştık sayılır. Geçen gün Feridun Bey geldi ve gözlerıne inanamadı. Biz tabii bir tarafız, Orhan Kemal ailesiyiz. Ne yapsak az; ama Türk toplumu için de aynı düşünceler geçerlidir. Bu değerler kolay yetişmiyor. Onlan korumak, ileriye taşımak çok önemli. Her neslin, özellikle yeni neslin onlan tanıması, okuması gerektiğine inanıyorum. Buradan, ekonomik olarak bir beklentimiz yok. Bir iki yıl içinde bir vakıfkurmayı düşünüyoruz. lsteklerimizin desteklenmesi için finansman gerekiyor kuşkusuz. Mesela bunlardanbinanıtmezar... 1970'tenberi aile Orhan Kemal Roman Yanşması düzenliyor. Aynca Seyhan Belediyesi, Orhan Kemal Öykü Yanşması organize ediyor. Aslında en büyük amacımız bir kültür merkezi oluşturmak. Keşke olabilse de bir Orhan Kemal Üniversitesi kurabilsek. Ben hep yabancı ülkelerde sanatçılara verilen öneme özenmişimdir. Eskiden Karaköy'e indiğimde bir Rus gemisi yanaşırdı bazen ve üzerinde "Maksim Gorki" yazardı. Düşünebiliyor musunuz? Bu gemi tüm dünyayı dolaşıyor ve tüm dünyaya onu tanıtıyordu. Birüniversite amfisine adı konulsa ne olur? Yaşar Kemal birdefasındabana şöyle demişti: "Murtaza gibi bir eseri dışarıda herhangi birisi yazsa, tck eserle adam kahraman olur." Umarım gerekli ilgiyi görürsünüz ve burası ya da bir başka yer Orhan Kemal Tokat seramikleri... SELÇUK EREZ ürkiye'de seramik üretiminden bahsaçıldığında Iznik, Kütahya ve sonra da Çanakkale hatııianır. Bu yerleşme birimlerimizde üretilen seramikler konusunda yapılmış ciddi araştırmalar az değildir. Bugün Türkiye'yi oluşturan böyle geniş bir alanda sadece Iznik'te, Kütahya'da ve Çanakkale'de doğru dürüst seramik üretilip başka yerlerde böyle bir üretimin gerçekleşmemiş olmasına inanmak güçtür. Bunun böyle olmadığının ipuçlan vardır. Suna ve Inan Kıraç, Antalya'da, Kaleiçi'nde eski, yıkık bir kiliseyi restore ettirip bu kente hoş bir müze ve bir enstitü kazandırmışlardır. "Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü" olarak anılan bu kurumun yayınlanndan biri, "Çanakkale Seramikleri" konusunda hazırlanmış önemli bir yapıttır. Hülya Yılmaz, 1996'da Istanbul'da Ara Altun editörlüğünde, Mas Matbaacılık'ta bastınlmış bu yapıtta, Anadolu'daki bazı yerel seramik atölyeleri konusunda da bilgiler aktanr," "Konumu itibariyle bir liman şehri olan Çanakkale'de hatıra eşyası karakterinde seramikler yapılırken, Anadolu'daki diğer yerel atölyelerde günlük kullanıma yönelik kaplar üretilmiştir. Çanakkale seramiklerine nazaran hamurlan daha yoğun ve koyu renkte, sırlan tek renk yeşil ve san olan bu seramiklerin Kıraç koleksiyonunda bulunan örnekleri küp, testi, ibrik, maşrapa, kumbara, matara ve • hayvan formlu kaplardır. Küplerde genellikle ince kazıma tekniği, testi ve ibriklerde barbutin tekniğinde çiçekli dallar ve küçük hamur parçacıklannın aplike edilmesiyle yapılmış bezeme görülmektedir. Çanakkale seramiklerine benzeriikleri nedeniyle sık sık kanştınlan yerel üretim merkezlerinden biri olan Tokat seramiklerinden örneklere Kıraç koleksiyonunda da rastlamaktayız." Ara Altun, aynı eserde, "Anadolu'nun çeşitli yörelerinde bugün de az pişirimli ilkel tekniklerie ilginç bir çömlekçiiik sürdürülmektedir. Tokat, Kınık, Kırklareli, Avanos hatta Diyarbakır, Gaziantep, Sıvas çevrelerinde ilgi çekici