Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt Tarih Vakfı tarafından yayımlanan Toplumsal Tarih dergisi bu yıl üniversite öğrencilerine yönelik bir yanşma düzenledi. Nisan ve mayıs aylannda başvurularını yapan öğrenciler yaz aylannı araştırma yaparak geçirdiler. Çalîşmaların son teslim tarihi 20 Ekim'di. Yanşmanın aynntılanna ve üniversite eğitimi alan gençlerin tarihe nasıl baktıklanna dair derginin yayın National Geographic Fotoğraflarıyla tmparatorluktan Cumhuriyet'e tstanbulsergisinin kitabından... koordinatörü yardımcısı M üsemma Sabancıoğlu'nun kaleme aldığı yazıyı aşağıda sunuyoruz. Gençler tarih yazıyor. T oplumsal Tarih dergisi tarafından 2000 yılı içindc düzcnlcnen "Üniversite Öğrencileri Tarih Yanşması"nın sonuçlan aralıkbaşındaaçıklanacak. Türkiye'nin dörtbiryanındakiüniversitelerden, Kuzey Kıbns'tan, Almanya ve Ingiltere'deki bazı üniversitelerden başvuran toplam 360 öğrenci, yaz aylannı araştırma yaparak, makalelerini yazarak, konulanna uygun görsel malzeme arayarak geçirdiler. Başvrulannı nisan ve mayıs aylannda yapan öğrencilerde başvuru sırasında tek bir şart arandı: Herhangi bir yükseköğretim kurumunun ön lisans ya da lisans programına kayıtlı olmak. Belirli bir konunun ya da alanm belirtilmediği yanşmada öğrencilerden özgün tarih araştırmaları yapmalan isteniyordu. Yanşmanınduyurulduğu, başvuruların devam ettiği günlerde yanşma merkezine gelen, internet, posta ve telefon yoluyla sorulannı yönelten tüm öğrenciler bu konuda uyanldı. Seçtikleri konu mutlaka özgün olmalıydı. özgün bir çahşmagerçekleştirmeninse birkaç yolu vardı. Ya hiç araştınlmamış bir konu bulacaklar ya da araştınlmış bir konunun henüz değinilmemiş birnoktasını bulup işleyeceklerdi. Aklı kanşan bazı öğrencilere çoğu zaman somut örnekler verilerek yardımcı olunmaya çalışıldı. "Atatürk'ün 19Mayıs 1919'daSamsun'açıkışı" konusunun artık özgün bir tarafı yoktu. Ama o günleri yaşayan, Atatürk'ü Bandırma vapurundan inerken karşılayan birinin gunlüğünübulmak özgün birçalışma konusu olabilirdi. örneğin bıyığın tarihini yazabilirlerdi. Bunu duyan pek çok öğrencinin dudak büküp, "Bıyığın tarihi de olur muymuş?" detnelerine firsat vermeden, her devrin ayn bir bıyık bırakma türü olduğu; sakalını, bıyığını türlü türlü biçimlendiren erkeklerin her devirde çevrelerine farklı mesajlar verdikleri anlatıldı. tnsanlann dış görünüşlerinde çoğu zaman önemsenmcyen hallerin aslında bir verilerbütünü olduğu anlatılmaya çalışıldı. Burada önemli olan sıradan gibi görünenin altında yatan değişkenleri bulmak ve bir arayagetiriphikâyeyioluşturabilmekti. örneğin Milli Mücadele döneminde olup bitenler profesyonel araştırmacılar tarafından türlü türlü perspektiflerle ele alınan ve her gün ye* ni bir görüş üretilen bir alandı. Ama Meclis'inaçılışı sırasında milletvekillerininAnkara'daki gündelik hayatlannı araştırmak, her türlü siyasi söylemden bağımsız; ama aslında bir okadardao söylemlerişekillendiren bir tabanda araştırma yapmak demekti. Yerel tarih özgün bir çalışmameydana getirmenin kaynaklanndan biriydi. Kendi ailelerinin, mahallelerinin, köylerinin, köşedeki bakkal dükkânının tarihini yazabilirlerdi. Zamanla anlaşıldı ki, üniversite gençliğinin kafasındaki tarih kalıplannı değiştirmekpek de kolay değildi. Başvuru sırasında sorulan Toplumsal Tarih dergisinin düzenlediği tarih yanşmasımn ilk yıl destekçisi hcir. sorularakıllanndakikahplara çok güzel örnekler veriyordu: Osmanlıca bilmeden bir tarih çalışması yapmak mümkün müydü? tlk elden kaynağa ulaşmadan bir tarih çalışması yapılabilirmiydi? Mutlaka bir konunun verilmesi gerekmiyor muydu? Tarih, üniversite öğrencileri arasında genellikle Alpaslan'ın 1071'de Anadolu'ya girmesinden, 20. Yüzyılı başından sonuna yaşamış bir adamın tarihin tozlu yapraklannı televizyondan çıkıp "hiç bilinmeyen" yönleriyle anlahlmasından, son zamanlarda çok moda olan esrarengiz saray ve özellikle de harem hikâyelerinden, kahramanlık destanlarındanıbaretti.Bütünbukalıplanndışında, bir öğrenciyi özgün bir araştırmaya özendirmek ilk başlarda imkânsız gibi görünüyordu. Helebir de büyük şehirlerin dışındaki öğrencilere ulaşmak, onlardan kısıtlı imkânlan çerçevesinde özgün bir çalışma beklemek durumu daha da kanşık hale getiriyordu. Ama beklediğimiz gibi olmadı. Başvuran her öğrenci makalesini göndermediyse de gelen makalelerin pek çoğu özgün bir konu işliyor, en önemlisi hepsi özgün emeklerden oluşuyordu. Birkaç örnek vermekgerekirse: öğrencilerin pek çoğu "özgün" bir konu arayışında soluğu yerel tarihte almışlardı. "Numan Efendi Kütüphanesi ve Yılanlı Baba", "Bursa'mn Anıt Ağaçlan", "Dünden Bugüne Santa Maria Kilisesi/Trabzon", "Adana Erkek Lisesi'nin Tarihi", Fethiyeli bir arkadaşın kaleminden "1957 Fethiye Depremi", "Çarşılıköprü: Irgandı/Bursa", "Kepirtepe Köy Enstitüsü", "Inebolu Tarihi", "Çorum Leblebisinin Çorum'da Sosyal