form ve renklerde Tokat.. çömlek üretimi devam etmektedir." demektedir. birinci sınıf ama hiç tanınmamış, bilinmemiş öyle şairleri vardır ki.. Mesela, Bu satırian okuduktan sonra Tokat ile ilgili "Mahallemiz Gaziahmet, tek odalı evimiz yayınlan taramaya başladım; bu ilde Nuriye hatun ana, dört çocuk dizinde biz yapılmış seramikler konusunda bilgiye Seferberiik, sefalet, sergüzeşt seneleri rastlamadım. Kuşlar gibi toplardık başakta daneleri..." Tokatlı tanıdıklanma sordum. Çoğu böyle diyen Ali Ziver Demirel'i kaçımız tanır? bir şey duymamış. Bazısı şöyle konuştu: (Bkz. Niksar Belediyesi'nin 1988'de Çanakçı Deresi olduğuna göre eskiden bastırdığı Niksar kıtapçığına) Sonra, herhalde çanakçömlek yapanlar vardı rahmetli hocam Prof. Dr. Servet ' ama bugün yok! Güvener'in bana anlattığı Kelkitli fakir Tokat'ta testi yapıldığını bilmiyorum ama köyiü? Hocam, mecburi hizmetini yaptığı testi kebabı meşhurdur! Kelkit'te kendisine borcunu hatırlattıgında Çiçek bezemeli çeyiz sandıklan ve bakır ondan dinlediği kafiyeli dersi kap kaçak üretimi var ama toprak seramik unutamamıştı: "Cemi nakta ragıp olma yapılmaz.. Belki de eski Rum köylerinde bay tabib Halka ikbali payei rifat yeterl "yapılırdı.. mesleğinde kıl terahum aleme Eski Ipek Yolu'nun Izmit ve Istanbul'a Hastagan derdine derman olan şefkat varan önemli dalı üstünde yer alan yeter.." (yani, Para biriktirmeye özen Tokat'ın kili elverişli olduğuna göre, gösteıme hekim bey Hastanın yanına seramikleri bu güzergâhta bilinip varman yeteriidir Mesleğinde herkese tanındığına göre, bu ilimizde hiç olmazsa karşı merhametli ol Hastalannın derdine bir zamanlar belli bir seramik üretiminin şefkatin yeteriidir). gerçekleşmış olması beklenir. Çukurcuma'da, şuradaburada bulduğum Türkiye'nin sanatkarianyla tanınan kentleri birkaç Tokat testisinin, düz ya da dışında onlardan geride kalmayan, ama kabartma çiçekli kap kaçağının iyi tanınan . sadece yetennce tanınmamış önemli Iznik, Kütahya ve Çanakkale yapımı kültür ve sanat odaklannın var olduğuna seramiklerle boy ölçüşecek nitelikte inanmaktayım.^ T değillerdi ama Kıraç koleksiyonu için Çanakkale seramiği toplayan eksperleri bile bazen yanıltan özelliklere sahip ürünler de bulunduğuna göre Tokat'ta hiç olmazsa bir zamanlar küçümsenmeyecek bir üretimin var olduğunu düşünebiliriz. Istanbul'da pek bilinmiyordu ama geçen yıl Atina'ya gittiğimde gezdiğim Plaka'daki seramik satan bir eskici pekâlâ biliyordu ve "Acaba ne diyecek?" diye sorduğumda, "Bilmez olur muyum?" deyip ve üstelik de koleksiyonundan bir iki resim çıkanp göstererek beni şaşırtmıştı. Tokat ilindeki seramik üretimi de görülüyor ki yetennce işlenmemiş bir konudur ve kültüre, kültürümüze saygımız varsa bu konuya eğilmemiz gerekir Bana Tokat'tan ve Tokatlılardan, seramik alanında uzman olanlardan gelebilecek, Tokat'ta seramik yapımı konusunda bilgileri de biriktirip yayımlamak ve bu konuda yapılacak çalışmalara katkıda bulunmak istiyorum. "Bir uçurtma gelir uzaktan Yorulmuş, ince nazlı Gülüşler, haberier, hasretler, Gözyaşlan içinde gızli" diye yazmıştır. Cahit Külebi.. Cahit Külebi, Tokat'ın • bilinen şaiıierinden biridir. Oysa Tokat'ın Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü, Cihangir'deki müze evin önünde.